Yazının kapak imajı nasıl? “İmaj” dedim çünkü yapay zekanın ürettiği şeylere fotoğraf mı resim mi başka birşey mi diyeyim bilemiyorum. Bu yazıdaki bazı görüntüleri de yapay zeka yardımıyla Canon R8 anahtar kelimeleriyle ürettim.
Bu yazıyı yazma amacım biraz garip: Bugün Türk müzik kanalları arasında gezip 2023’teki popüler Türk müziklerini dinliyorum. Hepsi birbirine benzeyen 10larca keyifsiz ve ruhsuz şarkı dinledim. “Bu adam çok iyi abi, kesin dinle” diye tavsiye edilenler bile 15-20 yıl öncenin ortalama şarkıcısı seviyesinde değil. Dünyada popüler müzik ne zaman böyle berbatlaştı? Tamam herkes Michael Jackson, Erol Evgin, Nilüfer olmasın ama içinde ruh olan ve farklı şarkı yapan kalmadı mı yoksa bunlar artık popüler listelere giremiyor mu? Ya şarkılar aynı ya sesler mıymıy. Örneğin kalın sesli erkek şarkıcılar nerede?
Ve sonunda dedim ki: “Neden Canon R8 anlatmıyorum?” 🙂
EOS RF sisteminde R, RP ve R6 kullandım, şimdi de EOS R8 kullanıyorum. R ve RP ilk nesildi; R6 ve R5 ikinci nesil; R6 II ve R8 üçüncü nesil. Ve bu son nesil çok ciddi iyi. Aşağıda 4 aylık R8 tecrübemden bahsedeceğim.
Canon R8 nedir, hedef kitlesi kimlerdir?
RP sanıyorum ki fotoğraf tarihindeki en ucuz sayısal tam çerçeve fotoğraf makinesi (çıkış fiyatı üzerinden). RP 1000 Dolar’ın altında piyasaya çıktı. Gövde ufak ve hafif, 6D Mark II’deki 26MP algılayıcı kullanıyor, dokunmatik ve tam hareketli arka ekranı var. Fiyat uygun olsun diye elektronik bakaç 0.7x ve 2.36 milyon noktalı, arka ekran sadece 1 milyon noktalı, seri çekim saniyede 4 kare, 4K videoda 1.7x kesme çarpanı var, pil ömrü düşük sayılır, sadece tek SD kart yuvası var. Bu eksiklere rağmen RP başarılı bir gövde, ve çok da sattı çünkü (klasik Canon becerisi) temel becerileri yeterince iyi ve gövde ufak ve hafif. Canon’un aynasız sistemine giriş açısından RP hala en uygun gövdelerden biri (elinizdeki tüm EF uyumlu lensleri de basit bir adaptörle kullanabilmesi büyük avantaj).
R8 aslında RP’nin devamı gibi duruyor ama çok ciddi bir farkı var: Algılayıcısı, seri çekim hızı, video becerileri ve otomatik odaklama becerisi R6 Mark II ile aynı! R6 Mark II’nin otomatik odaklamasının R5’ten de iyi ve R3 seviyesinde (R6 II daha yeni olduğu için belki daha da iyi) olduğunu düşünürseniz R8’in ne kadar ciddi bir gövde olduğunu anlayacaksınız. Belki de bu yüzden çıkış fiyatı RP’nin üzerinde.
R8 bence çok geniş bir kitleye hitap ediyor: Giriş seviyedeki şipşakçılar, ikinci gövde arayan EOS R5/R6/R6 II kullanıcıları, düğün çekenler, kuş çekenler, elinde Canon DSLR lensleri olanlar ve aynasıza geçmek isteyenler vs… Tabi burada bazı eksikleri göz ardı etmemek lazım (örneğin pil ömrü) ama R8 genel olarak bahsetiğim grupları mutlu edecektir.
Kullanımı nasıl?
Daha önce çok sayıda Canon EOS DSLR ve aynasız kullandığım için Canon R8 hemen tanıdık geldi. Eos RP’den de gövdeye alışığım zaten. Gövde ufak ve hafif (Sony A7 C II’den bile yaklaşık 50 gram daha hafif). Büyük gövdelere alışıksanız (örneğin EOS 5D serisi) R8’in tutacak yeri (grip) size ufak gelecek. R8’i elime almadan önceki ay içinde sıkça Lumix G9 kullandığım için R8 gerçekten de bana ufak geldi ama 1 haftayı bulmadan boyutuna alıştım ve hafif kütlesi gerçekten de faydalı.
