Daha

    Manipülasyon, fotoğrafın günah keçisi midir?

    İnsanlar gördükleriyle birebir uyuşan ve tekrarlayan fotoğraflardan etkilenmezler. Farklılık ararlar. Gerçeküstü arayış içinde olanların beklentisi ve beğenisi, değişimi tetiklemektedir.

    Gerçek böyle iken fotoğrafta en çok tartışılan konu, ilk çekilen kare ile piyasaya sürülen fotoğrafın farklılığıdır.

    TDK’ na göre manipülasyon; yönlendirme, seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirme anlamındadır. Vikipedi de konuya fotoğraf açısından benzer yaklaşır.

    Fransızca kökenlidir. “Manipuler” elle düzenlemek, el aleti kullanmak, ayarlamak anlamı taşır.

    Latince karşılığı olan “manipulus” ele sığan şey, avuç anlamı taşır.

    Maniplasyon tıpta ellerle yapılan fizik tedavidir. Hastalıklı bölgeye ellerle birtakım bastırma, germe, döndürme gibi işlemler yapılır.

    Felsefede, başkalarının duygu, düşünce ve davranışlarını çeşitli yöntemlerle ona hissettirmeden değiştirmeye çalışmaktır.

    Türkçe’ de daha çok “yönlendirme” anlamında kullanılmaktadır.

    Özellikle kameramızın ayarlarında yer alan “manüel” terimine dikkat çekmek isterim. “Elle yapılan ayar” demektir.

    Manipülasyonun kelime olarak anlamı budur. Bizim konumuz ise fotoğraf sanatında manipülasyondur.

    Sanat fotoğrafçısı, izleyicide his değişikliğini ve dikkat çekmeyi amaçlar. İnsanları duygusallaştıran, düşünmeye ve anlamaya yönelten fotoğraf sanat eseri olarak kabul edilir. Fotoğrafın çok azı bu yetkinliğe sahiptir ve biz burada onu konuşuyoruz.

    Sanat; önce yaratıcı düşünce ile tasarı, sonrasında emek katılarak üretimle sonuçlanan bir kültürdür. Sanatın doğasında ekleme ve çıkarma vardır. Yaratıcı sanatı; okuma, izleme, hissetme, esinlenme, düşünme, hayal kurma besler…

    Sanatçılar eserlerini yaratmak için çalıştıkları alanda üretimlerini tasarlar ve şekillendirir.

    İnsanlar gördükleriyle birebir uyuşan ve tekrarlayan fotoğraflardan etkilenmezler. Farklılık ararlar. Gerçeküstü arayış içinde olanların beklentisi ve beğenisi, değişimi tetiklemektedir.

    Gerçek böyle iken fotoğrafta en çok tartışılan konu, ilk çekilen kare ile piyasaya sürülen fotoğrafın farklılığıdır.

    Michelangelo’ nun Davut Heykeli, sanat tarihinin başyapıtları arasındadır. O heykelde anlatılan kişi ve vücut gerçek Davut anatomisiyle birebir uyumlu mudur? Davut, Michelangelo’ ya poz vermemiştir, değil mi? Sanatçının hayalini ortaya çıkardığı bu heykelin manipülasyon olduğunu iddia etme hakkımız var mı?

    Fotoğrafik manipülasyon, çarpıcı etki yaratmak için gün geçtikçe daha fazla uygulanır olmaktadır. Hayal gücü, yaratıcılık, sabır, çaba ve beceri gerektiren illüzyon sanatıdır. Fotoğrafın sanatçıları düşüncelerini ifade etmenin yeni bir yolunu ararlar. Farklı çekim teknikleri, donanım farklılığı, photoshop ve diğer uygulamaları kullanılarak yapılmaktadır.

    Hiç şüpheniz olmasın ki, analog fotoğraf denilen kimyasal dönemde de fotoğrafa müdahaleler olmuştur. Ekleme, çıkarma, rötuş, pozlamada ışık engelleme, banyoda kimyasal farklılıklar yapılmıştır.

