Daha
    Ana SayfaBLOGGölge ile Diyalog; “Varlık ve Yokluk”

    Gölge ile Diyalog; “Varlık ve Yokluk”

    -

    Öyle bir fotograf ki !?

    …? …? …?

    “Öz”ü ne ise, O’dur aslında… !?

    Ne olması istenirse o olur aynı zamanda… !?

    Herhangi bir şeydir sadece… !?

    Her şeydir bir bakıma… !?

    Nereye çevrilse, nasıl gösterilse, nasıl durdurulsa, nasıl bakılsa, hep “aynı”. Lakin;  X’in, X2, X3 yahut X4 olamayacağı, X’in sadece X iken görülebileceği (varsayımı) düşünülsün, X2’nin; X3 yahut X4 olmadığı, sadece X2 durumunda iken, X2 olarak görülebileceği kabul edilsin, X3’ün; X, X2 veya X4 durumunda iken görülemeyeceği yargısına varılsın, … ne çıkar !? …Öz itibariyle hepsi X değil midir?

    Duruş veya görünüm yahut ikisi birden değiştirilsin… …Ya öz? Her tür fikir, düşünüş, yaklaşım, varsayım, görü, analiz, … , burada yerini bulabilir.

    Görülen şey gerçekle ilgisiz olabilir, gerçekliğin deforme edilmiş durumu olabilir. Ya da gerçek olandır… …şimdilik. …Ya sonra?

    Görünen duruma ve görünenin duruşuna göre, bakışın yeni baştan düzenlenip değiştirilmesi, o görümümün veya o duruşun ardındaki “öz” ü farketmeyi kolaylaştırabilir mi? 

    …? …? …?

    O ya da öteki, belki de… !?

    Veya hepsi birden… !?

    Yahut hiçbiri… !?

    Herhangi bir şey olması gerekmeyebilir… !?

    Öylesine bir şey olabilir… !?

    Bir şey olsun ya da olmasın, …ne çıkar?

    Çekimler gerçekleştirmeden uzun süre önce zihinde; olgular, kavramlar, haller, duygular, düşünce ve görüşler kaosu. Ve ardından, bunları aktarabileceğine kani olunan biçimler!?

    …Süreç böyle.

    İsimleri olmayacak.

    Onun yerine, herkesin dilediği ismi rahatlıkla koyabileceği ve konabilecek hemen her ismin, neredeyse hiçbir şeyi değiştiremeyeceği görüsünün tespiti için X, Y, Z, …gibi daha çok sayısal ortamlara has semboller daha uygun görünüyor.

    İsimlendirme de bir kenara, kavram ve diğer bağlamlarda düşünülse, fotograflardan biri veya tamamı, o kavrama eşlik edebilir mi?

    Bir insani durum/bir hal, bir duygu ve fikir, … , her ne olursa olsun, bu anlamdaki çokluk içinden seçilecek herhangi birinin, bu nevi fotograftan herhangi biri tarafından ifade edildiği veya temsil edildiği iddia edilebilir mi?

    Varsayılan sonuç, bu çizgideki fotografı nereye taşır?

    Fotograflar hiç kimseye ait olmasın.

    Herkesin olsun/anonim olsun.

    Öyle olması için yapıldığı düşünülsün, herhangi bir kimseye ait olmalarının istenmediği varsayılsın. “Ait değiller, ait olmayı reddederler. Ama her şeyi kucaklayabilirler. Daha samimidirler üstelik, ait olmadıkları için belki de.”, densin. …

    Çizgiler, biçimler, renkler, tonlar, …vb var, tanıdık olan.

    Ortak bilince ait şeyler var, sezilen.

    Anonim olsun.        

    Çiçeğin kokusu, hastanın ağrıları, insanın çıkmazları (korkuları, endişeleri, hayalleri, arzuları, kırgınlıkları), nesnenin ağırlığı, meyvenin tadı, … , …hangisi algılanmak istenir?

    Üşümek, susuzluk, yorgunluk, bezginlik, nefret, kıskançlık, sevgi, aşk, … , …nedir özellikle görmek istenen?

    Rahat, huzur, neşe, sevinç, şaşkınlık, dalgınlık, kıvanç, … , nedir onunla örtüşsün istenen?

    İstemler doğrultusunda algılanır, dilenen şekilde görülür, arzu edilen şeyin arzu edilen biçimle örtüşmesi sağlanır.

    Anonim olsun, o halde! …Gerçekten!

    Ama anonim olanın da öyküsü yazılsın.    

     … ? … ? … ?

    Hiçbir şey… !

    Ve her şey… !

    … ? … ? … ? …


    Doğaya uygun yaşamın erdemi üzerinde duran, asıl amacın, insanın kendi doğası ve evrenin yasaları ile uyum içinde yaşamak olduğu tanımlaması yapan görüş yahut dört gözü dört kulağı bulunan ve dudaklarından alevlerle korkunç bir görünüşü olan Marduk betimlemesi ile deniz canavarlarından bir ordu kuran Tiamat’ı anlatan metinlerin göndermeleri.

