Uzun bir aradan sonra Stok Fotoğrafçılığı yazı dizimize devam edelim. Bu yazımda size ‘’Hangi fotoğraf kabul edilir, hangileri reddedilir’’ ve ‘’Ne çekmeliyim’’ konusuna değinmek istiyorum. Aslında birçok fotoğrafçı burada hüsrana uğrar ve stok fotoğrafçılığından vazgeçer.
Bu işi amatörce yapanlar fotoğraf paylaşım siteleri ile stok sitelerini aynı kefeye koyduğu için yanılırlar. Stok fotoğrafçılığı ticari bir platformdur. Burada keyfiyet ya da bana göre güzel sana göre değil bir ölçüt olamaz.
Aslında her sitenin kendi sayfasında bu standartlarla ilgili bilgilendirmeler vardır. Ama ben yazımda en çok red olma nedenlerine değineceğim. Öncelikle çektiğiniz fotoğraf bir amaca hizmet etmeli. Yani ya sektörel ya da art değeri yüksek bir fotoğraf olmalı. Bu iki özelliğin de olmadığı, öylesine denklanşöre basılmış bir fotoğrafsa red yiyebiirsiniz. Fotoğrafınızda bir kompozisyon yoksa ya da yerleştirme çok kötüyse de red yiyebilirsiniz. Burada inspektorün işini ne kadar ciddiye aldığı önemlidir.
Stok sitelerinde genel hatları ile şu özelliklerde fotoğraf olması istenir:
- Dosya formatı JPEG olmalıdır
- Dosya çözünürlüğü 3.4 MP den az olmamalıdır (2400 x 1600)
- Dosya boyutu 50 Megabaytı geçmemelidir
- Dosya İngilizce atfedilmelidir
- Dosya orijinal boyutundan değiştirilmemelidir
- Satılacak dosyanın sanatçısı olmanız gerekir
- Eğer dosya bir kişiyi veya bir topluluğu içeriyorsa, model izin belgesi imzalanmalıdır
- Dosyada amblemler, logolar, tanınabilir markalar veya diğer lisanslı özellikler bulunmamalıdır
- Bina çizimi, inşaatlar ya da bilgi özellik hakları içeren yerler yüklenmemelidir
- Teknik olarak dosyanın çözünürlüğünü ve boyutunu değiştirilmemelidir.
Sizi en çok oyalayacak ya da zorlayacak olan, marka, logo ve amblemlerdir. Çekmiş olduğunuz modelin kıyafetindeki her işaret ve yazı sorun olacaktır. Başıma birçok kere gelen olayı anlatayım; Bir modelle uzun uzun çalıştınız. Üzerindeki gömlekte hiçbir yazı veya logo yok. Ertesi gün fotoğrafları ayıklamaya başladınız. Eyvah! Gömlekteki her düğmede logo var. Kısa bir hesap yapalım, 40 fotoğraf seçtiyseniz yüklenecek 40×5=200 adet düğme üzerinden yazı sileceksiniz. Gitti bir haftanız. Oysa bunu başta görüp gömleği değiştirmek her zaman daha mantıklıdır. Bazen silinemeyecek logo ya da yazı ile de karşılaşabilirsiniz. İşte o zaman bütün fotoğraflar çöp olacaktır.
Fotoğrafınızda olması gereken temel teknik özelliklere çok değinmeyeceğim. Çünkü zaten çektiğinize fotoğraf diyebilmek için bunlara sahip olmuş olması gerekir. Netlik, pozlama vb. Eskiden çok kumlanma olan fotoğraflar kabul edilmezdi. Ama artık çok da problem olmuyor. Keza iStock yetkilileri ile birlikte yaptığımız çekimde bize 2000 ISO’larda fotoğraf çektirdiler. Ben itiraz ettiğimde, artık sorun değil dediler. Gerçekten de birçok fotoğraf artık web üzerinde kullanıldığından kumlanma problem teşkil etmiyor. Ama iyi bir baskı alınacaksa aşırı kumlanmış fotoğraf tercih edilmeyecektir. Örneğin stüdyo ortamında beyaz zemin üzerinde bir obje çektiniz. Tabi ki burada kumlanma olan bir fotoğraf kabul görmez. Ama gün batımına yakın bir saatte mutlu aile hikayesi çektinizse buradaki kumlanma göz ardı edilebilir. Bunun dışında, mor saçaklanma dediğimiz teknik problemden dolayı da red yiyebilirsiniz. Bunun da çözümleri zaten var. Modelli çekimlerde modelin yüzünde yaptığınız fazla rötuş da fotoğrafınız kabul olmaması için bir sebeptir. Zaten size gelen uyarı da ‘’Bu bir make-up, fashion fotoğrafı değil’’ şeklinde olacaktır. Fotoğraflar üzerinde yaptığınız manipüle de çok önemli. Eğer amatörce ve gereksiz değişikliklere girdiyseniz problem geliyor demektir. Oysa profesyonelce yapılmış manipüle işler rağbet görecektir.
Gelelim ne çekmeliyim sorusuna.
Bu konuda en sağlıklı bilgiyi yükleyeceğiniz sitenin içinde bulabilirsiniz. Zaten eğer üyeyseniz size düzenli bilgilendirme epostaları gelir. Genel kategoriler de size yol gösterecektir. Ama her sitenin içinde bu ay ne çekmelisiniz bölümü en doğru içeriği üretmenizi sağlar. Çünkü site satış ve ihtiyaca göre bu bilgilendirmeyi yapar.
