Teknolojinin her alanında olduğu gibi fotoğrafçılara yönelik yapay zeka destekli tasarım ve düzenleme araçlarında son bir yılda baş döndürücü gelişmeler yaşandı. Photoshop’ta yapay zeka özelliği birkaç uygulamasında mevcut olsa da, 25’inci sürümde bambaşka bir düzeye ulaşan, geliştirilmiş “Generative Fill – Üretken Dolgu” özelliği geldi. Yıllar öncesinde çektiğim ve sahnemde olmasını arzu etmediğim objeler yüzünden değerlendiremediğim ve bende birçok eski fotoğrafıma tekrar göz atma isteği uyandıran bu yeni özellik, zamanında o fotoğrafları silmemiş olmamın ne kadar isabetli bir karar olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Generative Fill fotoğrafçı için neden bu kadar önemli, “zor gün dostu”ndan neyi anlatmaya çalışıyorum? Devam edelim mi?
Generative Fill – Üretken Dolgu nedir?
Üretken Dolgu, AI yani yapay zekanın görüntü düzenleme araçlarında uygulanan mükemmel bir örneği. Adobe’nin Stock görsellerine ve yeryüzündeki sayısız açık lisanslı çalışmalara dayalı geniş bir veri kümesinden yararlanarak, tamamen yeni görüntüler oluşturmak için makine öğrenimini kullanıyor. Her yaptığı işlemden sonra yeni bir şeyler daha öğrenir ve bunu kütüphanesine kaydeder ve bu öğrenim süreci sonsuz bir döngüde tekrarlanır.
Tilt-Shift lens çekim denemelerimde sahnemde önde yer alan elektrik direği muhteşem görünen gökdelenden adeta rol çalıyordu.
Üretken Dolgu aracının Kaldırma/Silme özelliği bunu nasıl tertemiz yok etti görüyor musunuz?
Generative Fill nerelerde işe yarar?
Üretken dolgu aracı genel hatlarıyla üç değişik amaçla kullanılabiliyor:
- Silme, Kaldırma (Remove)
- Ekleme (Add)
- Kadrajı büyütme (Expand Canvas)
1. Silme, Kaldırma (Remove)
Aşağıdaki iki fotoğrafa bir göz atın; karmaşık arka plana rağmen üretken dolgu aracının sağ altta görülen beyaz konteyner benzeri nesneyi ne kadar sorunsuz bir şekilde sahneden çıkardığına dikkat edin:
Karmaşık desenler, zorlu aydınlatma ve herhangi bir kaynak materyalin bulunmadığı alanlar göz önüne alındığında bu gerçekten etkileyici bir sonuç. Photoshop Üretken Dolgu aracı aslında en olası arka planın nasıl olacağını hayal etti ve eksik alanı çok gerçekçi bir şekilde doldurdu.
Yaptığım tek şey, Fotoğrafı Photoshop’da açmak, Lasso aracını kullanarak yok etmek istediğim bölgelerin etrafını çizmek ve Generative Fill aracına tıklamak. Hepsi bu kadar! Photoshop, buluta bağlanacak, her geçen gün gelişen makine dili öğrenimine dayalı kütüphanesini tarayacak ve çevresini çizdiğim bölgenin etrafındaki bölgelerden de örnekler alarak ve o bölgelerde ışık koşullarını da değerlendirerek seçtiğim bölgeleri kaldırıp yerine uygun arka planı yerleştirecek. Generative Fill buluta bağlı çalışacağından bu işlem, kullandığınız bilgisayarın internet erişim hızına ve bilgisayarın işlemci kapasitesine bağlı olarak sonlanacak.
Başka bir örnek:
Yukarıdaki fotoğrafı, Okyar ile birlikte çıktığımız Midilli Fotoğraf turumuzda bir yunan kahvehanesinde çekmiştim. Okyar, kahvenin yunanlı müdavimi ile derin bir sohbeti sonlandırmak üzere vedalaşıyordu, sağda görülen el Okyar’ın eli. Ancak sahneye ilk bakıldığında adamın elini masadaki suya doğru uzatmış hissi veriyordu.
Küçük bir üretken dolgu kaldırma işlemi ve sonuç:
2. Ekleme (Add)
Üretken dolgu aracının sihirinin başladığı yere geliyoruz. Üretken Dolgu, yazdığınız anahtar kelimelere dayanarak sahnenize tamamen yeni öğeler ekleyebilir. Genellikle “metinden resme” olarak adlandırılan bu işlevsellik, anahtar kelimelerinize dayalı olarak sizin için tamamen yeni içerikler üretir.
