Yazar / Fotoğrafçı
Tekin Ertuğ
Hakkında:
İlk gençlik yıllarında amatör olarak uzun süre resim ve karikatür yaptı, edebiyat dünyasına yakın durdu. Üniversite sonrası amatör olarak Halk Müziği ve Kültürü konusuna eğildi. 90’lı yılların başlarında amatör olarak fotografa başladı. Resmi ve Özel Kurum ve Kuruluşlarda Temel Fotoğraf Eğitimi Seminerleri ve İleri Düzey
Fotograf Seminerleri verdi, Atölyeler gerçekleştirdi. Basılı ve sanal ortamda Felsefe, Yazın ve Fotograf dergilerinde fotografa ve sinemaya dair yazıları yayınlandı.
Sinemaya, edebiyata, müziğe, fotografa ilişkin okumalarını sürdürmekte, çeşitli metinler kaleme almakta, denemeler ve/ya eleştirel denemelerle yazı serüveni devam etmektedir.Ulusal ve uluslararası fotograf yarışmalarında jüri üyesi oldu, çeşitli platformlarda gösteriler ve söyleşiler gerçekleştirdi, panelist oldu, çalıştaylarda bildiri sundu.Fotografın farklı kulvarlarındaki usta fotografçılarla bir dizi söyleşi/röportaj gerçekleştirmek suretiyle onların yaşam öykülerini, fotograf serüvenlerini, duygu ve düşünce dünyalarını kitaplaştırıp sonraki kuşaklara aktarmaya çalıştı.
Kitapları:
“Fotograf Sanatı Üzerine” 4 cilt.
“Fotoğraf Ustaları” 10 cilt
“Işıkla Resmedenler” 16 cilt
“Handan Tunç ile Sanat (Özelde Fotograf) Üzerine Söyleşi
“Kan Çiçekleri” (Ressam Hikmet Çetinkaya’nın otobiyografisi)
“Sicim” (Ressam Ahmet Yeşil’in biyografisi)
“Bir Lisan-ı Münasip Foto-Graf”
“Dikensiz Kirpi” (Eleştirel Deneme)
“Köhne Bahar” (Roman)
“Demir Çıra” (Öykü)
“Kırık Köşe Taşları” (Öykü)
109 TOPLAM İÇERİK
0 YORUM
YAYINLANMIŞ MAKALELERİ
Foto Patinaj
Soru üretmeli ve sormalıyız kendimize, bolca. Örneğin; Beğeni, alkış, ödül, unvan bağımlılığı iyi bir şey mi? Patinaja yol açan bu halin nesi kıymetli? Çöp yığını üretmenin nesi önemli? Ve daha daha daha soru üretmeliyiz. Problemi fark edebilmek, çıkış yolu bulabilmek için buna çok ihtiyacımız var. Her şey soru ile başlar.
Sabit Kalfagil: Hocaların hocası
Geleneksel fotografik yaklaşımın en önemli ustalarından biri olan merhum Kalfagil, önemli kitap ve albümlere imza attı. Özellikle “Kompozisyon” kitabı, basıldığı günden itibaren fotografçıların başucu eseri haline geldi. Çoğu insan O’nu “Kompozisyon” ve “Türkiye’nin Üzerindeki Işık” adlı eserleriyle bilir, tanır.
Foto İntelijansiya
Yeni bir kitap, yeni bir heyecana vesile olur ve moral değerleri yükseltir kuşkusuz. Entelektüel ortam, yeni kitaplar vasıtasıyla paylaşılan tespitlerin, analizlerin, değerlendirme ve yorumların, düşüncelerin okuyucuyla buluşması sonucunda zenginleşir, gelişir ve güç kazanır. Fotograf dünyamıza küçük bir katkı daha sunabilmek amacıyla kaleme aldığımız metinlerin yer aldığı “Foto İntelijansiya” isimli kitap okuyucuyla buluşma sürecine girdi. Memnunuz. Memnuniyetimizi ifade edebilmek üzere, kitapta yer alan Sunuş metnini değerli fotografçı dostlarla paylaşmak isteriz.
Sezgin Güvel’den “Analog Öyküler”
Fotograf yolculuğunu hafife alan yanılır.
Gerek sanat bağlamında, gerekse belge bağlamında fotograf son derece ciddi bir olgudur.
Kıymetli hekim dostumuz Prof.Dr. Sezgin Güvel’in fotografı hangi ölçüde ciddiye aldığı hem fotografik eyleminden, hem de zamana yayarak gerçekleştirdiği görsel kayıtları yazarlarla paylaşıp üzerine metin kaleme alınmasını sağlaması ve ortaya çıkan eseri basılı hale getirmesinden bellidir.