    Aslında fotoğrafta manipülasyonun tarihi, fotoğraf kadar eskidir. Saygın bir fotoğrafçı olan Ansel Adams bile değişimden kaçınmamıştır. Fotoğrafı karartma ve aydınlatma gibi, karanlık oda pozlama tekniklerini kullanarak fotoğrafı üzerinde değişiklikler yapmıştır.

    Sayısal döneme geçerken büyük çatışmalar yaşandığı gerçektir. Bugün de yapay zekâ ile görsel üretme tekniğine sancılı bir geçiş süreci yaşanmaktadır. Aslında tarih yeniden yaşanıyor. İki yüzyıl önce fotoğraf teknolojisi ortaya çıkınca da ressamlar başkaldırıda bulunmuşlardır. Ancak geriden gelenler ve bulundukları yere demirlemeyenler gelişimde söz sahibi olmuşlardır.

    Eğer gerçeği ifade etmek gerekirse, fotoğrafta müdahale her zaman vardır. İlk olarak sahne seçimi sırasında başlar. Stüdyo zaten başlı başına bir müdahale ortamıdır. Çerçeve içerisine alınacak ya da alınmayacak lekelerin seçiminin, fotoğrafa bir müdahale olduğuna inanıyorum. Işık ve poz süresi de bence fotoğrafçının takdirine kalmıştır. Fon yine bir seçimdir. Çekim açısı, filtre ve donanım seçimi de bir el atmadır. Modeli ve objeleri yönlendirmeyi de bunlardan ayıramayız.

    Fotoğraf işlenirken keskinlik verme, gürültü giderme ve renklere müdahale etme de aynı kapsamda değerlendirilebilir.

    Bazıları işini abartıp ekleme ya da çıkarma yapabilir. Bu fotoğrafçının bileceği iştir.

    Yaz günü güzel bir bölgenin ziyaretçisi olabiliriz. Fotoğrafını çekmek istediğimizde boş gökyüzü, estetiğini zayıflatacaktır. Fonu değiştirmemizde ne gibi yanlışlık olabilir?

    Hangi ressam gerçekliği resmetmiştir ki, sanatsal fotoğraftan da o beklensin!

    Film ve tiyatroda senaryo, hayal ürünü değil mi? Roman, hikâye ya da şiir farklı mı? Müzik eserleri nasıl çıkıyor ortaya? Bunların içeriği seçim değil midir? Mimari yapılar baştan sona tasarı değil midir? Eser sahibi, yapıtı olgunlaşana kadar ekleme ve çıkarma yapmaz mı?

    Tiyatro ve film senaristi, vermek istediği mesajı, oyuncuları konuşturarak söyler.

    Yazar cümlelerle iletir.

    Ressam çizerek ya da boyayarak, açıkçası tuvaline ekleyerek açıklar.

    Bestekâr farklı ses tonlarını birbirine iliştirir.

    Balerin koreografi de belirlenmiş zarafeti sergiler.

    Heykeltıraş yontar, mimar ekler…

    Fotoğrafçı ne yapmalı?

    Teknolojinin bize sunduğuyla yetinemeyiz. Daha iyiyi yapmak zorundayız. Kendi kültürümüzü, zevkimizi ve mesajımızı, çektiğimiz fotoğrafla harmanlamalıyız.

    Sanat fotoğrafçısından çektiğini paylaşması beklenmemelidir. Kameranın çektiğini paylaşmak kolay iştir ve sanat değildir. Sanatçı eserine ruh, duygu ve öykü işlemelidir.

    O da doğal olarak içeriğe sahip bir kare elde etmek için ya kurgu yapacaktır. Ya da mevcut kompozisyonda ekleme, çıkarma veya değiştirme yapmak zorundadır.

    Diğer sanatlarda yapılan işler manipülasyon olarak dile getirilmiyorsa, fotoğrafçıyı suçlamak haksızlıktır.

    Niçin diğer sanat eserleri yaratılırken üzerinde yapılan işlemlere manipülasyon denmez de, fotoğraf üzerinde yapılan işlemlere denir? Bunu anlayabilmiş değilim.