Canon R8 ile beraber RF 24-70mm f2.8L IS, RF 85mm f2.0 IS STM Makro, RF 15-30mm f4.5-6.3 IS STM ve RF 50mm f1.8 STM aldım. Bunlardan en büyük ve ağırı 24-70mm f2.8, buna rağmen R8’in tutacak yeri çok çok ufak gelmedi bana. R6 ve benzer modellerin tutacak yerleri biraz daha rahat, A7C gibi “ufak” modellerin tutacak yerleri aşırı ufak olduğundan biraz büyük lensleri kullanmak dert oluyor. R8 ile kullandığım en büyük ve ağır lens EF 70-300mm F4.5-5.6 L IS USM oldu ve bu ikili bile ufak sayılabilecek ThinkTank omuz çantama rahat girdi ve kullanırken de dert olmadı.
Canon R8 ‘de titreşim azaltma yok ama?
EOS R6, Lumix G9, Olympus E-M1 II gibi titreşim azaltma becerileri kullanıcıyı şımartan modellerden gelince doğal olarak R8’de titreşim azaltma olmaması biraz garip geldi. Diğer yandan 5D (tüm serisi), D700, D750, D800, 7D gibi modelleri de uzun süre kullandığım için çabuk alıştım. R8’le aldığım lenslerin hemen hepsinde de titreşim azaltma var zaten (sadece RF 50mm f1.8 ve RF 16mm f2.8’de yok). Video da R8’de elektronik titreşim azaltma var (bayağı da başarılı).
Video konusunda R8’de titreşim azaltma olmamasının bir de avantajını gördüm: Gövdede titreşim olan EOS modellerinde video sırasında çerçevenin köşelerinde garip bir burkulma etkisi görüyorsunuz. İşin kötüsü, “gövdedeki titreşim azaltmayı kapatıp lenstekini açar bu dertten kurtulurum” da diyemiyorsunuz çünkü ya titreşim azaltmayı tamamen kapatıyorsunuz ya da hem gövde hem lens açık olmak zorunda. Canon R8 modelinde lensteki titreşim azaltma + elektronik titreşim azaltmayı açınca köşelerde bu dert olmuyor. Diğer yandan kadrajda biraz kesme çarpanı göreceksiniz.
Canon’un RF sistemindeki lenslerin hemen hemen tamamında IS var, bu yüzden çok kafanıza takmayın derim.
Video nasıl?
R8’deki video özellikleri R6 Mark II’dekiyle aynı. 6K’lık piksel okunup 4K’ya indiriliyor, böylece çok keskin bir 4K videonuz oluyor. Saniyede 60 kareye kadar 4K UHD var, FHD isterseniz saniyede 180 kareye kadar çekime izin veriyor, 4:2:2 10 bit ve C-Log 3 destekli, flaş yuvasına Tascam CA-XLR2d-C gibi XLR mikrofon destekli kayıt aletleri takabiliyorsunuz. Maksimum video süresi 2 saat.
Aşağıda da bahsedeceğim ama videodaki otomatik odaklaması çok becerikli.
Canon R8 ‘i MAC veya PC’nize USB ile bağlayıp internet kamerası olarak da kullanabilirsiniz ve bunun için harici bir yazılıma gerek yok.
Pil ömrü çok mu kısa gerçekten?
Evet pili ufak, evet CIPA standartlarında pil ömrü bakaçla 220 arka ekrandan 370 kare gibi komik rakamlar, evet rakiplerine göre kağıt üzerinde çok düşük pil ömrü var. Diğer yandan ben pili sadece 4 kere şarj ettim ve şu anda karttaki toplam fotoğraf sayısı 2850, ve toplamda 1 saat 57 dakika da video çekmişim (ortalama pil ömrünü test etmek için çektiğim hiçbirşeyi silmedim). Pil başına 712 fotoğraf ve yaklaşık 30 dakika 4K video yapar. Ek olarak tonla menü ayarını da aklınızda tutun (makineyi tanıyana kadar menülerde bol bol geziyorum).
“CIPA rakamlarından bu kadar farklı olmamalı” deyip diğer incelemeler baktım, R8’i gerçekten kullananlar da benzer sonuçlar elde etmiş. Ben gene de ek bir pil aldım ama şu ana kadar ek pili kullanmadım. Eğer günde 500 çekimi geçiyorsanız yanınızda yedek bir olması faydalı olabilir.
