Fotoğraf tarihine baktığımızda belgesel dalın öncelikli olduğunu zannederiz. Oysaki fotoğrafın gelişim aşamalarından itibaren kavramsal fotoğrafında başladığını görürüz. Sanatın kuramsal çalışmaları 1960’lar da kavramsal teriminin yer almasıyla fotoğrafta da kavramsal fotoğraf tarzı bilinir ve kullanılır olmuştur.

Kavramsal sanat’tan kavramsal fotoğrafa

1960’larda artık kendilerini alışılageldik sanat eseri biçiminde göstermeyen sanat eserleri için kullanılmaya başlanmıştır. Fikir sanatı olarak da geçer. Kavramsal sanatçılar, bir resim veya heykel yapmak üzere yola koyulup bu amaca yönelik fikirler üretmek yerine geleneksel gereçlerin ve biçimlerin ötesinde düşünüp fikirlerini uygun malzemeler ile ifade etme amacı güderler. Klasik anlamda resim veya heykel tarzı nesneler, ticari mal olmaya elverişli olduklarından sanatsal yaratı ve beğeninin dışında tutulur. İlk olarak 1960’ların başında Henry Flynt tarafından bir Fluxus yayınında kavram sanatı olarak anılmıştır. Kavram sanatı, Joseph Kosuth ve Art&Language grubu tarafından daha sonra farklı anlamlarda kullanılmış, 1970’lerden itibaren ise ‘kavramsal’ kullanımı yaygınlaşmıştır.

Kavramsal sanatta öncelik kavramda olduğundan ve metin (anlatı) ile de yakından bağlantılı olduğundan, bu sanat üretim şekli kendini her biçim ve malzemede gösterebilir. 1960’lardan itibaren özellikle performans sanatı, arazi sanatı, Arte Povera eğilimleri yaygınlaşmıştır. Bazı kavramsal sanat eserleri atık, buluntu nesneler, karalamalar, yazılı ifadeler veya kılavuzlardan oluştuğu gibi fotoğraf, film ve video da kullanılan gereçler arasındadır.

Kavramsal Sanat: Özünü kavram’ın oluşturduğu, Kavram ve anlamın plastik biçimin önüne geçtiği, Sanatçının tepkisel tavrının, yapıtın içeriği haline geldiği, Form ve içerik bakımından, toplumsal ve politik bakımdan devrimci, düşünsel temelleri olan, bilgiye dayalı bir sanat hareketidir.

http://blog.kavrakoglu.com/cagdas-sanata-varis-270cagdas-kavramsal-sanat-1/

Marcel Duchamp (1887-1968) Fransız-Amerikalı sanatçı. Asıl adı Henri-Robert-Marcel Duchamp’dırYirminci yüzyılda Avrupa ve Kuzey Amerika‘nın en önemli sanatçılarından olmuş, II. Dünya Savaşı sonrası Amerika’da pop sanatı ve kavramsal sanat akımlarının temellerinin atılmasında etkili olmuştur.

Geleneksel ve kabul gören sanat üretim yöntemlerini ironi ve yergi eşliğinde yıkmak Duchamp’ın kariyerinin ana fikirlerinden olmuştur. En çarpıcı ve ikonoklastik üretimi ise diğer sanatçılara en fazla ilham vermiş olan buluntu nesnelerdir.

1913’te ortaya koyduğu ilk hazır nesne olan Bisiklet tekerleği ile birlikte Duchamp sanatsal yeteneğin antitezi olan bir yaratıcı sürece girmiştir. Kendisini geleneksel resimden uzak tutmaya ve sanat eserinin kavramsal değerinin ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Nesne sanat eseri olur, çünkü sanatçı onu o şekilde tasarlamıştır.

