Flaşlar, görüntülerimizi çarpıcı hale getiren estetik kareler oluşturmak için oldukça etkili ve yaratıcı araçlardır. Bir harici kamera flaşının faydaları dahili bir kamera flaşına nazaran çok daha ağır basarken, tek dezavantajı ilave bir ekipman parçası olmasıdır. Bu yazımda, flaş çekim teknikleri, flaş modları ve kullanım yöntemlerine göz atacağız.
Baştan uyarmalıyım, bu yazı biraz teknik ağırlıklıdır. Konu hakkında yeterli bilgiye sahip değilseniz birkaç kez okumanız gerekebilir, üzgünüm 🙁 Konuyu en iyi ve kalıcı şekilde anlamanız için, yazıyı okurken harici flaşınızın, flaş kullanım kitapçığınızın ve kameranızın yanınızda olmasını tavsiye ederim. Her konuyu uygulama yaparak ve deneyerek okuyun. Buradaki teknik bilgilere her çekim aşamasında ihtiyacınız olmayacaktır, flaşın çalışma mantığını bir kez anladıktan ve flaş çekim teknikleri konusunda oldukça kapsamlı bir bilgi birikimine sahip olduktan sonra buradaki işlemleri gözünüz kapalı yapabilir hale gelirsiniz.
Bu yazımı okumaya başlamadan önce, daha önce yayınladığım Flaş nedir, nasıl çalışır, ne zaman kullanılır başlıklı yazıma göz atmak isteyebilirsiniz.
Harici flaş ve Dahili flaş üniteleri arasındaki farklar
“Harici flaş” terimi, kameranızdan ayrı farklı bir ekipman olan, aynı zamanda direk olarak kameranızın flaş yuvasına da bağlanabilen harici bir flaş ünitesini ifade eder, ancak flaş olarak kullanılabilmesi için kameranıza mutlaka fiziksel olarak takılmasını gerektirmez. Harici flaşlar kameradan ayrı olarak da kullanılabilir. Harici flaşlar aynı zamanda genellikle kendi içlerindeki, kendi kendilerini besleyen bir güç kaynağına sahiptir, bazen performanslarını veya pil ömrünü iyileştirmek için bu flaşlara harici güç kaynakları da takılabilir.
Harici flaşlar, neredeyse her bakımdan dahili flaştan daha iyi performans gösterirler. Flaşı fotoğraf makinenizden ayrı kullanabilme özelliği size çok daha fazla sayıda aydınlatma seçeneği sunar; flaşlarınızı dilediğiniz yere konumlandırabildiğinizden, sahnenizde yeterli bir pozlamayı yakalamak için kameranın üzerine takılı bir flaştan yayılan düz bir ışık patlamasından çok daha fazlasını sağlar.
Işığın kamera üzerine takılı bir flaştan sahneye dik olarak yansıtılması çoğu zaman istenmez; flaş ışığını diğer yüzeylerden yansıtmak için flaşınızın yönünü kontrol etmek istersiniz.
Oysa, kamera gövdesi üzerinde bütünleşik gelen dahili flaşı belli ve yönü değiştirilemeyen sabit bir açıda kullanmak zorunda kalırsınız.
Kırmızı göz etkisi
Çoğu dahili flaşlar kameranın merceğine yakın bir konumda bulunur ve bu da loş ışık koşullarında canlıları fotoğraflarken sıklıkla kırmızı göz denilen istenmeyen problemler doğurur.
Kırmızı göz, gözbebeğinin loş ışıkta genişlemesi nedeniyle oluşur. Dahili flaş lensin optik ekseni ile hizalanır, flaş ışığı göze girer ve gözün arkasındaki retinadan kameraya yansır, ki bu da fotoğrafınızda kırmızı çıkan göz ile sonuçlanır. Harici flaşı kamera düzleminden farklı bir açıdan kullanabilmek, fotoğraflardaki kırmızı göz etkisini ortadan kaldırır.
Güncel flaşlarda bulunan ve flaşın hangi güçte çakacağının ortamdaki koşullara göre otomatik olarak belirlendiği teknoloji olan “Otomatik mod” kullanımına geçmeden önce bir flaşın gücünün manuel olarak nasıl kontrol edileceğini bilmek ve anlamak daha doğru bir yöntemdir. Flaşlarda “Otomatik pozlama ölçüm seçeneği” mevcut olsa da ve çoğu zaman en iyi pozlama ayarlarını belirlemek için bu seçenek sıklıkla kullanılsa bile, flaşın manuel modda kullanımı Enstantane ve Diyafram değerinin Pozlama oranlarını nasıl etkilediğini ve dengelediğini anlamak için önemlidir.
Flaş Kılavuz Numarası (GN)
Kılavuz numarası, bir flaşın gücünü belirleyen standarttır ve flaşın gücünü temsil eder. Kılavuz numarası, ISO 100 değeri baz alınarak, bir pozlamanın f-durak değeri ve konu ile flaş arasındaki mesafenin çarpılması sonucu çıkan sayıdır. “Guide Number” -kısaca GN- olarak bilinen Flaş Kılavuz Numarası aşağıdaki formül ile hesaplanır:
Kılavuz Numarası (GN) = [ Flaş ile konu arasındaki mesafe ] x F-durak
Bazı örneklere girmeden önce yukarıdaki denklemde bir sabitin var olduğunu bilmek önemlidir: ISO. Artan veya azalan ISO değerleri kılavuz numarası etkiler, o nedenle Kılavuz numarası, ISO 100 değeri baz alınarak hesaplanır.
Şimdi bazı örneklere bakalım:
Yeni bir flaş satın almayı düşündüğünüzde, üreticinin size sağladığı tek numara GN yani kılavuz numarasıdır. Bir flaşın tek ve sabit kılavuz numarası olmaz, kılavuz numarası kullanacağınız odak uzaklığına göre değişir. Bir flaşın kılavuz numarası için, tam kare (FX) bir gövdede 35mm odak uzaklığındaki değerini almak genel kabul görmüştür. Flaşınızı bu değere göre belirleyip aldıktan sonra denklemdeki diğer iki değişken olan, Flaşın konuya olan mesafesi ve Diyafram değerini belirlemek size kalmıştır. Flaş kullanımında ilk olarak dikkate alınması gereken en belirgin değişken, flaşınızın konuya olan mesafesidir.
Sabit bir diyafram değeri için (F-durak = 4) mesafeye göre GN değerleri:
GN (m) | F-Durak | Konu-Flaş mesafesi | Formül |
40 | f/4 | 10 metre | GN = 10 metre x f/4 = 40 |
60 | f/4 | 15 metre | GN = 15 metre x f/4 = 60 |
80 | f/4 | 20 metre | GN = 20 metre x f/4 = 80 |
100 | f/4 | 25 metre | GN = 25 metre x f/4 = 100 |
Diyaframı f/4 değerinde sabit olacağını varsayarsak, GN numaraları büyük olan flaşların, daha uzaktaki nesneleri etkin bir şekilde ışıklandırabildiği yukarıdaki tabloda açıkça görülür. F/4 diyafram ile yaklaşık 10 metre uzaklıktaki bir nesneyi etkin aydınlatabilmek için 40 GN değerine sahip bir flaş yeterliyken, 25 metre uzaklıktaki bir nesneyi bu flaş ile etkin bir biçimde aydınlatamazsınız. Bunun için 100 GN değerine sahip bir flaşa gereksinim duyarsınız.
Buna alternatif olarak, diyaframı değil de flaşınız ile konu arasındaki mesafeyi sabit tutarsanız, daha yüksek kılavuz numaralı flaşların, daha kısık diyaframlar kullanmanıza izin verdiği görülür. Bu da, görüntüde daha fazla Alan Derinliği elde etmenize ve sahnenizdeki önden arkaya objeleri net çekmenize yardımcı olur.
Sabit Flaş-Konu mesafesi için (10 metre) diyaframa göre GN değerleri:
GN (m) | F-Durak | Konu-Flaş mesafesi | Formül |
40 | f/4 | 10 metre | GN = 10 metre x f/4 = 40 |
56 | f/5.6 | 10 metre | GN = 10 metre x f/5.6 = 56 |
80 | f/8 | 10 metre | GN = 10 metre x f/8 = 80 |
110 | f/11 | 10 metre | GN = 10 metre x f/11 = 110 |
Geniş bir alan derinliği istiyorsanız, yani konunuz ile ön ve arka planın da yeterli şekilde net olmasını istiyorsanız ve bunun için f/11 gibi kısık bir diyafram kullanmak zorundaysanız, 10 metre uzaklıktaki bir nesneyi aydınlatmak için GN değeri 40 olan bir flaş kullanamazsınız. Bunun için 110 GN değerinde bir flaş gerekir.