Gerek sanat bağlamında, gerekse belge bağlamında fotograf son derece ciddi bir olgudur.
Kıymetli hekim dostumuz Prof.Dr. Sezgin Güvel’in fotografı hangi ölçüde ciddiye aldığı hem fotografik eyleminden, hem de zamana yayarak gerçekleştirdiği görsel kayıtları yazarlarla paylaşıp üzerine metin kaleme alınmasını sağlaması ve ortaya çıkan eseri basılı hale getirmesinden bellidir.
Mehmet Uçar’dan “Leylekler” albümü
Fotoğrafın belgesel alanına yatkın olan Uçar, çocukluğundan itibaren benimseyip içselleştirdiği iyilik, doğruluk halini, insan ve doğa üzerine yaptığı çalışmalarda gözle görülür şekilde ortaya koyar. Kendisini değil, başka insanları, diğer canlıları, bir bütün olarak doğayı önceleyen yaklaşıma sahip değilken, böyle sağlam belgesellere imza atmak olası değildir.
Foto-Virtüözite
Soru şu: Virtüöz olmanız sizi sanatçı yapar mı? Zor bir soru. Olağanüstü performans gösteren bir dansçı düşünün. Ağlayınca sizi de ağlatan, gülünce sizi de güldüren ve hayatın içindeymiş hissiyle size kendisini izleten bir oyuncu düşünün. Bir piyano virtüözü düşünün. Mükemmel çello veya keman icra edebilen bir insanı düşünün. Sanatçı olup olmadıkları konusunda ne söyleyeceğiz?
Taner Kıral: Akademik dikkat ve titizlik
Sözü sohbeti son derece hoştur Taner Kıral hocamızın. Pandemiden bu yana sahaya fazlaca çıkamasa da fotograf ortamından kopmaz, asgari koşullarda iken dahi fotografik etkinliğini sürdürür. Evinin balkonundan kuşları izler ve kaydeder, genel anlamda doğal devinimi izler ve kaydeder.
Dostlarını katiyen ihmal etmez. Deneyimlidir, birikimlidir, donanımlıdır sayın Kıral. Kibar bir insandır, haza beyefendidir.
Dostlarını katiyen ihmal etmez. Deneyimlidir, birikimlidir, donanımlıdır sayın Kıral. Kibar bir insandır, haza beyefendidir.
Nezaket Koç: Görsel bellekte Köy Enstitüleri
"Fotoğraf eğitimime başladığım 2003 yılından bu yana, babamın ve annemin titizlikle sakladığı Düziçi öğrencilik fotoğrafları ve öğretmenlik yıllarında öğrencileriyle çekilen bu fotoğraflar benim için de değerliydi. Ayrıca babamın köyden Enstitüye dramatik gidiş öyküsünü fotoğraf ya da filim olarak anlatma isteği oluşmuştu."
- Nezaket Koç
- Nezaket Koç
Zeynel Yeşilay: Bürokrat Fotoğrafçı
Sayın Yeşilay’ın birikimi sadece fotoğrafla ilgili değildir. O, aynı zamanda bürokratik kulvarda, politik ortamda, siyasi mecrada pek çok enteresan şeye tanık olmuştur, dolayısıyla söz konusu mecralarda oldukça birikimlidir.
Fahrettin Şankaynağı: Mekânı Datça
Usta fotografçı Fahrettin Şankaynağı ile tanışıklığımız bir tesadüf sonucudur. O karşılaşmadan önce ne O bizi tanırdı, ne de biz O’nu. Bir vesileyle Ankara’ya gelişlerinde ortak bir şair dostla buluşmalarına, şair dost bizi de dahil ettiler. Böylece bir dost kazandık, usta bir fotografçı ile tanış olduk.
Nureddin Özdener: Bir Mardin sevdalısı
Biz O’na, ‘Mardin Aşığı’ deriz.
O kendisine, ‘Mecnun le Merdin’ der.Kelimenin tam anlamıyla bir ‘Mardin Sevdalısı’ olan Dr. Nureddin Özdener, güzel ülkemin çok kıymetli hekimlerinden biridir. Mardin’de doğup büyümüştür. Mardin’in harikulade otantik mimarisi, büyüleyici sokakları, kadim medeniyeti, olağanüstü sosyo-kültürel atmosferi içinde yaşayıp onu özümsemek suretiyle kişiliğini geliştirip kendisini bulmuştur.
