Yaklaşık iki yıl kadar önce, uzun araştırmalarımdan sonra ilk Micro 4/3 kameramı aldığımda daha net tanışmıştım “Elektronik Vizör” (EVF) kavramıyla. Zaten elektronik vizör ile ilgili tartışmalar da, bu amaçla aldığım Olympus OM-D E-M1 Mark II kameram ile başlamıştı. Bundan sonra piyasaya çıkan aynasızları kullanan bizler, elektronik vizöre kısa sürede alıştık. Ama Optik vizöre sahip bir DSLR kamera kullanan fotoğrafçılar, devamlı Elektronik vizör / Optik vizör ikilemi yaşarlar.
Ben de aynı zamanda Tam Kare DSLR kullanan bir fotoğraf gönüllüsü olarak bu endişeleri taşıyorum. Aynasız, Mikro 4/3 bir algılayıcı ile tanışıp, neredeyse iki yıl önce Tam Kare DSLR dünyası ortasından bölünen bir insan olarak, aynı endişeleri ben de yaşadım. Vizörümdeki yeni görünüme alışmam biraz zaman aldı, başlarda bana baya yabancı geldi. Ama bir kere alıştıktan sonra hiç yadırgamamaya başladım.
Optik vizör nedir?
Optik vizörde, objektifin içinden geçen görüntü önce aynaya gelir, aynadan yansıyan görüntü prizmada 3 defa yansıtıldıktan sonra vizöre, yani gözümüze yansır. Buradaki avantajlar, hiç zaman gecikmesi olmaması ve netliğin ve çözünürlüğün mükemmel olmasıdır. Enerji kullanmadığı için pil ömründen tasarruf sağlar ve düşük ışıklı ortamlarda kullanımının daha kolay olduğu kabul edilir, ki bence de öyle.
Olumsuz tarafı, Optik vizörler genellikle çerçevenin tamamını göstermez. Ancak, zaman içinde kameraların gelişmesiyle birlikte, gösterilen alan daha da büyüdü. Optik vizörler kamera gövdesi içinde yer kaplar – DSLR gövdelerinin aynasız gövdelerden daha büyük olmasının sebeplerinden biri budur.
Elektronik vizör nedir?
Aynasız kamera gövdelerinde ayna olmadığından, optik vizörlerin yerini Elektronik vizör aldı. Bu da kamera üreticilerin, ayna ve prizma olmaksızın daha kompakt ve hafif kamera gövdeleri üretebilecekleri anlamına geliyor.
Elektronik vizör, toplam sahnenin %90 veya %95’ini görüntüleyen optik vizörün aksine, görüntünün %100’ünü yakalar. Ayrıca, deklanşöre basmadan önce fotoğrafın son halini görmenize izin verir. Elektronik vizör, Dinamik aralık, Alan derinliği, Beyaz dengesi, Kontrast, Doygunluk ve daha fazlasını gösterir. Temel olarak “Ne Görüyorsanız, Onu Alırsanız” görünümüdür.
Sanal ufuk araçlarını daha doğru bir şekilde kontrol edebilirsiniz. Ayrıca, manuel odaklama yaparsanız veya video çekiyorsanız, DSLR’ler gibi yalnızca canlı görüntü modunda değil, vizörde netleme yapmanın avantajlarından da yararlanabilirsiniz. Elektronik vizördekinler her zaman canlı görüntüdür.
Tüm bu pozitif özelliklere rağmen, bazı olumsuz tarafları da var. Görüntü yenileme hızı, ışık hızında çalışan optik vizörler kadar hızlı değildir. Bu özellik, elektronik vizörlerin çıktığından bu yana çok daha iyi bir hale geldi ama hala bir optik vizörünki gibi değil. Elektronik vizörün en önemli olumsuz tarafı, kameranın pilini hızlı tüketmesidir.
Peki hangisi daha iyi?
Her iki vizör tipini, birden fazla kamera gövdesinde kullanıyorum, ben çok net bir ayırım yapamıyorum. Fotoğrafımın nasıl olacağına dair daha iyi bir sunum sağladığından elektronik vizörü kullanmak hoşuma giderken, seri çekim modunda aksiyon çekerken, vizörün kararıp tekrar aydınlanması ve bunu geç yapması canımı sıkıyor. Bir de aşırı pil tüketimi var tabi. DSLR kullanıyorsanız, gözleriniz optik vizördeki süper keskin görüntüye alışıksa, elektronik vizör başlarda canınızı sıkabilir. Ama kamerayı birkaç gün kullandığınızda, gözleriniz çok hızlı alışıyor.
