BLOG

Levend Kılıç’a Vefa Borcu

Vefa duygusu/Vefa borcu, günlük yaşamımızın en has ve anlamlı kavramlarından birisi olsa gerektir. Dünya hali bu; dermansız derde düşer bazen insan, zor durumda kalır, çaresizlik yaşar. Elbette şifa olmayacağını bilir ama dost yüzü görmek ister, zorda kalan. Bazen bu dilek yerine gelse de, gayet iyi biliriz ki çok kez sıcak bir dost elinden mahrum kalınır. O vakit esef duyarız, buz keser gönlümüz. Son yolculuğuna uğurladıklarımızın ardından da ne yazık ki benzer bir hal ortaya çıkar. Bu hal, yaşadığımız hüznü katmerleştirir. Bir vakitler karşılıksız yardım ve iyiliği dokunduğu, el uzattığı insanlar, derdine ortak olduğu kimseler görünmezler ortalıkta. Uğruna fedakârlık ettiği kimseler sırra kadem basmıştır. İnsan tabiatı. İyisiyle, kötüsüyle; vefalısıyla, vefasızıyla; kadirşinasıyla, nankörüyle insan tabiatı. Böyle olduğumuzu biliriz ama iyi olana, has olana dair beklentimiz de yakamızdan hiç düşmez.

Yoksul fotograf dünyamızda, çok büyük emek ve gayretle ve yıllarını vermek suretiyle “Yitirdiklerimiz” isimli kitabın vücut bulmasını sağlayan Doğanay Sevindik, öyle zannediyoruz ki en büyük vefa örneğini vermiştir. Vefadan söz ediyorken, sayın Sevindik’in özverisini hatırlamaz ve hatırlatmazsak, haksızlık etmiş oluruz. Usta fotografçı Doğanay Sevindik’in bu konudaki tavrı hakikaten rehber niteliğindedir. Kimbilir belki sayın Sevindik bu çalışmanın ikincisini yapar veya O’ndan esin alan başka dostlar benzer bir çalışma yapmak üzere kolları sıvarlar. Bu nev’i bir çalışmanın kolay olduğu söylenemez, ancak yapılamayacak kadar da zor değildir. Her şey gibi o da emek ve özveri ister.

Sözün burasında, fotograf dünyamızın hem profesyonellerinin hem de amatörlerinin önemli bir kısmının tanıdığı, akademik ortamın kıymetli hocalarından saygıyla andığımız Levend Kılıç’ı hatırlamak ve hatırlatmak istiyoruz. Dünya görüşünü, duruşunu hiç sakınmadan yüksek sesle dillendirme cesareti gösterebilen ender insanlardandı. Erken kaybettik. Daha yapacağı çok şey vardı. Böyle durumlar karşısında ‘hayat böyle bir şey’ demekten gayrısı kimsenin elinden gelmiyor ne yazık ki.

Şükran duygularıyla anımsadığımız hocaların hocası Prof.Dr. Levend Kılıç anısına, kendileriyle yüzyüze yaptığımız röportajın/söyleşinin sonunda yapılan kitapta (Işıkla Resmedenler-4) yer alan, O’na dair başka usta fotografçıların kaleme aldığı metinlerden bazı bölümleri, vefasızlığımızı bir nebze olsun mazur göstermesi umuduyla, paylaşmak isteriz.

Levend Hoca tam bir eğitim neferidir. Yaşına, unvanına, konumuna aldırış etmeden, dünyanın neresinde insanların eğitimine minicik bir katkı sağlayabileceğini görse, hemen kolları sıvar ve koşarak işe girişir. (Melih Zafer Arıcan)

Toprakla örtülü antik yerleşim yerleri gibidir sahaflar, eşelenmedikçe neyi saklayıp neyi sunduklarını keşfetmek zordur ilk bakışta. Çok satan kitaplar göz önündeyken, popülariteye kapak atamadığı için ilgisizliğe terkedilen içeriği iyi kimi kitaplar da arka raflarda keşfedilmeyi beklerler, onların dükkânda bir yerleri yoktur, hatta çöpe atılmaları an meselesidir… 2011 yılının serin bir sonbahar günü akşamüzeri rastladım böyle bir foto-kitaba. Terkedilmişliğin izlerini, üzerine birikmiş toz tabakası ile hissettiren ‘İzlenimler’ isimli bu foto-kitabın bir bir çevirdiğim sayfaları bitince, yutkundum önce, izleyen bir göz tarafından çekildiği anlaşılan fotoğrafların her biri içimde anlamlandıramadığım tuhaf hisleri harekete geçiriyordu, yeniden yeniden bakmak istiyordum kitaba… Neyin nesiydi, kimindi bu kitap? Yazı çizi aradım… Derleyen: ‘Levend Kılıç’. (A.Tufan Palalı)

