Merhaba Kristal.
“Sanatın bir soyutlama, bir gerçekliği başka bir gerçekliğe dönüştürme biçimi olduğunu kabul etmemiz gerekir.”
Coronavirüs salgını özgürlüğümüzü kısıtladı, evlerimize hapsolduk ama bu dönemde yaygınlaşan internet ortamında yapılan toplantılarla, aydınlanma dönemini yaşamaya başladık. Yeni bilgiler öğrenmek amacıyla takip ettiğim Doç. Dr. Beyhan Özdemir’in yönettiği “Sanatın Fotoğrafı” konulu söyleşide yukarıdaki sözü; sanat tarihçisi, arkeolog Dr. Yalçın Mergen’den duyunca çok etkilendim.
Yine böylesi çevrimiçi bir etkinlikte de “Makro ve Yakın Plan Fotoğrafçılığı” kitabının yazarı, dostum C. Deniz Seyran Beyefendinin, ufuk açan çalışmalarından örnekler sunduğu, “Evde makro ve yakın plan çekim teknikleri” konulu söyleşisinde, Yalçın Mergen’in tanımlamasına uygun örneklerle karşılaştım. Bu iki güçlü sesi birleştirmek gerekiyordu, ben de öyle yapıyorum.
Rönesans’ta perspektif keşfedilmiştir. Böylece iki boyutlu resim sanatında çizgiler, objelerin boyutundaki değişiklik, ufukta ya da fonda netsizlik, ışık ve gölge yardımıyla hacim ve derinlik algısı içeren eserler üretilmeye başlamıştır. Bu tarz çalışmalar uzun süre sanatçıları etkileyerek hakimiyetini sürdürmüştür. Zamanla yeni arayışlar sonucu, farklı anlatımlar içeren yeni akımlar çıkmıştır. Sanayi Devrimi, sadece makineleşme değildir. Birçok buluşun getirdiği teknolojik gelişimin yanı sıra, bilim, felsefe, sanat alanında değişimler yaşanmıştır. Sanatçıların bir kısmı imgeyi gerçeklikten uzaklaştırarak, anlatımlarını farklı bir dille sunmuşlardır.
Aslına bakarsanız gerçeklikten uzaklaşmış eserler üretme işi hep vardı. Hiçbir resim ya da heykel gerçeğin bire bir anlatımı olamaz. Şarkılar; yaşanan aşk veya özlemi tam olarak yansıtmaz. Roman, şiir ve öykülerde yazarın hayalinde yarattığı olay edebi dil ile aktarılmaktadır. Destanlar kahramanlık, acı ya da ders veren öyküler içermesine rağmen, hiç kimse tam olarak gerçeği ifade ettiği konusunda iddiada bulunamaz. Sinema ve tiyatro gerçeği mi yansıtır? Aslında sanatın özünde değiştirme, abartı ve kışkırtma vardır.
Sanatta soyutlama (abstraction); bilinen bir bütünden ayrıntıya girerek veya değişiklik yaparak, farklı bir konuya atıfta bulunma tekniği olarak açıklanabilir. Bence fotoğrafta soyutlamanın çekiciliği; gizemi çözme arayışından ve farklı yorumları aralamasından kaynaklanır. İnsanların birçoğu, arayışlara girmeden fotoğrafta gördüğünü anlamak isterler. Bir kısmı ise o gizem denizi içerisinde farklı anlatımları görürler. Aslında olay, okuma alışkanlığıyla ilgilidir. Çok okuyanlar için soyut fotoğrafta anlaşılmayan bir şey yoktur, hayal dünyasında mutluluk veren gezinti yaşanır. Soyuta yorum getirme, görünmeyeni görme, çözüme ulaşma ve fırsatları yakalama konusunda başarılı olan insanların ortak özellikleri çok okumalarıdır. Çok kazanan üst düzey yöneticileri de sorun çözme yetenekleriyle o konuma gelmişlerdir ve haftada bir kitap okurlar. Buluş sahipleri de farklı değildir. Bill Gates’in bir çanta dolusu kitapla özel uçağına atlayıp, bir göl kıyısındaki barakada günler geçirdiği gerçektir. Çünkü O, devamlı arayış ve mevcudu geliştirme çabası içerisindedir. Bill Gates okumanın, peşinde koştuğu; yeni fikir bulma, yaratıcılık ve kavrama yeteneğini artırmakta olduğunun farkındadır.
Fotoğraf, geçmişte kalan gerçeğin bir kopyası olarak görülür. Bir bakıma doğrudur, yaşanmış bir an, optik aracılığıyla tespit edilmiştir. Ancak o optik aygıtı kullananın seçimi, kadraja aldığı ve almadığı unsurlar ile tercih ettiği çekim anı, gerçeğe müdahaledir.
Gerçeğin peşinde koşmayan, fotoğrafa sanatsal yaklaşanların bir kısmı birleştirme ve ekleme yapmayı tercih etmektedirler. Optiğin yardımıyla gerçeği değiştirip sanatsal bir çalışma yapmakta bir başka yoldur. Bu kapsamda Deniz Hoca etkinlikte, deneysel çalışmalarından güçlü örnekler vermiştir. Nesneleri ters ya da yanal ışıkla aydınlatarak, makro lense zaman zaman uzatma tüpü ya da körük ekleyerek, nesneye çıplak gözün gördüğünden daha derin bakarak soyutlama yapmıştır. Böylece hepsi birer gerçeklik taşıyan akik taşını, kapya biberi ve nar tanesini, izleyicinin algısına göre farklı yorumlanacak başka bir gerçekliğe başarıyla dönüştürmüştür.
Selam okuyarak, deneyerek gelişmenin ardına düşenlere ve yeni ufuklara yelken açanlara gitsin…
Mikdat Besni
Kaçırdığıma çok üzüldüğüm bu çevrim içi etkinlikten sizin vasıtanızla haberdar olduğum için çok memnun oldum Mikdat abim. Deniz bey’i tebrik ederim. Çalışmalarını yakından takip edeceğim.
Selam ve saygılarımla