Barcın yaylasında üç güzel gördüm,
Birbirinden üstün, şivga fidandır
Aklım şaştı, garip belim büküldü,
Kaşlar hilal, gözler ahu cerandır.
Karacaoğlan’ın bu dizelerini Mustafa Ertaş öğretmenin Karacaoğlan Torosların Gönül Güneşi, adlı kitabından aldım. Ünlü ozanımızın şiirde söz ettiği Barcın yaylasında eskiden yüzlerce yörük obası yayla alırmış. Şimdiyse sadece bir geçiş yolu oldu Barcın yaylası. Artık develerle değil de son model arabalarıyla yola düşen obalar Seydişehir, Ahırlı taraflarına ya da Gevne sırtlarına gidiyorlar. Develerinden vazgeçemeyen oba sayısı bir elin parmakları kadar ancak var. Benim bildiğim Kuş Ali, Veli Bacak, İbrahim Bacak ve Veli Gök deveden vazgeçemiyorlar. Zaten deveye sahip olmak iş gücü fazla olan obaya has bir olay çünkü develer ayrı bir çoban ister, bakım ister.
Gevne Vadisinin kuzey batısındaki Kurucagöl yaylası yaz aylarında göçer yörüklerin kondukları bir yayla. Zaten Hadim/Dedemli yolundan sola dönen ve Alanya yol ayrımına kadar olan bölge genellikle göçer yörüklerin yaz aylarında yayla aldıkları bir bölgedir. Taşeli Platosunun en batı ucunda bulunan bu yerler küçük yükseltiler, kar çukurları, çayırlıklardan oluşur. Ormanlık alanlardan uzak oluşu rahat bir yayla almalarını sağlar. Bölgedeki en önemli sorun suyun yokluğudur. Sürülerinin ve kendilerinin içme suyunu tankerlerle Gevne çayından getirirler.
Halen develeriyle konup göçen Veli Gök’ü de Kurucagöl yaylasının tepelerinde tanımıştım. Aydıncık tarafındaki kışlaklarına gittikçe de obalarına konuk oldum. Kurucagöl yaylasına inat Aydıncık’ta kışladığı Karaseki yaylası cennet gibi bir yer.
Altı çocuğu var Veli Gök’ün; Ayşe, Musa, Emine, Osman, Ramazan ve Hatice. Hepsi evliler çocukların. Ramazan ile Osman Veli Gök’ün yanından ayrılmamışlar. Her yıl nisan ayının ortalarında yola çıkan Veli Gök Karagöl, Yarmasu, Bardat, Erik Deresi, Mazı Beleni, Ermenek, Kovanlık, Katranlı, Kurudere, Hanboynu yoluyla Kurucagöl yaylasına geliyor. Bu yol üç ili Mersin, Karaman ve Konya’yı kapsıyor. Geçilen ilçeler ise Aydıncık, Gülnar, Ermenek, Başyayla, Taşkent ve Hadim.
Göçer dostlarımı her yıl mayıs ayında Bardat Yaylasında, Erik Deresinde, Mazı Beleninde karşılar onlarla birkaç gün yürüdükten sonra dönerim.
Bu yıl da öyle olacak gibi…
Şair, öykü yazarı ve fotoğrafçı. 1951 Yılında Konya Tatköy’de doğdu. İlkokulu köyünde okuduktan sonra, Konya Erkek Sanat Okulunu bitirdi. 1968 Yılında Yeni Konya gazetesinde gazeteciliğe başladı. Yeni Meram, Yeni Konya, Manşet, Konya Postası, Memleket, Cumhuriyet Gezi, Siyah/Beyaz, İpek Yolu gibi dergi ve gazetelerde gezi ve köşe yazıları yazdı. İlk şiir kitabı 1970 yılında yayınlandı. İlk öykü kitabının yayın tarihi ise 1981. Edebiyatçılar Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi üyesi ve Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği’nin kurucu üyesidir.
Çalışmaları Yeni Konya, Yeni Meram, Somut, Varlık, Tan (Yugoslavya), Yaba, İnsancıl, Eşik, Aykırısanat, Gerçek Sanat, Çağrı, Minerva, Tavır gazete ve dergilerinde yayımlandı.
1989 Yılında fotoğraf sanatı ile ilgilenmeye başladı. İlk kişisel sergisini 1995 yılında Konya Güzel Sanatlar Galerisinde açtı. Konya Fotoğraf Amatörleri Derneğinin kurucu üyesi olup bugüne kadar elliyi aşkın kişisel sergi açtı, karma sergilere katıldı.
Göçer yörüklerle ilgili belgesel çalışmalar yaptı. “Yaylaların Özgür Çocukları” adlı kitabı iki baskı yaptı. Bu konuda sergiler açtı, saydam gösterileri düzenledi. 1997 Yılında Konya Çalı Kültür Sanat Dergisini yayınlamaya başladı. Toplam 110 sayı yayınlanan Çalı Dergisinde yaşayan değerlerimizle ilgili özel sayılar yaptı. Düzenlenen imza günlerinde yazar ile okurun buluşmasını sağladı. Dergide sürekli olarak Konya kültürünün öne çıkması için çaba sarf etti. Dergi ve hikâye çalışmaları altı ayrı tezin konusu oldu.
OM System Live ND özelliği, fotoğrafçılığa yeni bir boyut kazandırıyor. Uzun pozlama efektlerini gerçek zamanlı…
Hangi kamerayı ve hangi tekniği kullanırsanız kullanın; fotoğraf hayal kurma, düşünme, görme, hissetmenin bileşkesi eşliğinde…
1977 yılında fotoğrafa başladı. Ankara Çankaya Belediyesi Basın ve Yayın Müdürlüğü’nde belediye foto muhabiri, Başbakanlık…
Üzerinden “çok uzun” diyemeyeceğimiz bir zaman geçti. Hatırlarsınız, “Analog Fotoğrafçılık ve Film Kullanmak” yazımızda gelinen…
Bu yazı Arkaplan Sanat Dergisi için (Yazı ilk olarak ArkaPlanSanat Dergisinin 38. Sayısı (Ağustos-Eylül 2025)…
Teşekkürler Godox, beni yüklerden kurtardın. Söylenecek çok fazla söz kalmadı. Şimdi AD100 Pro fotoğraf makinası…
Yorumlar
Yazılarınızı zevkle okuyorum. teşekkürler
Kaybolmaya yüz tutmuş bu geleneğe şahitlik etmeniz, bizzat iştirak etmeniz, belgelemeniz ve bunları bizlerle paylaşmanız büyük bir emek.
Yazılarınızı severek takip ediyorum. Ellerinize emeğinize sağlık Zeki hocam.
Teşekkür ederiz.