Dün akşam (14 Nisan 2020 Salı) TV kanalları arasında gezintiye çıkmışken bir tanesinde silahlı militanların olduğu iki aracın arasında elinde fotoğraf makinasıyla yürüyen bir gencin olduğu sahneler akıp gitmeye başladı. Durdum. Hemen filmin açıklamasına baktım. Bir biyografi filmiydi. Sahneler akıp gitmeye devam ediyordu…
Bir taraftan da telefondan internete girip aramaya başlamıştım. Karşılaştığım bilgileri okudukça artan şaşkınlığım giderek hayranlığa dönüştü.
İngiltere’de doğup Kenya’da büyüyen, bir kısım eğitimini İngiltere’de bir kısmını Amerika’da alan fotoğraf sanatçısı, savaş fotoğrafçısı ve aktivist bir gencin Somali’de geçen çok ama çok kısa yaşam hikayesi ekrandan akıp duruyordu.
Bu yaşam, 1993 yılında ABD’nin gerçekleştirdiği bir saldırı sonrası ölen 74 sivil ve 100 yaralı nedeniyle çılgına dönmüş halkın savaş muhabirlerine saldırmasıyla son buldu. Ne yazık ki Dan bazı muhabirler kadar şanslı değildi. Sadece 22 yaşındaydı. Acı olan Dan, Somali dilini (Swahili) yerlilerle sokak ağzıyla konuşacak kadar iyi biliyordu. Ayrıca Mogadişu’nun en karanlık sokaklarındaki çete reisleriyle işi gereği bağlantıları vardı. Kimsenin girmeye cesaret edemediği yerlerin kapıları Dan’a açıktı. Diğer taraftan Birleşmiş Milletler temsilcileri, hükümetin üst düzeyindeki bürokratlarıyla da kolayca bağlantı kurabiliyordu. Bu yüzden meslektaşları ve arkadaşları Dan’a “Mogadişu’nun muhtarı” şeklinde (Mogadişu’nun belediye başkanı derledi. Ama “muhtar” demek bana daha doğru geldi) seslenirlerdi.
Dan 14 yaşındayken başkalarına yardım etmeye başladı. Genç bir Kenyalı kızı olan Atieno’nun hayatını kurtarmak için açık kalp cerrahisi için fon toplama kampanyası başlattı. Kız kardeşi ve arkadaşları ile birlikte 5Bin Dolar topladı, ancak hastanenin ihmali nedeniyle Atieno öldü. Ancak Dan yardım çabalarını sürdürmeye devam etti.
Somali’de çektiği fotoğraflar, kirli emelleriyle ülkelerde savaş çıkaran emperyal güçleri rahatsız ediciydi. Reuters’in foto muhabirliğini yapıyordu.
İkinci kaynaktaki başlığa bakarsanız CNN (Amerikalı olduğunu biliyorsunuz) ölümünü sıradanlaştırdığını hissedeceksiniz. “Genç fotoğrafçı Somalilerin nefretine maruz kaldı” gibisinden bir ifade. Siz de şöyle düşünebilirsiniz; Ne işi varmış orada? Gitmeseymiş… Ne kadar basit ve kolay değil mi?
Bu yazı, onun çok kısa hayatının kısa bir hikayesi oldu. Kaynaklarda verdiğim linklerden siz devam edebilirsiniz.
Sevgi ve saygılarımla
İzmir, Nisan 2020
Not: yazıda yer alan fotoğraflar linklerde verilen web sitelerinden alınmıştır.
Kaynaklar
- https://www.youtube.com/watch?v=4LfmAyJR4kw, National Geogrphic; “Dan Eldon”
- https://www.youtube.com/watch?v=4B8MbQ7PRK4, Dan Eldon; “Art of Life”
- https://www.daneldon.org/,
- https://www.daneldon.org/dan-eldon-biography/
- https://www.daneldon.org/about/photojournalism/
- https://www.facebook.com/daneldonproject/
- https://theinspiringphotographers.wordpress.com/2018/09/25/dan-eldon/
- https://digitalfusion.net/digitalfusion-prints-for-untouched-a-celebration-of-dan-eldons-life-and-legacy/
- https://vimeo.com/5590433, The Art of Life: Dan Eldon in Africa
- http://tbcontemporary.com/daneldon
- https://www.pinterest.ca/wandafawcette/dan-eldon/
- http://edition.cnn.com/WORLD/9712/07/eldon/, Young photographer exposed Somalia’s horror
- http://photoarts.com/journal/SABA/eldon/eldonintro.html, The journey is the destination
çok yazık olmuş çok genç ölmüş
arkasında güzel işler bırakmış kısa hayatında
Dediğiniz gibi çok genç hayatını kaybediyor. Üstelik Mogadişu’da halk arasında bilinen birisi. Girip çıkmadığı yer yokmuş. Savaş muhabiri olmanın yanı sıra yaptığı sanatsal kurgular da var. Diğer yandan iyi bir aktivist. Bir çok yardım kampanyasına öncülük ediyor. Acı bir son.
Damardan bir doz merak verdiniz, gerisi bizde Okyar bey. Teşekkür ederiz.
Selam ve saygılarımla.
Haklısınız. İnsanın kendi araştırıp bulması ve keşfetmesinin tadı daha güzel. Umarım ilgi çeker.