    Bazılarınca kameranın Otomatik, Program, Anlık (Enstantane) ya da Açıklık (Diyafram) öncelikli çekimleri yerine Manüel Ayarlama Seçeneği ustalık olarak öne sürülür. Burada el ile yapılan ayarlama ustalık olarak nitelenirken, makinenin çektiğine el ile dokunmak, değiştirmek niçin suçlanır, anlayamıyorum.

    Diğer sanat dallarında eğer insanın hayal ettiği sahne canlandırılıyorsa, fotoğrafta niçin olmasın? Müdahale ve yaratıcılık sanatın doğasında vardır.

    Fotoğrafçı bir fotoğrafı dönüştürme veya değiştirmekle kendinden bir şeyler katıyordur. Gördüğünü yorumluyordur. Zaten sanattan da beklenen budur. Müzik eserleri farklı kişilerden dinlediğimizde hissettiğimiz de farklıdır. Bazılarını çok severiz ve o yorumu dinlemek isteriz. İşte bu his değişikliğinin sebebi yorum farkıdır. Müzikteki yorum farkı, sanatçının katkısı ve eser üzerinde yaptığı değişiklik kaynaklıdır. Fotoğrafçının da, kameranın çektiğinden farklı bir görüntüyü sunma özgürlüğü vardır.

    Günümüzdeki Yapay zekâ teknolojisi insanların hayal ettiği görseli üretmek için çok büyük kolaylıklar ve hız sağlamaktadır. Özellikle sahne ve aksesuar düzenlemesi, ışık seçimi gibi gerek maddi, gerekse temin etme bakımından büyük yük getiren unsurlara artık gerek kalmamıştır. Modeli ikna etme ve onun rızasını alma derdi de yoktur. Hayal et, istediğini yaz ve birkaç dakika sonucu bekle. Yapay zekâ internet veri tabanına girmiş görselleri ve fotoğrafları tarayıp isteğinizi gerçekleştiriyor, görsel karşına çıkıyor. Belki tam olarak arzu ettiğiniz şey olmayabilir. Yapay zekâ daha emekleme dönemindedir, gelecekte çok daha iyi olacaktır.

    Yapay zekâ sadece hayal edilen görseli gerçekleştirmekle kalmıyor, noise gibi tam olarak aşamadığımız bazı sorunları ya da keskinlik ve netlik gibi beceriksizliğimiz sonucu ortaya çıkan hatalarımızı da onarabiliyor. Modelimizin yansıtamadığı duyguyu da görselimize yükleyebiliyor.

    Şunu kabul etmeliyiz ki, değişiklikler fotoğrafı daha ilgi çekici, estetik ya da farklı yapıya büründürebilir. Aslında bu durum gerçekçilikten, canlılıktan ve özden uzaklaştıracaktır. Fotoğrafçı buna bilerek çekilen kareyi değiştirir, onun seçimidir. Başkalarını ilgilendiren tarafı, sunulan kareden etkilenip etkilenmediğidir.

    Bence insanların tarz ve tekniklerini ayıplamamız hoş değildir. Çıkan yapıtı beğenmemiş olabiliriz, onaylamayabiliriz. “Beni etkilemedi” der geçeriz. Herkesin görüşü farklıdır. Önemli olan insanları yargılamamak, anlamaya çalışmak ve hoş görmektir.

    Bence insanların kıyafet ve bakım yoluyla kendilerinde yaptığı değişiklik ile fotoğraf üzerinde yapılan değişikliğin farkı yoktur. Bakım için kendimize gösterdiğimiz hoşgörüyü, üzerinde oynanmış fotoğraflardan esirgememeliyiz.

    “Manipüle etmek” kışkırtıcı ve aşağılayıcı bir anlam taşımaktadır. Sanatsal fotoğraf çabası ve yapımı, böyle bir tanımlamayı hak etmemektedir.

    Aslında en önemli manipülasyonu reklamcılar yapmaktadır. Seçimimizi yönlendirmektedirler. Pazarlamak istedikleri ürünün iyi olduğuna bizleri inandırmakta ve paramızın başkalarının hesabına geçmesini sağlamaktadırlar.

