Sitemiz yayına başladığından beri en sık sorulardan bir tanesi hatta en başında olanı “Fotoğrafta diyafram nedir?” sorusu oluyor. Bu konu, öğrendikten sonra çok basit gelen ama fotoğrafçılığa yeni başlayanlar için anlaşılması genellikle zor konulardan bir tanesidir. Şimdi hiç zaman kaybetmeden fotoğrafçılıkta diyafram nedir ne nasıl kullanılır açıklamaya çalışalım.
Diyafram nedir?
Objektiflerin önüne monte edilmiş, fotoğrafını çekeceğiniz objeden yansıyan ışınların, aynanın veya algılayıcının üzerine ne yoğunlukta düşeceğini belirleyen açılıp kapanabilen mekanizmaya “Diyafram” denir. Bu tanım “Diyafram nedir?” sorusuna verilebilecek en basit yanıttır.
Diyaframın kökeni dilimize Fransızca “diaphragme” kelimesinden gelmiştir, İngilizcede “Aperture” olarak tanımlanır ve “açıklık” anlamına gelir.
Fotoğrafta diyafram ayarlarını çekmek istediğiniz sahnenin ne olacağına göre siz belirlersiniz. Fotoğrafınızda nelere etki edeceğini anlamak için okumaya devam edin.
Diyafram değeri = Lensin odak uzunluğu / Diyafram çapı
Odak uzaklığı 50mm olan bir objektifin en açık haldeki diyafram çapı 25mm ise;
Diyafram = 50mm / 25mm = 2 olacaktır. Yani bu lensin en açık diyafram değeri f/2 dir denir.
En kapalı haldeki diyafram çapı 3mm ise;
Diyafram = 50mm / 3mm = 16 olacaktır. Yani bu lensin en kısık diyafram değeri f/16 dır denir.
Fotoğrafta Diyafram ayarları
Diyafram, ISO ve Enstantane ile birlikte Pozlama Üçgenini oluşturan değişkenler arasında bence fotoğraf üzerinde en önemli etkiye sahip olanıdır. Farklı diyafram açıklıklarıyla fotoğraflarımızda benzersiz efektler yaratabiliriz. Bu makalemizde bunların ne olduğunu ve diyaframı kullanarak fotoğraflarımızda nasıl fark yartacağımızı öğreneceğiz.
Fotoğrafçılıkta diyaframın iki temel görevi vardır:
- Işığın yoğunluğunu kontrol etmek,
- Net Alan Derinliğini belirlemek.
Diyafram değeri “F” harfi ile gösterilir.
Değeri ise 1 ve 1.4’ün ardışıl katları şeklinde ifade edilir ve başında “f/” simgesi yer alacak şekilde, 1, 1.4, 2, 2.8, 4, 5.6, 8, 11, 16, 22, 32, 44… şeklinde derecelendirilir.
Her bir değer artış ya da azalışına durak (stop) adı verilir. Her bir durak arası 3 eşit parçaya bölünmüştür, bu parçalara ara durak denir.
Yukarıdaki şekildeki gösterilen f/22 gibi yüksek bir f/durak daha küçük bir açıklığı, yine aynı şekildeki f/1.4 gibi küçük bir f/durak ise daha büyük bir açıklığı temsil eder. Bu, başlangıçta biraz çelişkili görünebilir ama değişik f/durak değerlerinde çekim denemeleri yapıldıkça bu konu daha net anlaşılacaktır.
f/2 değerindeyken “Diyaframı 3 durak kıs” dendiğinde bunun anlamı; diyaframı f/5.6 değerine getir demektir.
- 1 durak kısma sonrası f/2.8
- 2 durak kısma sonrası f/4
- 3 durak kısma sonrası f/5.6
Aynı şekilde f/11 değerindeyken “Diyaframı 5 durak aç” dendiğinde bunun anlamı; diyaframı f/2 değerine getir demektir.
- 1 durak açma sonrası f/8
- 2 durak açma sonrası f/5.6
- 3 durak açma sonrası f/4
- 4 durak açma sonrası f/2.8
- 5 durak açma sonrası f/2
Durak yani payda büyüdükçe diyafram kısılır ve merceğe düşen ışık miktarı azalır.