Burada “Şu daha iyi” gibi bir cevabım yok. Hepsi kişisel tercihlerle ilgili. Kamera üreticileri hızla aynasız dünyayı keşfederken, fotoğrafçılar da artan oranda onları tercih etmeye başladı. Ancak optik vizörlü DSLR’ler bence uzun bir süre daha hayatımızda olmaya devam edecek.
Siz de elektronik veya optik vizör hakkında görüş ve yorumlarınızı, aşağıdaki “Yorumlar” kısmından bizimle paylaşın.
Ben mi hızla yaşlanıyorum, teknoloji mi çok hızlı gelişiyor anlamadım ama 🤔, aynasız kameralar, elektronik vizörler her ne kadar kağıt üzerinde üstün olsalar, olumsuz özelliklerini hızla telafi etselerde, ben ayna sisteminin mekanik hareketini, optik vizörün sahici görüntüsünü hala çok seviyorum.
Dediğiniz gibi herşey tercih meselesi, alışmak ile alakalı. Çok da uzak olmayan bir gelecekte artık aynalı dslr, yada optik vizör istesek de bulamayacağız. Teknolojideki gelişmeler ve pazarlama stratejileri bizi istediği yöne doğru sürüklüyor. Onun için henüz vakit ve imkan varken elimdeki yarı mekanik canavardan olabildiğince keyif almaya çalışıyorum.
Selam ve saygılarımla.
Şöyle elinize aldığınızda cüssesini hissedeceksiniz, deklanşöre bastığınızda şakırt diye o güçlü ayna ve perde sesini duyacaksınız değil mi? İnsan da, makine de fotoğraf çektiğini anlayacak 🙂 Ne o öyle çıtık diye çok cılız bir ses!
Sizi anladım 🙂 🙂 🙂
Selamlar.
Ben 70d kullanıyorum. Bir süre arkadaşımın Fuji xt10 makinesini kullandım evf ye alışamadım hep ekrandan çekim yaptım. ama dediğiniz gibi dslr ler yavaştan azalıyor alışmak şart 🙂
Haklısınız Metin bey,
İlk başlarda alışmak biraz zor. İlklere alışmak hep zor değil midir zaten?
Saygılar.
Hocam aynen katılıyorum bu alışkanlık işi. Bende başlarda çok sıkıntı çektim ama şimdi çok rahat kullanıyorum fuji xt20 makinemi çok memnunum. Güzel konular ve güzel anlatımlar için teşekkür..
Teşekkürler Güven bey.
Selamlar.
Sony alpha 6000 kullanıyorum. Geçenlerde bir arkadaş Nikon D5000’i denememi istedi. Alıştığım gibi yaptığım ayarları deklanşöre basmadan görmek istedim, olmadı. Makineyi kurcaladım bunu gösterecek bir düğme falan aradım, bulamadım. Sanırım bu makinede dene yanıl yöntemiyle doğru pozlamaya ulaşılıyor. Bana ilginç geldi.
Sayın Ergün,
Kameranın ön yüzünde (size göre arka tarafında) Pozlama önizleme düğmesi vardır, ona basınca dediğinizi vizörden görebilirdiniz 🙂
Saygılar.