Bir flaşın gücünü aşağıdaki iki yoldan birisiyle ayarlayabilirsiniz:
- Ya açık bir diyafram kullanarak, uzakta kalan noktaları aydınlatabilirsiniz.
- Ya da konunuz ile aynı mesafeyi koruyarak, daha kısık bir diyafram kullanabilirsiniz.
Bunu basitleştirmek için gerçek rakamlar ile bir örnek vermek gerekirse; GN kılavuz numarası 50 olan bir flaşa sahipseniz, 12.5 metre uzaklıktaki bir objenin fotoğrafını çekerken, Doğru pozlama için diyaframınızın f/4 değerine ayarlı olması gerekecektir (GN hesaplama formülünden; 50 ÷ 12.5 metre = f/4). Aynı şekilde, 25 metre uzaktaki bir konu için diyafram açıklığının f/2, 5 metre uzaklıktaki bir konu için yaklaşık f/11 olması gerekir.
Kılavuz numaraları standart olarak ISO değeri 100 baz alınarak ifade edildiğinden, ISO 50 gibi 1 durak daha yüksek bir duyarlılık kullanacaksanız, aynı mesafedeki bir konuyu doğru pozlamak için diyafram değerini 1 durak kısmanız gerekir (örneğin f/4 yerine f/5.6).
Dikkate alınması gereken bir diğer önemli konu ise, tüm bu değerlerin flaşınızı tam güçte kullandığınızın varsayılmasıdır; Genellikle pil ömründen tasarruf etmek, flaşın daha hızlı şarj olabilmesini sağlamak veya konuya yakın durumlarda çalışırken pozlamanızı daha fazla kontrol etmek için flaş çıkış gücünüzü kendiniz ayarlayabilirsiniz.
Flaşın gücünü ayarlama
Flaşın gücü, Kılavuz numarası denklemindeki değişkenlerden birini azaltıp çoğaltarak kolayca ayarlanabilir.
Örneğin, 50 kılavuz numarasına sahip bir flaş ile ISO 100 değerinde, 1/4 güçte f/2 diyafram değerinde çekmiş olduğunuz 10 metre uzaklıktaki bir nesneyi, yine 1/4 güçte ama 5 metre uzaklıktan çekmek isterseniz diyaframı f/4 değerine çekmelisiniz. Bu durumda, nesneniz her iki çekimde de aynı şiddette aydınlatılacaktır, ama alan derinliği değişecektir.
Özetle; Mesafeyi yarıya indirdik, buna karşılık diyaframı 2 durak kıstık.
Yukarıdaki örneklere bakıldığında, eğer diyafram değeriniz f/11 ve konuya olan uzaklığınız 10 metre ise, “GN = 10 metre x f/11” formülünden, ISO 100 baz değerinde GN = 110 bulursunuz ve bu işlem için kullanacağınız flaşın en az 110 Kılavuz numarasına sahip olması gerekir. ISO’yu 50 olarak ayarlarsanız – ki bu ISO’yu 1 durak azaltmak anlamına gelir – GN 55 OLMAZ, yani kılavuz numarası 55 olan bir flaş kullanamazsınız. ISO 50, ISO 100’e göre daha az ışığa karşı hassas olduğu için, aynı ışık kaynağına sahip konunuz için 1 durak daha açık olan f/8 diyafram değerine sahip olursunuz (f/11’den 1 durak daha açık), çünkü ISO’yu 1 durak azalttık. Bu durumda kılavuz numarası formülünden giderek, GN = 10 metre x f/8 = 80 bulunur, bu çekimde Kılavuz numarası 80 olan bir flaş kullanmak gerekir.
Senkronizasyon hızı
Flaşlarla çalışırken kameranın pozlama değerini kontrol etmek istiyorsak, bu işlemin çoğu durumda sadece diyafram değerini değiştirerek yapılması gerektiğini de belirtmek gerekir. Bunun nedeni, flaşın flaş süresinin çoğu deklanşör hızından önemli ölçüde daha hızlı olmasıdır. Aşağıdaki Tablo-2’den de anlaşılacağı gibi, kullanmakta olduğum Nikon SB-910 flaşımın 1/1 Tam güçte çakış süresi 1/880 saniyedir, yani flaşım tam güçte 1/880 saniye içinde bir çakma işlemini bitiriyor. Flaşlı çekimde pozlamanızı enstantane hızını kullanarak telafi etmek isterseniz, yani 1/125 saniyeden 1/60 saniyeye uzatırsanız ya da 1/250 saniyeye kısaltırsanız, flaşınızın aydınlattığı sahnenin pozlamasında herhangi bir değişiklik görmezsiniz, oysa ki flaşsız çekimlerde bunu bariz görmeniz gerekir; sahneniz ya az ya da çok pozlanacaktır. Oysa flaşlı çekimlerde siz enstantaneyi ne yaparsanız yapın, flaş 1/880 saniye boyunca aynı ışık şiddeti ile çakacak ve enstantane süresinin bitiminde pozlama sonlandırılmış olacaktır;
Flaş temel olarak deklanşörün rolünü oynar.
Örneğin; Nikon SB-910 flaşım ile perdenin 1/250 saniye açık kaldığı bir süre boyunca bir fotoğraf çektiğimde, sahnem perdenin açık kaldığı ilk 1/880 saniye yani yaklaşık 1/3’lük sürede flaşım tarafından, kalan yaklaşık 2/3’lük sürede ise ortam ışığı tarafından aydınlanır, böylece flaş ve ortam ışığı tarafından harmanlanmış bir sonuç elde ederim. Flaş ışığım ortam ışığından daha baskınsa, flaşımın aydınlatabildiği yerler daha iyi pozlanmış çıkacaktır doğal olarak.
Senkronizasyon hızı ve deklanşör ilişkisi
Kameranızda deklanşörün tam açılıp tam kapanması aşamasında, flaş süresinden daha kısa enstantane hızlarında tam pozlanmış bir görüntü üretme olasılığı yoktur. Benim flaşımı düşündüğünüzde, bir tam çakışını 1/880 saniyede tamamlıyordu; bir tam açılışı ve kapanışı -yani, birinci perde tam olarak indikten sonra ardından ikinci perdenin tam olarak sensörün önünü kapatması arasında geçen süre- bu denli hızlı yapabilen deklanşör mekanizması yoktur. Bunun tek istisnası, kamera gövdesi içinde yer almayan, bir çok orta ve büyük formatlı objektifin içinde yer alan bir yaprak tipi deklanşör kullanılmasıdır.
Aşağıdaki animasyonlarda deklanşör yani perde hareketini görüyorsunuz.
Kameranızda deklanşöre tam basıldığında;
- DSLR kameralarda Ayna (mavi renkte görünen) kalkar (aynasız kameralarda bu adım yoktur).
- Birinci perde açılır, bu sayede arkada bulunan algılayıcıya, yani sensöre (yeşil olan) ışık ulaşmaya başlar
- Perde, bir süre açık kalır, bu süre kamera modelinize bağlı olarak değişkenlik gösterir
- Süre bitiminde ikinci perde kapanır, algılayıcıya ışığın girmesi son bulur
- Ardından ayna kapanır (aynasız kameralarda bu adım yoktur).
Kameranıza bağlı olarak birinci perdenin açık kaldığı ve sensörün ışık aldığı bu süre kameradan kameraya değişmekle birlikte 1/200 veya 1/250 saniye mertebesindedir.
O nedenle;
Flaşlı çekimlerde pozlamanın enstantane ile değil, diyafram ile dengelenmesi tercih edilmelidir. Flaş çekim teknikleri arasında en dikkat edilmesi gereken konu budur.
Flaş senkronizasyon hızı nedir?
