Gündüz fotoğraf çekimi yapmak için gereken prosedürlerin hemen hepsi gece fotoğrafçılığında da aynı olsa da, geceleri mükemmel fotoğraflar çekebilir duruma gelmek, dikkat çekici gece manzarası çekimi gerçekleştirmek biraz tecrübe ve sabır gerektiriyor. Bu yazımızda gece fotoğrafı nasıl çekilir, dikkat edilmesi gereken bazı kurallar, gece manzarası çekimi için hangi ekipman kullanılmalı, yapılması gereken ayarlar vb konularda fikir alışverişi yapalım istiyorum.
Düşük ışıkta ve zor aydınlatma koşullarında gece manzara çekimi genellikle zordur. Geceleri manzara çekim olanaklarını keşfetmek için bazı temel özelliklere daha yakından bir göz atalım.
Gece manzarası çekimi
Ekipman seçimi
Her ne kadar iş aslında fotoğrafçının bilgi, beceri ve yaratıcılığına dayanıyorsa da; bununla birlikte, teknik açıdan doğru ekipmana sahip olmak gerçekten fark yaratabilir.
Üçayak (Tripod)
Rüzgarlı, sert hava koşullarına dayanıklı, yere sağlam oturan ve sarsıntı yapmayacak kalitede, güvenebileceğiniz dayanıklı bir üçayağa sahip olmak ve Rüzgarlı havada net fotoğraflar çekmek için yeterince hazırlıklı olmak çok önemlidir. O nedenle aynı zamanda kameranızı güvende tutmak için kaliteli bir üçayak yatırımı yapın.
Uzaktan kumandalı tetikleyici
Bu cihazlar, kablolu, kızılötesi kablosuz ve akıllı telefon uygulamalarına kadar birçok değişik tipte olurlar. Çoğu oldukça ucuzdur ve bazıları aralıklı çekim (Timelaps) gibi diğer işlevleri de yerine getirirler. Uzaktan kumandalı tetikleyici kullanmak, deklanşöre basarken parmağınızla uyguladığınız baskı nedeniyle, fotoğrafınızda oluşabilecek bulanıklık riskine maruz kalmadan fotoğraf çekmenize yardımcı olacaktır. Alternatif olarak bir uzaktan kumandalı tetikleyiciniz yoksa kameranızın zamanlayıcısını geçici bir çözüm olarak kullanabilirsiniz.
Pozlama gecikme modu
Nikon D810 makinemi kullanacaksam uzaktan kumandalı tetikleyicimı artık yanıma almıyorum, alsam da çok sık kullandığımı söyleyemem. Bu işlemi makinemde bulunan önemli bir fonksiyon ile hallediyorum; “d4: Pozlama gecikme modu”. Bu mod, son Nikon DSLR’lerde bir mücevher niteliğinde bence. Çünkü kamera önce aynayı kaldırıyor (ayna çok titreşim üretiyor), daha sonra belirli bir süre bekleyip fotoğrafı çekmek için deklanşörü aktif ediyor.
Güzel olan şey korkunç olan “ayna titreşimi”ni tamamen ortadan kaldırabilen 3 saniyelik gecikmeyi belirtebilmenizdir. Bu özelliği keşfettikten sonra artık kablolu/kablosuz uzaktan kumandalı tetikleyicileri yanınızda getirmediğinize pişman olmuyorsunuz.
Bu özellikle ilgili en iyi şey, kameranın zamanlayıcıyla bağlantılı olarak kullanabilmenizdir. Kameranın üst kısmındaki ikincil kadranı “Zamanlayıcı”ya ve “Otomatik zamanlayıcı gecikmesi”ni 5 saniye gibi ayarlarsanız, kamera sarsıntısını tamamen ortadan kaldırabilirsiniz. Temel olarak, başlangıçtaki 5 saniyelik zamanlayıcı, deklanşöre bastıktan sonra fotoğraf makinesinin içindeki mekanizmanın titreşimini azaltmak içindir. 5 saniye bekledikten sonra “Pozlama gecikme modu” özelliği başlar ve ayna kalkar. Kamera, ayna hareketinin yarattığı sarsıntıyı geçiştirmek için önce 3 saniye daha bekler ve ardından fotoğrafı çeker.
Bu, manzara, mimari ve düşük ışık koşullarında / çok yavaş enstantane hızlarında fotoğraf çekerken kullanmanızı kesinlikle önerdiğim harika bir özelliktir.
Elektronik ön perde deklanşörü
Nikon D810’daki yeni bir özellik de “d5: Elektronik ön perde deklanşörü” seçeneğidir. Bu yalnızca Ayna Kilitleme ve Ayna Kilitleme Modlu Canlı Görünüm’de etkiliyse de, perde kullanmadan pozlamaya başlayarak perdedeki titreşimleri tamamen ortadan kaldıran bir özelliktir. Bilindiği gibi; pozlama birinci perde kalkınca başlatılır ve ikinci perde indiğinde sonlandırılır. Bu mekanik hareket ne de olsa içerde bir sarsıntı yaratacaktır.