En çok satanlardan bir tercih yapıp planlama yaparsanız işiniz aslında zorlaşacaktır. Çünkü herkes oraya yöneldiği için onların arasından sıyrılmanız zor olur. Ama işinize güveniyorsanız şansınız da artabilir. Çok satmayacak, fazla ihtiyaç olmayanlardan çekerseniz satışınız olacaktır ama az olacaktır. Her zamanki gibi iyi iş yaparsanız zaten az olan müşterilerin çoğunluğunu alırsınız ve yine satarsınız. Tercih sizin…
Daha somut örnek verecek olursak, en çok satanlar arasında endüstri, tıp, eğitim, bankacılık, sigorta, sanayi gibi kategorileri sayabiliriz. Bu konu o kadar sığ ve spesifik ki sınırlandırmak çok zor. Örneğin yıllar önce Yuri Arcurs yaşlı bir erkeği bakıcı ve hemşire ile çekmişti. Önce anlayamadım ama sonra o görsellerin birkaç ay içinde 1000 den fazla satıldığını gördüm. Sektördeki açığı bulmuş adam, sigorta şirketlerinden tutun da emeklilik, hastane, huzur evi ve bir çok alana sattı fotoğraflar. İyi analiz yapıp, sağlam bir prodüksiyon ve kast ile çekeceğiniz kaliteli fotoğraflar mutlaka hedefe ulaşacaktır. Tabi ki bunların hepsi emek, zaman ve maliyet demek.
Stok fotoğrafçılığı hakkında dilim döndüğünce size bildiklerimi aktarmaya çalıştım. Tekrar etmek istiyorum: Bu iş, “Elimde arşivim var onları yükler oturduğum yerden para kazanırım” işi değildir. Hatta reel bir müşteriye iş yapmaktan çok daha zordur. Havuza attığınız görsellerden binlerce tercih çıkacaktır ekranın karşısındaki alıcıya. Onların arasında sıyrılmak çok zor iş. Stok fotoğrafçılığında başarıya ulaşmanın yolunu kısaca özetlemek gerekirse:
- İşinizi severek ve isteyerek yapın
- Creative görseller üretin
- Teknik ve kompozisyon açısından kaliteli işler üretin
- Rakiplerinizi tanıyın ve takip edin
- Yeni trendleri ve ihtiyaçları analiz edin
- Sabredin.
Her şey gönlünüzce olsun…
İşin özeti; “ne kadar emek, o kadar para”, öyle üç kuruşa beş köfte yok.
Sadece fotoğraf değil, her konuda bu böyle aslında. Çalışmadan, emek vermeden para kazanılmaz, kazanılsada tadı tuzu, hayrı bereketi olmaz. Çocuklarıma hep söylerim bunu.
Verdiğiniz çok değerli bilgiler için teşekkür ederiz Fatih bey.
Ellerinize emeğinize sağlık.
Selam ve saygılarımla.
Teşekkürler
Sevgili Fatih, dediklerinin bir kısmını yaşayan biri olarak yazının her satırına katılıyorum. En tanınmış 5 stok sitesine üyeliğim var. Eh fena fotoğraf da çekmiyorum. Gel gör ki yüklemeye çalıştığım fotoğraflar kabul görmüyor. Uğraşmayı bıraktım.
500px sitesinin de benzer özelliği var. Bir gün bana gönderdikleri bir mail de benim bir fotoğrafımı işaret edip “iyi fotoğraf, büyük boyutta yüklerseniz satılabilir” yazıyordu. “Allah, nihayet…” dedim. Hemen yükledim. Yazdıkları yorum “fotoğrafta grenler var”… Epey kulaklarını çınlattım adamların.
Dediğin gibi, oturduğun yerden birkaç fotoğraf yükleyip para kazanayım işi değil. Ciddi emek isteyen, aslında profesyonel çalışma gerektiren bir iş.
Eline sağlık.
Sevgi ve saygılarımla
Teşekkür ederim, Okyar Bey. Sadece stok İçin değil foroğrafı zanaat olarak icra ediyorsak fotoğrafçılığın her alanında birçok sorumluğunuz oluşuyor. Keza yemek, mobilya vb her alanın kriterleri farklı. Instegramda fotoğraf paylaşıp beğeni almak kolay , çektiklerimizden 10.000 adet baskı alınacaksa her şey değişir.😄✌️
Kaleminize emeginize saglik, aciklayici ve bilgilendirici yaziniz icin.
Tesekkurler…
İlgiyle izlediğim bir konu.
Ve fotoğraf pazarlamak gerçekten zor bir iş.
Fotoğrafla ilgili çeşitli unvanlar var.
Stok fotoğraf satmak mı zor, yoksa o ünvanı almak mı? Diye sorarsanız bence stok fotoğrafı satmanın daha zor olduğu cevabını veririm.
Yaşadım çünkü.
Aydınlatıcı bilgiler için teşekkürlerimi iletiyorum.
Kesinlikle size katılıyorum. Stok Fotoğrafçısı ünvanını kullanacak fotoğrafçının en az beş basamaklı satışı olmalı. Yoksa sadece birkaç fotoğraf yükleyip kendine bu ünvanı yakıştıranlar da gördüm. Kolay yoldan itibar…😉
Fatih bey emeklerinize sağlık.
Harika fotoğraflar eşliğinde, harika bilgiler ve ipuçları.
Uzmanından tavsiyeler de eksik edilmemiş.
Teşekkürler.
Selamlar.
Teşekkürler Sebahattin Bey, elimden geldiğince tecrübelerimi paylaşmaya çalıştım.