Bu arada R8’i USB’den de şarj edebiliyorsunuz.
Fotoğraf kalitesi nasıl?
Algılayıcı R6 Mark II’deki 24MP’lik algılayıcı ile aynı, zaten o da R3’teki 24MP’nin biraz değiştirilmiş haliydi. Hem dinamik aralığı hem yüksek ISO becerisi olarak bir derdiniz olmayacağını garanti ederim.
Canon’a göre bu 24MP’lik algılayıcı, EOS R’deki 30 MP’lik algılayıcı kadar çözünürlük veriyor. EOS R’yi birkaç sene önce sattığım için bunu ben test edemedim ama R8’deki fotoğraf detayları bana D810’daki “gözü ısıracak kadar keskin” hissi veriyor. Canon AA filtresini nasıl iyileştirdiyse, 24-70m f2.8L IS ile çektiğim fotoğraflar %100’de çok ciddi detay veriyor.
Öyle ki, R8’in 24MP’lik RAW dosyalarını Topaz Gigapixel’de 45MP’ye çıkarıyorum ve bu dosyaları neredeyse 45MP bir makine ile çekilmiş gibi duruyor. Şu anda elimde Nikon D750 ve 24-70mm f2.8G de var, ve R8 ve RF 24-70mm’den aldığım detay D750’den çok daha iyi.
Otomatik odaklama sistemi iyi mi?
Belki de en iyisi. Şaka değil. Hayvan (kuş, köpek, kedi, sincap) gövdesi, hayvan kafası, hayvan gözü, insan yüzü, insan gözü, uçak kokpiti (hatta içindeki pilot)…. Ne çekerseniz çekin R8 büyülü bir şekilde odak noktasını yakalıyor. R6 Mark II’nin otomatik odaklama sisteminin aynısı R8’de de var, ve Canon’a göre R6 Mark II’deki odaklama sistemi R3’tekinin geliştirilmiş hali ve bu gövdelerin hepsinin otomatik odaklaması R5’ten daha iyi.
Şu anda R8’deki odaklama sistemini %90 oranda “otomatik” olarak ayarlıyorum ve R8 doğru yere odaklama yapıyor. Yani odak noktasını elle seçmeye genelde gerek olmuyor.
Şunu hatırlatmam lazım: Hiçbir otomatik odaklama sistemi mükemmel değil. Odak takibinde makinenizin nasıl davrandığını iyi anlayıp doğru ayarları her zaman yapmanızı öneririm. Ne Nikon Z9 ne Canon R3 ne Sony A1, hepsinde bu durum böyle.
R8’in bir güzelliği, göze odaklayınca gerçekten de göze odaklıyor. DPReview’daki Sony A6700 incelemesinde “gördüğünüz gibi odak takibi mükemmel” dedikleri bisikletli fotoğraflarında odak kaskta ya da kaşlarda duruyor, R8 insanın gerçekten de göz bebeklerini odak yapıyor. Nikon Z6’da da bunu farketmiştim: A7 III “göze odakladım abi” dediği fotoğrafların belki %20’sini kaşa odaklıyordu, Z6 daha yavaş odaklıyor gibi görünse de (son bellenimden sonra) hep göz bebeğine odaklıyordu.
R8’deki DualPixel AF II otomatik odaklama sistemi -6.5EV’ye kadar odaklama yapabiliyor. Orjinal EOS R de bu konuda çok iyiydi ama bu R8 ve RF24-70mm f2.8L IS ile gerçekten de karanlıkta gözünüzle seçemeyeceğiniz noktalara odak yapabiliyorsunuz. Bu sistem ayrıca insan, kedi, köpek, kuş, at, araba, motosiklet, tren, uçak gibi objeleri tanıyıp odaklamayı ona göre yapıyor.
Canon R8 eksikleri
Yukarıda da bahsettiğim gibi, pil ömrü kağıt üzerinde yüksek değil. Diğer yandan ben gerçek hayatta CIPA rakamının iki katından daha çok pil ömrü deneyimledim.
Tek SD kart yuvası var. Eğer yedekli çalışmak isterseniz (örneğin düğün veya gelin-damat çekiyorsanız ve bir kartın bozulmasından korkuyorsanız) kötü haber.