Flaş kullanırken kameranızın önerilen görüntü kaydedebileceği en hızlı hız “senkronizasyon hızı” olarak adlandırılır, bir başka deyişle, sensörün tamamının aynı anda flaş ışığına maruz kalabileceği en yüksek enstantane hızıdır. Kullandığım Nikon D850 kamerada flaş senkronizasyon hızı 1/250 saniyedir. Flaş kullanırken bu senkronizasyon hızından daha hızlı bir pozlama yaparsanız, obtüratörün çalışma şeklini aşağıdaki gibi değiştirirsiniz. Bu animasyonda senkronizasyon hızı 1/200 saniye olan bir kamera örnek alınmıştır.
Yukarıdaki animasyonda enstantane hızlarına göre perdenin hareketini görüyorsunuz. En soldaki 1/200 saniye hızda, birinci perde tam inmeden ikinci perde kapanmıyor. Ortadaki ve sağdaki hızlarda ise, birinci perde inmeye başladığında, ikinci perde de hemen ardından onunla çok küçük bir süre farkıyla ve aynı hızda inmeye başlıyor ve ışık algılayıcıya dar yatay bir pencere içinden, yukarıdan aşağıya doğru giriyor, yani sensör bir anlamda dar bir pencereden yukarıdan aşağıya doğru giren ışıkla yıkanıyor. Buradaki o küçük pencerenin genişliğini seçtiğiniz enstantane hızı belirliyor.
Flaş kullandığınızda, yani kameranızın tepe flaşını açtığınızda veya kameranıza harici bir normal flaş taktığınızda, kameranız, enstantane hızını kameranızın flaş senkronizasyon hızından daha hızlı ayarlamanıza izin vermez. Örneğin; Flaş kapalı iken, kameranızı “M” Manuel çekim moduna alın, enstantaneyi 1/500sn olarak ayarlayın. Flaşı açtığınızda enstantane hızı otomatik olarak flaş senkronizasyon hızına düşecektir – kullandığınız kameraya göre 1/200sn veya 1/250 -. Günümüzde birçok yeni nesil kameralarda bulunan “Yüksek hızlı flaş senkronizasyon modu” ile bu hız arttırılabiliyor. Nikon D850 kameramdaki “e1: Flaş senkronizasyon hızı” seçenekleri arasında yer alan “1/250s Otomatik FP” ayarı ile 1/250s’den daha yüksek flaş senkronizasyon hızı kullanılabiliyor, ancak bunun için kullanılacak flaşın da FP Sync veya HSS (High Speed Sync) – Speedlight- özelliğine yani yüksek hızda çalışmaya uygun olması gerekiyor. Bu özellikteki flaşlar normal flaşlara göre daha pahalıdırlar.
Aşağıdaki animasyon flaş hızı ile perdenin senkronizasyonunu çok iyi açıklıyor:
HSS – Yüksek Hızlı Senkronizasyon
Solda görüldüğü gibi, ilk perde inmeye başladığı anda flaş art arda çakmaya başlıyor. Seçilen enstantane hızına göre ikinci perde de birinci perdenin hemen ardından inmeye başlıyor. Flaşın çakışları ikinci perdenin tamamen inip, sensörün önünü tamamen kapatmasına kadar devam ediyor. Ardından pozlama sona eriyor. Böylece sensörün her bölgesi ışıkla yıkanıyor ve sahnenin her bölgesi pozlanıyor.
Avantajları;
Dezavantajları;
Normal Flaş Senkronizasyon Hızı
Sağdaki görüntüde, önce ilk perdenin tamamen inmesi bekleniyor, ilk perde tamamen inince flaş bir kez çakıyor. Seçilen enstantane hızına göre ikinci perde de birinci perdenin hemen ardından kapanıyor. Kamera modeline göre Flaş senkronizasyon hızından daha yavaş enstantanelerde çalışan bu yöntemde ikinci perde, enstantane süresi sonlandığında iniyor ve pozlama sona eriyor.
Flaşlı çekimlerde gölgelenme neden olur?
Kameranızı flaş ile birlikte kullandığınızda, flaşınız, ilk perde tam olarak indikten sonra çakar. Kameranızın normal flaş senkronizasyon hızındaki bir enstantane hızıyla çekim yaptığınızda problem olmaz. Çünkü, zaten ilk perde tam olarak inecek, flaş çakacak ve ikinci perde kapanıp pozlamayı bitirecektir.
Speedlight özelliğine sahip olmayan bir flaş kullandığımı ve kameramda flaş senkronizasyon hız ayarımın “FP” yüksek hıza ayarlı olduğunu düşünün. Böylece flaş kullanırken Nikon D850 kameramda enstantane hızını 1/250s’den daha yüksek ayarlayabiliyorum, 1/320sn olarak ayarladım diyelim. Bu durumda kamerama bağlı flaşım, çakması için birinci perdenin tam inmesini bekleyecek ve sonra çakacaktır. Ama perdelerin deklanşör hızlarına göre nasıl çalıştığını gösteren yukarıdaki animasyondan perdenin nasıl davrandığına bir kez daha göz atın. 1/320sn enstantanede birinci perde tam olarak indiğinde, ikinci perde de yolun üçte birlik kısmını almış oluyor ve sensörün 1/3’lük kısmını kapatmış oluyor, flaş tam bu anda çakıyor. Doğal olarak sensörün üst kısmı aydınlanmamış oluyor. Bunun sonucu olarak fotoğrafın altında kalan 1/3’lük kısım aşağıdaki fotoğraftaki gibi karanlık çıkar.
Şimdi aklınıza şu soru takılmış olabilir; “İkinci perde sensörün üst yarısını örtüyor, o halde neden fotoğrafın alt kısmı karanlık çıkar?“. Öyle çıkar, çünkü perde mekanizması sensörün tam önündedir, objektiften gelen ve merceklerden kırılarak geçen görüntü sensör üzerine ters düşer, evrilir de ondan. Aslında kameralarımızdaki sensörler tüm görüntüleri ters algılayıp, düz yazarlar.
Tüm bu bilgilerden yola çıkarak, enstantane hızını kameramızın flaş senkronizasyon hızından ne kadar daha hızlı ayarlarsak, görüntümüzün alt kısmındaki karanlık alan o kadar artar sonucunu çıkarabiliriz.
NOT 1 :
Bazı Olympus kameralarda perde aşağıdan yukarıya doğru hareket ettiğinden, bu kameralarda gölgelenme üst kısımda oluşur.
NOT 2 :
Yukarıdaki gölgelenme problemini, FP Sync veya HSS (High Speed Sync) özellikli hızlı flaşlar kullanarak aşmak mümkündür.
TTL Flaş Ölçüm Modu
Bir flaşı, otomatik pozlama özelliklerine sahip olsa bile manuel modda kullanarak veya otomatik pozlama özelliklerine sahip olmayan manuel bir flaş kullanarak, hem flaş gücünüzün hem de kameranızın pozlama ayarlarının belirlenmesinde tam kontrole sahip oluruz. Bu, daha yaratıcı çözümler üretmemizi sağlar ve aynı zamanda belirli çalışma durumlarına daha hakim olmamızı kolaylaştırır. Tamam, otomatik flaş ölçüm modunun kullanılabilirliğini göz ardı etmiyorum, ama bu mod, düşünülenin aksine bazen en pratik veya en hızlı yöntem olmayabilir. Otomatik flaş ölçümlemede kamera hesaplaması genellikle TTL (Through the Lens) yöntemi kullanılarak yapılır. Flaşın uygun pozlamayı belirleme yöntemi, bir kameranın poz ölçüm sisteminin çalışmasına çok benzer; Uyumlu bir objektif ile birlikte kullanıldığında flaş gücü ve hatta konu mesafesi gibi daha fazla değişkenler hesaba katılır.
TTL flaş ölçümü kamerada deklanşör düğmesine basıldığında başlar, ardından bağlı olan flaşı tetikler ve flaş pilot olarak bir kez çakar. Flaş ışığı nesneye çarpar ve lensin içinden geçerek kameraya yansıtılır. Bu geri dönen ışık, nesnenin doğru bir şekilde pozlanması için ne kadar süre gerekeceğini hesaplayan kameranın poz ölçüm sistemine yönlendirilir. Modern TTL sistemleri, fotoğraf makinesinin ve flaşın pozlama ayarlarını kontrol ederek doğru pozlanmış sonuçlar üretirler.