Her 1 durak, merceğe girecek ışığın 2 kat azalması ya da artması anlamına gelir.
Örneğin;
f/2 den f/2.8 değerine geçmek, diyaframı 1 durak kısmak anlamına gelir ve bu durumda merceğe girecek ışık yarısı kadar azalır.
f/8 den f/5.6 değerine geçmek ise, diyaframı 1 durak açmak anlamına gelir ve bu durumda merceğe 2 kat ışık girer.
Diyafram değeri hesaplaması
Tekrar hatırlayalım;
- Diyafram değeri objektif çapının diyafram açıklığı çapına bölünmesi ile bulunur.
- Diyafram değerlerinin sayısal olarak yükselmesi, objektife ve dolayısıyla objektifin içerisinden fotoğraf makinesine ve oradan algılayıcıya (sensöre) girecek ışığın azalacağını, küçülmesi ise artacağını gösterir.
- Aynı diyafram değerine ayarlanmış tüm objektiflerin, o değerde, aynı miktarda ışık geçirmeleri beklenir. Yani; f/5.6 diyafram değerine ayarlı bir Nikon 24mm objektif ile Canon 85mm objektifin aynı ışık miktarlarını geçirmeleri beklenir.
- Her değer artışında kameraya giren ışık miktarı bir önceki miktarın yarısına iner,
her değer azalışında kameraya giren ışık miktarı bir öncekinin 2 katı olur.
Aşağıdaki resimler, aynı ışık koşullarında aynı sahnenin
“A – Diyafram Öncelikli Mod” kullanılarak ayarlanmış pozlama değerlerini gösteriyor.
Diyafram f/3.5 ayarlanmış ve ISO 800 olarak sabit tutulmuş iken kamera ortam ışığını hesaplayıp Perde Hızı‘nı 1/60sn olarak belirlemiş.
Ardından Diyafram Değeri f/22 olarak değiştirilmiş, ISO 800 olarak yine sabit, bu durumda kamera ortam ışığını ölçüp Perde Hızı’nı 1/1.6sn olarak belirlemiş.
Sonuçta Diyafram değeri bir öncekine göre 51/3 durak (5 tam ve 1/3 durak) kısılmış, kamera da buna karşılık Perde Hızı’nı 51/3 durak yavaşlatmış.
Özet olarak; Diyaframı kısmak giren ışık miktarını azaltacağından, doğru pozlamayı elde etmek için algılayıcıya yeterli miktarda ışığın ulaşmasını sağlamak amacıyla perde daha uzun süre açık kalmak zorunda kalmış.
Şöyle düşünün; karanlık bir ortamdan bol güneşli ve çok ışıklı bir alana çıktığımızda, gözlerimizi kısmak zorunda kalırız değil mi? Çünkü gözlerimizi kısmadan etraftaki nesneleri net görebilmemiz imkansızdır. Tersi, çok ışıklı bir ortamdan karanlık bir ortama girdiğimizde ise gözlerimizi olabildiğince açmak zorunda kalırız. Fotoğrafta diyafram da tıpkı bu mantıkla çalışır.
Diyaframın Fotoğrafa Etkisi – Diyafram Ayarı
Perde Hızı (Enstantane) ve ISO ile tanımlanan fotoğrafta pozlama konusuna daha önceki yazılarımızda değinmiştik. Yukarıdaki şekilde, diyaframı da içine alan bu 3 kavramın fotoğrafa etkisinin özet bir tablosunu görebilirsiniz.
Diyafram – Alan Derinliği İlişkisi
Diyafram değeri net Alan Derinliği yani fotoğrafta netleme yapılan noktanın, önünde ve arkasında net olarak görülen alanın netliğini etkiler.
Diyafram ayarı kısıldıkça aynı mesafeden yapılan çekimlerde alan derinliği artar, bir başka deyişle net alan çoğalır.
Diyafram açıklığı arttıkça net alan derinliği azalır ve netleme noktasının önünde ve arkasındaki nesnelerin netliği azalır, bu bölgelerde flu bir görüntü elde edilir. Bu sayede netlemenin yapıldığı obje öne çıkar, kompozisyonu ve etkisi güçlü fotoğraflar elde edilir.