    Sanat ise haz duygusuna yönelik etkileme yapar, duygulandırır ve düşündürür.  Bu nedenle sanatçının eseri üzerinde yaptığı değişiklikleri suçlamak, bence haksızlıktır. Bu bir müzik eseri de olabilir, fotoğraf da… Hiç fark etmez…

    Şunu unutmayalım ki; bilgilendirme amaçlı fotoğraflar üzerinde değişiklik yaparak, insanları aldatmak kabul edilemez. Haberciler ve belgeselciler sanat yapmazlar, bilgi verirler. Sanatsal fotoğraflar yalan söyleyebilir, haberci ise gerçeği iletir.

    Fotoğrafta en önemli yapı, içerik ve anlamdır. Bunları güçlendirme çeşitli tekniklerle yapılmaktadır. Örnek vererek özetlemenin faydalı olacağına inanıyorum.

    1. Fotoğrafçı hayal ederek bir kompozisyon kurgular. Anlam katacak objeleri belirler ve sahnesine yerleştirir. Ya da etkili olacağına inandığı, anlatımı güçlendirecek çekim açısını seçer ve fotoğrafını çeker. Neredeyse her fotoğraf yapılırken gerçekleştirilir.
    2. Işık seçimi. Özellikle yanal ışık objenin hatlarını ortaya çıkarmaktadır. Altın ışık saatleri romantizmi, aşkı ve sevgiyi besler. Ters ışıkta ise dolgu ışığıyla objenin duyguları, daha güçlü gösterilmektedir. X-ray sınıfında olan bizim röntgen dediğimiz ışın kullanılarak çekilen fotoğraflar yani film, gözün gördüğü bilgiyi değiştirerek göremediğimiz derinlikteki organlar ve nesneler hakkında bilgi sunmaktadır.
    3. Kamera seçimi yine fotoğrafta etkiyi farklılaştıran unsurlar arasındadır. Görme frekansımız dışındaki özellikle kızılötesi ışığa hassas algılayıcıya sahip kamera kullanımı bu alanda harikalar yaratmaktadır.
    4. Lensler odak uzunluklarına göre sahnemizdeki objeler üzerinde çok farklı görünümler sunarlar. Geniş açılı lens yakındaki objeleri abartır, uzaktakileri ise küçültür. Uzun odaklı objektif ise odaktaki nesneyi fondan ve kameraya yakın olan objelerden ayırır.
    5. Filtreler pozlama süresini uzatarak, yansımayı artırarak veya ışığın dalga boyunu süzerek gerçekdışı fotoğraflar üretmemize yardımcı olurlar.
    6. Kasıtlı kamera hareketi (ICM) ile belirgin objeyle birlikte fonda bulanıklık oluşturarak masalsı bir anlatı seçebiliriz. İstersek pan yaparak objeyi takip eden pozlama ile konuyu fondan ayırıp hareket dinamizmi yakalayabiliriz.
    7. Fotoğraf işleme programları, uygulamalar ve sayısal filtrelere, normal fotoğraflarda ekleme, çıkarma ve değiştirme yaparak estetik ve anlatı açısından dönüştürebiliriz.
    8. Günün öne çıkan teknolojisi ise Yapay Zekâ’ dır (AI). Bu işlemde,  kullanıcı uygulamaya arzuladığı görselin komutunu verir. Uygulama ise internet kütüphanesindeki tüm fotoğraf ve görselleri tarayarak yeni bir görsel ortaya çıkarır. Komutla ulaşılan görsel, teknik olarak fotoğrafa benzese de, kesinlikle fotoğraf değildir. Çünkü kamera, ışık ve fotoğrafçı olmadan elde edilir. Bana göre bu görsellerin ortak sahipliği kullanıcı ve yazılımdır. Sorunlu fotoğrafı düzelten Yapay Zekâ uygulamaları da vardır.

    Çok tartışılan fotoğrafta manipülasyon kelimesinin suçlama ve küçümseme anlamlarıyla kullanılması fotoğrafta gelişmeyi önlemektedir.

    Düşünme, kurgulama ve işleme ile fotoğrafın anlamını güçlendirme çalışmalarına hoşgörüyle yaklaşılması, fotoğraf sanatının gelişmesine katkı sağlayacaktır.

