Daha

    Reha Bilir’le “Gezen Bilir”

    Ülkemizdeki fotograf ortamının çok önemli şahsiyetlerinden biri olan Reha Bilir özellikle duayen fotografçı ağabeylerimizle kurduğu samimi diyalog ve ölçülü-saygılı iletişimle de belleklerde olumlu bir yer edinmiştir. Fotograf serüveni içinde 10 (on) albüme/kitaba imza atmak kolay iş değil. Eldeki veriler, O’nun çalışkan ve üretken bir usta olduğunun kanıtıdır.

    Bu itibarla yazıya konu olan albümleri, pandemi koşullarının bertaraf edileceği ve hayatın olağan akışına döneceği önümüzdeki yıllarda yeni albümlerin izleyeceği muhakkaktır.

    Yıl 2022, aylardan Nisan; usta fotografçı sayın Reha Bilir’in, takdire şayan güzellikte bir ayraçla birlikte lütfedip tarafımıza yolladıkları 6 (altı) yeni basılı eserle/albümle moral buluyoruz. Tasarımı ve baskı kalitesi bakımından oldukça şık albümlerin içerikleriyle müsemma başlığı: “Reha Bilir’le GEZEN BİLİR”. Benin, Hindistan, Endonezya, Vietnam ve Çin ayrı ayrı birer albüm, ilave olarak Belçika’da yapılan Gills Karnavalı için başka bir albüm. Usta işi fotografların hem dinamizmi, hem genel kabul görmüş bilgiler ölçeğinde neresinden baksanız veya hangi kriterlere göre ele alsanız üst düzey estetiği oldukça dikkat çekici.

    Tarihe Reha Bilir’in görsel notları olarak bırakılan bu kıymetli eserlerin ilk sayfalarında yer alan ‘yazılı notlar’dan birer bölüm paylaşmakta yarar görüyoruz.

    Reha Bilir'le "Gezen Bilir"

    BENİN: “… Benin Prensesi Ester Bigo’nun daveti üzerine ilk kez gittiğim Benin’i görünce, aslında Afrika’nın ‘kara’ değil, rengârenk olduğunu gördüm. … Porto-Novo Kralı Majeste De-Kpoto-Zounme Hakpon III tarafından başkent Porto-Novo’nun fahri hemşehrisi kabul edilmem ve şehrin anahtarının temsili olarak bana verilmesi de anılarımda unutulmayacak bir renk olarak yerini aldı. …”

    Reha Bilir'le "Gezen Bilir"

    HİNDİSTAN: “1900’lü yıllarda, henüz analog fotoğraf makineleri ile dia filmler kullanarak çekim yaptığım dönemde, günün birinde Hindistan’a gidip, çektiğim dia filmlerle ‘Dia In India’ başlığı ile bir seri fotoğraf hazırlama hayalim vardı. …”

    Reha Bilir'le "Gezen Bilir"

    ENDONEZYA: “… Endonezya fotoğrafının uluslararası alandaki en önemli isimlerinden biri olan Agatha Anne Bunanta ile tanıştıktan sonra Hint Okyanusu üzerinde yer alan bu ülkeye de birçok kez gitme şansım oldu. Yemyeşil doğası içinde İslâm, Hristiyanlık, Hinduizm, Budizm gibi farklı dinlere bağlı insanların sergilediği farklı kültürlerin fotoğraflarını çekmek beni çok heyecanlandırdı. …”

    Reha Bilir'le "Gezen Bilir"

    VİETNAM: “Fotoğraf için en çok gitmek istediğim ülkelerden biriydi Vietnam. Yıllarca Güneydoğu Asya’nın güzel ülkesi Vietnam’a gitmenin hayalini kurmuştum. Sevgili arkadaşım Nguyen Vu Phuoc’u tanımış olmam benim için bir şans oldu ve Vietnam’a gitme hayalimi gerçekleştirmiş oldum. Hem de 3 kez, üstelik tüm ülkeyi kuzeyden güneye gezerek fotoğraflar çektim. …”

    Reha Bilir'le "Gezen Bilir"

    ÇİN: “Hangi fotoğrafçı Çin’e gitmek istemez ki? 2007 yılında Hong-Kong Fotoğraf Federasyonunun 70. Kuruluş yılı etkinlikleri için ülkeye davet edildiğimde rüyalarını gördüğüm Çin’e çok yakın olduğum halde gidemediğime çok üzülmüştüm. Neyse ki çok geçmeden katıldığım uluslararası etkinliklerin birinde Çin Fotoğraf Federasyonu Dış İlişkiler sorumlusu Sun Yancong ile tanıştım ve bana Çin’in kapıları açılmış oldu. … 11 kez gittiğim bu muhteşem ülkede hem kişisel sergiler hem de Türk fotoğrafçıların sergilerini açma şansı buldum. Birçok kez eğitim seminerleri vermek üzere ve jüri üyesi olarak davet edildim. …”