Diyaframın alan derinliğine etkisi “merceğin kullanılabilen kısmı”ndan kaynaklanır. Kullandığımız objektiflerdeki mercek sistemi yalnızca belirli bir noktaya odaklanabildiğinden, geniş bir alan derinliği elde etmek için yüksek bir f numarasına yani kısık diyafram açıklığına ihtiyaç vardır.
Diyaframı halkasını kıstığımızda lensin kullanılan kısmını azaltırız, bu da odak dışında kalan (öndeki ve arkadaki) nesnelerden yansıyan ışık yolları için daha az sapmaya yol açar. Tersi ise yani; diyaframı açmak (küçük f değeri) odak dışı alanlardan gelen ışık yollarındaki bozulmayı arttırır ve o alanlar, odak noktasına göre bulanık görünmeye başlar. Örnek: Aşağıda f/1.4 ile çekilmiş fotoğraf.
Diyaframı kısmak ise odak dışındaki alanlardan gelen ışık sapmalarını en aza indirir ve odak dışındaki alanlar da net görünmeye başlar.
Diyafram açıklığı daraldığında netlik alanı genişleyeceği için tek karede farklı konuları net çekebilmek ve anlatmak mümkün hale gelir. Örnek: Aşağıdaki f/11 ile çekilmiş fotoğraf.
Özellikle manzara fotoğraflarında buna ihtiyaç duyulur.
Bize, fotoğraflarımızı net veya flu gösteren etken, lensin içinden geçen ışığın kırılım miktarıdır.
Diyaframın her bir kullanımının kendine has özel teknikleri ve anlamları vardır.
Burada asıl önemli olan, fotoğrafta diyafram nedir bunu iyi kavramak ve anlatılacak konu için gereken diyafram ayarı için doğru karar verebilmektir.
Fotoğraflar, Nikon D810 fotoğraf makinesi ve AF-S Nikkor 50mm f/1.4G objektif ile çekildi. Fotoğrafların tamamı en önde duran objenin elindeki mikrofona 45cm uzaklıktan netleme yapılarak çekildi.
Benim kullandığım ekipmana göre yaptığım Alan derinliği hesabına göre;
F/1.4 için alan derinliği = 6.1mm
F/2 için alan derinliği = 8.6mm
F/2.8 için alan derinliği = 12.2mm
F/4 için alan derinliği = 17.3mm
F/5.6 için alan derinliği = 24.5mm
F/8 için alan derinliği = 34.6mm
F/11 için alan derinliği = 49mm
Yandaki şekillerde diyaframın en açık ve en kısık değerlerine göre alan derinliğini görüyorsunuz. Diyafram f/1.4 iken 6.1mm olan alan derinliği, f/11 iken 49mm’ye çıkıyor.
Diyafram – Perde Hızı ve ISO ilişkisi
Diyafram objektiften fotoğraf makinesinin sensörüne gelen ışık miktarını kontrol ettiğinden, sahnenin pozlanmasına direk bir etkisi vardır. Perde hızı, fotoğraf makinesinin deklanşörünün açık olduğu süreyi ölçtüğü için onun da pozlamaya direk bir etkisi vardır.
Bu nedenle, diyafram ayarınız aracılığıyla alan derinliğinize karar vermenin yanı sıra lensin içine ne kadar ışık girdiğini hatırda tutmanız gerekir.
Küçük bir alan derinliği istiyorsanız ve örneğin f2.8’lik bir diyafram seçmiş iseniz, diyafram çok açık olacağından, girecek ışık miktarı yoğun olacaktır. Bu durumda perde uzun süre açık kalmamalıdır, başka bir deyişle perde hızlıca açılıp kapanmalıdır. Yani perde hızınızın nispeten hızlı olması gerekir; bu olmazsa algılayıcıya gereğinden fazla miktarda ışık girer ve bu da görüntünün aşırı pozlanmasına neden olur.
Hızlı bir deklanşör hızı (1/1000sn gibi), hareketi dondurmanıza olanak tanır. Tüm poz ayarları, mevcut ışık miktarına göre belirlenir. Alan derinliği birincil kaygınız ise, ki bu sıklıkla olacak, o zaman deklanşör hızını buna göre ayarlamalısınız.