    Doğayı, temelinde yatan yasayı keşfedebilmek ve ona uygun bir yaşam düzenleyip sürdürebilmek için incelemek eğilimindeki görüş veya göksel görüngülerin insan üzerinde yarattığı güvensizlik, endişe ve korkular olmasa, doğayı inceleme gereği olmayacağı düşünüşü.

    Umut, aşk ve fazla çabanın Tanrılarla aşık atmak kadar tehlikeli olduğu doğrultusundaki görüş veya yaşamın ölüm, ölümünse yaşam, bütün yaşamın ölümün bir denemesi olduğu, tinin bedende hapsedildiği, hatta bedenin tin’in mezarı olduğu, tinin ancak ölümle kurtulabileceği, …yolundaki yaklaşım.

    İnsanı, Doğa’nın yardımcısı ve yorumlayıcısı olarak kabul eden, onu gözleyerek ve onu inceleyip çalışarak, insanın onun düzenini kavrayabileceği, bunun ötesinde bir bilgi ve bir gücün varlığından söz edilemeyeceği ile ilgili görüş.

    Soylu iki kişinin birbirlerine hizmet etmesinin mümkün olmadığı, aynı şekilde sıradan iki insanın da birbirini çalıştıramayacağı buyruğu ve bunu göklerin matematiği olarak ilan eden görüş.

    Ateşin, havanın ölümünü, havanın da ateşin ölümünü yaşadığını, suyun toprağın ölümünü, toprağın da suyun ölümünü yaşadığını, soğuğun ısındığını, sıcağın serinlediğini, yaşın kuruduğunu, kavrulanın nemlendiğini, …söyleyen ve yaşayanın, ölenin, uyuyanın, uyanık olanın, genç olanın ve yaşlı olanın, …aynı şey olduğunu, her birinin sadece yer değiştirdiğini ve öteki olduğunu bildiren ve bizim biz olduğumuz kadar, biz olmadığımıza vurgu yapan görüş yahut gökyüzünün toprakla, dolayısıyla dağlar ve bataklıklarla aynı seviyede olduğunu, güneşin öğleyin battığını, her canlının doğuştan itibaren ölmeye başladığını, …ifade eden görüş. …

    Her biri kendi evrenini oluşturur yahut oluşturamaz. Her şey başka bir şeyle ilişkilendirilir yahut ilişkilendirilmez, …ne farkeder!?

    Öyle bir fotograf işte, burada sözü edilen.  

    Tekin ERTUĞ

    Not: Bu yazı, Tekin Ertuğ’un “Fotograf Sanatı Üzerine” isimli kitabından (3.ncü cilt) alınmıştır.

    İLİŞKİLİ İÇERİKLER

    Etkili bir dil olarak Fotoğraf

    Fotografın çok etkili bir dil olduğunu muhtemelen herkes teslim edecektir. Naif olandan yola çıkarak izah etmeye çalışalım. Facebook’tan, İnstagram’dan her gün milyon milyon fotograf paylaşılıyor. Önemli bir kısmı, “Bak ben kiminleyim, bak ben ne giyiyorum, bak ben nerede geziyorum, bak ben hangi yemekleri yiyorum, bak ben nerede tatil yapıyorum, bak ben ne kadar güzelim/yakışıklıyım, bak beni ne kadar çok seviyorlar” minvalinde başkasına nispet etmeye yönelik paylaşımlardır. Bunun için sosyal medyada fotograf paylaşan birey, fotografla kendisini ifade etmiyor mu sizce? Hem de nasıl!..

    Karanlığa Gömülmüşüz…

    “Toprağı işlemeyeceksin, çeşitli mera bitkileri ve tahıl tohumunu toprağa atıp kendi haline bırakacaksın. Çıkan bitkilerin tohumları tekrar toprağa düşecek ve yeniden yeşerecektir. Bu yöntemden daha iyi toprak iyileştirmesi yoktur. Tabii ki herkes gördüğünü yapar, alışkanlık en önemli kelepçedir."

    Gözlerinin niçin ıslak olduğunu sordular “Hiç…” dedi

    Yıldız, ders çalışmaya dönmek istiyor olsa da Çanakkale bir kez aklına takılmıştı, Büyük büyük dedesinin ve o neslin yaşadığı dramı Turgut Özakman o kadar canlı şekilde anlatmıştı ki, aklından çıkaramıyordu, toparlanamıyordu.

    Mehmet Aslan Güven’in fotoğraf yolculuğu

    Neye mal olursa olsun, ne tür zararlara yol açarsa açsın umurunda olmaksızın her şeyi yiyip yutmaya çalışan açgözlü bireylere, yapılara, sistemlere seslenmekte, özetle Küresel Hegemonya kurma arzusu taşıyan güçlere itiraz etmekte usta fotografçı.