Köleliğe kaçış
Sığınmacıların vaziyetini bütün boyutlarıyla ele alan bu kitap hakikaten bir başka. Bir roman kapsamında Suriyeli sığınmacıların yaşadığı akıl almaz sıkıntıları öylesine doğal gözler önüne sermiş ki vicdan sahibi her bireyin kitabı okurken gözlerinden yaş süzülmemesi neredeyse imkânsız. Bu büyük mesele, ancak bu kadar iyi anlatılabilirdi.
Kemal Cengizkan: Günlerle gelen
Fotograf serüveni öncesi bir dünya görüşü vardı, duyarlılıkları vardı, kaygıları vardı ustanın. Fotografa başladıktan sonra tanıklıklarını, kendi yaklaşımıyla görsel mecraya taşıdı. Görsel mecrayı esas alarak, fotograf üzerinden duygu ve düşünce dünyasını ortaya koydu. Klasik fotografinin has örneklerini içerdiğini tereddütsüz söyleyebileceğimiz bir albüm var elimizde.
Usta Fotografçı Turan Sezer’den Orkideler, Çiçekler
Memleketin dağında taşında, yaylasında ovasında hayata tutunmaya ve türünün devamını sağlamaya çalışan, tehlike arzeden dış etkilerden korunabilmek için neredeyse kıyıda köşede saklanan çok özel türler, endemikler, soyu tükenmekte olanlar, özellikle de görsel kayıt ustası fotografçıların dikkatine mazhar olurlar.
Mustafa Ertekin’den bir başucu eseri: “Yemliha Abi”
Mustafa Ertekin, yazar-araştırmacı, fotografçı olmanın avantajını aile albümlerinden ve korunabilmiş diğer vesikalar arasından bulabildiği fotoğraflara (efemeraları) kitapta yer vererek kullanmış. Anlatı, yazılı belgelerle desteklenmiş, yazılı materyal ise fotoğraflarla (görsel materyalle) desteklenmiş.
Tarık Yurtgezer; Karşılaşmalar
Bir şeyin altını kalın çizgilerle çizmekte yarar var: Bu gün fotograf derneklerine ilgi azalmış ve hatta dibe vurmuşsa, emin olunuz bu vaziyetin bizatihi kendisi, her zamankinden daha fazla bu gün (şimdi) derneklere gereksinim olduğunu gösterir.
Özcan Yaman’ın Fotograflarındaki Sosyoloji
Kimin elinin altında şans eseri aile yadigârı bir fotograf albümü varsa, bağı ne kadar kopmuş olursa olsun, birkaç kuşak önceki çilekeş aile büyüklerinin ne kentli olabilmiş, ne köylü kalabilmiş iğreti ve mahzun haline bakıp geçmişi yâd ediyordur şimdi...
Özcan Yaman’ın İkonik Fotoğrafı
Fotografçı insanlık durumunu anlatmayı esas aldığı sürece, er ay da geç, bir gün muhakkak belleklere kazınacak, kuşaklar boyu üzerinde konuşulacak bir fotograf ortaya koyar. De ki olmadı, öyle bir şeye muvaffak olamadı, ne olur? Fotografçı insanlık durumunu anlatmayı esas aldığı sürece, er ay da geç, bir gün muhakkak belleklere kazınacak, kuşaklar boyu üzerinde konuşulacak bir fotograf ortaya koyar. De ki olmadı, öyle bir şeye muvaffak olamadı, ne olur?
Mehmet Uçar’dan, uzun soluklu bir doğa belgeseli: Leylekler
Sayın Uçar’ın harikulade çalışmasından söz ederken, niteliği yüksek her çalışmanın istikbali meselesi ister istemez bizi başka şeyler de söylemeye zorladı.
Yaratıcı etkinlikle ve nezaketle yol alan bir fotograf amatörü: Hülya Akkaya
Hülya Akkaya’nın portfolyosu, farklı konularda dikkate şayan fotograflar içermekte. Sayın Akkaya’nın fotograflarını incelediğimizde, O’nun fotografinin dilini kavradığını ve bu dil marifetiyle meramını anlatmayı başardığını alenen görüyoruz
Adnan Ataç’tan Üç Ciltlik Yeni Eser
Yıllardır tanırız; bir gün olsun karamsarlığa düştüğüne tanık olmadık. Sanat adına, fotograf adına her zaman iyimserdi, pozitifti, iyiliği-güzelliği öngören ve/ya vadeden telkinde bulundu; 2024’ün Ocak ayını idrak ettiğimiz bu gün de aynı olumlu tutumu devam ettiriyor.
