Daha

    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…

    Manşette yer alan fotoğrafları 48 yıl arayla birbirine bağlayan değişmeyen iki duygu var: Çocukların bakışlarındaki saflık ve masumiyet. Onlar bizim geleceğimiz.

    Herhalde bu algıyla ilgili olsa gerek. Her şeyin neredeyse -uzaktan bile- bir tuşa basarak hallolduğu dönemde yaşarken film kullanmak, geliştirici banyosunu hazırlamak, ortam şartlarını uygun nem ve sıcaklığa getirerek filmi banyo yapmak (nedense bir “banyo” kelimesini kullanırken İngilizcesi “development-geliştirmek” olarak daha uygun geliyor. Yazıda İngilizcesini kullansam özenti gibi algılanma tehlikesi var) çok kişinin ilgisini çekmeyebilir. Benim hala ilgimi çekiyor…

    23 Nisan 2023 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda elimde yedek tuttuğum Kodak TMax 100 ile yine film kullanmak için kendime fırsat yarattım. 

    Manşette yer alan fotoğrafları 48 yıl arayla birbirine bağlayan değişmeyen iki duygu var: Çocukların bakışlarındaki saflık ve masumiyet. Onlar bizim geleceğimiz.

    Film: Kodak TMax 100

    Dijital makinalarda nasıl sensörlerin kontrasından, dinamik aralığından ve keskinliğinden bahsediyorsak aynı şey filmler için de geçerli. Aslında şöyle demek daha doğru: filmler için geçerli olan teknik özellikler dijital makinaların sensörleri için de geçerlidir.

    Kullandığım filmler arasında Ilford FP4 (100 asa), HP5 (400 asa), Delta 100, Kentmere Pan 100 ve 400, Agfa APX 100 ve Kodak TMax 100 çeşitleri var. Benim ilk sırada favori filmim TMax 100, ikinci sırada APX 100 dür. Bu iki filmin keskinliği birbirine yakın olsa da Kodak daha iyi.. MTF eğrilerinde bunu görebiliyoruz:

    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…
    Agfa APX 100 
    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…
    Kodak TMax 100
    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…
    Başka bir marka

    Tabii fiyat olarak da böyle. Bir de filmlerin kimyasal yapılarının renklere olan hassasiyeti önemli. Yani buna rengin (dalga boyunun) film üzerinde etki kuvveti demek gerekir:

    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…
    Agfa APX 100 
    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…
    Kodak TMax 100
    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…
    Başka bir marka: bilgi yok

    400 nm ışığın mavi etkisi, 500 nm yeşil etkisi ve 600 nm ve üzeri ışığın kırmızı etkisi demektir. Bu eğrilere bakarak iki filmin maviye daha hassas, 500 nm de Kodak’ın daha iyi olduğu ki bu yeşil renklerde daha fazla detay demektir, Kodak’ın 650 nm kadar daha düzgün olduğunu söyleyebiliriz.

    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…

    Bazı butik üretilen filmler de var. Ancak bunların teknik detaylarını firmalar vermiyor ve fiyatları da oldukça yüksek.

    Film geliştirici: Kodak D76

    Hazır satılan bir geliştirici kullanmaktansa kimyasal maddeleri alıp hazırlamayı tercih ediyorum. Böylece formüllerde değişiklikler yapabiliyorum. Birkaç değişik formül denemem sonucunda 1940’lı yıllardan beri efsane olan D76 da karar kılmıştım. Fotoğrafçıyı üzmeyen bir formülü var. Aynen aspirin gibi her derde deva oluyor. Bu formülün eşdeğeri Ilford’da ID-11 diye geçiyor. Formülünü internette arattığınızda kolayca bulabileceğiniz için burada vermiyorum. Ancak bu formülü orijinalinden farklı olarak 5 gram boraks yerine 7 gram boraks (boraks gümüş bromür zerreciklerini sıklaştırarak keskinlik artmasını ve grenin küçülmesini sağlar) ve 0,5 gram potasyum bromür (filmde sis (şeffaf kısmın buğulanmış gibi olması) denilen şeyin oluşmasını önler. D76 da gerekli olmadığı söylense de ben kullanıyorum.

