Birçok DSLR makinede Çekim mod kadranı fotoğraf makinesinin pozlama modlarının tümünü gösterir. Modern dijital SLR’lerin bir özelliği de çoğu modelde tam otomatik kamera çekim modlarına sahip olmalarıdır (bazı yarı profesyonel ve profesyonel modeller hariç). Fotoğrafçılık konusunda henüz yeniyseniz ilk olarak buradan başlamalısınız. Tam otomatik modlar herhangi bir teknik bilgiye sahip olmaksızın bir SLR fotoğraf makinesi kullanmaya başlamanız için tasarlanmıştır. Tam otomatik moda alın ve bırakın kameranız geri kalanını halletsin. Bu durumda kameranız Diyafram, Perde hızı ve ISO gibi Pozlamayı oluşturan üç ayarı sizin için hesaplayacaktır. Önceden kompakt bir kamera kullandıysanız, kompakt kamera diyafram, perde hızı ve ISO ayarlarını yapmanıza izin vermediğinden bu zaten muhtemelen alışkın olduğunuz bir durumdur. Aşağıda kamera çekim modları konusunda açıklamalar ve örnekler bulacaksınız.
DSLR farkı
Benim için bir DSLR fotoğraf makinesi satın almanın iki temel nedeni vardır.
- Değiştirilebilir lensler kullanmak,
- Kamera ayarlarının tam olarak benim kontrolümde olması.
Son birkaç yıldır hızlı bir gelişim sağlayan aynasız fotoğraf makineleri de bize aynı avantajları sunmaktadır.
DSLR kamera kullanarak diyafram, perde hızı ve ISO değerini dilediğiniz gibi kendiniz belirleyebiliyorsunuz ve bunların her birinin fotoğraflarınız üzerindeki etkilerini öğrenerek fotoğrafın yaratıcı tarafında yer almaya başlıyorsunuz.
Bu bence heyecan verici bir şey, çünkü bu süreç sadece fotoğraf çekmenizi değil, fotoğrafı bilerek çekmeye başlamanızı sağlar.
Tam otomatik pozlama modları
Kameralarda bulunan genel çekim modlarının yanı sıra DSLR fotoğraf makineniz manzara, portre veya spor gibi bazı daha özel tam otomatik modlara da sahiptir. Bu modları kullanmak da oldukça basittir. Bu modları kullandığınızda kameranız standart genel bir ayara uymak yerine, bu konulara uyan özel ayarları seçecektir.
Örneğin, manzara modunu seçerseniz, alan derinliği arttıkça kamera diyaframı kısık bir değere ayarlar. Buradaki varsayımı kadrajdaki her şeyin net olmasının istendiğidir.
Veya spor modunu seçerseniz kamera, eylemi dondurmak istediğiniz varsayımı ile hızlı bir perde hızı belirleyecektir.
Kulağa hoş geliyor değil mi? Fakat sanırım bu tam otomatik modların faydasından çok zararı var. Çünkü, mod kadranını karmaşıklaştırıyor, çok fazla seçenek sunuyor ve oldukça karışık olabiliyor.
Hepsi bu kadar da değil. Bu modların her biri çok kısıtlayıcı geliyor bana. Örneğin, birçok DSLR kamerada tam otomatik modlardan birini kullanıyorsam ISO’yu ayarlayamıyorum. Kamera pozlamayı yanlış yapıyorsa pozlama telafisi uygulayamıyorum. Fotoğraf stilini değiştiremiyorum ya da dahili flaşın kullanılıp kullanılmayacağına karar veremiyorum. Kamera tüm bu kararları benim için veriyor ve benim yapacak bir şeyim kalmıyor. Emin olun yaratıcı bir fotoğrafçıysanız ya da böyle olmak istiyorsanız bundan hoşlanmayacaksınız. Pek çoğumuz bize ne yapmamız gerektiğinin söylenmesinden pek hoşlanmayız öyle değil mi?