Aşağıdaki fotoğrafa bir göz atalım; klasik, hoş görünüşlü bir manzara görüntüsü değil mi?
Ben, bu manzaranın önünde sol taraftaki çim alana bir traktör eklemek istedim. Traktörü yerleştirmek istediğim bölgeyi seçtim, “Generative Fill” üzerine bastım, açılan bölgeye “tractor” yazdım ve “Generate – Oluştur” linkine tıkladım.
Ve sonuç:
Photoshop’un üretken dolgu aracının oluşturduğu traktör çok yakından incelendiğinde yapay zeka tarafından oluşturulan fotoğraflarda görebileceğiniz bazı tuhaflıklara sahip, ancak gerçek görünümlü bir traktöre yeterince yakın, oldukça kusursuz görünmesi için yalnızca birkaç dakikalık manuel düzeltmeler yeterli olacak.
İşin çılgın kısmı, Photoshop’un traktörün gölgesini ve lensin geniş açılı perspektifini bile doğru şekilde oluşturması! Ayrıca, traktörü önde bulunan çimlerin ardına yerleştirmeyi de ihmal etmemiş! Traktörün bazı tuhaf görünen bölgeleri var ama kartondan kesilip görüntüye sonradan yapıştırılmış gibi görünmüyor. Sanki sahnenin bir parçasıymış gibi geliyor.
Bu aşamada Photoshop’un sınırlarını zorlamak istedim. Üretken dolgu aracı karlı bir manzara gibi zor ışık koşullarında nasıl davranacaktı merak ettim.
Aşağıdaki görselde ortadaki oku sağa ve/ya sola hareket ettirerek öncesi ve sonrasını görebilirsiniz.


Generative Fill aracı yardımıyla eklediğim kardan adama dikkat edin. Photoshop, güneşin geliş yönünü, gölgeleri, gölgelerin tonlamasını, kardan adamın üzerindeki dokuyu nasıl kusursuza yakın yerleştirmiş görüyor musunuz? Muhteşem!
Kardan adam eklenmiş görseli büyük boyutta görmek için buraya tıklayın.
3. Kadrajı Büyütme (Expand Canvas)
Generative Fill aracının sihirlerine devam ediyoruz; sıra kadrajımızı büyütmede.
Aşağıdaki gibi bir manzara üzerinde bu özelliği deneyelim bakalım Photoshop şapkadan tavşan çıkartacak mı?
- Önce görselimizi Phoshop’da açıyoruz.
- Soldaki araçlar kısmından “Crop – Kırpma” aracını seçiyoruz.
- Üstteki barda “Delete Cropped Pixels” kutucuğunun işaretini kaldırıyoruz.
- Hemen yanındaki Fill bölümünden “Generative Expand” seçeneğini işaretliyoruz.
- Kadrajımızı istediğimiz ölçülerde ayarlıyoruz.
- Son olarak, üst barın sonundaki “✓” işaretine basarak işlemi başlatıyoruz.
Üretken Dolgu kadrajı genişletme aracı sahnemi taradı, boşlukları sahneme uygun şekilde genişletti.
İşte sonuç:
Pes artık diyorsunuz değil mi? Manşet fotoğrafı olmayı hak etmiyor mu? Photoshop, soldaki ahşap iskeleyi nasıl kusursuz uzattı. Suyun üzerindeki yansımalara, içindeki dokulara, su yosunlarına bakar mısınız? Suyun kenarındaki yeşillikleri nasıl gerçekmiş gibi manzaraya yerleştirdi. Büyüleyici!
Web çözünürlüğü oldukça inanılmaz ve tam çözünürlüklü fotoğrafa yakınlaştığınızda bile kusursuz görünüyor.
Şimdi soru şu:
Generative Fill destekli görselin telif hakkı ne olacak?
Üretken Dolgu aracını bir görselde kullandığınızda telif hakkının nasıl ele alındığı açık uçlu bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Eğer görselimizin %10’u yapay zeka tarafından oluşturulmuşsa, eserin telif hakkını alabilecek miyiz? Peki ya bu oran %80 olursa? Birçok ülke yapay zeka içeriğiyle ilgili düzenlemeler yapıyor; bu, geçimini buradan sağlayan fotoğrafçıları büyük ölçüde etkileyebilir. Her saniye gelişen geniş stok kütüphanesi sayesinde Adobe, telif hakkıyla ilgili sorunları çoğu yapay zeka şirketi gibi yönetebilecek mi, bunun tam sonuçlarını önümüzdeki günler gösterecek.