    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…

    Geliştirme sürecinde oda sıcaklığını 200 C düşürüp kullanacağım her şeyi bu odada en az bir saat bekleterek malzemelerin ve filmin de 200 C olmasını sağlıyorum. Bu aynı zamanda nem oranını da %50 ler civarında tutuyor.  Bu değerleri sürekli ölçüyorum. İşlemi ise Kodak TMax 100’ün teknik dokümanında anlatıldığı gibi uyguluyorum.

    Sabitleme (fixer) işlemine geçmeden önce geliştiriciyi döküp filmin olduğu tankı yavaş akan duru su ile doldurup 3 dakika civarında bekliyorum. Bu da gri tonların biraz daha gelişmesine yardım ediyor.  

    Tarayıcı: Epson Perfection V800

    Karanlık odam yok. Uzun bir süre önce tüm ekipmanı bir derneğe hediye etmiştim. Dolayısıyla baskı yapmıyorum. Bundan sonrası sayısal ortamda devam ediyor. Tarama işleminde film çeşidini seçebiliyorum. Başka birçok ayarlama yapma imkânı olmasına rağmen sadece parlaklık ve kontrastı otomatik ayarlayıp taramayı tercih ediyorum. Elde ettiğim sayısal fotoğraf yaklaşık olarak 24 megapikselden biraz daha büyük oluyor.  

    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…

    Fotoğraf makinası: Nikon F 100

    Önceleri F 801 S, N90 S kullanırken 2019 yılı sonbaharında Japonya’dan getirttiğim F 100 kullanıyorum. Tercih ettiğim objektif Nikkor 35mm, F:1,8. Makine hakkında kısaca söyleyebileceğim Nikon’un dijital gövdeye geçmeden önce piyasaya sürdüğü F5 ve F6 nın yanında yer alıyor. Arkasından D 100 piyasaya çıkmıştır. Baktığınızda ilk anda dijital diye algılanması mümkün. Bir keresinde acele ile çıkarken dijital makinayı alıyorum diye bakmadan kapmışım. Fotoğraf çekmeye başlarken fark ettim. Bu kadar yani… 

    Son söz…

    Film, özellikle Avrupa’da yaygın bir şekilde kullanılmaya devam ediyor ve kullanıcı sayısı giderek artıyor. Özellikle 6*6, 6*9 formatı tercih ediliyor. Bizde ise fiyat nedeniyle ne yazık ki rağbet görmüyor. Yakın çevremde ısrarlar film kullanan Mert Turan ve Soner Yaman var. Mert baskı da yapıyor.

    Fotoğrafta film kullanma tutkusu…

    Ancak film fiyatlarının bize göre çok artması umudumuzu kırıyor. İlginç bir şekilde Kodak TMax 100 fiyatı geçen sene ABD’de 5,96 USD iken bu sene 10,99 USD. Biz de ise 350 TL civarında. Bu film Avrupa da ithal olduğundan 11,43-13,60 EURO civarında satılıyor. Şimdilik. Yani durum bizim, özellikle benim için vahim.

    Not: Yazıda yer alan fotoğraflarda sadece kontrast, parlaklık ve kadraj düzeltmesi yapıldı. Film üzerinde oluşan tozlar ve delikler (pin hole) Photoshop’un “Content Aware Fill” özelliği ile rötuşlandı.

    Kaynaklar

    • Negatif, Ansel Adams
    • The Darkroom Cookbook, Steve Anchell
    • Siyah-Beyaz Negatif, Ergün Turan
    • Siyah-Beyaz Fotoğraf, Atilla Güngör, Ayhan Babacan, Aydemir Gökgöz
    • Almanya’nın en bilinen analog fotoğraf dükkânı: https://www.fotoimpex.com/

    İLİŞKİLİ İÇERİKLER

    Galileo’nin Olympus’u olsaydı

    Galileo'nun Olympus fotoğraf makinesi olsaydı; elde edeceği fotoğraflar ile Kopernik’e ve kiliseye karşı çok iyi bir ispat sağlayacaktı. İspatında kullandığı med-cezir olayını pekiştirecekti. Gökcisimlerinin hareketinden kaynaklanan ışık akışının boyundan ve pozlama süresinden dünyanın dönüş hızını da hesap edebilecekti.