Kamera modellerine göre TTL kullanımı
Flaş kullanırken uygun pozlamayı belirleme yöntemi, kullandığınız flaş tipi ve kameranın türüne bağlıdır. Her iki cihazın “aynı TTL dilini konuşması” gerekir. Çalışma mantığı genel olarak aynı olsa da TTL yöntemi kameradan kameraya değişiklikler gösterir; Bunlar, Canon’da E-TTL , Nikon’da i-TTL veya başka markalarda TTL II … gibi sistemlerdir. Buna ek olarak, modern TTL sistemleri, kameradan konuya olan mesafenizi hesaba katarak TTL doğruluğunu daha da artırırlar, bunun için uygun tipte objektif kullanmanız gerekir. Flaş, netlemeyi aldığınız noktaya veya ölçüm aldığınız yere bağlı olarak, bu mesafedeki bir nesneyi düzgün bir şekilde pozlamak için yeterli olan flaş gücünü otomatik olarak ayarlar.
Flaşların çoğu TTL flaş ölçümü ile çalışırken, kasıtlı olarak aşırı veya yetersiz pozlama yapmak için kameradakine benzer bir pozlama telafisi sistemine sahiptir ve bu sayede ışık çıkışını belirli bir sayıda durak ile değiştirmenize izin verir. “Flaş pozlama telafisi” denilen bu yöntemle, TTL ile çalışırken, özel ayarların yanı sıra, daha kontrollü ve tutarlı flaş çekimi sağlayan Dolgu flaş miktarlarını da kontrol edebilirsiniz.
Diğer modlar
TTL olmayan Otomatik Diyafram “Otomatik mod”: Bu mod ile flaş, kameranızdan ISO değerini ve diyafram değerini okur, ardından pozlamayı ayarlamak için kendi sensörünü kullanarak ölçüm alır.
Mesafe öncelikli manuel flaş: Bu mod ile flaşa mesafeyi siz girersiniz, ISO ve diyaframı fotoğraf makinenizden okur ve çekim yapmadan önce kullanmak için manuel güç seviyesini hesaplar ve ayarlar.
Yukarıda bahsettiğim senkronizasyon hızından yararlanarak bazı yaratıcı flaş çekim teknikleri kullanılabilir, şimdi onlara bir göz atalım:
Yaratıcı flaş çekim teknikleri
“Deklanşörü sürükleme” tekniği
Genellikle düşük ışık koşullarından dolayı veya geniş alan derinliği elde etmek için kısık diyafram kullanıldığında, bir sahneyi tamamen aydınlatmak için flaş kullanılırken, flaşlar, ek bazı yaratıcı avantajlar sağlamak için ortam pozlanması ile birlikte de kullanılabilir. Senkronizasyon hızına tekrar geri dönersek, flaş ile birlikte ortamın normal pozlanması için gerekli bir enstantane hızı kullanıyorsanız, hem ortamın ışığını hem de flaş ışığını karıştırıp harmanlamış olursunuz. Flaş çekim teknikleri arasında sıkça başvurulan bu teknik, “Deklanşörü sürükleme” olarak adlandırılır ve bir sahne içindeki belirli nesne veya nesneleri ışıkla öne çıkarmak için kullanılır.
Örneğin alacakaranlıkta yüksek bir noktadan şehir manzarası çekmek istiyorsunuz diyelim; Ön plan ve çevresindeki alan çok karanlıkken, sahnenizde arka planda şehir ışıkları ve gökyüzünde biraz ışık olsun. Bu tür bir sahneye ilginçlik katmanın bir yolu, ön plandaki ve yakındaki bölgeleri aydınlatmak için flaşınızı kullanmak ve daha sonra deklanşörü gökyüzünü ve şehir ışıklarını yakalaması için yeterince uzun süre açık bırakmaktır. Bu size, görüntünün hem karanlık hem de aydınlık kısımlarını tek bir çerçeve içinde ilginç şekilde oluşturmak için doğru pozlamayı sağlayacaktır.
Bu teknik, karanlık ışıkta donma hareketi için de iyi çalışır; Hareketli nesneyi dondurmak ve aydınlatmak için flaşı kullanarak ve ardından deklanşörünüzü arka planı da düzgün bir şekilde pozlayacak şekilde açık tutmaya devam ederek tüm sahneyi doğru pozlayabilirsiniz.
Dolgu flaşı
Flaş çekim teknikleri arasındaki bir başka tekniği kullanarak, yukarıdaki konsepte benzer şekilde fakat tam tersini uygulayarak, flaş ışığı ile konuyu doldurabilirsiniz. “Dolgu flaşı” adı verilen bu teknik, flaşın esas olarak sahnenin koyu alanlarını doldurmak için kullanıldığı bir tekniktir Çünkü ya konu kendisini çevreleyen alanlardan daha koyudur ya da daha yakın bir nesneyi daha iyi aydınlatmak için arka planı kasıtlı olarak koyulaştırmak istersiniz. Bu teknik, gün ışığında veya iyi aydınlatılmış sahnelerde, ön planın ve arka planın poz değerleri arasında yani arkadan aydınlatılan veya kontrastlanmış nesneler gibi bir uyumsuzluk olduğu durumlarda ortamın pozlanması için kullanılır.
Dolgu flaşını doğru şekilde kullanmak için, önce konunuzun üzerinden ölçüm alın ve ardından arka planı ölçün. Her iki pozlama değeri arasında bulacağınız fark, flaş pozlamasında kullanılacak değerdir, diyelim ki bu fark 3 durak olsun.
Örneğin “A” Diyafram öncelikli modda ve f/4 diyafram değerinde çekim yapıyorsunuz diyelim ve arka plan 1/1000sn ve ön plan 1/125sn enstantane vermiş olsun. Aradaki pozlama farkını belirledikten sonra, kameranızı “M” Manuel moda alıp, enstantaneyi arka plandaki sahneyi doğru pozlayacak şekilde, yani 1/1000sn ayarlamanız gerekir, bu durumda öndeki konuyu bilerek az pozlamış olursunuz. Daha sonra flaşı iki bölge arasındaki durak farklarını dikkate alacak şekilde ayarlarsınız, örneğimizde fark 3 duraktı, bu durumda flaşa +3 durak pozlama telafisi verirsiniz. Bu şekilde fotoğrafı çekerseniz, görüntünün her iki alanı da düzgün bir şekilde pozlanacak, size daha dengeli ve eşit olarak aydınlatılmış bir fotoğraf verecektir.
Flaş kullanmadan yapılmış çekim Dolgu Flaşı kullanılarak yapılmış çekim
Dolgu flaşına başka bir örnek
Bu yöntem, yakındaki nesneyi arka plandan daha parlak hale getirmek ve daha da öne çıkarmak için yani sahneyi manipüle etmek için de “kullanılabilir. Bunu yapmak için, yukarıda belirttiğim adımları izlersiniz, ancak kameranızın pozlama ayarını, konu dışında kalan ortam bölgelerini bilinçli olarak karartacak yani az pozlayacak şekilde hızlı bir enstantane değerine ayarlamanız ve flaşın ana konunuzu doğru şekilde aydınlatmasını sağlamanız yeterlidir; böylece iyi aydınlatılmış bir konu ve koyu bir arka plan ile etkileyici görüntüler üretilebilir. Bu teknikle, güneş tam tepede ışıl ışıl parlarken, fotoğrafınıza bir gece fotoğrafı hissi verebilirsiniz. Alın size flaş çekim teknikleri konusunda etkileyici bir kullanım şekli daha!
Aşağıda bu teknikle çekilmiş fotoğraflar görüyorsunuz. Fotoğraflar, modeller ve estetik kaygısı gözetilmeden, kullanılan tekniği anlatmak maksadıyla çekilmiştir.
Sahnenin normal pozlanmış hali Yüksek enstantane ile arka plan karartılmış Enstantane biraz daha hızlandırılmış
Flaş çekim teknikleri – Örnek 1
Temel fotoğrafçılık bilgilerimizden, bir eylemi dondurmak için yeterince hızlı bir enstantanenin gerekli olduğunu biliyoruz. Flaşlı çekimlerde de bir eylemi dondurmak için yeterince hızlı enstantanenin yanında, yeterince hızlı Flaş süresi de gerekir, ancak flaş süresini arttırmak için flaşınızın gücünü düşürmeniz gerekecektir. Bu durumda flaşın gücü ile birlikte Kılavuz Numarası GN de düşer. Bunu yapmayıp, açık bir diyafram yani düşük bir f-değeri kullanırsanız, bu durumda flaşınızın konuya yakın olması gerekir.