Henüz daha fotoğrafta manipülasyonu tartışmayı bitirmemişken, sanat camiasında, özellikle de fotoğrafçılıkta kaçınılmaz olarak büyük bir fay hattı daha olacak. Generative Fill ile muhteşem bir gün batımı yaratabiliyorsanız, bu, fotoğrafçının mükemmel ışığı elde etmek için bir konuma defalarca kez gidip çalışmasının değerini düşürür mü? Ya fotoğrafın çoğunluğu gerçekse, ancak belirli bir kısmını uzatmak için Üretken Dolgu gibi bir araç kullanılmışsa?
Bir de Adobe’nin bunu nasıl fiyatlandıracağı sorusu var. Öyle ya, özellikle bu araçları çalıştırmak için gereken yüksek güçlü sunucuların maliyetleri düşünüldüğünde, Adobe’nin buna yaklaşımı ne olacak? Adobe bir gün bu aracı için ekstra bir ödeme isteyip istemeyeceği henüz bilinmiyor.
Sonuç
Pandora’nın kutusu çoktan açıldı bile. Bunun gibi yapay zeka destekli araçların daha da iyi hale geleceğini düşünmek için falcı olmaya gerek yok. Ayrıntıların daha iyi işlenmesi ve daha doğal görüntü üretimi ile gelecekte daha yüksek çözünürlüklerde çalışmasını beklemek de hayalcilik olmaz. Şu anki mevcut haliyle bile bu araç, fotoğrafçılar için çok güçlü bir yardımcı; özellikle de geçim kaynağınız olan işiniz için iyileştirmeye çok zaman harcadığınızı düşünüyorsanız.
Generative Fill aracını mutlaka deneyin. Görsellerinizi düzenlediğiniz iş akışınızda çok önemli bir rol alacağı kesin. O halde Durun! O düğmeye basmadan önce bir kez daha düşünün. Tabi siz bir AI karşıtı değilseniz.
Aşağıdaki yorumlarda düşüncelerinizi merak ediyorum. Bize yazar mısınız?
Yine çok güzel anlatılmış eğitici bir yazı üstat
Bir süredir özletmiştiniz dönmenize çok memnun olduk
Emeklerinize sağlık
Eksik olmayın Süheyl bey,
Saygılar.
Yapay zekanın fotoğrafçılığa uyarlanması beni hobimden soğutuyor. Bu yeni teknoloji, sahtekarlık yapmak için kapıları açıyor. Gördüklerimizin gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
Metin bey,
Hobinizden soğumaya ne gerek var, AI kullanmayın gitsin 🙂
Ticari bir kaygınız yoksa, her karesi tertemiz sizin olan fotoğraflarınız olsun.
Saygılar.
Merhaba
Ben çok sıkı bir ai karşıtıyım. AI ne demek hayatımızı tam anlamıyla nasıl etkileyecek emin olmadıkça böyle düşünmeye devam edeceğim 🙂
Kaleminize sağlık sebahattin hocam
Hülya hanım merhaba,
Yazımda anlattıklarımın tam olarak aynısı olmasa da benzerlerini manuel olarak ve ciddi şekilde değiştirmek için kullanılan diğer etkili araçlar da benzer şeyleri yapabilir, ama yapay zeka bunu o kadar kolaylaştırır ki fotoğraf ve fotoğrafçılık üzerinde de derin etkileri olması kaçınılmaz.
Saygılar.
En son örneği görünce öyle bir yüksek sesle yok artık demişim ki yan masada çalışan arkadaşlarım merak edip yanıma koştu. Onlara sonucu gösterdiğimde burada yazamayacağım tepkiler onlardan geldi. Bir arkadaşım yeni aldığı aynasız makineyi hemen satışa koymaya karar verdi. Ps ona yetermiş öyle diyor 😀. Bunun sonu ne olacak usta. Nereye gidiyoruz. Birde bu daha başlangıç diyorsun üstelik.
ayni tepkiyi bende verdim salih bey. . ayni fikirdeyim
Sahneye uyguladığımda korku ve endişeyle karışık benzer tepkiyi ben de vermiştim, yalnız değilmişim demek ki 🙂
Saygılar.
Hocam çok güzel yazı için öncelikle teşekkür ederim. Ben fotoğrafı çekim aşamasında bitirilmesinden yanayım her zaman. Belki yaşlandığım için teknolojiye uzak baktığımdan bunu düşünüyorum o da olabilir.
Nurullah bey merhaba,
Ne zamandır yazmıyordunuz, özlettiniz!