    Siyah beyaz sokak fotoğrafçılığı neden bu kadar popüler

    irçok nedenden ötürü siyah beyaz sokak fotoğrafçılığı, fotoğrafçılıkla ilgilenen birçok kişi tarafından kabul görmüş şüphesiz en popüler çekim türüdür. Siyah-beyaz fotoğrafçılıkla özel olarak ilgileniyorsanız, “Siyah-beyaz görmek” ifadesini duymuş olabilirsiniz. Bu terim fotoğrafçılık eğitimi dünyasında sıklıkla kullanılan popüler bir terimdir.

    Uzun pozlamalarda ışık kaçakları neden oluşur, nasıl önlenir?

    Kuruyorsunuz sağlam bir üçayağı, üzerine kameranızı oturtuyorsunuz, filtrelerinizi de kullanarak an'ın keyfini çıkartıyorsunuz. Ancak dikkatli olmazsanız, uzun pozlama yaparken sizi büyük bir sorun bekliyor olacaktır; kameranıza lensiniz dışındaki başka bir kaynaktan giren ve fotoğraflarınızı mahvedecek olan ışık sızıntısı. Bu durum, fotoğrafınızın aşırı pozlanmasına neden olur ve beklediğinizden çok farklı bir sonuçlarla karşılaşabilirsiniz, dolayısıyla çok sinir bozucu bir durumdur.

    Fotoğrafta gürültü, en düşük ISO en temiz fotoğraf mı demek?

    Fotoğraflarımızda iki genel gürültü türü vardır: Çekim gürültüsü ve Dijital gürültü. Genel olarak, daha parlak bir fotoğraf elde etmek için ISO'yu yükseltmenin fotoğraftaki gürültüyü arttırdığı söylenir. Bu doğru mu? Şüpheliyim, haydi bakalım o zaman..

    E-POSTA ABONELİĞİ

    Makale yazarı

    Okyar Atilla
    Okyar Atilla
    Geçmişte bir ara mühendisti. Şimdi tam zamanlı yönetici, gerçek zamanlı fotoğrafçı. Gündem "Fotoğraf" ise akan suları durdurur. Seyahat denildiğinde kapının önündedir. Klasik müzik ve kitap olmazsa olmazıdır. İki sokak köpeği, muhtelif sayıda kedi ile sürekli temas halindedir. Hızını alamadı mı dağda bayırda bulduğu gerçek köpeklerle konuşur. Sürekli sorgular. Merak ettiği bir konu olursa elinden kimse alamaz. "Bilgi ve sevgi paylaştıkça çoğalır" ilişkilerinin ana fikridir.

    POPÜLER İÇERİKLER

    Yorum Politikamız: Arthenos.com ekibi olarak tüm okuyucularımızı tartışmalara aktif olarak katılmaya teşvik etsek de, Davranış Kurallarımıza uymayan veya yayınlanan materyalin editoryal standartlarını karşılamayan herhangi bir içeriği Silme / Değiştirme hakkını saklı tutarız.

    YORUM YAPILDIĞINDA BANA BİLDİR
    Bana bildir
    guest

    4 Yorum
    Beğenilenler
    En yeniler Eskiler
    Satır içi geribildirimler
    Bütün yorumları göster
    Mert TURAN
    Makale Puanlama :
         

    Değerli hocam,
    Yüreğinize sağlık. Yazınızı okurken fotoğrafa olan tutkum içimi kıpır kıpır etti. Kimyasalların kokusu burnumda belirdi. Sizden çok şey öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. O büyülü havayı solumama dair verdiğiniz destek için tekrar teşekkür ederim. Maalesef analog fotoğraf ülkemizde değer görmüyor. Hızlı üretip hızlı tüketme gibi bir alışkanlığımız doğuyor. Umarım ilerleyen zamanlarda değeri daha çok bilinir ve bu büyülü sanata gönül vermiş insan sayısı artar. Emeklerinize sağlık. Saygılarımla..

    Öner BÜYÜKYILDIZ
    Öner BÜYÜKYILDIZ
    Makale Puanlama :
         

    Film banyo etmek/Analog film geliştirmek çok heyecan verici geliyor bana. Adeta sihir gibi.
    Maliyetlerin artması ve günümüzde yerini dijitale bırakmış olması üzücü. Ama sayenizde bilgi sahibi oluyoruz.

    Yazı için çok teşekkürler Okyar abim.
    Ellerinize emeğinize sağlık.

    Selam ve saygılarımla.

    4
    0
    Düşünceleriniz bizim için önemli. Belirtmek ister misiniz, lütfen yorum yapın.x