Fotoğraf nasıl çekilir, Fotoğrafı Kamera mı çeker Lens mi?

Farkındayım, konuya “Fotoğraf nasıl çekilir, fotoğrafı kamera mı çeker yoksa lens mi?” sorusuyla girmek garip oldu. Elbette teknik olarak fotoğrafı kameramız çeker. Aslında soruyu şöyle sormak bu yazıda anlatmak istediğimi daha net açıklayabilir: “Görüntü kalitesini öncelikle hangisi belirler, kamera mı yoksa kullandığımız lens mi?

Henüz konuya tam olarak girmeden önce, “görüntü kalitesi” ile ne demek istediğimi kısaca açıklamak istiyorum. Bu, fotoğrafçılık ile ilgilenen herkesin kullandığı bir terim ama bence çoğumuz için farklı şeyler ifade ediyor.

Fotoğrafçılığa başlayan birçok insan için görüntü kalitesi, bir kameranın megapikselini ifade ediyor, MP sayısı ne kadar büyükse, o kadar fazla görüntü kalitesine sahip oluyorsunuz. Bu söylemde çok fazla gerçek olmasına rağmen, aynı zamanda belirsizlikle doludur. Örneğin, eğer çektiğimiz fotoğrafları yalnızca sosyal medyada paylaşacaksak 8 megapiksel kameradan fazlasına ihtiyacımız yok desem? Yıllarını bu işe adamış bir ağabeyimizin yıllar önce çektiği büyük basılı reklam kampanyalarına baktığımda, bunları bir 6 megapiksel DSLR kamera ile çektiğine inanasım gelmiyor, ama öyleler. Tersine, artık telefonlarımızdaki kameraların 25+ megapiksel görüntü kalitesine sahip olduğunu, ancak büyük baskılarda görüntülerin hala beklediği kaliteyi yansıtmadığını söyler.

Peki aradaki fark ne, neden böyle oluyor? Çünkü görüntü kalitesi ve algılayışımız birkaç faktörden oluşuyor ve hem sensör kalitesi hem de lens bu konuda temel bir rol oynuyor. O ağabeyimizin 6 megapiksel DSLR kamerası çok kaliteli bir lense sahipti ve görüntüleri çok temiz bir şekilde sensöre iletebiliyordu, bu da o görüntülerin büyük baskılarda kaliteli görünmesine neden oldu. Kameralı telefonlar çok büyük megapikselli küçük sensörlere sahipler. Megapiksel her şey değildir, ancak yüksek kaliteli bir lensle birlikte kullanıldığında kesinlikle fark yaratır.

Fotoğrafçılık ile ilgileniyorsanız, ki bu yazıyı okuduğunuza göre ilgileniyorsunuz demektir, fotoğrafa ilk başladığınız evreyi bir düşünün. Heves ettiniz, bir yakınınızın ya da katıldığınız kurstaki eğitmenlerin tavsiyesi ile bir giriş seviyesi APS-C yani çarpanlı (DX) Dijital kamera ve ona uygun kit lens(ler) aldınız. Büyük bir heyecan ile fotoğraf çekmeye başladınız. İlk başlarda her çektiğiniz fotoğrafı bir öncekilerden daha fazla beğenmeye başladınız. Sahip olduğunuz ekipmanlarınız ile bir süre fotoğraf çektikten sonra çektiğiniz fotoğrafları artık beğenmemeye başladınız, çünkü diğer arkadaşlarınızda veya nette gördüğünüz o ışıl ışıl ve cam gibi net fotoğraflarda kaldı gözünüz. Ve sonunda bunun suçlusunu buldunuz; KAMERANIZ!

Fotoğraf nasıl çekilir, Fotoğrafı kamera mı çeker?

Evet evet, aslında suç, elinizdeki giriş seviyesi kamerada… Ardından daha yüksek megapikselli, yüz bilmem kaç Bin ISO değerlerinde fotoğraf çekebilen, üzerinde daha fazla düğme bulunan kameralara bakmaya başladınız ve sonunda bunlardan birini aldınız. İlk denemelerde “İyi ki aldım, süper kamera” diyordunuz, ama biraz zaman geçince aslında eski kameranızla çektiklerinizden çok da farklı sonuçlar almadığınızı fark ettiniz!