    E-POSTA ABONELİĞİ

    Yorum Politikamız: Arthenos.com ekibi olarak tüm okuyucularımızı tartışmalara aktif olarak katılmaya teşvik etsek de, Davranış Kurallarımıza uymayan veya yayınlanan materyalin editoryal standartlarını karşılamayan herhangi bir içeriği Silme / Değiştirme hakkını saklı tutarız.

    YORUM YAPILDIĞINDA BANA BİLDİR
    Bana bildir
    guest

    2 Yorum
    Beğenilenler
    En yeniler Eskiler
    Satır içi geribildirimler
    Bütün yorumları göster
    Mikdat Besni
    Mikdat Besni

    “Doğayı, temelinde yatan yasayı keşfedebilmek ve ona uygun bir yaşam düzenleyip sürdürebilmek…”

    Sanırım insanın sorunu burada yatıyor…

    Belki de fotoğrafın sorununu ise;
    “… “gölge” ile ait olduğu nesnenin “gizem” tarafına gönderme yapılması fotoğrafı ve kompozisyonu güçlendirecek bir davranış olacaktır. Bu aynı zamanda fotoğrafçının konuyu bilinçli olarak ele aldığının da işaretidir. Dolayısıyla her fotoğrafın anlam okumasını iyi yapmalıyız.”
    Işık ve gölge arasındaki bağlantıyı, varlık ve yokluk arasındaki ilişkiyi anlamamakta aramak gerekir.

    Hülya Akkaya
    Hülya Akkaya

    Gölge fotoğraflarının hayal dünyamıza hitap eden gizemli, farklı bir havası var.Bu nedenle çekiciliği atabiliyor. Ayrıca fotoğrafı tekdüzelikten kurtarıyor. Fotoğraflarımda gölge objesini kullanırken bir hikayesi olmasına ya da bir mesaj vermesine önem gösteriyorum. Özellikle dramatik hava yaratmak istediğimde gölge fotoğraflarının gücüne sığınıyorum.
    Her ne kadar iyi bir fotoğraf için ışık önemli ise gölgenin de o denli önemli olduğunu düşünüyorum. Gölgesi olmayan bir fotoğrafın derinlikten yoksun oluşu ve tek boyutluluğu o fotoğrafı tekdüzeliğe iter ve sanattan, biriciklikten uzak olmasına sebep olur.
    Bu sebeple ışığımız ve gölgemizin birlikte olduğu fotoğrafların üretilmeye devam ettiği sağlıklı güzel günlere..

    Bu makaleyi paylaş

    Tekin Ertuğ
    Tekin Ertuğ
    İlk gençlik yıllarında amatör olarak uzun süre resim ve karikatür yaptı, edebiyat dünyasına yakın durdu. Üniversite sonrası amatör olarak Halk Müziği ve Kültürü konusuna eğildi. 90’lı yılların başlarında amatör olarak fotografa başladı. Resmi ve Özel Kurum ve Kuruluşlarda Temel Fotoğraf Eğitimi Seminerleri ve İleri Düzey Fotograf Seminerleri verdi, Atölyeler gerçekleştirdi. Basılı ve sanal ortamda Felsefe, Yazın ve Fotograf dergilerinde fotografa ve sinemaya dair yazıları yayınlandı. Sinemaya, edebiyata, müziğe, fotografa ilişkin okumalarını sürdürmekte, çeşitli metinler kaleme almakta, denemeler ve/ya eleştirel denemelerle yazı serüveni devam etmektedir.Ulusal ve uluslararası fotograf yarışmalarında jüri üyesi oldu, çeşitli platformlarda gösteriler ve söyleşiler gerçekleştirdi, panelist oldu, çalıştaylarda bildiri sundu.Fotografın farklı kulvarlarındaki usta fotografçılarla bir dizi söyleşi/röportaj gerçekleştirmek suretiyle onların yaşam öykülerini, fotograf serüvenlerini, duygu ve düşünce dünyalarını kitaplaştırıp sonraki kuşaklara aktarmaya çalıştı. Kitapları: “Fotograf Sanatı Üzerine” 4 cilt. “Fotoğraf Ustaları” 10 cilt “Işıkla Resmedenler” 16 cilt “Handan Tunç ile Sanat (Özelde Fotograf) Üzerine Söyleşi “Kan Çiçekleri” (Ressam Hikmet Çetinkaya’nın otobiyografisi) “Sicim” (Ressam Ahmet Yeşil’in biyografisi) “Bir Lisan-ı Münasip Foto-Graf” “Dikensiz Kirpi” (Eleştirel Deneme) “Köhne Bahar” (Roman) “Demir Çıra” (Öykü) “Kırık Köşe Taşları” (Öykü) "Foto İntelijansiya" "Fotoloji / Fotologya"

    MANŞET

    POPÜLER İÇERİKLER

    2
    0
    Düşünceleriniz bizim için önemli. Belirtmek ister misiniz, lütfen yorum yapın.x