    Daha iyi bir geleceğin bizlerle olması dileğiyle…

    İLİŞKİLİ İÇERİKLER

    Filmler ve Tarayıcılar

    Fotoğrafı konuşup yazarken bahsetmediğimiz ya da çok dikkatimizi vermediğimiz bir tarafında “Tarayıcılar” yer alıyor. Herhalde film kullanımının gündeme gelmediği teknoloji dünyasında bunu normal karşılamak gerekiyor.

    Beyaz Dengesi nedir, fotoğrafı nasıl etkiler, nasıl ayarlanır?

    İç mekanlarda fotoğraf çektiğinizde konularınızın neden sarılaştığını hiç merak ettiniz mi? Ya da kameranızın flaşının neden onları mavi gösterdiğini? Beyaz dengesi kavramını ve nasıl çalıştığını iyice anlamak dijital fotoğrafçılıkta çok önemlidir.

    DxO DeepPrime ile eski fotoğraflara can suyu

    Eski fotoğraflarımızı DxO DeepPrime'dan geçirmeyi denersek...

    PPI ve DPI nedir? Farklarını bilmek ne işe yarar?

    Fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başladığınızda şu iki kısaltma devamlı karşınıza çıkar: DPI ve PPI. Bu sıklıkla birbirine karıştırılan iki kısaltma, çok fazla yanlış anlaşılmayı da beraberinde getirir. Birbirlerine çok yakın harfler ile tanımlanmaları nedeniyle bu kafa karışıklığı normal karşılanabilir. 

    E-POSTA ABONELİĞİ

    Makale yazarı

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Veteriner hekim olarak kamuda çalıştı. Son görev yeri olan Susurluk’ta yaşamaktadır. Sayısal teknoloji ve interneti fırsat bilerek fotoğrafla ilgilenmeye başladı. Sadece çekip paylaşmak ve izleyerek fotoğrafın öğrenilemeyeceğini anlayınca, ciddi yayınlardan kaynak oluşturdu.Verdiği fotoğraf kursları sayesinde fotoğrafın inceliklerini öğrendi. Çeşitli ortamlarda iyi fotoğrafları yorumlayarak bilincin gelişmesine, iyi fotoğrafın ve fotoğrafçının ön plana çıkmasına destek olmaya çalışmaktadır. Susurluk Fotoğraf ve Sanat Akademisi Derneğinin Kurucu Başkanıdır. Fotono21 ve ASFOD onur üyesi olarak taltif edilmiştir. Fotoğrafın bir hobi aracı olarak görülmesini, sanatsal açıdan tuzak olarak görmektedir. Fotoğrafçıyım diyenlerin, yaratıcı yenilikler içerisinde olması gerektiğine inanmaktadır. Fotoğrafın Aksakallarının rehberlik yapması ve ufuk açıcı yeni çalışmalar içerisinde olması gerektiği düşüncesiyle, gerek şiir ve gerekse yorum olarak bir başyapıt olan Mihriban Türküsünü, ülkenin çeşitli yerlerinden 18 arkadaşıyla birlikte fotoğrafik olarak anlatan çevrimiçi Düşünme Biçimleri atölyesini, Fotono21 bünyesinde gerçekleştirmiştir.Bazı yurtiçi fotoğraf yarışmalarına jüri üyesi olarak davet edilmiştir. Bunlar içinde ülkemizin savunma destanı olan Çanakkale Savaşları Tarihi Alan 1. Fotoğraf Maratonuna yapılan çağrıyı fotoğraftan aldığı en büyük ödül olarak görmektedir.

    POPÜLER İÇERİKLER

    Yorum Politikamız: Arthenos.com ekibi olarak tüm okuyucularımızı tartışmalara aktif olarak katılmaya teşvik etsek de, Davranış Kurallarımıza uymayan veya yayınlanan materyalin editoryal standartlarını karşılamayan herhangi bir içeriği Silme / Değiştirme hakkını saklı tutarız.

    YORUM YAPILDIĞINDA BANA BİLDİR
    Bana bildir
    guest

    18 Yorum
    Beğenilenler
    En yeniler Eskiler
    Satır içi geribildirimler
    Bütün yorumları göster
    Okyar Atilla
    Editör / Yazar
    Makale Puanlama :
         

    Mikdat bey, harika bir yazı. Elinize sağlık.