Program, Enstantane öncelikli, Diyafram Öncelikli ve Manuel kamera çekim modları (P, S, A, M)
Peki, yukarıdaki paragrafın son kısmındaki soruya cevabınız “Evet” ise bunu nasıl halledeceksin? En kolay ve en iyi yöntem aşağıdaki pozlama modlarını kullanmaktır:
- “P” Program (otomatik pozlama) modu,
- “A” Diyafram öncelikli mod,
- “S” Enstantane öncelikli mod,
- “M” Manuel Mod.
“P” Program (Otomatik Pozlama) modu
Program modu özellikle yeni başlayanlar için ideal bir moddur. Tıpkı fotoğraf makinesini tam otomatik olarak kullanmak gibidir, ancak fotoğraf makinesinin kararlarını geçersiz kılma imkanı da sağlar. Çoğu kamerada buna ek olarak kamera tarafından seçilen pozlama ayarlarını beğenmediğinizde değiştirmenize izin veren bir “Poz Telafisi” işlevi bulunur.
Örneğin, fotoğraf makineniz 1/250 saniyede (ISO 200’de) f8 değerini ayarladıysa ve siz daha açık bir diyafram istiyorsanız, 1/2000 saniyede f2.8 değerine değiştirmek için poz telafisi özelliğini kullanabilirsiniz. Böylece diyaframı 3 durak (f/5.6, f/4, f/2.8) açmış olursunuz. Pozlama aynı kalır fakat efekti farklı olur, konu öne çıkmış olur.
Ben özellikle son yıllarımda Program modunu fazla kullanmıyorum, ancak bu mod oldukça kullanışlıdır ve gözardı edilmemelidir.
“M” Manuel mod
Kamera çekim modları arasında Manuel mod’u oldukça sık kullanıyorum.
Bu mod ile ilgili detaylı bir yazımı buradan okuyabilirsiniz.
“A” Diyafram öncelikli mod
Diyafram öncelikli modda diyaframı siz seçersiniz ve kamera deklanşör hızını ISO’ya göre otomatik ayarlar. ISO değerini değiştirerek deklanşör hızını dolaylı olarak kontrol edebilirsiniz.
Diyafram önceliğini aşağıdaki çekimler için kullanıyorum:
Manzara çekimi
Manzara fotoğrafçılığı alanında alan derinliği çok önemlidir. Genellikle çerçevenizdeki tüm içeriğin net olmasını istersiniz. Bunu yapmanın en iyi yolu kısık diyafram değeri (f/13, f16 gibi), düşük ISO değeri (yüksek görüntü kalitesi için, örneğin 100) kullanmaktır. Eğer yanımda üçayak (tripod) yoksa ve makinem bana sarsıntı yapmadan elde çekim için yeterli perde hızı vermiyorsa (1/125sn veya daha hızlı), ISO değerini yükseltiyorum.
Manzara çekiyorsanız mutlaka üçayak kullanın, tecrübeyle sabittir.
Tam otomatik modlardan “Manzara” modu yerine “Diyafram öncelikli mod” kullanmak istemenizin bir kaç nedeni var:
- Kamera pozlamayı yanlış yaparsa pozlama telafisini uygulayabilirsiniz.
- Alan derinliğini en üst düzeye çıkarmak için hiperfokal odak uzaklığı odaklama tekniğini kullanabilirsiniz. Bu, objektifinizde manuel odaklama moduna geçmeyi ve manzara alan derinliğini en üst düzeye çıkaran noktaya odaklanmayı sağlar.
- Çok dar alan derinliği olan manzaralar oluşturmak için açık diyafram kullanabilirsiniz. Size tuhaf mı geldi? Bu teknikle ilginç çalışmalar yaratan fotoğrafçılar var.