Levend Kılıç’ı hiç görmedim ve hiç konuşmadım, ancak onu çok iyi tanıyorum. Kendime ait bir fotoğraf dünyam varsa bunda Levend Kılıç’ın fotoğraf üzerine yazdığı kitapların katkısı çok olmuştur. Bu katkı, hem bu konularda teorik olarak yazmam, hem de fotoğrafın pratik dünyası ile ilgili olmuştur. Levend Kılıç fotoğrafın akademik yüzünün bağıran birkaç hocasından biridir. (Ali İhsan Ökten)

Işıkla Resmedenler” kitap serisi içerisinde yer aldığını duyduğumda büyük bir heyecan yaşadığım sayın Prof. Dr. Levend Kılıç, Türk fotoğraf, video ve sinema tarihinde; yazdığı kitaplar, makaleler, yayınladığı fotoğraf albümleri, açtığı sergiler, sunduğu gösteriler ve eğitim seminerleriyle ciddi bir birikim bırakmıştır. Bu birikimlerini sadece yazı veya albüm yoluyla aktarmakla kalmamış, aynı zamanda binlerce öğrenci de yetiştirmiştir. (Baybars Sağlamtimur)

Prof. Dr. Levend Kılıç’ı kitaplarından biliyorum. Şahsen tanışıklığımız olmasa da yaklaşık on yıl önce Dost Kitabevi raflarında “Fotoğrafa Başlarken” adlı kitabını gördüğümde; “Vay be! Türk fotoğraf dünyasında böyle kaliteli işler çıkartan insanlar da var mı?” demiştim kendi kendime. Kendisi yıllardır hem akademisyen hem de fotoğrafçı kimliği ile sahip olduğu bilgileri ve özgün araştırmaları, öğrencilere aktarmakla kalmıyor, bunları değişik yayın organlarında yayınlayarak ya da kitaplaştırarak bizlere de ulaştırmış oluyor. (Fikret Özkaplan)

Ustalık hakkındaki yıkılmışlık duygumu, izlenimimi ortadan kaldıran kişidir benim için Levend KILIÇ… Bildiklerini, hem de yazılı olarak paylaşıp fotoğraf kültürünün yaygınlaşmasını sağlayan akademisyen fotoğrafçıdır… Yıllar sonra öğrencisi de oldum, onlarca öğrencisi içinde o beni anımsamasa da. “Alaylı”lıktan “mektepli”liğe geçme evresinde, toplayıcılığı, vericiliği, örgütleyiciliği ile nasıl örnek olunabileceğini gösterdi; yüksünmeden, sevgi ve muhabbetle hem de.             Kendi payıma geldiğim noktada, ürünlerinden en çok yararlandığım kişilerden birisidir Levend Kılıç hoca. O, hep verici oldu biliyorum, bir şey beklediği yok kimseden ama balık da bilecektir yaptıklarını, hâlik da… (Ömer Gemici)

Konuşurken “Fotoğraf Sanatı”, “Fotoğraf Sanatçısı” gibi kavramlar kolaylıkla kullanılmasına rağmen, “Sanat”ın ne olduğu, “Fotoğraf”ı bu kavramın neresine koymak gerektiği konusunda pek fazla kafa yorulmaması. Bu eksiklik “Fotoğrafçı kim?” sorusuna yanıt verilmesini de zorlaştırmaktadır bence… İşte Levend Kılıç gibi öncüler yarattıkları ortamlar ve oluşturdukları yayınlar ile bir taraftan fotoğraf teknolojisinin inceliklerini bilimsel bir temele dayanarak ele alınmasını sağladılar, öbür taraftan bu teknolojinin sanatın bir anlatım biçimi olarak kullanılmasının felsefesini oluşturacak kuramları tartışmaya başladılar. Üstelik bunu bir ön lisans programı haline getirerek devamlılığını oluşturdular. Artık açılan bu yolun devam edeceği, fotoğraf çeker ile (tırnak içinde) “Fotoğrafçı” arasındaki konturun oluşacağı kanaatindeyim. (Haluk Uygur)