Teşekkür ederim 😊
Beynimiz alışkanlıkları sürdürme eğilimindedir. Bu bakımdan tembelliği sever de diyebiliriz. O çocukluk dönemindeki öğrenmeye olan aşırı açlığı 30’larında epey yavaşlar ve 40’larında çoğu insan beyni “Ben oldum ve hatta fazla oldum, herkesi kandırabilirim bu bilgi ve tecrübem ile” gibi zanneder !.. Öğrenmeyi durdurur (çoğu insanda) dolayısı ile yeni, değişik olan her şeyi de “zor”, “kötü” , “sıkıcı”, “tatsız”, “eski köye yeni adet” vb. bir sürü bahane ile itelemek ister. Bu açıdan fotoğrafçılık camiasında çoğunluğu oluşturan ve baskın söz sahibi olan orta ve üst yaşlardaki kişilerin elektronik vizör, aynasız fotoğraf makinası ve hatta cep telefonu fotoğrafçılığı gibi konularda baya muhalif düşünceleri ve görüşleri olur. Bu sebeple de bu hobiye yeni giriş yapan bilmeyenler “Tecrübe güvenilirdir” düşüncesi ile aslında önce geri sarıp sonra ileri gitmek gibi bir şey yapmış olurlar. Ne ise ki son 2-3 senedir eskisi gibi aynasızlar hakkında büyük bir kitle olumsuz düşünmüyorlar. Gerçi bunun da bir sebebinin daha çok çeşitlilikte “tam kare” ve APS-C sensörlü aynasızın piyasada bulunabilirliği olması durumu da var 🙂 Tam 10 sene evvel m43 sistem Olympus PEN E-PL1 aldığımda 1 elin parmağını geçmeyecek kadar kişi çat-pat birşeyler konuşabiliyordu “aynasız dijital fotoğraf makinası” hakkında !.. Elektronik veya optik vizör’ü geçin, vizörsüz fotoğraf makinaları ile 5 sene fotoğraf hobimi keyifle sürdürdüm. Keza Samsung’un da vizörsüz çok başarılı aynasız modelleri vardı. Cep telefonlarında da yok vizör. Drone’larda vizör yok. Fakat ortaya çıkartılan işlerin bize sunduğu farklı bakış açıları ile optik vizörün göze dayalı olarak tutularak çekebildiğimiz belli bakış açıları ile çekilmiş fotoğraflardan çevreyi göstediğimizden çok daha farklı bakış açıları ile gösterebilmemizi sağladılar.
Güzel ve “Ciddi” katkılar için çok teşekkürler. Her birine tek tek gönülden katılıyorum.
Ben “Beyin tembelliği” diyorum ve geçiyorum. Çok klasik ama “Değişmeyen tek şey değişimdir”, ben buna inanıyorum ve böyle yaşayarak mutlu hissediyorum. Hayatımda “Neden” ve “Nasıl” olmadan yaşayamazdım sanırım. Bir taraftar daha bulduğum için mutluyum!
Saygılar.
Sebahattin Bey, yazılarınızı kaçırmadan okuyorum ve çok şeyler öğreniyorum. yaş 60 ı geçse de beyin tembelliğne fırsat vermiyorum ve öğrenmeye gayret ediyorum. Çok uzun yıllar Nikon kullandım. Şimdi Sony A99 II model kullanmaya çalışıyorum fakat Menüsüne alışmak zamanımı aldı. Sony aynasızlara verdiği önemi bu modellere vermedi. Bir güncelleme bile yayımlamadı. Oysa bana göre o mini aynasızları cebinden çıkarır. Hatta piyasada detaylı inceleme de çok az. Belçikalı bir fotğraf severin kaleminden buldum o kadar. Bu kısıtlamalar nedeni ile tekrar Nikon cephesine döneceğim galiba. Shutter ömürü, gövdeden titreşim önleme, Hazır panoramik modu, astro fotoğraf başarısı gibi özelliklerine kapılmıştım alırken. Modaya uyup aynasız almayacağım. İyi ki bu alndasınız. Allah zihin açıklığı versin. İyi Bayramlar diliyorum.
Teşekkür ederim Veysel bey,
Aynasız gövdeleri modaya uymak olarak algılamamak gerekli bence, çünkü baya bir yol katettiler. İlk başlarda biraz yadırgıyor insan, özellikle DSLR geçmişiniz varsa. Yani, aynasızları çok göz ardı etmeyin derim 🙂
Saygılar.
Mrb Sebahattin abi
Dinamik aralık detay ve imaj kalitesi anlamında fujifilm xt20 canon 77d modelinden iyi bir makinemi sizce.?Gelecek aynasız makinelerinin olucak gibi gözüküyor
ilk makinem olucak canon tavsiye ederseniz tamron 17-50 mm f2.8 vc siz modelini düşünüyorum xt20 tavsiye ederseniz fujifilm 18_55mm 2.8.4 bu iki lenste baya övülen bir lens tamron netleme de biraz yavaş malzeme kalitesi biraz vasat fuji ise tam tersi sağlam dayanıklı bir lens fotoğraf çıktıları olarak gözle görülecek düzeyde bir fark olurmu.?fujifilmin ile çekilen fotograflarda biraz sulu boya yağlı boya efekti varmış gibi fotoğraflar veriyor gibime geldi sanki makine içinde ayarliyabiliyormuyuz. ?ışığınız bol olsun esen kalın.