Bunun gerçek bir durumda nasıl uygulanacağını bir örnekle pekiştirelim. Çok hızlı kanat çırpan bir kuşun kanat hareketlerini dondurmak için hızlı bir flaş kullanmak istiyorum. Maksimum alan derinliği elde etmek için f/16 gibi kısık bir diyafram ve kuşun kanatlarını dondurmak için en az 1/2500 saniye enstantane gerekiyor diyelim.
Kullandığım ekipman, Nikon D850 Tam Kare (FX) DSLR kamera ve Nikon SB-910 flaş olsun.
Nikon SB-910 flaşın Kılavuz Numarası GN tablosu aşağıdaki gibidir:
Tam kare (FX) kameram ile 200mm objektif kullandığımı varsayalım. Yukarıdaki tabloda Flaşın Kılavuz Numarası; 1/1 tam güçte, ISO 100 ve 200mm baz alındığında, GN = 53 olarak belirtilmiş.
Nikon SB-910 flaşımın flaş süreleri aşağıdaki gibidir:
“Tablo-1″deki “Kılavuz Numarası” tablosuna göre, 1/1 Tam güçte ve 200mm’de flaşımın GN’si 53 oluyor (metre cinsinden). “Tablo-2″deki “Flaş süresi” tablosuna göre, flaşım, 1/1 tam güçte en hızlı 1/880 saniye çakıyor. Bu hız kuşun kanatlarını dondurmak için yeterince hızlı değil, bu yüzden bana gerekli olan 1/2500 saniye enstantane için flaşımın gücünü 1/4 olarak ayarlamam gerekiyor. Böylece flaş hızım 1/2550 saniye olacak (Tablo-2).TABLO – 2 Flaş süresi Güç kullanımı 1/880 saniye M 1/1 Tam güçte 1/1.100 saniye M 1/2 1/2.550 saniye M 1/4 1/5.000 saniye M 1/8 1/10.000 saniye M 1/16 1/20.000 saniye M 1/32 1/35.700 saniye M 1/64 1/38.500 saniye M 1/128
Ters kare kuralı hatırlayalım:
“Işığın şiddeti, kaynağa olan uzaklık arttıkça mesafenin karesi oranında azalır.”
Işığın şiddeti = 1 / Mesafe2
Flaş ile konu arasındaki mesafe 2 kat artarsa, konunun üzerine düşen ışık 4 kat azalır. Tersine, mesafe yarıya düşerse, konunun üzerine düşen ışık 4 kat artar. Tüm bunların karşılığı 2 durak’tır.
Flaşımın GN değeri 1/1 tam güçte 53 iken (200mm için), güç kullanımı her adımda √2 kadar azalarak aşağıdaki tablodaki gibi olacaktır;
TABLO – 3 | ||
Kılavuz Numarası (GN) | Güç kullanımı | |
53 | M 1/1 Tam güçte | |
37.4 | (53 ÷ √2) | M 1/2 |
26.5 | (37.4 ÷ √2) | M 1/4 |
18.7 | (26.5 ÷ √2) | M 1/8 |
13.2 | (18.7 ÷ √2) | M 1/16 |
9.3 | (13.2 ÷ √2) | M 1/32 |
6.6 | (9.3 ÷ √2) | M 1/64 |
4.6 | (6.6 ÷ √2) | M 1/128 |
1/4 güçte GN 26.5 değerine düşüyor. F/16 diyafram değeri ile, 1/4 güçte kullanmam durumunda flaşımı kuştan yaklaşık 1,65 metre uzağa yerleştirmem gerekiyor. Bunu “GN ÷ f-durak = mesafe” formülünden, 26.5 ÷ 16 = yaklaşık 1.65 metre buldum.
Daha hızlı bir flaş süresi için, örneğin 1/30.000 saniye için flaşımı 1/64 güçte kullanmam gerekirdi (Tablo-2), bu durumda GN = 6.6 olacaktı (Tablo-3) ve flaşımı kuştan yaklaşık 0,41 metre (6.6 ÷ 16 = 0.41) mesafeye yerleştirmeliyim. Flaşımı, o denli hareketli bir kuşun 0,41 metre yani 41 santimetre yakınına nasıl yerleştiririm o ayrı bir konu tabi 🙂 . Görüldüğü gibi, kompozisyonunuzu belirlerken bu gibi durumları da göz ardı etmemek gerekiyor.
Soru: Neden TTL kullanıp flaşı 5 metre uzağa yerleştirmiyorum?
Yapamam, çünkü bu 2 nedenle işe yaramaz. Birincisi, ISO 100, odak uzaklığı 200mm ve f/16 diyafram kullandığımda flaşımın “Etkin flaş çıkış mesafesi”, aşağıdaki Tablo-4’e göre 0.6 metre ile 3.3 metre arasındadır, bu da 5 metre mesafedeki kuşu yeterince aydınlatamaz.
İkincisi, flaşım, TTL modunda f/16 diyafram için 5 metre uzaklıktaki bir nesneyi yeterli pozlamayabilmek için tam güçte çakacaktır, 1/1 tam güçte çaktığında ise flaş süresi en fazla 1/880 saniye olacaktır (Tablo-2), ki bu da kuşun kanatlarını dondurabilmem için çok yavaş kalacak ve bana yetmeyecektir.
Bu türden bir hareketi yakalamak için yüksek hızlı flaşlara hızlı bir flaş süresine ihtiyaç vardır. Ayrıca geniş bir alan derinliği istendiği için kısık diyafram değeri gerekecektir, bu da yüksek bir Kılavuz Numarasına sahip flaş gerektirir. Ne yazık ki, hem hızlı flaş süresi ve hem de yüksek Kılavuz Numarası, flaşlarda genellikle bir araya gelen bir özellik değildir, ama iki özelliği de içerisinde barındıran özel flaşlar mevcuttur.
Flaş çekim teknikleri – Örnek 2
Diyelim ki yukarıda özelliklerini verdiğim Nikon D850 kameram, 50mm objektifim ve Nikon SB-910 flaş ekipmanlarımla, 5 metre uzaklıktaki bir modelin fotoğrafını çekmek istiyorum. 50mm’de Flaşımın Kılavuz numarası GN 40 olacaktır (Tablo-1), Kılavuz Numarası formülünden giderek kullanmam gereken diyafram değerini hesaplamak istersek;
Diyafram değeri = Kılavuz numarası ÷ Flaş-Konu mesafesi = 40 ÷ 5 = 8
Yani kameramda diyafram değerini f/8 ayarlamam gerekiyor. Konudan biraz uzaklaşırsak, örneğin 10 metre uzağa gidersek;
Diyafram değeri = 40 ÷ 10 = 4 olmalı ve ben diyaframı f/4 olarak ayarlamalıyım.
Uzaklığa bağlı olarak daha fazla ışığa ihtiyaç duyacağımız için diyafram değeri f/8 den f/4 değerine geldi. Eğer diyaframı f/8 değerinde bırakmış olsaydım, flaşım yeterince ışık yaymayacağı için pozlamam doğru olmayacaktı ve modelim karanlık çıkacaktı. Bunun tersi olarak diyaframı çok açsaydım, yani f/1.4 gibi bir değere ayarlasaydım, bu sefer modelim aşırı pozlanacak ve patlamış bir görüntü elde etmiş olacaktım.
Flaş çekim teknikleri – Örnek 3
Modelim 3 metre uzaklıktayken diyaframı f/8 olarak ayarladım ve 50mm objektifimi kullanıyorum diyelim. Buna göre alan derinliği yanda görüldüğü gibi 1.85 metre olacaktır. Modelden kamerama doğru 0.66 metre ve modelin arkasındaki 1.19 metrelik alan kabul edilebilir netlik sınırları içinde kalacaktır.
Fotoğrafta Alan Derinliği bilgilerimizi hatırlarsak;
- Diyaframı ne kadar açarsak (küçük f-değeri) alan derinliği azalır
- Diyaframı kıstıkça (büyük f-değeri) alan derinliği artar
- Konudan ne kadar uzak olursak, alan derinliği artar
- Konuya ne kadar yakın olursak, alan derinliği azalır
Flaş çekim teknikleri açısından da aynı kural geçerlidir;
Diyelim ki, kameram ve flaşım ile modelimden 3 metre uzaklaştım, modelim ile arka plan arasında yine 3 metre mesafe olsun, yani arka plan kameramdan 6 metre uzakta, ortamızda model duruyor. Flaşımı 1/2 güce ayarladım ve modelimin fotoğrafını çektim. Bu durumda, aralarındaki uzaklık nedeniyle arka plan modelimden 2 durak daha az pozlanmış olacaktır, yine ters kare kuralı; Mesafe 2 katına çıkarsa, üzerine düşen ışık miktarı 4 kat azalır, arka plan modelden 2 kat daha uzakta.