Saniyede 40 kare çekimde tampon belleğin boşalması biraz sürüyor. Diğer yandan, menüden birkaç ayarla ve hızlı kart kullanarak bu süreyi bayağı azaltabiliyorsunuz. Hızlı makineye yavaş kart takmak da Ferrari’ye tüp takmak gibi olsa gerek.
Gövdede titreşim azaltma yok. Eğer Canon veya Nikon DSLR kullandıusanız, bu gövdelerde zaten titreşim azaltma olmadığından yabancılık çekmeyeceksiniz. Ayrıca çoğu RF ve IS lenste de titreşim azaltma var. Gene de bir titreşim azaltma isterdim.
Gövde fazla hafif! Bence mükemmel ama bazıları ağır gövde sever. R8 cidden hafif (Sony A7C’den bile daha hafif). Neyse ki tutuş ergonomisi A7C gibi değil de ağır lensleri bile rahatça kullanabiliyorsunuz.
Elektronik bakaç çok büyük ve çok yüksek çözünürlüklü değil. Diğer yandan bakacın optiği kaliteli, bu yüzden ben normal kullanımda çok dert yaşamadım ve tazeleme hızı da idare eder. Bu fiyat aralığında normal (tam çerçeve aynasız gövdelerden bahsediyorum).
Algılayıcı yığın (stacked) değil, bu yüzden Canon R3 veya Nikon Z8 gibi çok hızlı tazeleme hızı yok ama Sony A7 serisinden çok daha fazla okuma hızı var, bu yüzden elektronik perdede aşırı bir “jöle efekti” görmüyorum.
Canon R8 artıları
Gövde çok hafif. Cidden hafif. Mesela Nikon Z8’in neredeyse yarısı kadar kütlesi var. Buna rağmen tutacak yeri (grip) rahat ve RF 24-70mm f2.8L IS ile bile rahat kullanıyorum.
Gövde ufak, hem de neredeyse Sony A7C kadar ufak. Böyle olunca ufak çantalara bile girebiliyor. RF 15-30mm IS STM ve 24-105mm IS STM’yi ufak bir omuz çantasında taşıyabilirsiniz (örneğin Think Tank Mirrorless Mover 25i), veya RF 16mm f2.8 veya Rf 24-105mm f4L IS + RF 50mm f1.8. RF sisteminde çok büyük ve ağır lensler olduğu kadar ufak ve hafif lensler de var.
İnanılmaz bir otomatik odaklama becerisi var. Hem hızı hem objeleri tanıması hem de takibi muhteşem. Piyasadaki en iyilerden (sadece kendi rakipleri arasında değil, tüm fotoğraf makineleri arasında).
Saniyede 20 ve 40 kare çekim imkanı var, hem de otomatik odaklama ile.
Algılayıcı çok başarılı. Hem düşük ıSOdaki detaylar hem yüksek ISO becerisi en iyilerde. Canon’a göre R8’deki algılayıcı R’deki 30MP algılayıcıdan daha fazla çözünürlük veriyor.
FV modu çok başarılı (galiba tüm aynasız Canonlarda var). P ya da tam otomatik kullanmak yerine bu modu kullanmayı deneyin derim.
M-Fn tuşu gizli bir hazine. Birçok ayarı hızlıca değiştirebiliyorsunuz. R8’de harici tuş sayısı R6 kadar çok değil ama bu M-Fn’i etkin kullanırsanız fazla tuşa pek de ihtiyacınız kalmayacak.
Elektronik titreşim azaltma videoda çok etkili. Biraz görüş alanı kaybediyorsunuz ama örneğin RF 15-30mm IS STM gibi bir lensiniz varsa neredeyse Olympus’taki titreşim azaltmalı video kadar titreşimsiz video çekebilirsiniz. Denemelerimde bu ikiliyi Lumix G9 + 12-35mm f2.8 II kadar başarılı buldum ki Panasonic’in üst seviye gövdeleri titreşim azaltma konusunda çok iyiler.
R8’le ilgili değil ama RF 16mm f2.8, RF 15-30mm IS STM, RF 24-105mm IS STM, RF 100-400mm STM, RF 50mm f1.8 STM gerçekten de ufak ve hafif, ve optik olarak başarılı lensler (bunlar kullanıp beğendiklerim).