Portre çekimi
Portre çekmek için de diyafram öncelikli modu kullanıyorum. Bu, hızlı lenslerle birlikte benim favori tekniğimdir. F1.8 ve f2.8 arasındaki bir diyafram değeri ayarlıyorum, modelin gözlerine odaklanıp portrenin geri kalan kısmının odak dışında kalmasını sağlıyorum. Diyafram önceliğini kullanmanın avantajı, kameranın LCD ekranındaki sonuçlara bakıp, alan derinliği çok fazla veya çok düşükse diyaframı buna göre ayarlayabilmektir.
“S” Enstantane öncelikli mod
Enstantane öncelikli modda perde hızını siz seçersiniz ve fotoğraf makinesi diyaframı ISO’ya göre otomatik ayarlar. ISO değerini değiştirerek diyafram değerini dolaylı olarak kontrol edebilirsiniz.
Sahadayken, özellikle seyahat halindeyken, elde çekim yapıyorsam enstantane önceliğini çok sık kullanıyorum. Bu bana kamera sarsıntısını önleyecek kadar hızlı bir perde hızı ayarlamama izin veriyor ve daha fazla alan derinliğine ihtiyacım olursa yalnızca ISO’yu arttırıyorum ya da Otomatik ISO özelliğini kullanıyorum.
Hareketi bulanıklaştırmak yani hareket hissini oluşturabilmek istediğinizde de enstantane önceliği faydalı oluyor.
Bolca egzersiz yapın
Haydi, şimdi biraz deneme çalışmaları yapalım:
Diyafram önceliği
Bir objektif seçin, fotoğraf makinenizi diyafram öncelikli moda getirin ve lensinizi en geniş diyafram açıklığına ayarlayın (örnek, f/2.8). Bu ayarda fotoğraflar çekin. Konu her şey olabilir, istediğiniz gibi siz belirleyin, başlangıç için portre ve yakın çekimler iyi bir seçimdir.
Konunuz sabit dursun, siz konunuza giderek yaklaşın, her adımınızda bir fotoğraf çekin. Yaklaştıkça arka plana ne oldu?
Şimdi her adımda siz ve nesneniz arka plandan uzaklaşın ve yine çekin, arka plana yine dikkat edin.
Enstantane önceliği
Şimdi enstantane önceliği modunda benzer bir egzersizi deneyin.
Yine konunuza bağlı, burada iki yöntem var:
Birincisinde hızlı bir perde hızı ayarlayarak hareketi dondurmak.
Olivia Bell’in 100 Atlama Fotoğrafı serisine göz atın.
Bu, kendinizi geliştirmek için size ipuçları ve fikirler verecektir.
Diğer yöntem, hareketli şeyleri bulanık hale çevirmek için yavaş bir perde hızı kullanmaktır. Şelalelerin uzun pozlama ile çekilen fotoğrafları, çok fırtınalı ve dalgalı bir deniz kenarında uzun pozlama ile yapılan çekimler bunlara örnektir. Bu gibi çekimlerde fotoğraf makinesi sarsıntısını önlemek için mutlaka üçayak kullanmanız gerekecektir.
Bu teknikleri bir süre deneyin. Amacınız kameranızdaki diyafram ve enstantane öncelikli modları kullanmayı öğrenmek ve diyafram ve/veya enstantane hız ayarını kendiniz belirleyerek makineniz üzerinde kendi kontrolünüzü sağlamaktır.
Işığınız bol olsun.
Selamlar
Web sitenizi çok seviyorum ve paylaştığınız tüm bilgileri kesinlikle okuyorum. Sitenize abone oldum. Açıkça anlamama yardımcı olan detaylı bilgiler veriyorsunuz. Ben 2 yıl önce Nikon D5100 satın aldım ve şimdiye kadar çok fazla fotoğraf çekmemiştim daha doğrusu çekememiştim. Yaşadığım yerde bir kursa gittim küçük bir yer olduğu için çok bir şey öğrenemedim. Açıkçası amatör bir fotoğrafçıyım ve asıl sitenizi bulduktan sonra öğrenmeye başladım. Öncelikle “P” modunda çekim yapmakla başlamak istiyorum. ISO’yu bu fotoğraf makinesiyle manuel olarak ayarlamalımıyım yoksa bunu otomatik iso damı bırakmalıyım? Şu anda manuel olarak değiştiriyorum.