Levend Kılıç’ı ilk kez öğrenicilerimden merhum Merter Oral’dan duymuştum. Kendisi 1990’lı yılların başlarından itibaren Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaya başlamıştı. Levend Kılıç’ı, öğretmeye olduğu kadar, öğrenmeye de meraklı bir hoca olarak anlatmıştı bana. Prof. Dr. Levend Kılıç’ı şahsen tanıma şansım olmadı, ancak fotoğraf alanındaki faaliyetleri,  yayınları ve hepsinden önemlisi yetiştirdiği öğrenicilerle O’nun fotoğraf hayatımızdaki yeri ve önemini uzaktan da olsa izleyip takdir edebilmemi sağladı. (Tansu Gürpınar)

Fotoğraf, video ve sinema alanlarının teknik, kuramsal ve uygulama yönleri ile ilgili birçok yazı kaleme aldı. Uluslararası literatürdeki bilgileri de değerlendirerek tarihi, kültürel ve estetik açıdan ele aldığı, kendine özgü yorumların da yer aldığı 3 kitap (Fotoğraf ve Sinemanın Toplumsal Tarihi, Fotoğrafa Başlarken, Görüntü Estetiği) yayınladı. Bu yayınlar Ülkemizde özellikle elektronik görüntülere ilgisi olanlar ve bu konulara gönül veren insanlar açısından yararlı birer kaynaktır. Sanatsal ürünlerin üretilmesinde estetik bakışın önemini; “Sanatçının en önde gelen kaygısının görsel açıdan ‘Estetik Enerji’yi oluşturmak” olduğunu belirterek, “yüzey ne olursa olsun (kâğıt, tuval, fotoğraf kâğıdı, beyaz perde, ekran) estetik enerjiyi yaratma sorunu, sanatçıyı yüzeyle ilgili tercihlerini belirlemeye yöneltmiştir” diyerek, kendine özgü bakış açıları getirmiştir. Fotoğraf ve video gibi sanatların özelliklerinden olan düşünce ve duyguların çok farklı biçimlerde görselleştirilmesi sorununun, ancak bir ‘sanatçı üslubu’ olarak görüldüğünde çözümlenebileceğini, bunun da sanatçının sosyo-kültürel yaşantısından beslenerek oluştuğunu belirtmesi, teknik bilgilerin önemini vurgulaması pek çok insanın ufkunu açan yaklaşımlardır. (Adnan Ataç)

Levent Kılıç’ı tanıdığım yıllarda hep birlikte, parlak ideallerimizin ışığındaki dünyaya ve geleceğe bakıyorduk. Yaşadığımız toplum gibi biz de kendimizi tanıma devresindeydik. Dev aynasında suretimizi seyrettiğimiz de oluyordu, tenhada alabildiğine çaresiz kaldığımız da. Velhasıl gençtik.               Her ne hal içinde olursak olalım, herhangi bir şeyi, hep birlikte yapmaktan sonsuz haz alıyorduk. Daha güzel bir hayatı herkesle paylaşmak için dünyayı değiştirmeye niyet etmiştik. Işığın peşine düşmüştük. Kelimenin gerçek anlamıyla da mecazi vurgusuyla da ışığın peşindeydik. Fotoğraf merakıyla biraraya gelmiştik ama çıktığımız yolda, bizden önce geçmişlerin yaktığı güçlü fenerler yoktu. Hayatla birlikte fotoğrafı da anlamaya çalışıyorduk. Fotoğraf tekniğine dair bilgilere ulaşmaya, estetik ölçütler inşa etmeye, etik değerler edinmeye, eğitim ve uygulamaya yönelik metotlar yaratmaya çalışan bir kuşaktık. (Özcan Yurdalan)

Levend Kılıç, “68 Kuşağı” ve “78 Kuşağı” olarak özetlenen iki kuşağı üniversite öğrenciliği sırasında ve akademisyenliği döneminde bizatihi yaşamış, deneyimlemiş, yakından gözlemlemiş ve toplumsal alt üst oluşların nedenleri üzerinde kafa yormuş bir insan olmakla birlikte, aynı zamanda içinde yaşadığı toplumun geleneksel yapısını ve özelliklerini de çok iyi bilen bir akademisyen. Yerel dinamikleri ve konjonktürel olanı daha üniversite çağında iken görmüş, yani ak ile karayı birbirinden ayırt etmeyi çok erken yaşta başarmış analitik zekâya sahip bir insan. (Tekin Ertuğ)