Duchamp’ın diğer belki de en ünlü hazır nesnesi baş aşağı duran bir pisuar olan “Çeşme” dir. Bu çalışma halkın beğenisinin ve sanatsal tekniklerin sınırlarını zorlamıştır. Duchamp’ın en ünlü hazır nesnesi; yan yatırıp Çeşme diye adlandırdığı ve “R.Mutt” imzasını attığı, daha sonra da 1917’de New York’taki Bağımsız Sanatçılar Topluluğu’nun ilk sergisine gönderdiği bu porselen pisuardır. Sergi resimlerini seçen komite tarafından yakışıksız bulunduğu, özgün olmadığı ve bir sanat eserini oluşturan şeylere saldırdığı için reddedilmiş olsa da Çeşme modern sanatın gidişatını değiştirdi. Duchamp, Amerikan avangard sanatında gösterişçilik diye nitelendirdiği şeylerle dalga geçmeyi amaçlamıştı. Mahlas olarak kullandığı “R.Mutt” dikkatle seçilmişti. R, Fransız jargonunda “para babası” demek olan Richard’ı ifade ediyordu. Mutt’la ise bu pisuarı üreten JL Mott Ironworks şirketini kastediyordu. Eser, Bağımsız Sanatçılar Topluluğu tarafından reddedildikten sonra, her nasılsa, başkaları, bir sanatçı tarafından sergilenmek için sunulan bir nesneye yeni bir anlam aşılandığını ileri sürdüler. Duchamp, sanatın sanatçının eliyle yapması gerektiğine dair geleneksel görüşe meydan okuyor, sanatçının fikirlerinin yapımından daha önemli olduğunu iddia ediyordu. Prefabrik nesneler sayesinde, belirli bir stile uyma “tuzağı” ndan kurtulduğunu da söylemişti. Duchamp’ın fikirleri daha sonra, 20. yüzyıl sanatının kavramsal gelişiminin temelini oluşturdu.

  • 1960’larda kendilerini alışılageldik sanat eseri biçiminde göstermeyen sanat eserleri için kullanılmaya başlanmıştır.
  • Fikir sanatı olarak da geçer.
  • Kavramsal sanatçılar, bir resim veya heykel yapmak üzere yola koyulup bu amaca yönelik fikirler üretmek yerine geleneksel gereçlerin ve biçimlerin ötesinde düşünüp fikirlerini uygun malzemeler ile ifade etme amacı güderler.
  • Klasik anlamda resim veya heykel tarzı nesneler, ticari mal olmaya elverişli olduklarından sanatsal yaratı ve beğeninin dışında tutulur.
  • 1960’ların başında Henry Flynt tarafından kavram sanatı olarak anılmıştır.

Kavramsal sanatta öncelik kavramda olduğundan ve metin (anlatı) ile de yakından bağlantılı olduğundan, bu sanat üretim şekli kendini her biçim ve malzemede gösterebilir.

1960’lardan itibaren … performans sanatı, arazi sanatı, Arte Povera eğilimleri yaygınlaşmıştır.

Bazı kavramsal sanat eserleri atık, buluntu nesneler, karalamalar, yazılı ifadeler veya kılavuzlardan oluştuğu gibi fotoğraf, film ve video da kullanılan gereçler arasındadır. Temel olarak 1960 ve 1970’lere ait bir akım olmasına rağmen hala etkisi büyüktür.

Sanat yapıtı, belirlenmiş özellikleri, nitelikleri olan bir objedir. Bütün özellikleri ve varlığındaki nitelikler; isim, kavram altında toplanır. Dolayısıyla, içinde kavram olmayan sanat eseri yoktur.

Her türlü sanat yapıtı kavram içerir.

‘Kavramsal bir sanat eseri ancak fikir iyiyse iyidir’.

‘Kavramsal sanat izleyicinin gözüne hitap etmekten cok beynine hitap eder

(Sol LeWitt Paragraphs on Conceptual Art)

Sanat estetik bir uğraştır

  • Bir sanat sunumunda estetik yoksa o zaman herhangi bir ifade şekli olur.

    Buna da ısrarla sanat demenin hiçbir yararı yoktur.

  • Estetik sanatın olmazsa olmaz özelliğidir.
  • Başka amaç için üretilmiş bütün eşyalarda bile estetik kaygısı vardır.

Birçok eşya üretilme gereği, ne işe yarayacaksa, yapı olarak ona uygun tasarlanırken aynı zamanda estetik olması da üretilme planının bir parçasıdır. Hatta estetik olması, satış için mutlaka gerekli unsurlardandır.

  • Sanat, herhangi bir yarar amacı olmadan içerdiği konuyu estetik olarak sunma eylemidir.
  • Sanatı estetikten ayırırsanız, ortaya çıkan şey diğer kategorilerdeki nesnelere ve iletişim araçlarına dönüşür ve sanat olmaktan çıkar.