Modele biraz yaklaşalım ve 1.5 metre mesafede duralım, bir önceki mesafenin yarısı kadar oldu. Aynı değerlerde fotoğrafı çekersek, model bir öncekine göre 2 durak fazla pozlanmış olur, çünkü mesafeyi yarıya indirdik. Bunun önüne nasıl geçebiliriz?
1. Diyaframı kısabiliriz. Diyaframı f/8’den f/16 değerine getirebiliriz. Böylece alan derinliğimiz de artar, önü ve arkası daha net fotoğraf elde ederiz. Sığ bir alan derinliği isteğim yoksa, ben genellikle bu yöntemi seçiyorum.
2. Flaşımızın gücünü düşürebiliriz. Hatırlarsanız bu çekimleri 1/2 güçte yapmıştık, o nedenle flaşımızı 1/8 güce alabiliriz. Alan derinliğini daha fazla arttırmak istemediğimiz durumda bunu yaparız.
Bu iki yöntemden hangisini denersek deneyelim, arka plan modelden 4 durak az pozlanacaktır. Çünkü flaş ile kamera arasında 1.5 metre ve model ile arka plan arasında 3 metre mesafe bulunuyor. Arka plan, modelden 2 kat daha daha uzak mesafede olduğundan ve her 1 kat 2 durak ettiğinden, arka plandaki nesneler toplamda 4 durak az pozlanmış olur.
Flaş çekim teknikleri – Flaş ışığını sektirme
Flaş çekim teknikleri deyince yalnızca flaşın üzerinde yapılabilen bazı ayarlardan bahsetmiyorum elbette, flaşınızın bazı fiziksel özelliklerini de kullanarak, değişik sonuçlar alabilirsiniz. Harici kamera flaşları, başlıkları hareket edenler ve etmeyenler olarak kabaca iki sınıfa ayrılabilir. Hareket etmeyen flaş kafasına sahip flaşlar daha kompaktırlar, ancak kullanılabilirliği, dönebilen bir başlığa sahip bir flaşınkinden daha azdır. Kafası hareket etmeyen bir flaş, fotoğraf makinesinin gövdesindeki flaşa benzer ve kameranıza monte edildiğinde, daima aynı yöne, öne bakan yöne ışık verecektir. Bu flaşların çoğu zaman kameraların gövdesindeki sabit flaştan önemli bir farkı, daha fazla güce ve manuel kontrole sahip olmalarıdır.
Başlığı hareket edebilen bir flaş kullandığınızda konuya düşen ışığın nasıl yönlendirileceği ile ilgili çeşitli seçeneklere sahip olursunuz. Konuya doğrudan yansıtılan ışık tipik olarak çok sert bir ışıktır, derin gölgeler oluşturur ve öznenizden arka plana doğru hızlı bir ışık düşüşü olur. Ters kare kuralını hatırlayın; “Işığın şiddeti = 1 / Mesafe2″.
Daha yumuşak bir ışıkla benzer bir sahne oluşturmak ve ışığın sert etkisini azaltmak ve genişletmek amacıyla sıkça kullanılan yöntem, ışığın bir yüzeyden sektirilmesidir; Işığınızı yakındaki bir duvardan veya tavandan sektirmek için flaş kafasının yönünü değiştirerek bunu kolaylıkla yapabilirsiniz.
Flaş ışığı bir duvara veya tavana çarptığında, ışığın çarptığı yüzey flaşın kendisinden çok daha büyük bir ışık kaynağı görevi görür. Bu, Işık Kaynağı Yasası’nın etkilerini azaltmaya yardımcı olur, çünkü ışık kaynağı daha büyümüştür ve daha homojen ışıklandırma ile sert gölgeler daha yumuşak hale gelecektir. Işık Kaynağı Yasası’na göre,
Sektireceğiniz tavanın / duvarın veya zeminin rengine dikkat edin
Flaş ışığını sektirdiğiniz yüzey renkliyse, çektiğiniz fotoğrafa baktığınızda nesnenizin orijinal renginde değişiklikler görürsünüz. Aşadaki örnekte, soldaki görüntü beyaz tavandan sektirildi. Sağdaki görüntüde ise ışığı kahverengi kapıdan yansıttığımda, fotoğrafın neredeyse tamamı kahverengiye dönüştü ve öznemin orijinal rengi doğru şekilde fotoğraflanmadı.
Biliyorum, bunca rakam ve formülle kafanız iyice karıştı
Şimdi belki de kendinize “Ben bu flaşı neden aldım ki, bunu kullanmak bu kadar zor muymuş?” dediğinizi duyar gibiyim. Üzülmeyin, kolayı var. Tüm bu hesapları sizin adınıza yapacak mobil uygulamalar var. Ben akıllı telefonumda “Mobi Calculator” adlı çok basit bir uygulamayı kullanıyorum. Bu uygulamaya Nikon SB-910 flaşımın tüm verilerini başlangıçta bir kez girdim ve yukarıdaki o tüm kafa karıştırıcı hesapları basitçe ona yaptırıyorum 🙂
Kablosuz flaş kontrolü
Flaş çekim teknikleri arasında en sık kullanılan metod, flaşların kablosuz tetiklenmesidir. Ben burada, kablosuz tetikleme yöntemleri arasında en sık kullanılan kızılötesi veya radyo sistemlerine değineceğim. Bunlar dışında optik tetikleyiciler de mevcuttur, ama bu tip tetikleyicilere burada değinmeyeceğiz.
Kızılötesi veya radyo tetikleyicilerin en önemli avantajlarından biri, bir grup flaşın veya tek bir flaşın kablosuz olarak tetiklenmesi için bir kablolu flaş gerektirmemesidir; tüm flaş ayarlarınız kameranıza bağlı bir vericiden kontrol edilebilir. Kablosuz bir verici-alıcı sistemi ile çalışırken, her bir flaşa ve kameranıza bir ünite bağlarsınız; Bu, kameranız ile flaşlarınız arasında uzaktan bir iletişim sağlar ve flaşlarınızın güç çıkışlarını ayrı ayrı kontrol edebilme olanağı sunar. Bu tetikleme sistemlerinin bir başka faydası da, bazı flaşların gövdelerinde yerleşik bir kızılötesi alıcı içermesi ve yardımcı bir bağlantı kurma ihtiyacını ortadan kaldırmasıdır. Kızılötesi haberleşme özelliği birçok üst seviye flaşta bulunurken, radyo vericili üst düzey flaşlara çok sık rastlanılmaz. Bu işlem, flaşlara bağlanan ilave tetikleyici modüller ile sağlanır.
Ben flaş tetikleyici olarak PocketWizard ürünlerini kullanıyorum. Kamerama takılı olan T1 master ünitesi, flaşlarıma takılı olan FlexTT5 ünitelerini kontrol ediyor, T1 master ünitesine takılı olan AC3 ünitesinden ise flaşlarımın gücünü ayarlayabiliyorum. PocketWizard tetikleyicilerim ile 1/8000sn enstantane ile çekimler yapabiliyorum.
Flaş satın alırken diğer dikkat edilmesi gerekenler
Flaş seçiminizi tamamen sizin ihtiyaçlarınız belirler. Kullandığınız kameranın markası ile aynı olan veya kameranızın markasına en uygun üçüncü parti flaşlarla çalışmak genellikle tercih edilir. Kameralar gibi, flaş seçiminde de, kalitesi ve çalıştığınız koşullara nasıl dayanacağı dikkate alınmalıdır. Bazı flaşlar, olumsuz dış ortam koşullarında çalışmak için gereken hava ve su sızdırmazlığına sahip olmazlar. Eğer genellikle tozlu ve/veya yağışlı ortamlarda kullanacaksanız, seçeceğiniz flaş bu koşullara dayanıklı olmalıdır.