Sorun kit objektiflerinizdedir diyerek, çevrenizdeki çok kişinin ve nette okuyup izlediklerinizin de etkisinde kalarak 35mm veya 50mm f/1.4 bir prime objektif almaya karar verdiniz. İşte bu! Süper bokeh, arka planı tam istediğiniz gibi öldürülmüş fotoğraflar. Ama bir sorun var, gözlere netlediğiniz halde, kirpikleri sayamıyorsunuz. Halbuki Full Frame -Tam kare- gövdesi olan arkadaşınızın fotoğrafları cam gibi, neredeyse kirpiklerdeki toz bile görünüyor.

Tamam, şimdi mesele anlaşıldı, kaliteli fotoğraf istiyorsanız Tam kare FF gövde kaçınılmaz, şimdi onlara bakalım…

Bu süreç böyle uzayıp gider, ama bir türlü istediğiniz kalitede fotoğraflarınız olmaz, konuya salt bu boyutta bakıldığı sürece olmayacaktır da. Halbuki “Fotoğraf nasıl çekilir” konusunda ne kadar çok kitap ve dergi okudunuz, Youtube’da sayısız video izlediniz.

Fotoğrafı önce GÖZ, sonra LENS, sonra KAMERA çeker!

Yazımın bundan sonrasına, iyi bir fotoğraf gözünüz olduğunu varsayarak devam edeceğim. Yani bu yazımızda “Fotoğraf Gözü” üzerinde durmuyoruz, o beni de aşan çok farklı bir yazı konusu olurdu, o çetrefilli konuyu ustalarına bırakalım. Biz burada, kullandığımız lensin ve kameranın fotoğrafımıza nasıl etki ettiğini örnekleriyle konuşalım.

Bu yazımda, aşağıdaki farklı çözünürlüklere sahip Tam kare formatta iki farklı kamera ve iki farklı 70-200mm objektif kullandım:

• Nikon D850 46MP Tam Kare DSLR kamera
• Nikon D610 24MP Tam Kare DSLR kamera
• AF-S Nikkor 70-200mm f/2.8E FL ED VR objektif
• AF-S Nikkor 70-200mm f/4G ED VR objektif

Çekim adımları

• Öncelikle evimizdeki bir köşeyi bu çekimler için kullanmaya karar verdim. Ortamı sabit ışıklar ile aydınlattım.

• Çok fazla varyasyon olmaması ve yazının çok uzun olmaması için, çekimlerimi her iki objektifte yalnızca 70mm’de gerçekleştirdim.

• Tüm çekimler aynı ortam ve ışık koşullarında, aynı mesafeden, 100 ISO değerlerinde çekildi.

• Önce Nikon D610 kamerama 70-200mm f/4 objektifi taktım ve bir üçayak üzerine sabitledim. Ve 70mm’de f/4, f/8 ve f/16 diyafram değerlerinde 3 adet fotoğraf çektim.

• Ardından Nikon D610 kamerama 70-200mm f/2.8 objektifi taktım. Ve 70mm’de f/4, f/8 ve f/16 değerlerinde 3 adet fotoğraf daha çektim.

Aynı işlemleri Nikon D850 kameramı kullanarak tekrar gerçekleştirdim ve aşağıdaki gibi bir çekim sonucu elde ettim:

Bu çekimlerden sonra toplamda 12 adet fotoğraf çekmiş oldum. Şimdi bu fotoğraflara detaylıca bir göz atalım.

Nikon D850 çekimlerinin karşılaştırması

Önce Nikon D850 kameram ve iki farklı objektif ile çekilmiş fotoğrafları aynı diyafram değerlerinde değerlendirelim.

Tekrar hatırlatıyorum: Kamera aynı, sahne aynı, ışıklar aynı, objektiflerin odak uzaklıkları aynı, diyafram değerleri aynı, tek fark objektiflerin kalitesi.

F/4

F/8

F/16

Yukarıdaki fotoğraflara baktığınızda “Dosya boyutu” dikkatinizi çekmiştir. Kamera ve sahnedeki her şey aynı olduğu halde bu dosya boyut farkı nereden geliyor olabilir?

Yani sonuçta her şeyiyle aynı olan sahneyi, aynı kamerayla çektim. Nikon D850 kameram, RAW çıktıları 8256 x 5504 Piksel ebatlarında kaydediyor, yukarıdaki tüm fotoğraflar bu boyutta. Normalde, aynı diyafram ve pozlama değerlerinde çektiğim fotoğrafların piksel boyutları aynı olduğuna göre dosya boyutları da yaklaşık olarak aynı değerlerde olmalıydı, ama değil.