Bu tür sunumlara sanat yerine nesne dizaynı demek daha uygundur. Dilsel yapıyı kullandıkları için göstergesel sunum da olabilir. Zaman içerisinde her ne kadar farklı tanımlamalar yapılsa da uygulama ve sunumlarına baktığınızda basit olarak bir ifade ediş yöntemidir. Kısaca fikir sanatı da denir.

Kavramsal sanatın hareket noktası sanatçısı olarak kabul edilen Marcel Duchamp

”Ben bir endüstriyel üretim parçasına ‘sanat eseri’ diye bakarsam, ‘’O’ ’o andan itibaren galeri mekanında o parça sanat eseri statüsüne geçmiş olur“ der.

Amerikalı bir sanatçı olan Robert Barry sanatın ’ille de bir nesnesi olması gerekmiyor’ diyor.

‘Eseri hazırlayıp zihninde imgeleştiriyor ve eserin nesnesini terk ediyor.  Daha sonra da zihnindeki eserini telepatik yöntemle izleyicini zihnine aktarmaya uğraşıyor’ diye açıklıyor.

Özcan Yaman

1963 Samsun/Bafra doğumlu. 1988 yılında Mimar Sinan Üniversitesi GSF Fotoğraf Ana Sanat Dalı’ndan mezun oldu. 1985-1991 yıllarında İBB Şehir Tiyatrolarında Sahne fotoğrafçılığı yaptı. 1991-2008 yıllarında reklam fotoğrafçılığı yaptı. 2008-2014 yıllarında Evrensel Gazetesi'nde foto muhabiri ve köşe yazarlığı yaptı. Halen “Kadraj” köşesinde fotoğrafın sanat ve hayatla ilişkileri konusunda güncel yazılar yazmaktadır. Ayrıca değişik dergi ve mecralarda fotoğraf üzerine yazılar yazmaktadır. 2014 yılında Evrensel Gazetesinden emekli oldu. Ulusal ve uluslararası birçok karma sergilere katıldı. Kişisel sergiler açtı. 2015 yılı AFP'nin (Agence France-Presse / Fransa Fotoğraf Ajansı) “En İyi Basın Fotoğrafları" seçkisinde yer almış, Atlanta’da yapılan Dünya Basın Fotoğrafları Yarışması'nda ikinci oldu. 2006 yılından beri Yeditepe Üniversitesi’nde Grafik Sanatlar Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak fotoğraf dersleri verdi. Halen serbest olarak çalışmaktadır. Söyleşi ve sunumlar: Bilim ve sanatı fotoğrafla ilişkisi. 80’lerde fotoğraf. İzler ve Sözler (Sennur Sezen’in fotoğraflarıma yaptığı yorumlar). Sovyetler’de fotoğraf (1917 Sovyet Ekim devriminin 100ç Yılı dolayısıyla, 2017). Anonimlik ve Fotoğraf.

Paylaş
Yazar:
Özcan Yaman
  • yakın zamanda gönderilenler

    Fotoğrafın orijinal olması hâlâ mümkün mü?

    Diyelim ki tarihi bir sokakta bir portre çektiniz. Kafanın hemen yanına park edilmiş beyaz bir…

    % gün önce

    KODACHROME, Bir filmin hikayesi ve BEN RYDER

    Fotoğraf makinanıza taktığınız sadece bir film değil… Bir his. Bir renk. Bir an. Ve bir…

    % gün önce

    Olympus Live ND ve Live GND ile doğayı farklı bir ışıkta görün

    OM System Live ND özelliği, fotoğrafçılığa yeni bir boyut kazandırıyor. Uzun pozlama efektlerini gerçek zamanlı…

    % gün önce

    Sıcaklık Film banyosunda ne kadar etkilidir ki?

    Hangi kamerayı ve hangi tekniği kullanırsanız kullanın; fotoğraf hayal kurma, düşünme, görme, hissetmenin bileşkesi eşliğinde…

    % gün önce

    Uğur Kavas ile Söyleşi

    1977 yılında fotoğrafa başladı. Ankara Çankaya Belediyesi Basın ve Yayın Müdürlüğü’nde belediye foto muhabiri, Başbakanlık…

    % gün önce

    Analog Fotoğrafçılık ve Film Kullanmak – Bölüm II

    Üzerinden “çok uzun” diyemeyeceğimiz bir zaman geçti. Hatırlarsınız, “Analog Fotoğrafçılık ve Film Kullanmak” yazımızda gelinen…

    % gün önce