Umarım bu yazıda değinmeye çalıştığım, flaşların çalışma prensipleri, flaş çekim teknikleri ve kullanım alanları için yazdıklarımı okumaktan sıkılmamışsınızdır. Bu yazı şimdiye kadar yazdığım makaleler arasında en çok zamanımı harcadığım makale oldu ve bir önceki yazım olan Tilt-Shift Lens nedir, nasıl çalışır ve ne amaçla kullanılır başlıklı yazımın da önüne geçmiş oldu. Yazımı defalarca gözden geçirdim ve defalarca yalınlaştırdım. En yalın hali bu oldu ne yazık ki!
Flaş çekim teknikleri konusunda yazılarımız devam edecek. Bu konuyla ilgili bundan sonraki yazılarımızda işin profesyonellerinden uygulamalı flaş çekimlerine yer vereceğiz.
Siz de flaşlar ve çekim teknikleri konusunda deneyim, görüş ve yorumlarınızı aşağıdaki “Yorumlar” kısmından bizimle paylaşır mısınız?
İtiraftır… Kayıtlara geçsin…
Belki 20 yıl belki daha fazla fotoğraf çekiyorum.Sütüdyo flaşlarm ve tepe flaşlarım var.Flaş kullanmadığım fotoğraf yoktur diyebilirm.Bu yazının başlığını gördüğümde dedimki bildiklerim dışında ne olabilir.Başladım yazıyı okumaya… birinci not… ikinci not… üçüncü not… bitmiyor notlar…….Baktım öyle olmayacak yazının tamamını iki defa print ettim.zımbaladım birini masamın üstüne birini çantama koydum.Hocam bu makale değil bir ders kitapı farkındamısın bilmem.Tebrik ve aynı zamanda takdir ediyorum seni..Bütün diğer yazıların gibi döktürmüşün.
Artenosu seviyoruz
İltifat ediyorsunuz Yılmaz bey,
20 yılı aşkın süre flaşlarla uğraşıyorsanız oyuncak gibi geliyordur size, haksızlık etmeyin kendinize. Ben yalnızca tüm bildiklerinizi tek bir yazıda toplamış ve size hatırlatmış olabilirim sadece.
Saygılar.
Her ne kadar şu an harici bir flaşa sahip olmasam, yada yakın zamanda bir flaş satın alma planım olmasa da yazılarınızın ikisini de severek okudum, devamını sabırsızlıkla bekliyorum. Konu ne kadar teknik olursa olsun sizin sade ve anlaşılır anlatımınız ile hemen anlaşılıyor. Bu yazıyı bir kez okudum, şimdi elime bir flaş alsam profesyonel gibi kullanırım demiyorum elbet. Konuya tam hakim olabilmek için yazıyı birkaç kez daha okumak gerek ve bir flaş edinip denemeler yapmak gerek. Yazınız hem satın alacaklar için bir rehber, hem sahip olanlar için bir kılavuz niteliğinde.
Çok emek verdiğiniz zaten belli. Size ne kadar teşekkür etsek azdır Sebahattin bey. Ellerinize, emeğinize, yüreğinize sağlık. Sağolun, varolun…
Selam ve saygılarımla.
Öner bey selamlar,
Bizi hep zinde ve moralli tutuyorsunuz, enerji veriyorsunuz.
Yaptığınız işin karşılık görmesi mutluluk verici.
Sizler de sağolun ve varolun.
Selamlar, saygılar.
Sebahattin Bey Merhabalar, gördüğüm kadarıyla “Kitaba” detaylı bir konu eklemişsiniz, hem teknik olarak yeterli hem de konuyu dağıtmadan özünü yansıtmakta başarılı bir yazı olmuş, vakit ayırarak okunması gereken ve okuduktan sonra “teşekkür”ü gerçekten hak eden bir emek harcamışsınız.
Gerek teknik yazılar ile gerekse söyleşiler ile Arthenos dolu dolu bir “fotoğraf güncesi” oldu ve emeği geçen herkese saygı duymaktayız. Bir adım sonrası gercekten bazı etkinlikler planlamak olabilir mi ? diye sormadan geçemiyeceğim, eğer öyle olur ise tek başınıza olmayacağınızı belirtmek isterim.
Teşekkürler ve sevgiler.
Merhaba Yaşar bey,
Arthenos’un dolu dolu bir fotoğraf güncesi olması konusunda gerçekten karşılık beklemeden, gönüllülük esasına göre, hevesle gayret sarfediyoruz. Sizler gibi destekçilerimiz sayesinde de bu gayretimizin karşılık bulduğunu memnuniyetle gözlemliyoruz.
Etkinlikler planlamak bizim de gündemimizde olan bir konu ve buna gerçekten çok sıcak ve istekli bakıyoruz. Tek sorun çok değişik illerde olmamız. Onun da üstesinden online seminerler ile gelinebilir diye düşünüyoruz.
Sizin bier fikriniz varsa almak isteriz.
Saygılar.
Sebahattin Bey , kendi sunumlarımızda yazdığım gibi 3 m2 sahneden 3.000 m2 etkinliğe kadar destek olabillirim 🙂 bu tabii ki ticari bir slogan ve işin şakası, ancak etkinlik planlama ve saha uygulamalarında deneyim ve gerekli donanımımız var diyebilirim. Fotoğraf markaları ile iletişimim kurmak ve sponsorluklar ile çözüm üretmek mümkün olabilir. Sponsorluk başka bazı kaygıları da yanında getirse de işleri kolaylaştıran yanları da bulunmakta.
Online seminerler oldukça yararlı olacaktır, online seminerler ile başlanıp daha sonra fiziki etkinlikler planlamak ideal olabilir.
Etkinlikler konusunda mail ile de iletişim kurarak fikir alışverişi yapabiliriz diye düşünmekteyim. Bana site kayıtlarında görünen e-mailimden ulaşabilirsiniz.
Saygılar.
Ay yüreğine sağlık hocam çevirip çevirip okumassam🥰
Size kolaylıklar dileyelim o zaman 🙂
Saygılar.
Sebahattin Bey Günaydın,
Biz fotoğraf gönüllülerinin her zaman başvuracağı bilgilerin bulunduğu, muhteşem bir eser çıkartmışsınız ortaya.
Şu an benim de sürekli kullandığım, TTL Flaş Ölçüm Modu’nu anlattığınız bölüme geldim. Mola vererek size bir teşekkür etmek istedim.
Kaleminize, yüreğinize sağlık.
Evet Turgay bey, soluklanmadan, birkaç defa mola vermeden okunabilecek gibi değil, bunun farkındayım. Desteğiniz için bir kez daha teşekkür ediyoruz, siz de iyi ki varsınız!
Saygılar.
Teşekkürler,müthiş faydalı olacak.Emeklerinize sağlık,iyi ki varsınız.
Ayhan bey merhaba,
Sizler de iyi ki varsınız, güç veriyor, motivasyonumuzu zinde tutuyorsunuz.
Saygılar.
Sebahattin Bey çok güzel ve açıklayıcı bir makale olmuş. Konuya biraz uzak olunca yazı biraz ağır geliyor ama sonuçta emek vermeden olmuyor. Siz emek verip yazıyorsunuz, bizde emek verip anlamalıyız:) Tekrar teşekkürler
Fikret bey merhaba,
Çok güzel tanımlama; “Siz emek verip yazıyorsunuz, biz de emek verip anlamalıyız”. Teşekkür ederim emeğe saygınıza ve samimiyetinize.
Bizden de size teşekkürler.
Saygılar.
Fikret Bey’in yorumunu ve yorumundaki o özlü sözünü okuyuncaya kadar kaytarmaya çalışıyordum. 🙂 yok “ben flaşlı fotoğrafı sevmiyorum”, yok “ben zaten bugüne kadar kaç tane flaşlı fotoğraf çektim ki,” yok “spor fotoğrafçısı mısın kardeşim sen, ne yapacaksın flaşı?”, yok “hele sen deklanşöre basmayı bir öğren de sonra bunlara geç.” vs. şeklinde bahanelerle kıvırıyordum. Ama Fikret Bey belimi kırdı, arkadaş. Evet, ” Siz emek verip yazıyorsunuz, biz de emek verip anlamalıyız:)”. Fevkalade doğru ve isabetli bir cümle. Hatta sadece bir yorum cümlesi değil, aynı zamanda bize bir de sorumluluk yükleyen bir ifade. Şöyle ki: Eğer Fikret Bey’in dediğini yapmazsak, üzerimizdeki hakkınızı helal ettirmemizin mümkünü yokmuş gibi hissettiriyor. Size ve yorumlarıyla katkıda bulunan bütün okurlara teşekkür ediyor, sağlıklı günler diliyorum.