    Bir kavram zihne kötü anlamla/algıyla yerleşmişse bunu değiştirmek kolay olmuyor. Belki de mümkün olmuyor. Nasıl “tartışma” dediğimizde sanki kavga etmişlik algısı ortaya çıkıyorsa “manipülasyon” denilince de anında gerçeği kötü, ahlak dışı, yasal olmayan amaçlara evirilmek zihinde belirmeye başlayıveriyor. Kim bilir bunun nedeni de günlük hayatta bu tarz örneklerle sürekli yüz yüze kalmamızdır. Ancak fotoğrafta “manipülasyon” fotoğrafçının hayal ettiği, zihninde yarattığı imgeye erişmesi için yaptığı çabadır. Bunun da -bana göre- hiç bir sakıncası yok. Fotoğrafçı hayalindeki imge için fotoğrafını istediği gibi maniple edebilir. izleyicinin beğenisi yazıda bahsedildiği gibi ayrı bir konudur.

    Bir noktada yapay zeka da kendisine verilen tanımı görüntü haline getirir. Aslında ortaya çıkan görüntü tanımı veren kişiye aittir. Dolayısıyla kabul edilir edilmez bunda da bir sorun yok. Bu bir heykeltıraşın yedi eksen freze ile mermer yontması ya da üç boyutlu yazıcı ile heykel yapmasına karşı çıkmak gibi olacaktır.

    Ancak konunun işin içine “gerçekçilik” girdiğinde farklı bir düzeye taşınması kaçınılmazdır. Bununla ilgili yazımız pek yakında…

    Saygılarımla

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Yorumun sahibi  Okyar Atilla

    Okyar Hocam kelimelerin anlam değiştirmesi konusunda o kadar haklısınız ki…
    Katkınız için teşekkürler.

    Nuri Güleryüz
    Nuri Güleryüz
    Makale Puanlama :
         

    Mikdat bey manipülasyon konusunda ben de sizin gibi düşünüyorum. Ama aşırısına kaçmamak şartıyla. Saygıyla

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Yorumun sahibi  Nuri Güleryüz

    Nuri bey teşekkürler.

    H_Kahraman
    H_Kahraman

    Bilgilendirici güzel yazınız için teşekkür ederiz üstat. Ben de Nuri bey gibi aşırısına kaçmayan müdaheleleri seviyorum. Estetik olanlarsa bir başka oluyor. Emeklerinize sağlık

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Yorumun sahibi  H_Kahraman

    Teşekkürler.

    Cihangir Y
    Cihangir Y
    Makale Puanlama :
         

    Arthenos sayesinde fotoğrafa bakışım ve ilgim değişti. Sizin gibi bir çok ustayı bir arada gördüğümüz için şanslıyız emeği geçenleri gönülden kutluyorum

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Yorumun sahibi  Cihangir Y

    Cihangir Bey çok teşekkürler.

    Sezai
    Sezai

    Manüplasyon bence süper eğlenceli bir çalışmadır. Denerken kesinlikle yeterli çok zaman ayrılmalı. Ben bunu kendi resimlerimi kullanarak yapıyorum.

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Yorumun sahibi  Sezai

    Harika…

    Eyüp Z.B.
    Eyüp Z.B.
    Makale Puanlama :
         

    Editleme ile manipülasyon hep karıştırılır
    Usta bir el tarafından iyi editlenmiş bir fotoğrafta … en az usta bir … manipülasyon kadar etkileyici olabiliyor

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Yorumun sahibi  Eyüp Z.B.

    Eyüp bey doğru dersiniz.
    Selamlar.

    Sebahattin Demir
    Yönetici
    Makale Puanlama :
         

    Mikdat bey merhaba,

    Yine güzel bir konuya parmak bazmışsınız.

    Günümüzde manipülasyonsuz bir görsele artık rastlayamaz olduk. Bir insan ne kadar ince veya pürüzsüz tenli olursa olsun, fotoğrafı çekildikten sonra dijital manipülatörler tarafından yine de “daha iyi” hale getirilmek için çaba sarfediliyor.