Eğer çekmek istediğimiz sahnede diyafram ve enstantane hızları bizim için önemliyse ve değiştirmek istemiyorsak, aydınlatma koşullarına yardımcı olmak için fotoğrafımızda ISO değerini değiştirebiliriz. Daha yüksek ISO (daha yüksek bir sayı ile temsil edilen), enstantane hızımızı ve diyafram ayarlarımızı değiştirmeden düşük aydınlatma koşullarında çekim yapmamızı sağlayacaktır. Yüksek ISO ayarları, dijital gürültü yani fotoğraflarımızda kumlanma oluşmasına ve görüntülerimizde bozulmalara neden olacaktır.
Yeni nesil dijital kamera üreticileri devamlı olarak ürünlerinin ISO başarımdan bahsederler; çok yüksek ISO değerlerinde bile kumlanma olmayan ya da minumum olan fotoğraf sonuçları verdiklerinden söz ederler. Bu iddia görece olarak doğrudur da.
Her şey kullandığınız makinenin değişken ışık koşullarında nasıl sonuçlar ürettiğini deneyimlemekten geçiyor bence.
BEN, ISO’YU EN SON ÇARE OLARAK ARTTIRMAYI YEĞLİYORUM.
Objektiflerde diyafram değeri
Tüm objektiflerin bir maksimum diyafram açık değeri vardır ve bunlar objektif üzerinde mümkün olan en geniş açıklığı tanımlar.
Zum objektif olarak tabir edilen değişken odaklı bazı objektiflerin, üzerinde “f/3.5-5.6” veya “1:3.5-5.6” gibi ibareler görülür (yandaki şekil).
Örneğin; yukarıdaki 18-55mm zum objektif üzerindeki “1:3.5-5.6” değerleri;
- 18mm odak uzunluğuna ayarlıyken en açık f/3.5 diyafram değerine ayarlanabileceğini,
- 55mm odak uzunluğunda en açık f/5.6 diyafram değerine ayarlanabileceğini gösterir.
- Bir başka deyişle, 50mm’deyken bu objektifi f/3.5 olarak ayarlayamazsınız.
Bazı üst sınıf zum objektifler tüm odak aralığı boyunca en geniş diyaframı koruyabilirler, bu nedenle yalnızca bir tek f numarası alırlar (yandaki şekil). Bu tip objektiflere Sabit Lens (Prime Lens) denir.
Yukarıdaki örnekte yer alan AF-S Nikkor 70-200mm objektif 70mm’de de, 200mm’de de en açık değeri olan f/2.8 diyafram değerinde çekim yapılabileceğini gösterir. Bu tip objektiflere Hızlı lens de denir.
Fotoğrafta hangi diyafram değeri hangi amaçla kullanılır?
Alan derinliğini nasıl kontrol edeceğimizi öğrendiğimize göre, diyafram seçimimizi ne gibi seçenekler belirliyor ona bakalım. Sahnemizde dikkat dağıtacak unsurları en aza indirgemek için odak uzaklığımızı ve alan derinliğini kullanırız. Bu seçim yalnızca fotoğrafçının seçimidir ve aslında net bir kural olmamasına rağmen, bazı genel-geçer kurallar vardır.
Klasik portre fotoğrafı için “seçici bir odak mesafesi” kullanarak konuyu çevremizden ayırırız. Yani çok uzaktan, kadrajın küçük bir kısmını kaplayacak kadar bir boy portresi yerine, konuya yakınlaşarak, kadrajımızı objemiz ile doldurarak ve arka plandan mümkün olduğunca soyutlayarak çekmek isteriz. F/2.8 veya daha düşük f/durak gibi açık bir diyafram seçimi, yalnızca özneye veya öznenin yalnızca bir kısmına, örneğin gözlerine odaklamayla çok sığ bir alan derinliği oluşturur. Bu, izleyicinin ilgisinin konuya yönlendirilmesine yardımcı olur.
Manzara fotoğrafında, ön plandan arka plana kadar mümkün olduğunca çok detay görmek isteriz; Kısık bir diyafram seçerek (f/16, f/22 veya daha kısık) maksimum alan derinliğini elde etmek isteriz.
