Fotoğraf; geçmişe dair anlık bir görüntünün, fotoğrafçının uygun gördüğü anlatım, içerik ve biçimle, kamera aracılığıyla yüzey üzerinde sabitlenmiş halidir.
Sanayi Devriminde, görüntülerin kimyasal teknikle yüzeylerde kalıcı olarak kayıt altına alınmasıyla hayatımıza girmiştir. Resmi tahtından indirmiştir. Kimyasal yapıdan, sayısal (dijital, elektronik) yapıya dönüşünce yaygınlaşmıştır. Günümüzde cep telefonu olan herkes fotoğraf çeker.
Fotoğraftan yaşamını kazananlara ve onu bir sanat dalı olarak görenlere fotoğrafçı denmektedir. Fotoğraf kelimesine gelen ekin özel bir önemi ve değeri vardır, ‘meslek erbabı’ gücünü katar.
İşin erbabı; bir işi kendine meslek, görev veya sanat edinmiş özelliklere sahip, yetkin kişidir.
‘Fotoğrafçıyım’ kelimesini kendine yakıştıran, o mesleğin erbabı olduğunu kabul ediyor, fotoğrafın tüm inceliklerini biliyor ve uyguluyor demektir. Fotoğrafı çekiyor olmak hiçbir zaman yetmez.
Meslek erbabı;
Sıradan değildir, kalifiye bir elemandır. Zihni donanımı ve el becerisiyle güçlü bir nitelik taşır.
Yabancılar bunu ‘profesyonellik’ olarak tanımlarlar, yüksek bir standart gerektirir.
Başkalarını derinden etkileme ve ilham verme gücüne sahiptir.
Mesleğin gereklerine uyum sağlama, saygı gösterme ve geleceğe yönelme özelliği yerleşmiştir.
Ayrıntılara dikkat eder, üzerinde uzlaşılan değerleri iyi bilir, yaşatır ve sürdürür.
Esnektir, katı kurallara meydan okur. Gelişmek ve daha iyisini yapmak idealidir. Alışılagelmiş, kanıksanmış olanın dışında yeni bir ürün çıkarmanın peşindedir, diğer disiplinlerden esinlenir.
Popülariteye hiç önem vermez, onun için kalite önemlidir.
Hatayı kendilerinde arar, başkalarını suçlamaz. Sorunu bulabilmenin ve çözmenin peşindedir.
Meslek erbabı olmak için yetkin olmaları gerektiğinin farkındadır. Her zaman yeni bilgiler edinmenin ve beceriyi ilerletmenin ardına düşer.
Kendilerini fotoğrafçı görenlerin mesleği özümsemiş olduğunu şahsiyetleri ve fotoğrafları yansıtır.
Önce sahnesini belirler ve görüntüyü kamerasıyla çeker. Sonrasında kendisinden bir şeyler katarak, anlatıma sahip fotoğraf yapar.
Bütün bunları sağlamak zor mu? Bence çok kolay. Anlamak, ulvi ve sanatsal düşünmek gerekir.
Paslanmış dikenli tellerle tasvir edilen köhnemiş engellere inat, bir gelincik çiçeği gibi işin erbabı olarak, var olmak için gereğini yapmak yeterlidir…
İşinin erbabı olan fotoğrafçı, bu karedeki paslı dikenli tel ve gelincik çiçeğinin seyircide yarattığı hissiyatı, duyguyu, anlamı; kısaca hikâyeyi fotoğrafına güçlü şekilde aktarır.
Mikdat Besni


Yaşamını fotoğraftan kazananların bile fotoğrafçılığı tartışılırken, cep telefonu ile fotoğraf çekenlerin kendisini fotoğrafçı olarak tanımlaması ne kadar üzücü.
Bu sanata gönül vermiş gerçek fotoğrafçılara, siz değerli ustalarımıza selam ve saygılarımla.
Eyvallah sevgili Öner, selamlar.