Ben devamlı RAW çekim yaparım. Çoğu durumda kameramın bir RAW dosyasında yakaladığı şeyle benim gözlerimle gördüğüm veya görmek istediğim şey tam olarak aynı olmuyor. RAW üzerinden fotoğrafımı işleme, görüntüyü gözlerimin ilk başta gördüğü şeye yaklaştırıyor. Doğru ve yerinde işlem yapmak izleyicinin gözünü sahnede önemli olduğunu düşündüğümüz şeye yönlendirmeye yardımcı oluyor. Yapay zeka burada devreye giriyor; o anın çeşitli etkileriyle hayalinizdeki fotoğrafa ulaşamadığınızı hissettiğiniz durumlarda çok önemli bir yardımı olabiliyor.
Saygılar, selamlar.
Adobe “artık iki tip fotoğraf olacak” diyor zaten:
https://petapixel.com/2023/10/11/adobe-some-amount-of-photography-will-move-to-virtual-photography/
Çok korkutucu ve aynı zamanda çok faydalı. 100 tane gelin-damat fotoğrafını bir anda istediğin tarza çevirdiğini düşünsene? Uğraşmadan. Çok faydalı. Diğer yandan bu “kolaylık” insanların işlerini de ellerinden aldı, alıyor ve daha da alacak.
Yapay zeka hem çok tehlikeli hem de inanılmaz yararlı birşey. Nasıl kontrol edilebilir, kontrol edilmeli mi? Bunlar felsefi sorular.
Kişisel görüşüm, bir fotoğraf üzerinde bu şekilde inanılmaz değişiklikler yapabilmesi nedeniyle yapay zekanın; fotoğrafçılığına çok fazla güvenemeyen, kadrajlama, konu ve sahne seçimi, ışık vb gibi bir fotoğrafı fotoğraf yapan bileşenler konusunda kendisini yeterli ve yetkin bulmayan fotoğrafseverler tarafından daha çok desteklendiğini / desteklenleneceği yönünde.
Yapay zekanın ortalama bir fotoğrafı şahane yapabilmesi güzel belki, ama fotoğrafçılığına güvenen bir profesyonel tarafından çekilmiş sağlam bir kare, bakmasını bilen göz tarafından farklı bir yere oturtulacak ve çok daha fazla takdir görecektir. Bir de belgesel fotoğrafçılık var ki, oraya girmek bile istemiyorum.
Evet belki “iki tip fotoğraf olacak” ama fotoğrafçı tek olacak bence. Birine “Fotoğrafçı”, AI yardımıyla bir görsel üretene ise “Dijital Görsel Müteahhidi” denilebilir. Yaratıcısı yerine “Müteahhit” sıfatını bilerek kullandım, çünkü AI ile fotoğrafı biz değil AI yaratıyor, biz ona sadece yaratması için olanakları sunuyor, yardım ediyoruz.
Yapay zeka, sahnenin gerçekliğinden alıp onu başka bir görüntüye dönüştürerek, üstelik çizgiyi de aşarak, fotoğrafı özel kılan o “incelikli özünü” yok ediyor bence.
Yazımın başlığında “Fotoğrafçının zor gün dostu” dememin amacı, Generative Fill aracı yardımıyla bazı istenmeyen, çekim anında ayıklayamadığımız nesnelerden bir nebze olsun kurtulabilmenin kolaylığını vurgulamaktı. Evet, AI bu yönleriyle fotoğrafçının zor gün dostu. ama senin de dediğin gibi aynı zamanda çok da korkutucu. Gerisi felsefenin konusu.
Evrenin, son yıllarda fizikçiler, matriks olduğu üzerine bir hayli görüş bildirmeye başladı. Yani biz bile “yapay zeka” ürünüyüz, demektir bu! Yapay zeka işleri gerçekten harika ürünler de sunmaya başladı. Evet, telif büyük tartışma! Peki, sanatçı; ruhunun çalkantıları, algısı, yaşadıkları, düşleri, varmak istediği yer, sentesi vs gibi duygusal kavramlar ne olacak? Günümüzde bilinen Refik Anadol çalışmalarını nasıl değerlendirebiliriz? Aslında sanatsal tartışmalar daha yapay zeka yokken bile bir çok görüşe açıktı. Yani, hiç bitmeyecek. // İkincisi, Sebahattin arkadaşı bu yazısı için kutlarım. Ve altlarda yazdığı gibi fikrine katılıyorum. Tutkunuzdan vaz geçmeyine bir eklemede yapayım: “Basılmamış fotoğraf fotoğraf değildir”. Hele hele duvarınıza asıp seyretme keyfi olunca, işte sanat o zaman değer bulur!