Fatih bey,
Bence öncelikle “Pozlama” tanımı üzerinde bilgi sahibi olmanızı, pozlamayı oluşturan Diyafram, Enstantane ve ISO kavramlarını özümsemenizi öneririm.
Öncelikle şu makaleyi tekrar okuyarak başlayın derim;
https://www.arthenos.com/pozlama-nedir-nasil-yapilir/
Bu makalemden pozlamayı oluşturan diğer ögelere linkleri takip edin, mümkünse örnekleri birebir siz de gerçekleştirin. Bu sayede kavramlar daha net oturacaktır.
Selamlar.
Selam,
Gerçekten övgüye değer bir iş çıkarıyorsunuz. Yazılarınızı okumaktan büyük zevk alıyorum ..
Bir sorum var –
Otomatik mod bu kadar çok iyi ise o zaman neden ve ne zaman manuel ayarlara geçmek gerekiyor? Aptalca görünebilir ama yine de bu soru üzerine ne zamandır kafa yoruyorum. Bu soruya cevap verirseniz sevinirim.
Manuel moda geçmek, ortaya çıkacak görüntünün tüm kontrolünü ele almak içindir.
Otomatik mod, yalnızca pozlamada temel alınan kararları verir, sığ veya derin bir alan derinliğine sahip olmak isteyip istemediğinizi, eğer hareketin durmasını istiyorsanız veya hareket bulanıklığı istiyorsanız bunu bilemez, büyük olasılıkla otomatik mod hareketi dondurmak isteyecektir.
Konunuzu arka plandan izole etmek ve güzel bir bokeh elde etmek istiyorsanız, manuel mod veya en azından diyafram önceliğini kullanmak zorunda kalacaksınız. Otomatik mod, anlık görüntüler oluşturmak için iyidir, ancak iyi fotoğraflar oluşturmak için daha fazla kontrol istersiniz.
O nedenle P modunu pek kullanmıyorum demiştim.
Umarım sorunuza yanıt olmuştur.
Selamlar.
Haklısınız
Orasını hiç düşünmemiştim.
Teşekkürler.
Merhaba
Diyafram öncelikli mod kullanarak çok iyi sonuçlar alıyorum. Ama ışık yeterli olmadığında bu modda çekim yaparken makinem birkaç saniye bekliyor ve sonra çekiyor. Resmim çok bulanık çıkıyor. Düşük ışık durumu için en uygun mod nedir. Flaşsız ve tripodlu …
Teşekkürler
Düşük ışık koşullarında kamera çekim modunuz önemli değildir. Düşük ışık koşullarında doğru pozlanmış fotoğraf çekmek için; diyaframı maksimum açıklıkta, yani objektifinizin izin verdiği en düşük değerde kullanmanız ve deklanşör hızını arttırmak için ISO değerini arttırmanız gerekir. Ya da istediğiniz ayarlarda çekim için bir üçayak kullanmalısınız.
Diyafram, Enstantane ve ISO Pozlama üçgeninin temel bileşenleridir. Pozlama nedir, doğru pozlama nasıl yapılır? konusunu aşağıdaki makalemden faydalanabilirsiniz.
