TESTINGS

Kısa bir fotoğraf molası; Mal Meydanı – Kars

Kelime anlamı olarak “mal” nedir hiç fikriniz var mı bilmiyorum. Sözlük anlamının bir tanesi de “büyükbaş hayvan” demektir. Günlük konuşmada “mal gibi bakmak” deyimi de buradan gelir. Belki de kökünde büyükbaş hayvanın köylü için önemli bir emtia olması nedeniyle “mal” denilmektedir. Etimolojik olarak baktığımızda kelimenin Arapça olduğunu görüyoruz. Başka da detaylı bilgiye erişemedim.

Bu konuya 9 Ocak 2020 Perşembe günü usta fotoğrafçı Kadir Ekinci’nin Türkan Saylan Kültür Merkezinde açtığı “Mal Meydanı” fotoğraf sergisini gezip kendisi ile sohbet ettikten sonra geldik. Özellikle doğuda olmak üzere birçok ilimizde büyükbaş hayvanların alım satım yapıldığı meydanlardır. İlginç görüntüler ve konuşmalar sahnelenir. En önemli – bana göre birincisi- Kars’ta haftanın her günü kurulur. Kadir Ekinci doğduğu ve büyüdüğü toprakların artık ritüel olmuş etkinliğini çok güzel fotoğraflarla sunmuş ve kitap haline getirmiştir.

Bundan sonrası benim hikâyem…

Benim yolum güzel ve soğuk bir Eylül sabahında 10 Eylül 2018’de, Kars’ın mal meydanına dört saatliğine düştü. Aslında düşürmem için şartları ayarlamıştım. Ardahan rahvan at yarışını fotoğraflamak için gittiğim seyahat dönüşüydü. Uçak kalkışına saatler varken sabahın altısında ben mal meydanına dikilmiştim. Saat 10’a kadar vaktim vardı…

Mal meydanı Ardahan karayolu üzerinde otogara gelmeden sol tarafta konuşlanmıştır. Sabahın erken saatinde bile arabayı park edecek yer bulmak zordur. Tam bir keşmekeş. Önce anlamaya çalıştım. Hiç bu kadar malı daha önce bir arada görmemiştim. Yer yer çamurlaşmış zeminde biz ve mallar iç içeydik.

Malları yara yara derinlemesine yürümeye başladım. Sonra yüksekçe bir yere çıktım. Burası meydanın arkasında yer alan tepeye sınır olan duvardı. Bütün meydan görüş alanıma giriyordu. Kısa bir süre ne yapabileceğimi görmeye çalıştım ve akabinde duvardan atlayıp malların arasına daldım. Kendime “fotoğraf çekmeye odaklan zamanın az” telkiniyle dolaşmaya başladım. Her şeye rağmen boynunda iki fotoğraf makinası olan birisi “gazeteci” olarak algılanmaktan nasibini alıyor. Herhalde gazeteci olmadığı defalarca anlatmam toplamda bir saate yakın zamanımı almıştır. Bu durumda bile anlatılan dertleri dinledim. Yani dinlettirdiler.

Soğuk bir Kars sabahında güneş ışıklarını fotoğraf için yolluyordu…

Kadir Ekinci bu çalışmaya bir çift cizlavetin –gizlaved, İsveç kökenli bir kelimedir ve lastik ayakkabı anlamındadır– sebep olduğunu sergi açılışında anlattı. Babası mal meydanı dönüşlerinde küçük Kadir’e yeni beyaz ya da kırmızı cizlavet getirirmiş. Bunlardan beyaz renkte bir çifti sergide sunuluyordu. Kız kardeşlerine ve annesine de entari, kumaş gibi şeyler.

Yazımda sunacağım fotoğrafları seçtikten sonra siyah beyaza gerekli gördüğüm aydınlık oda işlerini de yapıp izlediğimde “tamamdır” diyemedim. Eksik bir şeyler var. Fotoğraflar gereğinden fazla sayısal. Mal meydanına uymadı. İçimden “keşke film çekebilseydim” diye geçirdim. Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş misali Google’ın bir zamanlar duyurduğu ve PhotoShop’a entegre olan “Nik Collection” filtre uygulaması aklıma geldi. Daha önce yaptığım tüm ayarlardan vazgeçtim. Nik Collection’ı açtım. “Silver Effect Pro” seçeneğinde direkt siyah beyaza çevirip her türlü işlemi yapabiliyorsunuz. Yapmadım. Yine kendime bir soru geldi; Bu çekimde hangi filmi kullanmak isterdim? Kodak 100 Tmax Pro. Sağ kolonda film seçeneğini açtım ve “Kodak 100 Tmax Pro” yu işaretleyip bilgisayarın gerekli ayarlamalarını yapmasını bekledim. Sonuca “tamam” dedim, “Şimdi daha iyi”.