    Reha Bilir'le "Gezen Bilir"

    GILLS KARNAVALI: “İnsanın aklından geçirebildiği kimi çılgınlıklarını eylemlerine dökemedikleri zaman ne yaptıklarını hiç düşündünüz mü? Aslında çoğumuz günlük yaşantımız içinde türlü çılgın ve bir o kadar da yersiz düşüncelerle savrulup duruyoruz hayal dünyasında. … Nasıl oluyor da insan, çılgınca fikirlerini eylemlerine dökebiliyor ve nasıl oluyor da kimseden tepki almıyor, üstelik kendine başka ortaklar da bularak. Tabii ki ‘Karnaval’ ile. … Günümüzde de dünya üzerinde kutlanan birçok karnaval var; Basel Karnavalı, Quebec Karnavalı, maskeleri ile ünlü Venedik Karnavalı, Karayip Karnavalı, Strumica Karnavalı bunlardan bazıları. Peki, Gilles Karnavalı’nı hiç duydunuz mu? Eğer böyle bir karnavalı izlemeye ve fotoğraf çekmeye davet edilmemiş olsaydım, inanın, benim de bilgim olmayacaktı. Giles Karnavalı, Belçika’nın Wallon bölgesinde, çok özel bir bölgede yaşayan çok eski bir Belçika kültürüdür. … Gilles Karnavalı 2001 yılında UNESCO tarafından insanlığın kültürel mirası olarak tanınmıştır. Binche halkı tarafından anlatılan bir efsaneye göre ilk karnaval ve Gille’ler 1549’lu yıllara dayanır. … Beni Belçika’ya davet eden Brussels Miroir Fotoğraf Derneği yöneticileri, dostlarım Jacques Boudoux ve Jacques Kevers ile havaalanında buluştuktan hemen sonra kendimi karnaval şenliğinin ortasında buldum. …”     

    Geçmiş zaman içinde hazırlayıp ülkemizin fotoğraf ve kültür-sanat ortamına sundukları, “HİÇ”, “SIR”, “SONSUZLUK” ve “TEK NEFESTE AŞK” isimli 4 (dört) albüm de, biliyoruz ki uluslararası alana taşındı ve ulaştığı her yerde büyük ilgi gördü. Üstad Bilir bunu yaparak yaşadığı kent Konya’ya ve ülkesine vefa borcunu ödemekle kalmadı, aynı zamanda büyük mutasavvıf/düşünür Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin dünyanın dört bir yanında tanınmasına katkıda bulundu.

    Reha Bilir'le "Gezen Bilir"

    Hâlâ pandeminin (covid-19) etkisindeyiz. Yaklaşık üç yıldır insanları pek çok etkinlikten alıkoyup büyük ölçüde eve mahkûm eden dünya çapındaki salgın ciddi anlamda yıpratıcı oldu. Büyük bir teknolojik  (endüstriyel) değişim-dönüşüm süreciyle birlikte ortaya çıkan vak’a, belirgin şekilde sosyal değişim ve/ya dönüşüm sürecine hız kazandırdı. Yeni ve şaşırtıcı birçok şey nüfuz etti hayatımıza. Öte yandan, şaşırmamayı da öğrendik. “Hiç kimse o kadar akılsız değil, 21. yüzyılı idrak ettiğimiz şu zamanda artık savaş olmaz…” (mealen) diye düşünme eğiliminde olanları hayal kırıklığına uğratmaya matuf yakın çevremizde savaşlar yaşanıyor.

    İnsan evladı yeni bir insanlık durumunun eşiğinde. Endüstri toplumu (modern toplum) sonrası süreç tamamlanmak ve endüstri ve/ya modern ötesine, başka bir söyleyişle yepyeni bir insanlık evresine geçmek üzere. Bütün bir insanlık âlemi onun doğum sancılarını yaşıyor.