Elektronik ön perde aktifse; birinci perde iner, algılayıcıya enerji verilir ve belirtilen veya kamera tarafından hesaplanan enstantane süresi boyunca pozlama başlar, süre bitiminde pozlama otomatik olarak durur (algılayıcının enerjisi kesilir), ardından ikinci perde iner. Böylece perde sarsıntısının yaratacağı negatiflik ortadan kalkar.
Nikon bu özelliği herhangi bir Canlı Görünüm modunda da çalışacak şekilde düzeltirse daha kullanışlı olacaktır.
Kamera seçimi
Düşük ışık koşullarında ISO başarımı ortalamanın üzerinde bir kamera olması faydalı olacaktır. Düşük ışık koşullarında tüm kameralar eşit şekilde sonuç üretmezler, o nedenle ortalamanın üzerinde bir kamera modeliyle çekim yapmak size birçok durumda yardımcı olacaktır. Bu sayede, çok fazla dijital gürültüye maruz kalmadan daha yüksek ISO değerlerinde çekim yapma imkanınız olur.
Çekime Başlarken
Kompozisyonunuzu oluştururken göz önüne almanız gereken birkaç nokta var.
Örneğin,
- Mevcut ışık koşulları nedir?
- Pozlama sırasında hareket bulanıklığı oluşturabilecek hareketli nesneler var mı?
- Eğer öyleyse, bunu avantaja dönüştürebilir misiniz?
Bunlar pozlama ayarlarınızın ne olacağını belirlemenize yardımcı olduğu gibi, kompozisyonunuzu oluşturma biçiminizde de önemli bir rol oynayacaktır.
Netleme noktasını seçmek
Sahnenizin ana konusu varsa onu keskin netlemek isteyebilirsiniz. İdeali, lensinizi sonsuza odaklanacak şekilde ayarlamak olacaktır. Karanlık ve düşük ışık koşulları altında çekim yaparken otomatik netlemenin nadiren yardımcı olduğunu unutulmamak gerekir. O nedenle, manuel netleme yapmak en doğru ve kesin yöntem olacaktır.

Vizörünüzde herhangi bir şeyi görmekte zorluk çekiyorsanız, keskin manuel netlemeyi sağlamanın en iyi yolu, her çekim arasında netlemeyi gerektiği gibi ayarlayarak bir dizi test çekimi yapmaktır. Bunu yapmanın en etkili yollarından biri geçici olarak fotoğraf makinenizi çok yüksek bir ISO değerine ayarlamaktır. Bu metod, netlediğiniz alanı LCD’de daha rahat görmenizi sağlayacak parlak test görüntüleri verecektir. Yalnızca test amaçlı olduğu için bu çekimlerde çok fazla kumlanma olur, endişelenmeyin; çöp kutusuna gönderin 😉
Test çekimleriniz bittikten sonra ISO’yu normal değerine geri çekmeyi unutmayın.
Netlemeniz doğru olduğunda, kabul edilebilir bir enstantane hızında mümkün olduğunca düşük bir ISO ayarı kullanmak isteyeceksiniz.
ISO 400’ü başlangıç noktası olarak hedefleyin ve diyaframınızı ve enstantane hızınızı buna göre ayarlayın.
Daha iyi gece çekimleri yapmanıza yardımcı olmak için ipuçları:
- Çekimden önce UV / Polarize filtrelerini çıkardığınızdan emin olun.
- Mümkün olduğunca RAW çekin.
- Ayna kilitleme (Mirror-up) modu mevcutsa kullanın; bu işlem uzun pozlama esnasında aynanın yaratacağı kamera sarsıntısını önleyecektir.
- Konumunuzu takip edin ve önceden planlayın. Ay’ın farklı evreleri bir manzaranın doğal ışık seviyesini büyük ölçüde etkiler. Ayrıca, sahaya çıkmadan önce hava durumu raporlarını ve koşullarını kontrol ettiğinizden emin olun, böylece her sürprize hazırlıklı olursunuz.
- Işıkları kapatmayı unutmayın!
Geceleri manzara çekerken muhtemelen bir fener, arabanızın farı veya farklı bir ışık kaynağı kullanmak isteyeceksiniz, böylece çekimler sırasında ne yaptığınızı görebilirsiniz. Çekim heyecanı ve telaşıyla çekime başlamadan önce genellikle bunları kapatmayı unuturuz. Eğer kalabalık bir ekiple çekim yapıyorsanız, yanlışlıkla ışık açmamaları konusunda arkadaşlarınızı uyarmak gerekebilir. Gece büyük manzara çekimleri yapmak çoğunlukla deneme yanılmayla başlar. Kötü olan çekimleriniz konusunda karamsarlığa kapılmayın, onları bir öğrenme aracı olarak kullanın.