Fotoğraflarda bana eksik gelen neydi ki?…

Kadir Ekinci’nin on yıllık bir sürede ortaya çıkardığı özenle seçilmiş sergi fotoğraflarından sonra benimkilerin hatıra fotoğrafı sayılacağına bile kuşkuyla bakıyorum. Yani gitmeden önce bu sergiyi izleseydim ne olurdu? Fotoğraf çeker miydim? Kadir Ekinci tarzı kompozisyonlar mı arardım? Bilmiyorum…

Okyar Atilla

Geçmişte bir ara mühendisti. Şimdi tam zamanlı yönetici, gerçek zamanlı fotoğrafçı. Gündem "Fotoğraf" ise akan suları durdurur. Seyahat denildiğinde kapının önündedir. Klasik müzik ve kitap olmazsa olmazıdır. İki sokak köpeği, muhtelif sayıda kedi ile sürekli temas halindedir. Hızını alamadı mı dağda bayırda bulduğu gerçek köpeklerle konuşur. Sürekli sorgular. Merak ettiği bir konu olursa elinden kimse alamaz. "Bilgi ve sevgi paylaştıkça çoğalır" ilişkilerinin ana fikridir.

Yorumlar

  • Doğu Ekspresi ile seyahat etme ve Kars'ı gezme fırsatını geçen yıl bulabildim. Ancak üç günlük bir gezi Kars'ı tam anlamıyla gezebilmek için oldukça yetersiz kaldı. Mal pazarını gezemedim.
    Çocuklar da çok istiyor, umarım tekrar gitme fırsatı bulurum.

    Yazı ve fotoğraflar için çok teşekkür ederim.

    Selam ve saygılarımla.

    NOT : Sormadan yapamayacağım; fotoğrafları çektikten sonra duş alacak yada kıyafetlerini değiştirecek vakit bulabildin mi abi? Yoksa uçakta yanında ve yakınında oturanların vay haline :D

    • :) Sevgili Öner, kırk yık düşünsem aklıma gelmeyecek soruları ortaya koyuveriyorsun. Duş alacak ve kıyafet değiştirecek vaktim ve yerim yoktu. Zaten cümlemiz Kars dönüşü yaptığımız için İzmir'e ininceye kadar sorun olmadı. Tabii bir de hosteslere sormak gerek...

      Doğudan batıya geldikçe "Mal meydanı" adı "Hayvan pazarı" oluyor. Değişik mevsimlerde gidip fotoğraflamak gerek. Özellikle Kadir Ekinci'nin kar yağışı altındaki fotoğrafları harika. Yine yaz sıcağında nasıl olur? Hani rüzgarla birlikte yerden kalkan toprak bulutu arasında nasıl görüntüler oluşur?

      Genel anlamıyla Kars bende hayal kırıklığı. Çok kötü yapılaşma. Güzelim Kars tren istasyonunu yenileceğiz diye rezil etme. Ancak her sokakta yerleşik açık çaycı köşeleri çok iyiydi. Soba gibi çok büyük semaverlerde demlenen çaylar. En güzel ritüel oydu. Bir de tesadüfen akşam bir çay evinde rastladığım yerel aşıkın söylediği türküler...

      Biliyor musunuz, Kars'ta kitapçı yok. Acıdır. Bana gösterdikleri bazı marketlerin içine sıkışmış kırtasiye malzemesi satan yerler oldu.

Paylaş
Yazar:
Okyar Atilla
Etiketler: Gezi günlükleri
  • yakın zamanda gönderilenler

    KODACHROME, Bir filmin hikayesi ve BEN RYDER

    Fotoğraf makinanıza taktığınız sadece bir film değil… Bir his. Bir renk. Bir an. Ve bir…

    % gün önce

    Olympus Live ND ve Live GND ile doğayı farklı bir ışıkta görün

    OM System Live ND özelliği, fotoğrafçılığa yeni bir boyut kazandırıyor. Uzun pozlama efektlerini gerçek zamanlı…

    % gün önce

    Sıcaklık Film banyosunda ne kadar etkilidir ki?

    Hangi kamerayı ve hangi tekniği kullanırsanız kullanın; fotoğraf hayal kurma, düşünme, görme, hissetmenin bileşkesi eşliğinde…

    % gün önce

    Uğur Kavas ile Söyleşi

    1977 yılında fotoğrafa başladı. Ankara Çankaya Belediyesi Basın ve Yayın Müdürlüğü’nde belediye foto muhabiri, Başbakanlık…

    % gün önce

    Analog Fotoğrafçılık ve Film Kullanmak – Bölüm II

    Üzerinden “çok uzun” diyemeyeceğimiz bir zaman geçti. Hatırlarsınız, “Analog Fotoğrafçılık ve Film Kullanmak” yazımızda gelinen…

    % gün önce

    Adana’nın Yolları Taşlık…

    Bu yazı Arkaplan Sanat Dergisi için (Yazı ilk olarak ArkaPlanSanat Dergisinin 38. Sayısı (Ağustos-Eylül 2025)…

    % gün önce