Umut bey merhaba,
Kullanmadığım ve hakim olmadığım ekipmanlar konusunda yorum yapmam doğru olmaz. Canon 77D modelini kullanmadım. Fujifilm X-T20’yi de kullanmadım ama X-T1 kullanıyorum.
Öncelikle ne amaçla kullanacağınız önemli.
Sadece bu iki seçenek varsa;
– Video çekeceksem, hafiflik istiyorsam, sürekli hızlı çekim istiyorsam X-T20 seçerdim.
– Dijital video stabilizasyonu istiyorsam, daha uzun pil ömrü istiyorsam, Bluetooth ve NFC iletişimi istiyorsam, Canon 77D seçerdim.
Fujifilm X-T20 JPEG çıktıları konusunda dediklerinize katılıyorum, ama bunun ayarlarını değiştirmek sizin elinizde. Ben yalnızca RAW çektiğim için bu problem olmaz benim için.
Saygılar.
Mrb
Iyi bayramlar Sebahattin bey
Canon eos m5 hakkında neler soyleyebilirsiniz.xt20 ile tercih sebebiniz olsaydı hangi modeli seçerdiniz.m5 lens sıkıntısı var ama adaptör yardımıyla kullanılıyormuş ne derece uyum içinde çalışır bilemiyorum canon Ağustos ayı sonunda m5 mark ii nin çıkacağını dair söylentiler var lens sıkıntısı da biter diye düşünüyorum canonun kendi lensleri ile sıkıntı olacağını zannetmiyorum ama sigma tamron da tereddüt ediyorum ileri dönük uzun vadede kullanım için Canon eos m5 tavsiye edermisiniz.tşk
Faysal bey merhaba,
Canon EOS M5 gövde kullanmadım. Aslında az bir süre kullandım ama detaylı yorumlar yapacak kadar değil. O nedenle yorum yapmam doğru olmaz.
Ama yerinizde olsam, acelem yoksa M5 MII’yi beklerdim.
Acelem varsa, şu anki durumda X-T20’yi seçerdim.
Bütçenizi bilmiyorum, Olympus OM-D E-MXXX serilerine bakmayı düşündünüz mü?
Saygılar.
Aslında olympus da güzel ama sensör boyutu küçük 2 çarpanĺı olmasI manzara ve portre cekimlerde sıkıntı olur die düşünüyorum özellikle portrede istenilen alan derinliğini verebilirmi. ?
Faysal bey,
İmkanınız varsa deneyip, kendiniz daha iyi karar verebilirsiniz. Ne tip fotoğraflardan hoşlandığınız ve ne amaçla çektiğinizi bilmediğimden net yorum yapamıyorum.
Saygılar.
Mrb
ilk makinem olucak sizce.?
Canon 80d
Fujifilm xt2 hangisini tavsiye edersiniz.?tşk
Ebru hanım,
Kamera üzerinde yerleşik flaş istemiyorsanız, dokunmatik LCD ekran sizin için çok önemli değilse, kameranın üzerinde de küçük LCD işinize yaramayacaksa, video çekecekseniz, 2 adet SD kart yuvası ve çok daha fazla netleme izleme noktası istiyorsanız Fujifilm X-T2 seçin.
Kamerada flaş isterim, dokunmatik ekran vazgeçilmezim derseniz (benim için öyle), uzun batarya ömrü isterim, 1 adet SD kart yuvası yeterli derseniz Canon 80D seçin.
Ben, RAW (ham) dosya tarafında Canon’u daha başarılı buluyorum. Photoshop’ta vakit geçirmek hoşunuza gidiyorsa bunu dikkate almanız iyi olur. JPEG çıktılar yeterli diyorsanız, her iki kamera da sizi üzmeyecektir.
Saygılar.
Sebahattin bey kusura bakmayın tekrar rahatsız edicem.
Manzara
Portre
Mimari cekimler için Canon daha mantıklı bir tercih olucak heralde açıkçası fujifilm fotoğraf çıktıları pek hoşuma gitmedi diyebilirim renkleri soğuk pastel HDR tarzında sanki siz daha iyi bilirsiniz tabi canon da karar kıldım çok teşekkür ederim sizden bir isteyim daha olucak yukarıdaki çekim tarzları için lens tavsiye edebilirmisiniz.esen kalın
Ebru hanım merhaba,
Geç cevap için kusura bakmayın.
Seçiminiz hayırlı olsun, pişman olmayacaksınız.