Diyafram aralığının her iki sınırında çalışarak maksimum veya minimum alan derinliğini elde edebiliyoruz, ancak bazen fotoğrafın genelinde belirli bir mesafe aralığına odaklanarak daha orta seviyede bir alan derinliği isteyebiliriz. Bunu yapmanın en kolay yolu, f/5.6 gibi bir orta değerli f/durak değeri seçmek ve bir test çekimi yapmaktır. Daha sonra kademeli olarak ayarlamalar yaparak ve tekrar deneyerek sahnemiz için doğru diyafram değerini bulabiliriz.
Kısa ipuçları
- Sığ alan derinliği elde edip, fotoğrafı daha gizemli hale getirmek için f/1.4, f/2, f/2.8 gibi küçük diyafram değeri, yani açık diyafram kullanabiliriz.
- Fotoğraftaki net alan derinliğini arttırmak istersek f/16, f/22, f/32 gibi büyük diyafram değeri, yani kısık diyafram kullanabiliriz. Ancak bu durumda Işık saçılması problemine dikkat etmek gerekecektir.
- Konumuzu sahnenin geri kalan kısmından ayrıştırmak ve konumuzu öne çıkarmak için küçük diyafram değeri, yani açık diyafram kullanabiliriz.
- Sahnemizde önden arkaya doğru geniş netleme alanı elde etmek istiyorsak, büyük diyafram değeri, yani kısık diyafram kullanmamız gerekir.
- Ortamdaki ışığımız yetersizse diyaframı açmamız, küçük diyafram değerine geçmemiz gerekir. Konser çekimlerinde diyafram değerimiz o nedenle küçük değerde tutmak zorundayız.
- Hareketli nesnelerin çekiminde, örneğin sahnedeki solist çekiminde, perde hızı (enstantane) yüksek olması gerekeceğinden, lensin sahip olduğu en küçük f değerleri kullanılabilir ya da ISO’nun arttırılması gerekebilir. Tabi kumlanmaya dikkat edilmesi şartıyla.
- Sabit ya da çok ağır hareket eden nesnelerin çekiminde düşük perde hızı kullanıyorsak, düşük ISO, yüksek f değeri kullanabiliriz.
- Makro çekimlerinde büyük f değeri, yani kısık diyafram kullanabiliriz. Makro fotoğraflar için küçük f değeri, açık diyafram kullanmak fotoğraftaki net alanın dar kalmasına, dolayısıyla nesnenin önemli bir kısmının netsizliğine neden olabilir.
Yukarıda açıklanan ve bunun dışında karşılaşılabilecek diğer tüm koşullar Pozlama nedir, doğru pozlama nasıl yapılır konusunda iyi bir bilgi birimine sahip olmayı gerektirir.
Diyafram kullanımında bazı genel kurallar:
Portre fotoğrafları;
Genellikle arka planın flu olması istendiğinden açık diyafram kullanmak gerekir.
Makro fotoğrafları;
Portre fotoğraflarına benzer, konuyu ön plana çıkarmak için açık diyafram tercih edilir. Konunun önemli bir kısmı net isteniyorsa kısık diyafram tercih edilmelidir.
Manzara fotoğrafları;
Manzara fotoğraflarında genellikle tüm sahnenin net olması beklenir, bunun için kısık diyafram kullanmak gerekir.
Gece fotoğrafları;
Ortamın ışığı genellikle yetersiz olacağı için alan derinliği kaygısı geri plana atılır, açık diyafram kullanılır. Bu durumda kısık diyafram kullanmak için ISO da artırılabilir, ancak yüksek ISO fotoğraflarda kumlanmaya neden olabilir.
Işığı ne kadar kullanmak istiyorsanız diyafram değerini ona göre ayarlamalısınız. Fotoğrafınıza alan derinliğini belirleyen diyafram aynı zamanda konunun etkisini de belirleyeceği için ideal bir şekilde ayarlanmalıdır.
Diyafram nedir anlamak ve doğru diyafram değerlerini özümsemek için de çokça pratik yapmak gerekir.
Fotoğrafta diyafram nedir ve nasıl ayarlanır konusunda yorum, öneri ve sorularınızı aşağıdaki “Yorumlar” kısmından bizimle paylaşın.
Işığınız bol olsun.
Çok teşekkür ederim faydalı oldu bilgiler.
Faydalı olmasına sevindik.
İlgileriniz için biz de size teşekkür ederiz.