Osman bey içten ve güzel kelimeleriniz için çok teşekkür ederiz.
Bilgi ve sevgi paylaştıkça çoğalıyor. Burada birbirimizden çok şeyler öğreniyoruz.
Ben de bu vesileyle size ve yorumları ile bize katkıda bulunan dostlarımıza gönülden teşekkür ediyorum.
Selam ve saygılarımla.
gunaydin.sabah serviste hizli bir sekilde okudum ama aksam evde detayli olrak okunacak..sunu belirteyim bu kadar detayli yazı okumadim.cok fazla kiymetli bilgi var.tskler
Günaydın Ercüment bey,
Akşam biraz yoğun geçecek anlaşılan 🙂
Asıl biz teşekkür ederiz.
Saygılar.
evet ağır makale olmuş
bir defa okumakla anlaşılmaz
hatta 4 5 defa okumak gerek
veya benim gibiyseniz haftada bir defa baştan okumaniz gerekebilir 🙂
yorumlara katılıyorum bundan detaylı yazi ben de görmedim doğrusu
tebrikler usta
Slmlar
Teşekkür ederim Ertan bey.
Evet konu biraz ağır, haklısınız bir defa okumakla geçiştirilemez.
Saygılar.
Sevgili dostum,
Işığı anlamak ve kullanmak zaten yeteri kadar karmaşık. Yapay ışık kullanımı ise bunun ötesinde başlı başına hesap ve tecrübe isteyen bir konu. Anlatımın gayet açık ve net. Eline sağlık.
Benim önerim bu konuda seminer düzenlemek olacak. Katılımcı ekipmanıyla beraber hem öğrenir ve not alır hem de pratik yapar. Bunu sanal ortamda düzenleyebilir miyiz? Sanırım bu tarz bir seminer de ilk olur.
Sevgi ve saygılarımla
Selam Okyar,
Konunun uzmanından bu konuları dinlemek ve pratik örnekler yapmak gayet hoş olur. Arthenos altyapısı bunu Webinar -online seminer- tarzında yapabilecek yeteneklere sahip. Bu, gelecek isteğe göre şekillenebilir.
Selamlar, sevgiler
çok dolu ve faydalı bir içerik olmuş. elinize sağlık
Önder bey çok teşekkür ederiz.
Eksik olmayın.
Saygılar.
her zamanki gibi çok emek verilmiş bir yazı olmuş teşekkür ederim. Saygılar.
Takip ve desteğiniz için biz teşekkür ederiz Berkant bey.
Saygılar.
Bu yazı için ne kadar emek harcadığınıza şahit olan biri olarak sizi tebrik ediyorum. Eminim bu kadar detaylı bir anlatım hiçbir kaynakta yoldur.
Fatih bey eksik olmayın.
Sizin yardımlarınızı da es geçmeyelim.
Buradan da bir defa daha teşekkür ediyorum.
Selamlar sevgiler.
Sebahattin bey merhaba.
Yazınızı ilk gönderdiğiniz gün açtım okumaya başladım. Ama bu yazının hızlıca okunabilir bir yazı olmadığını anlamam uzun sürmedi. Daha rahat bir zamanımda sizin dediğiniz gibi makinemi ve flaşımı ve kitapçığını yanıma alıp okumaya karar verdim. Bunu bu gün yaptım az önce bitirdim.
Yazınıza diyecek şey bulamıyorum 🙂 Çok net anlatımla çok iyi kaleme alınmış bir eser olmuş adeta. Her adımını Youngnuo flaşımla test ederek uyguladım. Flaşımla neler yapabileceğim konusunda yep yeni bir kapı açtınız. Türkçe konusundaki hasasiyetinizi bildiğim için yorumu bir türlü göndere basamadım devamlı düzelttim 🙂
İyi ki varsınız. Yaptığı işte bu kadar ciddiyetli davranan insana rastlamak çok olası değil. Sizi tebrik ve de takdir ediyorum.
Sayılarımı sunarım.
Teşekkürler Anıl bey.
Yazılarımızın işinize yaraması ve yepyeni bir kapı açması bizi de mutlu eder.
Ayrıca Türkçe konusundaki hassasiyetiniz için de teşekkürler.
Saygı bizden.
Hocam Merhaba Benimde elimde Nikon d500 ve Nikon 200-500 var ve kuş fotoğrafçılığı ile ilgileniyorum. Malum yakın mesafeden çekim yapmak gerekiyor detay için ve ben bu yakın mesafelerde doğru ayarı hiç bulamadım 🙂 Elimde godox tt685 flaş var. Nelere dikkat etmek gerekir %95 500mm de çekim yapıyoruz. Hangi ayarları seçmeliyim önceliğim ne olmalı malum kuş haraketli ve aksiyon kareleride yakalamak istiyoruz.Bu arada yazınız bir harika 3-5 kez okudum ama uygulamada başarısız kaldım 🙂 Yazdıklarımla alakalı görüşleriniz nelerdir nasıl bir yol izlemeliyim ve ışığı daha uzağa yaymak için veya genişletmek için bir aparat sizce kullanmalımıyım kullanacaksam ne kullanmalıyım.Şimdiden Teşekkür ederim
Murat bey merhaba,
Nasıl bir problem yaşıyorsunuz tam anlayabilmek için bazı sorularım olacak:
1. Hangi odak uzunluğunda bu çekimi yapıyorsunuz (200mm, 300mm, 500mm …)
2. Çekmek istediğiniz kuşun size mesafesi ne kadardır
3. Godox flaşınızı bir tetikleyici ile mi kullanıyorsunuz
4. Flaş, kuşa ne mesafede
5. Kullandığınız diyafram ayarı ve enstantane nedir
6. Flaşı TTL mi yoksa Manuel mi kullanıyorsunuz
Işığı daha uzağa yaymak için aşağıdakilerden birini yapmalısınız;
a) Odak uzaklığını azaltmanız (500mm yerine 100mm gibi)
b) Diyaframı açmanız (diyafram kısıldıkça flaşın etki mesafesi azalır)
c) Flaşı daha uzak mesafeye koymanız gerekir (bunun için diyaframı açmak gerekir)
Saygılar.
Yazınızdan çok faydalandım. Teşekkür ederim. Emeğinize sağlık.
Takibiniz ve desteğiniz için biz de size teşekkür ederiz Mustafa bey.
Selamlar, saygılar.
merhabalar,
ben pozlamada sıcak renkleri seviyorum ve ona göre K ayarlıyorum. sorun şu ki, tepe flaşı açtığımda benim K değeri geçersiz oluyor ve renkler oldukça soluk çıkıyor. bu konuda ne tavsiye edersiniz?
teşekkürler.
Ertan bey merhaba,
RAW çekim yapmanızı öneririm. Çünkü renk sıcaklığı, kullandığınız flaşın kalitesine, kullanım süresine göre bile değişim gösteriyor. En garantisi RAW çekim yapmak. Gri kart kullanmak da işi garantiye alır.
Saygılar.
Bilgiler altın değerinde.
Ama benim gibi stüdyo dışına çıkmayan bir Bezgin Bekir için biliyor muyuz desek… Belki… Bir kısmını. Kullanıyor muyuz (ya da kullanıyor muyduk?) HAYIR. :)))))
Film zamanında flaşmetre kurtarıyordu durumu, dijitale geçince de LCD. Olmadı bir daha çek gitsin, değil mi.?
Dışarıda ve 2. kareyi yeniden yakalama şansının olmaması riski ile karşı karşıya olanlar, mutlaka bilmeli. Hayat kurtarır. Ciddiyim.
Teşekkürler Emre bey,
Evet, burada yazılanların hepsini tek tek bilmek gerekmez belki. Ama böyle şeylerin olduğunu hatırlamak bile çözüm üretmek adına bir artı katar.
Katkılarınız için tekrar teşekkürler.
Saygılar.
inanilmaz.tek.kelime inanilmaz otesi yok sizden ricam portre ve macro cekimler icin ideal flas oneri sunabilir misiniz kameram sony a7iii 135mm 100mm ve de 75mm lenslerim var saygilar
Yasin bey merhaba,
Bütçenizi bilmiyorum.
Sony a7III kameranız için biraz üst segment;
– Sony HVL-F60RM2 Wireless Radio Flash veya