Manzara ve mimari çekimler için geniş açı şart oluyor.
Bütçenizi bilmiyorum. EF 16-35mm f/2.8L USM serisine bakabilirsiniz II ve III modeli var.
Portre için lens ise apayrı bir konu. Profesyonel anlamda portreler çekmeyecekseniz, yerinizde olsam 70-300mm veya yine bütçe uygunsa 70-200mm f/2.8 objektiflere bakardım.
Tek objektiflik bütçem var diyorsanız geniş aralıklı bir telefoto bakmanız gerekecek. Orada alternatif çok fazla.
Bence denemeden almayın.
Tekrar hayırlı olsun, ışığınız bol olsun.
Saygılar.
Mrb sebahattin bey
Sony rx 10 modeli gibi canon ve nikon un ve ya diğer markalarda olabilir sabit diyaframlı kompak makineleri varmı sony malum fiyatı çok yüksek sony farklı modellerde uygun fiyatlı makineleri olabilir makinelere pek hakim değilim yardımcı olursanız çok mutlu olurum.sağlıcakla
Nazan hanım merhaba,
Kompak kameralar çok fazla ilgi alanımda olmadığı için çok bilgi sahibi değilim. Sony RX10 III modeli sabit diyaframlı değil diye biliyorum, 24-600mm (25x) F2.4-4.0 lens kullanıyor. Ona en yakın model benim bildiğim “Canon PowerShot SX70 HS” var. Ama dediğim gibi, kullanmadığım için sizi yanlış yönlendirmek istemem. Çok iyi bilmediğim konularda yorum yapmayı sevmiyorum.
Yardımcı olamadığım için üzgünüm.
Saygılar.
Mrb
Sebahattin bey kusura bakmayın tekrar rahatsız edicem Canon PowerShot g5x buldum bu makine hakkında düşüncelerinizi almak istiyorum özellikle sensör hakkında bilgi almak isterim 1.0 sensör ne demek büyük sensör küçük sensör mü.? max fotograf çözünürlüğü ne kadar digital zoom en dar açıda ve en yüksek Zoom da kaç mm tekabül ediyor üzerinde bulunan sabit diyaframlı bir lensmi dslr makinelerde kullanılan sabit diyaframlı lensler kadar kaliteli ve keskin fotoğraf alabilirmiyiz her odak aralığında sabit f değerini koruyormu diyafram öncelik modu vb modları bu tür kameralarda kullanabiliyormuyuz umarım izah edebilmişimdir.hakkınızi helal edin tekrar Kusura bakmayın.
Nazan hanım,
Canon PowerShot G5X sensörü Sony RX10 III ile aynı boyutta, yani 1 inç (13.2mm x 8.8mm) sensör. Şöyle düşünün; bir DX DSLR dijital kameranın sensör ölçüsü yaklaşık 24mm x 16mm dir. Full Frame kameralarda ise 36mm x 24mm dir. Her ikisi de 20MP çözünürlükte.
Canon G5X 2015 yılında anons edilmiş, Sony’den bir yıl önce.
Üzerinde 24-100mm (4.2x) lens var. Lens 24mm’de f/1.8, 100mm’de f/2.8 diyaframa sahip, yani her odak aralığında sabit f değerini korumaz. Dokunmatik LCD var. 31 adet netleme noktası var. Full HD (1920 x 1080) video çekebiliyor.
Program “P”, Enstantane önceliği “S”, Diyafram önceliği “A”, Manuel “M”, Özel, Hybrid Auto çekim modları var.
DSLR kameralarda kullanılan sabit diyaframlı lensler gibi kaliteli ve keskin fotoğrafları küçük boyutlarda olmak kaydıyla alabilirsiniz, ancak fotoğraf boyutu büyüdükçe fark açılacaktır, aynı kaliteyi beklemek haksızlık olur. Çektiğiniz fotoğrafları çoğunlukla sosyal medyada paylaşacaksanız veya küçük boyutlarda baskı alacaksınız sizi üzmeyecektir.
Fotoğraf çözünürlüğü olympus modellerinden daha ufak heralde yanlış anlamadıysam.
Sensör boyutu Olympus kameralardan daha küçük, Olympus kameralar 4/3 inç sensör kullanır, yani Canon’a göre daha büyük. Çözünürlük 20MP Olympus’lar ile aynı. Çözünürlük aynıysa, sensör boyutu büyük olan genellikle daha iyi sonuç verir.