Rakipler
Bu fiyat aralığında (ve daha düşük fiyatlı) istemediğiniz kadar rakip var. EOS RP, EOS R, EOS R6 (ilk versiyon), Nikon Z6, Nikon Z6 II, Nikon Z5, Sony A7C, Sony A7C II, Sony A7 III, Sony A7R III (Norveç’te bazen R8 fiyatına iniyor bu), Panasonic S5, Panasonic S5 II ilk aklıma gelenler. APS-C algılayıcı rakiplerini yazmadım. Toplam puanda R8 bunların çoğundan daha becerikli bence ama tercih konusuna bu yazıda girmiyorum. Örneğin titreşim azaltma sizin için elzemse R8 bir anda listeden çıkıyor.
Sonuç
Gördüğünüz gibi R8’i çok beğendim. RP’yi de sevmiştim ama eksikleri çok belirgindi, R8’deki R6 II algılayıcısı R8’i başka bir kategoriye taşımış. Becerikli, ufak ve hafif, kullanımı kolay.
Aynasızların DSLRlara göre böyle bir avantajı var: Otomatik odaklama sistemi algılayıcı üzerinde olduğu için, en alt seviye modelde en tepedeki algılayıcıyı koyduğunuz anda o makine adeta uçuyor (arka plandaki işlemci de çok önemli tabi). DSLRlarda bunun için otomatik odaklama sistemini değiştirmek daha pahalıya mal oluyor (prizmalar, aynalar gibi mekanik sistemler pahalı). Evet algılayıcı da ucuz değil ama o algılayıcıyı seri üretime sokarsan birim maliyeti de azalacak. Canon sadece R6 Mark II ve R3 satarak algılayıcının birim maliyetini azaltamaz ama R8 gibi daha ucuz modelde de satarsa algılayıcının birim maliyeti azalır.
ellerinize sağlık çok güzel bir inceleme olmuş, internette gördüğüm videolarda canon rp için üretilmiş üçüncü parti battery gripleri bu makine içinde sorunsuz kullanıyorlardı, bu sayede pil kapasitesi iki katına çıkabiliyor, aynı zamanda dediğiniz gibi usb den de şarj olması çok iyi, bu noktada şunu ormak istiyorum, makineyi kullandığımız esnada aynı anda powerbank yada sıradan bir telefon şarj aletiyle şarj edebiliyor muyuz yoksa kapalı mı kalması gerekiyor ?
eğer kullanım esnasında yüksek çıkış gücü olan bir powerbankten şarj ederek kullanabiliyosak tek eksik titreşim engellemenin eksikliği kalıyor ama o da lenslerle telafi edilebilmesi mümkün bir durum bir yere kadar.
Merhaba,
USB takılıyken R8 çalışıyor evet. Yani yanınızda PD destekli bir USB şarj cihazı ile R8’i sorunsuz kulanabilirsiniz.
70d 700d 800d derken küçüle küçüle elde kalan 100d min yanına yarın alacağım 200d mi heycanla beklerken muhtemelen hiç bu segmentlere çıkamayacak ben, bi an aklıma geldiniz ve (la bizim halk böyle istiyor ertan vardıı.. ) girip bakayım uzundur girmiyorum neler yazmış diye 50 binlik gövdeyi su gibi okudum 🙂 selamlar ertan hocam ellerine sağlık 🙂
200D de güzel 🙂
50 bin mı R8 Türkiye’de? Vay arkadaş…
Simdilik 50bin.. 🙂
Ertan Bey, bu Canon gövdelerden Olympus sistemini kullandığınız günlerdeki kadar zevk alıyor musunuz? Hani en iyi sensör değildir, en hızlısı değildir ama m43 sistemin kendine has bir zevki vardı.
Önceleri M43 sistem kullanıyordunuz ama görüyorum ki bu son güncel Canon modelleri sizin de aklınızı çeldi 🙂
Mehmet Bey, R8 çok iyi makine. Otomatik odaklaması piyasada en iyilerden, video özellikleri çok sağlam, veri okuma hızı yeni Z6 III kadar hızlı (1/60 saniye), algılayıcı zaten çok iyi, ayrıca makine ufacık ve hafif. Ben kullanırken zevk almıştım, ama sattım 🙂 Orta format denemek istedim. Hala RF lenslerim var ama R8 gitti.
Elimde çok fazla m43 lens ve gövde var. Satmaya kıyamıyorum bazılarını. Pen F, ilk E-M1, G9, iki tane GF1 (biri kızılötesi algılayıcılı), GX7, GF5, 15 civarı lens…