Sadullah Kocaman’ın güncel sanat yapıtı
Değerli dostumuz, usta fotografçı Sadullah Kocaman fotograf ortamında tanıdığımız en duyarlı ve yetenekli insanlardan biridir. Sorgulayan, araştırıp okuyan, düşünen, yorumlayan ve imrenilecek bir yaratıcı kabiliyetle duygu ve düşünce dünyasını görsel materyal olarak inşa edebilen ender-sıradışı fotografçılardandır.
Bir büyük ustayı daha son yolculuğuna uğurladık
Fotografımızın en önemli isimlerinden, zerafetiyle herkese örnek olmuş doğa aşığı büyük usta Tansu Gürpınar’ı 2023’ün güz mevsiminde ne yazık ki son yolculuğuna uğurladık. Özlüyoruz, şükranla anıyoruz.
Uğur Kavas’tan yeni ve anlamlı bir eser daha
Kaftanoğlu’nun biyografisini, birkaç kuşak önce Osmanlı-Rus savaşı nedeniyle göç edip Anadolu’ya gelen aile büyüklerinden başlayıp fotoğraflarla destekleyerek kaleme almış sayın Kavas.
Foto-Graf ortamında yeşeren bir “EKOL”
Önümüzdeki yıllar içinde bu ekol’ün daha belirgin şekilde kendisini hissettireceğine, kendisinden söz ettireceğine ve fotoğrafa, ülkemizin kültür-sanat ortamına, düşünce dünyamıza çok şey katacağına inanıyoruz.
“Tuğrul Çakar” Anısına
”Evvela kılık kıyafetinizden başlamalıyız… Büyük toplantılarda kıyafet fevkalade mühim bir husustur. Tercihan kadife ceket giymelisiniz. Renginin hafifçe solmuş olması şayanı tercihtir. Kadife ceketinizin içine ekose desenlere sahip bir gömlek giymek münasip olur. "
- Tuğrul ÇAKAR
- Tuğrul ÇAKAR
Post Foto-Graf
Soruyla başlar her şey. Soruya yanıt ararken, daha önce verilmiş bir yığın yanıtla karşılaşılır. Bazısı genel kabule mazhar olmuş ve reçete niteliği kazanmıştır. Burada asıl mesele şudur: Onun gölgesinde mi soluklanmalı, yoksa arayışı sürdürmeli mi? Soruyla başlayan serüven, kuşkuyla devam ettiğinde ortam zenginleşir.
Zelzele
Zelzele oluyordu!..
Bunu anlamıştı Teber Ali.
Nefesini tuttu, kalbi dışarıya fırlayacak gibiydi. İlk şokun ardından dışarıda bağırış çağırışlar başladı.
Sallanma durur durmaz kendini dışarıya atmak için kapıya koştuysa da ikinci ve daha güçlü bir sallantıyla birlikte, kendi elleriyle kesip yonttuğu ulu ağaçların gövdeleri bütün ağırlıklarıyla tepesine yığıldılar.
Bunu anlamıştı Teber Ali.
Nefesini tuttu, kalbi dışarıya fırlayacak gibiydi. İlk şokun ardından dışarıda bağırış çağırışlar başladı.
Sallanma durur durmaz kendini dışarıya atmak için kapıya koştuysa da ikinci ve daha güçlü bir sallantıyla birlikte, kendi elleriyle kesip yonttuğu ulu ağaçların gövdeleri bütün ağırlıklarıyla tepesine yığıldılar.
İki değerli hekim ve sanat insanından yeni bir çeviri kitap: Asyatik Türkiye’de Yaşam
Kıymetli bir eserden söz ediyoruz. O halde, bu eserden bazı notları-anekdotları okuyucuyla paylaşmak icap eder. Yer yer yazarın çizimlerini de kapsayan ve Akademisyen Kitabevi tarafından basılan eser, 472 sayfadan mürekkep. Hacimli bir eser olmasına rağmen, merak uyandıran ve öğrenme arzusunu körükleyen içeriğiyle elden bırakılamayacak, dolayısıyla bir solukta okunabilecek akıcılıkta. Hakikaten yaşadığımız coğrafyanın geçmiş zamanına dair çok değerli ve anlamlı bilgilerle karşılaşıyoruz adı geçen kitap sayesinde.
“Düşünüyorum, o halde varım” idi, “Görünüyorum, o halde varım” oldu – 10
Dolar milyarderlerinin sürekli basit bir tişört, keten-kot pantolon ve basit bir ayakkabıyla veya terlikle görünmeleri (bunca tevazu) ilk anda, yeni dönemde üst kesim ile alt kesim arasında herhangi bir sosyo-kültürel fark olmadığı izlenimi bırakır.