Mrb sebahattin bey
Bu makinenin verdiği fotograf çözünürlüğü tam olarak ne kadar.?bu makineyi arkadaşımda bulunan canon 750d 18_135mm USM ile cekilen fotoğraflarala karşılaştığımda g5x daha kaliteli ve keskin fotoğraflar veriyor gibi geldi makineyi sipariş etmeyi düşünüyorum sağlıcakla.
Nazan hanım,
G5X 20MP, Canon 24MP çözünürlüğe sahip.
Canon 750D modelinde Canon G5 X modelinden 2.9x daha büyük sensör alanı mevcut. Daha büyük sensörler aynı odak uzaklığı ve diyafram açıklığı ile çekildiklerinde küçük sensörlere kıyasla alan derinliği ve bulanık arka plan üzerinde daha fazla kontrol sağlar.
Portre ve manzara çekecekseniz neredeyse aynılar,
Sokak fotoğrafçılığı ve günlük kullanımlar için G5X ağır basıyor,
Spor ve aksiyon çekecekseniz 750D ağır basıyor.
Genel skorda başabaşlar.
Mrb sebahattin bey
Canon un yeni modeli 250d 18_55 mm is stm
Fujifilm xt100 18_55mm 2.8.4 fiyatları hemen hemen aynı seviyede öneriniz hangi model olurdu özellikle fujifilmin 18_55mm 2.8.4 lensi profesyonel seviyede lens olarak tanıtılıyor ilk kez makine almayı düşünen biri için doğru tercih hangisi olurdu.
İkisini de kullanmadım. O nedenle tercih belirtmem olanaksız, ne desem eksik olur. Ama Nazan hanıma danışabilirsiniz, yeterince araştırma yapmış sanırım.
Saygılar.
Slm
Canon 77d
Canon 200D bu iki model arasında cıkmazdayım kağıt üzerinde özellikleri aynı işlemci aynı sensör aynı pratikte iki model ile aynı işleri cıkarabilirmiyiz.?Tamron 17_50 2.8 hakkında neler söyleyebilirsiniz cok kaliteli ve keskin bir lens oldugu söyleniyor.siz bu lensi kullandınız mı.?vc siz olan model vc li modele göre daha keskin fotoğraflar veriyormuş.dez avantaj olarak gürültülü ve yavaş af yapması cevabınız için şimdiden teşekkürler.
Ali bey merhaba,
İki Canon gövdeyi de kullanmadım. Ama her iki model ile de yaklaşık aynı sonuçları alırsınız. Tamron 17-50mm konusunda yazdıklarınızı ben de okumuştum, ama deneme şansım olmadı. Canon gövde alacaksam Canon objektiflere bakardım sanırım, tabi bu bütçeye bağlı.
Saygılar.
Mrb sebahattin bey Sigma 18_35mm 1.8 lensi ile neler çekebilirim.
Manzara
Günlük v.b
Porte cekimler için uygunmu.?
Kerim bey,
Bu, objektifi hangi gövde ile kullanacağınıza bağlı. Tam kare (FF) bir gövdede kullanacaksanız biliyorsunuz 28-55mm gibi bir aralığa sahip olur, ki bu da en azından benim için hiç kullanışlı bir aralık olmazdı.
Keskinlik olarak çok iyi olduğunu biliyorum ama aynı zamanda ağır. Sigma’nın hızlı objektiflerinin hemen hepsi rakiplerine göre ağırlar zaten.
Bu objektifi kullanmadım. Ama çarpanlı bir gövdede kullanacaksanız bu aralık daha çok manzara için kullanılır. 35mm tarafı ise sokak fotoğrafçılığı için denenebilir, ama konuya yakınlaşmak gerekeceğinden dikkat çekmeniz ve kişileri rahatsız etmeniz demek aynı zamanda. Sanırım sadece portre çekmek için bu lensi satın almazdım. Ben Sigma 35mm f/1.4 ART serisini kullanıyorum, gerçekten iyi sonuçlar veriyor, çantamda devamlı yanımdadır.
Saygılar.
Şuan kullanmakta olduğum ekipman canon eos 70d sigma 17-50mm 2.8 ekipmanımdan memnunum aslında fotoğraf çıktıları gayet tatmin edici tek sıkıntım ağırlık konusu elimdeki ekipmanI satıp fujifilm xt20 18_55mm 2.8.4 almayı düşünüyorum aynı kalitede fotoğraflar alabilirmiyim
Murat bey merhaba,
Zor soru sizinkisi.