    Bu, zararsız bir geliştirme/iyileştirme gibi görünebilir, ancak her gün dijital ortamda gördüğümüz bu kusursuz görüntüler kendimizi nasıl gördüğümüzü de gerçekten etkileyebilir. Medyada bize benzeyen birini artık hiç göremez olduk, Bu da çoğu insanı yeterince iyi olmadığını hissettirmeye yetiyor, özellikle takıntılı olanları.

    Pazarlamada insanın önemini anlatan bir makale gözüme çarpmıştı yakın zamanda. Özellikle insanı ön plana çıkarak reklam verenler, fotoğrafçılarını ve dijital danışmanlarını, insan formunu tasvir ederken gerçekçi görüntülere bağlı kalmaya teşvik etmeye başladıklarını okumuştum.

    Ben de abartılı olmayan, estetik amaçlı manipülasyonlardan yanayım.

    Emeklerinize sağlık.
    Selamlarımla.

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Yorumun sahibi  Sebahattin Demir

    Sebahattin hocam haklısınız.
    İnsanoğlu gerçek ve beklentisi arasına sıkışmış kalmış. Mutsuzluğunun ana nedeni bu. Elindekiyle yetinmeyi becerenler için sorun yoktur.
    Düşüncenizi derinlikli olarak açıklamanız, herkes için kazanımdır.
    Teşekkürler.

    Yılmaz Ertürk
    Yılmaz Ertürk

    Manülasyon ile düzenleme hep karıştırılıyor gerçekten
    İkisi de fotoğrafın görünümünü değiştirse de sonuçta çok farklı görüntüler alınır
    Fotoğraf düzenleme fotoğrafdaki renk ve pozlama için temel ayarlamalar olarak kabul edilir
    Manipülasyon ise yeni ögeler ekleyerek bozuk nesneleri düzelterek veya tümüyle kaldırarak gerçekliğini değiştirmek veya geliştirmek için orijinal görüntüyü bambaşka duruma getirir
    Yorumcuların çoğuna katılıyorum aşırıya kaçılmadığı sürece çok eğlenceli eğitici ve zevkli bir çalışmadır.

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Yorumun sahibi  Yılmaz Ertürk

    Yılmaz bey düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkürler.

    Öner BÜYÜKYILDIZ
    Öner BÜYÜKYILDIZ
    Makale Puanlama :
         

    Fotoğrafın bütününe etki eden bir ekleme yada çıkarma yapılmadığı sürece, fotoğrafa yapılan renk, doygunluk, netlik vb müdahaleleri manipülasyon olarak saymıyorum. Onun ötesinde, fotoğrafın bütünlüğünü değiştiren, hatta gerçeklik algısını değiştiren fotoğraflar manipüle edilmiş fotoğraflar. Bu konuda zaten herkes hemfikir. Buradaki temel sıkıntı bu iki fotoğraf şeklinin birbiri ile kıyaslanması. Bence bu ikisi tamamen farklı sanat dalları ve bu iki sanat dalının kıyaslanması elma ile armudun kıyaslanması gibi bir şey. Çok güzel manipüle fotoğraflar ve fotoğraf sanatçıları var. Severek izliyorum. Bunlara “fotoğrafı neden bu kadar değiştirdin” demek yanlış. Onun sanatı farklı. Hayalindeki fotoğrafı makinası ile çıkıp çeken, temel düzenlemeler ötesine geçmeden sergileyen fotoğrafçının sanatı da farklı. Onda da işini doğru yapanları hayranlıkla izliyor ve “fotoğrafına neden daha fazla müdahale etmedin” demiyoruz. Her ikisinde de yaratıcı ve estetik görseller takdire şayan.

    Yazı için çok teşekkürler Mikdat abim. Eline, emeğine, kalemine sağlık.

    Selam ve saygılarımla.

    Mikdat Besni
    Mikdat Besni
    Yorumun sahibi  Öner BÜYÜKYILDIZ

    Sevgili Öner ilginiz güç veriyor.
    Teşekkürler…

    18
    0
    Düşünceleriniz bizim için önemli. Belirtmek ister misiniz, lütfen yorum yapın.x