ENFOD’un (Engelsiz FotoGraf Derneği) kurucularından Mebrur Hatunoğlu’nun “SOYUT” denemelerini kalıcılaştırdığı, eni-boyu bir karış denebilecek kadar küçük ve fakat bir o kadar zarif aynı isimli albümünün dikkat çekici ölçüde güzel olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Oldukça iyi tasarlandığı için, yükte ağır pahada hafif albüm sahibi olmak isteyecek fotografçılara örnek teşkil edecek niteliktedir.
FotoGraf alanına şu ya da bu şekilde emek koyan, ciddi masraflara katlanan, arşivinde gerekli ve/ya gereksiz onbinlerce/yüzbinlerce görsel bulunan amatörlerin, zamana yayılan fotografik eylemlerinde ‘suya yazı yazmak’ konumundan kurtulabilmeleri için bu nevi albümlere imza atmaları son derece isabetli bir tavır olur.
Denebilir ki çeyrek asra dayanan bir süreyi bazı dostlarıyla birlikte özel gereksinimli bireylere yönelik gönüllü çabalarla geçirdi sayın Hatunoğlu. Kesintisiz devam eden çabalarını Engelsiz FotoGraf Derneği ile bir basamak daha yukarıya taşıdı.
Tam bu noktada özel bir not düşme ihtiyacındayız. Bedensel veya zihinsel bağlamda problemleri olan insanlar için bir dönem ‘özürlü’ kelimesi kullanıldı, malûm. Söz konusu kelime gayet haklı bir itirazla karşılaştı. Bu kelime rencide ediciydi. Çağdaş toplumsal düzleme uygun daha doğru bir ifadeye ihtiyaç vardı. İtiraz ve eleştiriler yüksek sesle dillendirilince, ‘engelli’ kelimesi kullanılmaya başlandı. Ne var ki bu kelime de özünde, kendinden önce kullanılan kelimeyle pek farklı değildi. O yüzden ‘engelli’ kelimesi de haklı olarak eleştirildi. Bunun üzerine ‘dezavantajlı’ kelimesinin kullanılmaya başlandığına tanık olduk. Ancak bu kelime de refüze edici, rencide edici olmaktan pek uzak değildi.
Süreci anımsayınca, başka pek çok konuda olduğu gibi, bir olguya dair doğru ifadeyi veya kelimeyi bulmak konusunda da adeta deneye yanıla yol aldığımızı görüyoruz. Böyle meseleler neden en baştan dört başı mamur düşünülüp tartışılmaz? Kalıpları olduğu gibi kabullenmeyip üzerine düşünme ihtiyacı duyan bireyler, herhangi bir konuda farklı bir şey söylemeye cüret ettikleri takdirde ağızlarına biber sürüleceği endişe taşıdıkları içindir belki de.
Birkaç on yıla yayılan süreçte ‘özürlü’, ‘engelli’, ‘dezavantajlı’ kelimeleri geride bırakıldı, şimdilerde artık ‘özel gereksinimli birey’ ifadesinin kullanılmaya başlandığına tanık oluyoruz.
Pek çok derneğin bir adım geri çekilmek zorunda kaldığı pandemi koşullarında ENFOD’un canlılığını hiç yitirmediğini, aksine son derece aktif olduğunu gözlemlediğimizi özellikle belirtmek isteriz. Bu itibarla başta ENFOD Başkanı Mebrur Hatunoğlu olmak üzere, ENFOD’un Yönetim Kurulu Üyelerini, bütün ENFOD üyelerini ve emek koyan herkesi gönülden tebrik ediyoruz.
Sayın Hatunoğlu’nun ‘SOYUT’ albümü Mart 2019’da basılmış. En pahalı kâğıdın kullanılmadığı bu mütevazı albüm tasarımıyla, boyutlarıyla ve kâğıdıyla iddiasına ve amacına ulaşmış.
Sunuş yazısında, “… Kandinsky’ye göre; renk, çizgi ve biçim, nesneleri resmetmek yerine, bir duygu ya da düşünceyi anlatan görsel bir dil ortaya çıkartmak için kullanılmalıdır. Bu düşünceden hareket ederek, çevremi farklı bir bakış açısı ile fotoğraflamaya başladım. Bu da, doğaya ilişkin nesnel gerçeklikten uzaklaşarak soyut fotoğrafa yönelmeme yol açtı. İçgüdüsel olarak, nesnesinden koparttığım parçalar üzerinden kurguladım fotoğraflarımı… Bu anlamda soyut fotoğraflarımla etkileşimim, mantıksal değil duygusal etkileşimdir. Fotoğraflarımdaki objesizlik ve mutlak somutluğun yıkılışı, ruhumun ve hayal gücümün daha da özgürleşmesine yol açtı. …” diyerek meramını paylaşıyor usta fotografçı.
Soyut S/B görsellerden oluşan albüm, sonraki kuşaklara bırakılan fotografik miras içinde yerini aldı. Bu nevi her şey, hiç kuşkusuz önemli birer görsel tarih vesikası niteliğine de haizdir. Kimin ne yaptığı, ne söylediği, ne anladığı (veya anlamadığı), ne kadar kavradığı, ne kadar özümsediği, söylemini hangi ölçüde etkili ortaya koyduğu başka nereden öğrenilir? Sonraki kuşaklar geriye dönüp baktıklarında, bu ve benzeri soruların yanıtlarını ancak onlara intikal edilen basılı materyale bakarak bulacaklardır.
Ustayı saygıyla selamlıyoruz.
Tekin ERTUĞ
Fotoğraf makinanıza taktığınız sadece bir film değil… Bir his. Bir renk. Bir an. Ve bir…
OM System Live ND özelliği, fotoğrafçılığa yeni bir boyut kazandırıyor. Uzun pozlama efektlerini gerçek zamanlı…
Hangi kamerayı ve hangi tekniği kullanırsanız kullanın; fotoğraf hayal kurma, düşünme, görme, hissetmenin bileşkesi eşliğinde…
1977 yılında fotoğrafa başladı. Ankara Çankaya Belediyesi Basın ve Yayın Müdürlüğü’nde belediye foto muhabiri, Başbakanlık…
Üzerinden “çok uzun” diyemeyeceğimiz bir zaman geçti. Hatırlarsınız, “Analog Fotoğrafçılık ve Film Kullanmak” yazımızda gelinen…
Bu yazı Arkaplan Sanat Dergisi için (Yazı ilk olarak ArkaPlanSanat Dergisinin 38. Sayısı (Ağustos-Eylül 2025)…
Yorumlar
Tekin Bey elinize sağlık. sayenizde ENFOD ile tanışmıştım. Yazı bahanesi ile Mebrur Bey'in hakkında bilgi sahibi olma fırsatını yakaladım.
Saygılarımla
Merhabalar Tekin bey
Sayın Hatunoglu nun
"Bu anlamda soyut fotoğraflarımla
etkileşimim ,mantıksal değil duygusal etkileşimdir. " sözünü çok beğendim.
Kendisine başarılar diliyorum
Emeklerinize sağlık.
Teşekkürler.
Yazı için teşekkürler Tekin hocam. Size ve sizin nezdinizde Mebrur Bey’e selam ve saygılarımı sunuyorum.