Unutmayın; birçoğu tamamen kontrolünüz dışında olan pek çok değişken, harika gece manzarası eşliğinde sizi bekliyor.
Işığınız bol olsun.
Sizin için seçtiklerimiz
Yeni içeriklerden haberdar olmak istiyorsanız hemen abone olabilirsiniz.
Abonelik kaydınız başarıyla alınmıştır.
Bir hata meydana geldi, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
Oturduğum sitenin yanında gece çok güzel ışıklandırılan tenis kortları var. Yaz aylarında burada yarı profesyonel tenisçiler turnuvalar düzenliyorlar. Ben de Nikon D5600 makinem ile burada çekimler yapıyorum. Lensim Nikon AF-S 70-300 ve tripod kullanmıyorum. Çektiğim fotoğraflar hep bulanık oluyor. Fotoğrafların bulanık olmasını önlemek için nasıl bir ayar kullanmalıyım. Çok teşekkür ederim.
İyi bir objektif ve kamera kombinasyonunuz var, ancak 70-300mm objektif değişken maksimum f/4.5-5.6 diyafram değerine sahip. Yani 70mm’de en açık diyafram f/4.5 iken 300mm’de f/5.6 oluyor. Bu değerler ne kadar iyi ışıklandırılsa da kameranıza yeterince ışık girmemesine neden oluyor ve bu nedenle deklanşör hızları eylemi dondurmanız ve bulanıklaşmayı önlemek için yeterince hızlı olamıyor.
Bunu aşmaya çalışmanın birkaç yolu vardır:
Daha açık diyaframlı bir tele-foto objektif satın almak. Bütçeye bağlı olarak 300mm f/4 olabilir. Bu size biraz daha fazla ışık verecektir, ama yine de çoğu durumda muhtemelen yeterli olmayacaktır. Veya profesyonel spor fotoğrafçılarının kullandıkları profesyonel f/2.8 diyaframlı zoom tele-fotolarına ya da prime lenslere geçebilirsiniz. Bu lensler daha büyük, ağır ve oldukça pahalıdır. Sadece alternatif bir çözüm seçeneği olarak söz ediyorum, bir tavsiye değildir.
Şimdi sahip olduğunuz ekipman ile nasıl daha iyi sonuçlar elde edebileceğiniz hakkında konuşalım. Burada size iki önerim olabilir: Monopod kullanmak ve bazı ayarlar ….
Fotoğraf ekipmanınızı bir tekayak (monopod) üzerine koymak fotoğraf makinesinin sarsılmasının bir kısmını ortadan kaldırarak bulanıklığı azaltmaya yardımcı olacaktır. Bir üçayaktan daha az kararlıdırlar, ama aksiyonu daha iyi takip etmenize yardımcı olurlar.
Ve kamera ayarları: Bir çok kişi enstantane değerini en az 1/500sn olarak ayarlamayı önerebilir. Bu, bulanıklıktan kurtulmaya yardımcı olacak, ama tahminimce çoğu fotoğrafınız çok karanlık çıkacaktır. Bu dünyanın sonu değil çünkü karanlık dijital görüntülerden güzel bir detay çizebilirsin. Ayrıca “A” Diyafram öncelikli modu denemenizi ve kamerayı oyun boyunca maksimum diyaframda çekmeye zorlamanızı öneririm. Bu, aldığınız ışık miktarını en üst düzeye çıkaracak ve size verilen ışık için mümkün olan en yüksek enstantane hızını sağlayacaktır. Bir veya iki kat daha fazla deklanşör hızı elde etmek için -1EV veya -2EV Pozlama telafisi kullanabilirsiniz, fotoğraflarınız daha az pozlanacaktır ama onları sonradan işleme esnasında açabilirsiniz. ISO 800 veya 1600 değerlerinde çekim yapmayı deneyin. Bazı fotoğraflarda kumlanma elde edeceksiniz, ancak düşük ışıklı ortamlarda aksiyon fotoğrafçılığı yaparken bu sık karşılaşılan bir durum, bunu da işleme esnasında azaltabilirsiniz. Fotoğraflarınız hala bulanıksa ISO 3200’ü deneyin.
Tavsiyem hem “A” Diyafram hem “S” Enstantane Öncelikli modlarını denemek ve hangisinin işinize yaradığını kendiniz görmenizdir. Bu modlardan birini seçin ve yüksek veya daha düşük ISO ayarları ile optimum değerleri belirleyin.
Bu denemelerden sonraki sonuçları buradan benimle paylaşırsanız mutlu olurum!
Sorunuz için teşekkürler.
Net çekimler.