Anısına saygıyla

Tekin Ertuğ

İlk gençlik yıllarında amatör olarak uzun süre resim ve karikatür yaptı, edebiyat dünyasına yakın durdu. Üniversite sonrası amatör olarak Halk Müziği ve Kültürü konusuna eğildi. 90’lı yılların başlarında amatör olarak fotografa başladı. Resmi ve Özel Kurum ve Kuruluşlarda Temel Fotoğraf Eğitimi Seminerleri ve İleri Düzey Fotograf Seminerleri verdi, Atölyeler gerçekleştirdi. Basılı ve sanal ortamda Felsefe, Yazın ve Fotograf dergilerinde fotografa ve sinemaya dair yazıları yayınlandı. Sinemaya, edebiyata, müziğe, fotografa ilişkin okumalarını sürdürmekte, çeşitli metinler kaleme almakta, denemeler ve/ya eleştirel denemelerle yazı serüveni devam etmektedir.Ulusal ve uluslararası fotograf yarışmalarında jüri üyesi oldu, çeşitli platformlarda gösteriler ve söyleşiler gerçekleştirdi, panelist oldu, çalıştaylarda bildiri sundu.Fotografın farklı kulvarlarındaki usta fotografçılarla bir dizi söyleşi/röportaj gerçekleştirmek suretiyle onların yaşam öykülerini, fotograf serüvenlerini, duygu ve düşünce dünyalarını kitaplaştırıp sonraki kuşaklara aktarmaya çalıştı. Kitapları: “Fotograf Sanatı Üzerine” 4 cilt. “Fotoğraf Ustaları” 10 cilt “Işıkla Resmedenler” 16 cilt “Handan Tunç ile Sanat (Özelde Fotograf) Üzerine Söyleşi “Kan Çiçekleri” (Ressam Hikmet Çetinkaya’nın otobiyografisi) “Sicim” (Ressam Ahmet Yeşil’in biyografisi) “Bir Lisan-ı Münasip Foto-Graf” “Dikensiz Kirpi” (Eleştirel Deneme) “Köhne Bahar” (Roman) “Demir Çıra” (Öykü) “Kırık Köşe Taşları” (Öykü) "Foto İntelijansiya" "Fotoloji / Fotologya"

Yorumlar

Paylaş
Yazar:
Tekin Ertuğ
Etiketler: Sanat ve Sanatçı
  • yakın zamanda gönderilenler

    Olympus Live ND ve Live GND ile doğayı farklı bir ışıkta görün

    OM System Live ND özelliği, fotoğrafçılığa yeni bir boyut kazandırıyor. Uzun pozlama efektlerini gerçek zamanlı…

    % gün önce

    Sıcaklık Film banyosunda ne kadar etkilidir ki?

    Hangi kamerayı ve hangi tekniği kullanırsanız kullanın; fotoğraf hayal kurma, düşünme, görme, hissetmenin bileşkesi eşliğinde…

    % gün önce

    Uğur Kavas ile Söyleşi

    1977 yılında fotoğrafa başladı. Ankara Çankaya Belediyesi Basın ve Yayın Müdürlüğü’nde belediye foto muhabiri, Başbakanlık…

    % gün önce

    Analog Fotoğrafçılık ve Film Kullanmak – Bölüm II

    Üzerinden “çok uzun” diyemeyeceğimiz bir zaman geçti. Hatırlarsınız, “Analog Fotoğrafçılık ve Film Kullanmak” yazımızda gelinen…

    % gün önce

    Adana’nın Yolları Taşlık…

    Bu yazı Arkaplan Sanat Dergisi için (Yazı ilk olarak ArkaPlanSanat Dergisinin 38. Sayısı (Ağustos-Eylül 2025)…

    % gün önce

    Godox AD100 Pro

    Teşekkürler Godox, beni yüklerden kurtardın. Söylenecek çok fazla söz kalmadı. Şimdi AD100 Pro fotoğraf makinası…

    % gün önce