Fotoğraf: Ekrem Ceren
Fotoğraf: Ekrem Ceren
Telefonu çaldığında açıp merhaba der demez, karşıdaki biraz telaşlı, biraz endişeli ve heyecan dolu bir ses tonuyla,
– Duydum ki rahatsızlığınız varmış, Allah şifa versin.
– Evet, bir rahatsızlığımız var ancak üstesinden geleceğiz, sorun değil.
– İnşallah sevgili dostum, inşallah. Dualarımız seninle, seni çok seviyoruz, Allah yardımcınız olsun.
Telefonu kapattı, arkasına yaslandı ve düşünmeye başladı. Kendisine söylenenler ve iyi dilekler kesinlikle sevgi ifadesiydi ancak pozitif etkiye sahip değildi.
“Allah şifa versin” sözü samimi bir dua idi. Bu dua karşılığında güçlü bir cevap verilmişti. “Evet, bir rahatsızlığımız var ancak üstesinden geleceğiz, sorun değil” sözleri, hastalıkla baş edeceğini açıklayan öz güveni yüksek bir yaklaşımdı.
Söyleneni anlamak gerekirdi ama insanlar çoğunlukla dinlemediği ve anlamaya çalışmadığı için pozitif yaklaşımı duymamıştı bile. Çünkü ardından gelen söz ümitsizliğe yol açabilecek bir ifadeydi.
“Dualarımız seninle, Allah yardımcınız olsun.”
“Vay be” diye düşündü… “Demek ki durum çok ciddi!” Sehpadaki suya uzandı, bir yudum içti. Ardından derin düşüncelere dalmıştı ki; kızının sözlerini hatırladı.
“Ben” dedi “Kızımın dediği gibi, şimdiye kadar büyük sorunlarla karşılaştım ama üstesinden geldim, hâlâ dimdik ayaktayım, bundan sonra da böyle olacak!”
Ardından bazı dostlarının söylemlerini hatırladı; “Bu senin için sorun değil, dağlar bizimdir, kaybolmaya devam edeceğiz…” Ve kulağında tekrar kızının sesi yankılandı; “Ozan da aynı rahatsızlığı yaşamıştı ama iyileşti!”
Eline tetkik raporlarını aldı, tekrar inceledi, olumsuz değerler yoktu. Tomografi sonucunu bir kez daha okudu, riskli alan sınırlıydı ve doktorun anlatımıyla “kitabi bir operasyonla” sorunlu doku alınmıştı. Diğer bölgelerde de görülen bir risk yoktu.
Ve akıllı telefonunu eline aldı, fotoğrafları incelemeye aldı, bir fotoğrafa takıldı, “Yaşamın ve dünyanın güzelliğini anlatan bir fotoğraf, cancağızım şimdi artık pozitif şeyleri düşünmenin ve görmenin zamanı” dedi.
Sosyal medyada da benzer söylemler geleceğinden emindi, telefonunu sessize aldı, sehpanın üzerine ters çevirdi. Eline bir kitap alıp ardına yaslandı. Artık dostça ama öğrenilmiş endişe dolu ifadelerin tekrarından ibaret ifadelerden uzaklaşmış ve olumlu duyguların içinde kaybolmuştu…
Mikdat Besni
Fotoğraf makinanıza taktığınız sadece bir film değil… Bir his. Bir renk. Bir an. Ve bir…
OM System Live ND özelliği, fotoğrafçılığa yeni bir boyut kazandırıyor. Uzun pozlama efektlerini gerçek zamanlı…
Hangi kamerayı ve hangi tekniği kullanırsanız kullanın; fotoğraf hayal kurma, düşünme, görme, hissetmenin bileşkesi eşliğinde…
1977 yılında fotoğrafa başladı. Ankara Çankaya Belediyesi Basın ve Yayın Müdürlüğü’nde belediye foto muhabiri, Başbakanlık…
Üzerinden “çok uzun” diyemeyeceğimiz bir zaman geçti. Hatırlarsınız, “Analog Fotoğrafçılık ve Film Kullanmak” yazımızda gelinen…
Bu yazı Arkaplan Sanat Dergisi için (Yazı ilk olarak ArkaPlanSanat Dergisinin 38. Sayısı (Ağustos-Eylül 2025)…
Yorumlar
Kaza geçiren birisine karga tulumba ilkyardım yapmak gibi, hasta birisine endişeye sevk edici sözler söylemek. Düzeleceği varsa sakatlar, iyileşeceği varsa hasta eder.
Yazı için teşekkürler Mikdat abim. Ellerine, emeğine sağlık.
Selam ve saygılarımla.