    Pandeminin belirleyici rol oynadığı bu kritik evrede fotograf derneklerinin aktiviteleri önce duruldu, sonra gerilemek zorunda kaldı, fotograf programlı geziler, kültür turları vb etkinlikler doğal olarak kesintiye uğradı. Pandemi öncesi tarihlerde dünyanın önemli coğrafi bölgelerine katılımcıların övgüyle bahsettiği fotografik bağlamlı geziler düzenleyen Reha Bilir usta, ister istemez gezilere ara vermiş olsa da, izleyebildiğimiz kadarıyla yeni teknolojik olanakları maksimum verimlilikte kullanıp gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte sergi-gösteri, söyleşi, konferans, toplantı nev’i etkinliklere ara vermedi, muhtemelen fotograf arenasıyla iletişimini daha da güçlü hale getirdi. Böylece, zor koşulları veya negatif hali fırsata çevirip pozitif etkiye yol açmasını sağlamanın iyi bir örneği daha ortaya çıktı.

    En aktif fotograf platformlarından biri olan ve ülke çapında hemen her kentten üyesi bulunan ‘Sille Sanat Sarayı’nın kurucusu ve yürütücüsü olan Reha Bilir, ondan önce Beyşehir ve Konya’da kurulan fotograf derneklerine de öncülük etmişti. Fotografik ortamı/Sanat ortamını mesleğinin de (Eczacıdır) önüne alan usta fotografçı, Sille Sanat Sarayı’nın her yıl gerçekleştirdiği etkinliklerin birer albümünü yapmayı da ihmal etmedi. Geriye bırakılacak kayda değer belge değeri bulunan asıl materyalin basılı doküman olduğu bilinciyle bütün etkinliklerin kayıt altına alınıp koşulların elverdiği ölçüde basılı hale getirilmeye çalışılması önemlidir, anlamlıdır.

    Sayın Reha Bilir’in sosyal medya ortamındaki kişisel paylaşımında “47 yıldır ışığın peşinde” olduğunu söylemesinden, fotograf serüveninin başlangıcının 1975 yılına tekabül ettiği sonucunu çıkartabiliriz,  ancak bununla birlikte tasavvuf ehlinin hakikat arayışında olduğu gibi veya benzer şekilde ârif olma, insan-ı kâmil olma yolculuğuna işaret ettiğini de düşünebiliriz.(*)

    Reha Bilir'le "Gezen Bilir"

    Usta fotografçı ve sanat tutkunu sayın Reha Bilir yaşam öyküsü, fotograf serüveni, duygu ve düşünce dünyasıyla “Işıkla Resmedenler” isimli seri kitaplarımızın 3.ncü cildinde yer aldı. Ülkemizdeki fotograf ortamının çok önemli şahsiyetlerinden biri olan Reha Bilir özellikle duayen fotografçı ağabeylerimizle kurduğu samimi diyalog ve ölçülü-saygılı iletişimle de belleklerde olumlu bir yer edinmiştir. Fotograf serüveni içinde 10 (on) albüme/kitaba imza atmak kolay iş değil. Eldeki veriler, O’nun çalışkan ve üretken bir usta olduğunun kanıtıdır. Bu itibarla yazıya konu olan albümleri, pandemi koşullarının bertaraf edileceği ve hayatın olağan akışına döneceği önümüzdeki yıllarda yeni albümlerin izleyeceği muhakkaktır.

    Saygıyla,     

    Tekin ERTUĞ

    (Nisan 2022)

    (*) Bu çıkarımlardan ilki somut bir şeyi ifade etmesinden ötürü herkesin kabul edebileceği bir durumu gösterirken, ikincisi soyut bir alanla ve mecazî bir yaklaşımla ilişkili olduğundan kesin kanaat içermez. İkinci çıkarım bendenizin yorumundan ibarettir, şayet hatalı veya kusurlu ise sayın Bilir’den affımızı dileriz.       

    İLİŞKİLİ İÇERİKLER

    Lale Devri bitti mi?

    Çiçek, kültürümüzün bir parçası. Saksılarda, olmazsa bidonlarda ya da zetinyağ tenekelerinde gül, karanfil, mercan yetiştirmek karakterimizle özdeşleşmiş sanki. Ancak tek bir çeşit çiçeğin; Lalenin inanılmaz ekonomik yanını medyadan biliyor olsam da görüp biraz araştırınca şaşırmadan edemedim. Lalenin hikayesi nasıldı?

    Foto İntelijansiya

    Yeni bir kitap, yeni bir heyecana vesile olur ve moral değerleri yükseltir kuşkusuz. Entelektüel ortam, yeni kitaplar vasıtasıyla paylaşılan tespitlerin, analizlerin, değerlendirme ve yorumların, düşüncelerin okuyucuyla buluşması sonucunda zenginleşir, gelişir ve güç kazanır. Fotograf dünyamıza küçük bir katkı daha sunabilmek amacıyla kaleme aldığımız metinlerin yer aldığı “Foto İntelijansiya” isimli kitap okuyucuyla buluşma sürecine girdi. Memnunuz. Memnuniyetimizi ifade edebilmek üzere, kitapta yer alan Sunuş metnini değerli fotografçı dostlarla paylaşmak isteriz. 