Saygılar.
Merhaba!
Diyafram konusunda bir noktaya kafam maalesef ki çok takıldı ve sormadan edemedim.
Diyafram değeri azaldıkça merceğe giren ışık sayısı artıyor peki merceğe giren ışık arttıkça arka plan görüntüsü neden flulaşıyor.
yada ;
Diyafram deşeri arttıkça merceğe giren ışık miktarı azalıyor peki merceğe giren ışık miktarı azaldıkça görüntü neden daha netleşiyor.
yanı aslında tam tersi olması gerekmez mi?
ışık arttıkça görüntü netleşmeli
ışık azaldıkça görüntü flulaşmalı
konuyla alakalı bilgilndirirseniz mutluluk duyarım
Gökhan bey merhaba,
Diyaframın alan derinliğine etkisi merceğe giren ışık miktarından değil, “merceğin kullanılabilen kısmı”ndan kaynaklanır. Kullandığımız objektiflerdeki mercek sistemi yalnızca belirli bir noktaya odaklanabildiğinden, geniş bir alan derinliği elde etmek için yüksek bir f numarasına yani kısık diyafram açıklığına ihtiyaç vardır.
Diyaframı kısmakla lensin kullanılan kısmını azaltırız, bu da odak dışında kalan nesnelerden yansıyan ışık yolları için daha az sapmaya yol açar. Yani; diyaframı açmak (küçük f değeri) odak dışı alanlardan gelen ışık yollarındaki bozulmayı arttırır ve o alanlar, odak noktasına göre bulanık görünürler. Diyaframı kısmak ise odak dışındaki alanlardan gelen ışık sapmalarını en aza indirir ve odak dışındaki alanlar da net görünmeye başlar.
Bize, fotoğraflarımızı net veya flu gösteren etken, lensin içinden geçen ışığın kırılım miktarıdır.
Umarım açıklayıcı olmuştur.
Saygılar.
Gökhan bey tekrar merhaba,
Sorunuzdaki konuyu bu yazımdaki “Diyafram – Alan Derinliği İlişkisi” başlığının altına da görsel açıklamalarıyla ekledim.
Saygılar.
Merhaba
Öncelikle tebrik ederim, ilgilenmeye başladığımdan beri şu diyafram konusunu tam anlayamamıştım. Bu yazınız sayesinde net oturdu kafamda. Benim bir sorum olacak. Alan derinliğini artırmak her yerin net olmasını sağlamak için diyaframı lensimin izin verdiği kadar kısıyorum. Ama fotoğraflarım daha bulanık çıkıyor. Yada manzara çekimlerinde uzaklar istediğim gibi net olmuyor. Nerede hata yapıyorum sizce
Fatih bey,
Fotoğrafta Diyafram konusu gerçekten önemli. Yazımdaki bilgilerin işinize yaramasına sevindim.
Sorularınıza gelince;
Diyaframı son limitine kadar kısıyorum fakat istediğim netlikte olmuyor diyorsunuz. Bu çok normal, çünkü her objektifin en keskin olduğu diyafram ve odak açıklığı vardır. Üstelik çok kısık diyaframlarda “Işık saçılması” etkisi oluşur.
Bir de manzara fotoğraflarınızda arka planın sonsuzda net olmadığından bahsetmişsiniz. Burada da alan derinliği ve hiperfokal mesafe devreye giriyor.
Yukarıda bahsettiğim konuları aşağıda linklerini verdiğim yazılarımda örnekleriyle açıklamaya çalıştım. Yine de sorularınız olursa memnuniyetle yanıtlamaya çalışırım.
Şunlara göz atın:
https://www.arthenos.com/isik-sacilmasi-diffraction/
https://www.arthenos.com/hiperfokal-mesafe-ve-diyafram-secimi/
https://www.arthenos.com/lensin-en-keskin-noktasi/
Saygılar.
Sebahattin bey merhaba,
Ne tür bir DSLR satın almam gerektiğini araştırırken blogunuzu keşfettim. Şimdi ilk kameram olan Nikon D5300’üm var. O kadar mutluyum ki 🙂
Çoğunlukla resim çekmek için kullandığınız diyafram önceliğini sormak istiyorum. D5300 makinemde A modunu kullanmayı öğreniyorum. Az ışıklı bir ortamda fotoğraf çekmek istediğinizde hangi durakları kullanırsınız? Çekim hızı çok yavaş olduğu için hep bulanık görüntüler çekiyorum 🙁
Bilgi: 18-105 kit lensi kullanıyorum.