Canon ESO 70D kullanmadım ama 80D kullandım.
Fujifilm X-T20m kullanmadım ama X-T1 hala kullanıyorum.
Her iki gövdenin özelliklerini kısaca özetlersek:
– Fujifilm X-T20 24MP, Canon 70D 20MP.
– Fuji’de 325 netleme noktası, Canon’da 19.
– Fuji saniyede 14 kare çekebiliyor, Canon 7.
– Fuji 3840×2160 video çekiyor, Canon 1920×1080.
– Fuji TimeLaps kayıt yapabiliyor, Canon’da yok.
– Fuji UHS-II card destekliyor, Canon’da yok.
– Fuji yaklaşık 380gr, Canon 750gr.
– Canon en fazla 1/8000 enstantane çekebiliyor, Fuji 1/4000.
– Canon bir full batarya ile 920 kare çekiyor, Fuji 350.
– Canon’da gövdenin üst kısmında da mini LCD var, Fuji’de yok.
– Diğer tüm özellikler aşağı yukarı aynı.
En önemli kriter ağırlık ise bu durumda Fuji tercihi doğru olacaktır.
Canon renkleri ve piksel boyunun Fuji’ye göre büyüklüğünü düşündüğümde, az ışıklı ortamlarda ISO başarımı daha iyi olacaktır. Canon renklerine aşık çok kişi tanıyorum 🙂
Sonuç: Ağırlık çok çok önemli bir kritik değilse, Fuji değişimi ile fotoğraf kalitesi açısından verdiğiniz parasal farkın karşılığına değmeyecektir. Yani arada ödeyeceğiniz fiyat farkı kadar fotoğraf kalitesi almayacaksınız. O durumda doğru ve karlı bir seçim olmayacaktır. İlla ki Fuji X Serisi ise aklınızdaki, X-T30 almayı düşünebilirsiniz belki.
Saygılar.
Slm
Sebahattin bey
Öncelikle biz amatörleri bilgilendirdiğiniz için çok tşk. Canon giriş seviyesi makineleri 250d 750d 800d 77d gibi modelleri almaktansa canonun 2016 yılında çıkarmış olduğu canon eos m5 modelini almak daha mantıklı bir tercih değilmi sizce sebahattin bey.?Bir çok özellikleri aynı hatta eos m5 ekran boyutu 3.2 inç ekran çözünürlüğü vizör kalitesi internetten baktığım kadarıyla yukardaki modellerden iyi gibi ne yazıkki bulunduğum şehirde bu makine inceleme şansım yok makinenin ergonomisi tutuşu nasıldır bilemiyorum ellerim çok büyük değil ama sıkıntı olmaz inş sınırlı sayıda lens olduğu biliyorum adaptör yardımıyla canonun hangi ef_ef-s lensleri kullanabiliyoruz.adaptör yardımıyla kullandığımızdan dolayı makinenin tepkilerinde gecikmeler olurmu.?Biraz uzun yazdım hakkınızı helal edin esen kalın.
Tahir bey,
Yukarıda yazdığınız gövdelerden Canon EOS M5 dışındakileri kullanmadım. M5’in çok özelliğini sevmiştim. Ama size bunlardan birini tavsiye edebilecek kadar bilgi sahibi değilim. Tam bilmediğim konularda fikir belirtmeyi doğru bulmuyorum, sizi yanlış yönlendirmek istemem.
Adaptör yardımıyla objektif kullanımında, performans kullanılacak adaptör ve lense göre değişir, ben olsam denemeden almazdım.
Saygılar.
Slm
Canon eos m5 kullanırken tutuş ergonomisinden mennunmuyduz.hangi lensler ile kullandınız grip kullabiliyormuyuz. ?Ekran çözünürlüğü ve vizör kalitesi parasının hakkını veren bir ürünmü.?
Canon’da 24-70mm yeni seri ve 35mm Sigma Art objektif kullanmıştım. LCD çözünürlüğü çok iyiydi.
Ben tutuş ergonomisi ve menü kullanımı bakımından Nikon gövdelerimi daha çok seviyorum. Şimdiye kadar Nikon D850 kameramda bulduklarımı başka gövdelerde bulamadım. Bu benim tercihim, kişiye göre değişir.
Saygılar.