https://www.arthenos.com/pozlama-nedir-nasil-yapilir/
Ben düşük ışıkta, S (Tv) moduna alıyorum ve enstanteneyi düşürebildiğim kadar düşürüyorum, mesela 1/15 gibi… Tabi elin titreşimi ve IS destekli objektif/gövde durumuna göre 1/2 bile yaptığım oluyor… Elbette konunun hareketsiz olduğunu varsaydım… Hareket varsa da bir iki deneme yapıyorum 1/100 – 1/50 arası genellikle sıradan harektlerde işe yarıyor (çocuk vs.) Gerisine karışmıyorum iso otomatikte oluyor… Otomatik iso’yu en fazla 3200 olarak ayarladım… Eğer 3200 iso üstü gerekiyorsa 6400 hatta 12800 yaptığım oluyor… ama 3200 üstü genelde gerekmiyor… Amatörler için bence en iyi çözüm…
Osman bey bilgiler için sağ olun. dediklerinizi deneyeceğim. otomatik iso demişsiniz onu bilmiyorum bir araştırayım. teşekkürler
Merhaba,
Otomatik ISO konusunu aşağıdaki makalemden takip edebilirsiniz.
Selamlar.
https://www.arthenos.com/otomatik-iso/
Çok güzel katkılar Osman bey,
Teşekkür ederim.
Rica ederim 🙂 Açıkçası sizin siteye teknik birşey paylaşmaya korkuyorum… az bilen biri olarak… Tabi burasını bir sohbet mekanı olarak düşündüğümden cesurca yazıyorum 🙂 En azından hatalarım varsa düzeltirim diye…
Yeri gelmişken bir soruda ben sorayım, hani sizin şu İzmir saat kulesi fotoğrafınız var ya, aynısını Cumartesi günü İzmir saat kulesinde ben çekeyim dedim… 15 sn. uzun pozlama yaptım, sonra anladım ki Nd filtre alma vaktim gelmiş 🙂 Çünkü doğal olarak fotoğraf bembeyaz çıktı…
Sorum şu Nd filtre de kaç stop iyidir ve hangi markaları önerirsiniz… ve değişken stoplu Nd filtrelere ne diyorsunuz?
Osman bey,
Ben blogumu kendim için değil, tüm fotoğrafsever dostlarım için kurdum. Burada birşeyler paylaşmak için lütfen çekinmeyin. Çünkü burası sayfamda da belirttiğim gibi “Etkileşimli bir e-Cafe platformudur”, rahat olun.
Filtre işi nazik bir konu. Bu konu hakkında çok detaylı bir yazı hazırlıyorum, yakında yayınlayacağım. Bir kere filtre alacaksanız kesinlikle ucuz markalara yönlenmeyin. Almışken bir kere alın ve kalitelisini alın.
Ben olsam ND için değişken ND filtre almazdım. Bende LEE serisinin neredeyse tamamı mevcut. Ama sizin yerinizde olsam iyi bir marka kare filtrelere bakarım. 10 ve 15 duraklık olanlar daha çok işe yarıyor bunu gördüm. 6 duraklık olanı da var, çok az kullandığımı farkettim. Bahsettiğiniz fotoğrafları 10 duraklık kare ND filtremle çekmiştim.
Türkçe “Digital Photography” dergisinin Mayıs sayısında iyi bir inceleme var, ona bakabilirsiniz. Hemen hemen tüm markalar karşılaştırılmış.
Teşekkürler… Hemen verdim derginin siparişini… uzun pozlama başka bir dünya imiş 🙂 ilk defa ışığın fazla gelip her şeyin patlamasına şahit oldum 🙂 tabi öğlen vakti uzun pozlama yaparsan olacağı bu… ama bir heyecan denedim işte… sonra birde baktım ki low iso’da yapsam 1-2 sn bile patlamalara sebep oluyor… Nd filtre ihtiyaç oldu dedim… birde elimde 46-58 mm filte çevirici var… 58mm bir filtre alsam, 46mm filtre çaplı lenslerim ile kullanırken bir optik kayıp vs. yaşar mıyım?
Hayır bir optik kayıp yaşamazsınız.
Elinizdeki en büyük filtre çaplı objektife göre filtre almanızı öneririm. Diğerlerine filtre çevirici alırsınız olur biter. Bu sayede filtrenizi tüm objektiflerde kullanabilirsiniz.
Kolay gelsin.