ÇÜNKÜ AF-S Nikkor 70-200mm f/4G ED VR OBJEKTİFİM, NİKON D850 KAMERAMIN 46MP’LİK SENSÖRÜNÜ YETERİNCE DOYURAMADI, ONA İSTEDİĞİ DETAY VE KALİTEDE PİKSELLER ÜRETEMEDİ.

OYSA AF-S Nikkor 70-200mm F/2.8E FL ED VR OBJEKTİFİM BUNU HEM KONTRAST HEM DE ÇÖZÜNÜRLÜK BAKIMINDAN BAŞARIYLA GERÇEKLEŞTİRDİ.

Nikon D850 kameram ve iki farklı objektif ile f/8 diyaframda çekilmiş iki fotoğrafın belirli bir bölgesinin karşılaştırılmasını aşağıda görebilirsiniz. Sizce hangisi daha iyi görünüyor?

Nikon D610 çekimlerinin karşılaştırılması

Bu kez Nikon D610 kameram ile ve iki farklı objektifle çekilmiş fotoğrafları aynı diyafram değerlerinde değerlendirelim.

F/4

F/8

F/16

Yukarıdaki tablodaki dosya boyutu verileri bu kez bir öncekinden biraz farklı, fark ettiniz mi? Dosya boyutları arasındaki farklar neredeyse yok gibi. Çünkü, 24MP görüntü sensörüne sahip Nikon D610 kameramda her iki objektifim de sensörü doyurabilecek yeterli kaliteye sahipler. Aslında AF-S Nikkor 70-200mm f/2.8E FL ED VR objektifim Nikon D610 kameram için gereksiz lüks olurdu, kameramı yükseltme planım yoksa bu lense yatırım yapmazdım.

Sonuç

Fotoğraflarımız, başta görüntü sensörü olmak üzere, kameramızda yer alan birçok elektronik devre ve onları destekleyen yazılımlar tarafından kameralarımız tarafından oluşturulur.

• Objektif, fotoğraflarımızı oluşturan ışığın giriş noktasıdır. Bu noktada netlik ve keskinlikte herhangi bir bozulma, takılı olduğu herhangi bir gövde tarafından geri kazandırılamaz.
• Kamera gövdeleri gün geçtikçe gelişiyor. Daha iyi gürültü azaltma, daha hızlı mikroçipler, daha fazla odak noktası, daha hızlı otomatik odaklama, entegre GPS alıcıları ve her kademe için daha uygun fiyatlarla geliyorlar.

Ancak lensler aynı oranda evrim geçirmez. Elbette, görüntü sabitleme, nano kaplama, sızdırmazlık gibi özellikler ile birlikte teknolojileri de gelişir, ancak bu, gövdelerin evrimine kıyasla hiçbir şeydir.

Kaliteli lensler iyi yatırımdır, çünkü değerlerini gövdelerden çok daha uzun süre korurlar.

Bir lens satın almadan önce onunla çekilmiş fotoğraflara ve yorumlara bakıyorsanız, karar vermeden önce o fotoğrafları hangi kamera gövdesiyle çektiklerini tam olarak bilmeniz gerekir. Yine de lensi elinize almayı ve kullanacağınız kamera üzerinde test etmeniz en iyi yöntem olacaktır.

Fotoğraflarımızın kalitesi, kameramızın sensörünün yakaladığı ışığı ne denli kaliteli çözüp işlediğine bağlı olmakla birlikte, sensöre ulaşan ışığın kalitesini de kullandığımız mercekler belirler. Kameralarımız çok iyi bir algılayıcıya sahip olması her zaman çok iyi fotoğraflar üreteceği anlamını taşımaz. Kameramızın işi, objektiften sonra başlar. Objektifimize giren ve birçok kademeden geçtikten sonra görüntü sensörüne ulaşan ışığın kalitesini ilk olarak objektifimiz belirler.

KAMERA ÇÖZÜNÜRLÜĞÜ ARTTIKÇA OBJEKTİFLERİN KALİTESİ ÖNEM KAZANIR. ÇÜNKÜ YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜĞÜN, HATALARI ÇOK DAHA BELİRGİN HALE GETİRMEK GİBİ KÖTÜ BİR HUYU VARDIR.

Eğer fotoğraf ekipmanlarınızı yenilemek ve yükseltmek istiyorsanız, önce objektiflerden başlamak daha doğru bir seçim olacaktır.

Fotoğraf nasıl çekilir, fotoğrafın kalitesini kamera mı yoksa lensimiz mi belirler konusunda siz ne düşüyorsunuz. Bilgi, yorum ve deneyimlerinizi aşağıdaki “Yorumlar” kısmından bizimle paylaşır mısınız?