    Sulhun zorlu yolu: 101’inci yılında Lozan Muahedesinin Mütalaası

    Lozan Barış Antlaşması’nın ihtiva ettiği esasları, diğer barış teklifleriyle daha fazla mukayeseye mahal olmadığı fikrindeyim. Bu antlaşma, Türk milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla ikmal edilmiş zannedilmiş, büyük bir suikastın yıkılışını ifade eden bir vesikadır. Osmanlı devrine ait tarihte örneği bulunmayan bir siyasi zafer eseridir.
    - Mustafa Kemal Atatürk, 24 Temmuz 1923

    Türkiye mi çok pahalı yoksa Norveç mi daha ucuz?

    Türkiye'de tatildeyim. Gelmişken malum sarı site ve bazı başka ikinci el sitelerine girip fotoğraf makinesi ve lens fiyatlarına baktım. Alacağımdan değil, ben bakıcıyım. Dudak tiryakisi gibi yani 😀. Fiyatların yüksekliğine inanamayıp, toplam 30 aynasız makine ve lens belirledim ve Türkiye - Norveç fiyatlarını yan yana yazdım (ikinci el). Sonuç şu: Sadece bir gövde ve bir lens haricinde Norveç çok daha ucuz! Özellikle bazı lenslerde fiyatlar ciddi farklı.

    E-POSTA ABONELİĞİ

    Makale yazarı

    Tekin Ertuğ
    Tekin Ertuğ
    İlk gençlik yıllarında amatör olarak uzun süre resim ve karikatür yaptı, edebiyat dünyasına yakın durdu. Üniversite sonrası amatör olarak Halk Müziği ve Kültürü konusuna eğildi. 90’lı yılların başlarında amatör olarak fotografa başladı. Resmi ve Özel Kurum ve Kuruluşlarda Temel Fotoğraf Eğitimi Seminerleri ve İleri Düzey Fotograf Seminerleri verdi, Atölyeler gerçekleştirdi. Basılı ve sanal ortamda Felsefe, Yazın ve Fotograf dergilerinde fotografa ve sinemaya dair yazıları yayınlandı. Sinemaya, edebiyata, müziğe, fotografa ilişkin okumalarını sürdürmekte, çeşitli metinler kaleme almakta, denemeler ve/ya eleştirel denemelerle yazı serüveni devam etmektedir.Ulusal ve uluslararası fotograf yarışmalarında jüri üyesi oldu, çeşitli platformlarda gösteriler ve söyleşiler gerçekleştirdi, panelist oldu, çalıştaylarda bildiri sundu.Fotografın farklı kulvarlarındaki usta fotografçılarla bir dizi söyleşi/röportaj gerçekleştirmek suretiyle onların yaşam öykülerini, fotograf serüvenlerini, duygu ve düşünce dünyalarını kitaplaştırıp sonraki kuşaklara aktarmaya çalıştı. Kitapları: “Fotograf Sanatı Üzerine” 4 cilt. “Fotoğraf Ustaları” 10 cilt “Işıkla Resmedenler” 16 cilt “Handan Tunç ile Sanat (Özelde Fotograf) Üzerine Söyleşi “Kan Çiçekleri” (Ressam Hikmet Çetinkaya’nın otobiyografisi) “Sicim” (Ressam Ahmet Yeşil’in biyografisi) “Bir Lisan-ı Münasip Foto-Graf” “Dikensiz Kirpi” (Eleştirel Deneme) “Köhne Bahar” (Roman) “Demir Çıra” (Öykü) “Kırık Köşe Taşları” (Öykü)

    POPÜLER İÇERİKLER

    Yorum Politikamız: Arthenos.com ekibi olarak tüm okuyucularımızı tartışmalara aktif olarak katılmaya teşvik etsek de, Davranış Kurallarımıza uymayan veya yayınlanan materyalin editoryal standartlarını karşılamayan herhangi bir içeriği Silme / Değiştirme hakkını saklı tutarız.

    YORUM YAPILDIĞINDA BANA BİLDİR
    Bana bildir
    guest

    0 Yorum
    Beğenilenler
    En yeniler Eskiler
    Satır içi geribildirimler
    Bütün yorumları göster
    0
    Düşünceleriniz bizim için önemli. Belirtmek ister misiniz, lütfen yorum yapın.x