Handan hanım,
Yukarıdaki makalem D5300 kameranız da dahil olmak üzere herhangi bir DSLR için geçerlidir.
İç mekanlarda veya düşük ışıklı ortamlarda fotoğraf çekerken, her zaman mümkün olan en açık diyaframı kullanın (f-stop değeri en küçük sayıya getirin). Böylelikle diyaframınız açılır ve kamera sensörüne daha fazla ışık girerek deklanşör hızınızı artırır. 18-105mm lensiniz için diyafram f/3.5 ve f/5.6 arasında değişir, bu yüzden bu aralıkta tutmaya çalışın.
Hala bulanık görüntüler alıyorsanız, ISO’nuzu ISO 800 veya 1600 gibi daha büyük bir değere yükseltmeyi deneyin. Fotoğraflarınızda biraz kumlanma olacaktır, ancak ortamdaki ışığın miktarına bağlı olarak en azından görüntülerin bulanık olmamasını sağlarsınız.
Bu bilgiler yardımcı olur umarım.
Merhaba bir sorum var
Olympus E-420 kameram var ve üzerinde bir Diyafram modu var. Bir fotoğraf kursuna devam ediyorum henüz yeni başladım. İstediğim alan derinliğini bir türlü yaratamıyorum. Dün yaptığım denemelerde gayet iyi sonuçlar aldım, ama bugün aynı fotoğrafı çekemiyorum. 2 gündür onlarca makale okudum beceremedim. Lütfen bana neyi yanlış yaptığımı söyler misin? 14-42mm kit lensim ve 70-300mm lenslerim var. Her ikisinde de denedim olmuyor. Perşembe günü ödevi teslim etmem gerekiyor ve ben hala ne yapacağımı bilmiyorum.
Yardım eder misiniz?
Sarper bey,
Durun, sakin olun, panik yok, çözeriz endişelenmeyin 🙂
Alan derinliği konu ile olan mesafenize bağlıdır, yani konudan ne kadar uzak ya da yakın durduğunuza. Konunuza çok yakın duruyorsanız, daha fazla arka plan bulanıklığı elde edersiniz, tabi f/1.4 veya f/3.5 gibi maksimum diyafram açıklığında çekim yapmanız gerekir. Zum lensinizi kullanırken, konuyu olabildiğince yakınlaşın, zumlayın, konunuzu kadraja doldurun. Konudan uzaklaşırsanız konunun arka planı bulanık olmayacaktır.
Şu adımları uygulayın:
1) Konuya mümkün olabilecek en yakında durun
2) Lensinizin en açık diyaframında çekim yapın (f değeri en küçük)
3) Konunuzun arkasında mümkün olduğunca boş bir alan bırakın.
Lensiniz odaklanamıyorsa bu, çok yakın durduğunuz anlamına gelir. Biraz geriye gidin ve tekrar deneyin.
Ve bu arada, 14-42mm lensinizle bokeh üretmeye çalışmayın. Bunun yerine 70-300mm lensinizi kullanın.
Alan derinliği konusunda daha detay bilgi için;
https://www.arthenos.com/fotografta-alan-derinligi/
makaleme göz atın.
Umarım bunlar yardımcı olur.
Sonuçlarını buradan paylaşırsanız memnun olurum.
Merhaba
Diyaframı çok fazla kısmak neden iyi değil
Ben çekeceğim resmin her yeri net istiyorsam ne olacak diyaframı kısmaktan başka ne yapabilirim
Teşekkürler
Yasemin hanım
Diyaframı çok fazla kısmak faydadan fazla zarar getirir. Aşağıdaki yazılarım sorularınız hakkında size yardımcı olacaktır:
https://www.arthenos.com/isik-sacilmasi-diffraction/
https://www.arthenos.com/fotografta-alan-derinligi/
Emeğinize , elinize sağlık.
Teşekkürler Harun bey,
Takibiniz ve desteğiniz için biz de size teşekkür ederiz.
Saygılar.