Merhaba Sevgili Kristal,
Halit Dokuzoğuz’ un uzun süre önce paylaştığı bu fotoğrafı da unutamıyorum… Nasıl unuturum? Fotoğraftaki Efe’nin görkemli hali, hayalimden silinmiyor, “Eğilmez başın gibi, gökler bulutlu efem” diyor.
Yörük Ali Efe’nin Kurtuluş Savaşı’ndaki destansı mücadelesini dile getiren, milletimizce adına yakılan bu türküyü ruhumda hissediyor, dudaklarım mırıldanmaya başlıyor ve yazıldığı şartlardaki zaman diliminde yaşamaya başlıyorum…
Yörük Ali Efe’nin tarihe kazınan “Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur” sözlerini ruhuma sindirip bir de ben tekrarlıyorum…
Böyle bir ruh hali içerisinde, Kurtuluş Savaşı öncesi işgalci Yunan’ın Malgaç karakolunu basıp darmadağın eden Yörük Ali Efe ile yan yana savaşıyor ve onları Selçuk’a kadar kovalıyoruz…
Bilinçli ve millî şuurla işgalcilere yapılan ilk baskında elde ettiğimiz bu önemli başarı, halka ümit ve cesaret vererek, düşmanın yurttan atılabileceğine olan inancını arttıran ışık oluyoruz.
Destansı mücadelenin bir neferiyim ama yetmiyor, o ruhla Yörük Ali Efe ile bir oluyor umulmadık yerlerde yaptığım baskınlarla düşmanı şaşkına uğratıp, yüreklerine öyle bir korku salıyoruz ki, bir daha bizim ellere girmeye cesaret edemiyorlar.
Ege’de direnişin sembolüyüz. Vatan ve istiklal sevgisini yüreğinde taşıyan her vatanseverin gönlünde yanan fener biziz.
Gazi Mustafa Kemal’i Başefe Sarı Zeybek olarak seçip, savaşta nerede olmamız istenirse oraya koşuyoruz.
İşgalcilerin en büyük korkusuyuz… Egenin her bir yerinde her an bir ağacın arkasından çıkabiliriz. Ya da bir kayanın tepesinde görülüp, rüyalarında kâbus olabiliriz.
Bilinsin ki; biz bu ideallerin efesiyiz, ‘efelenmek’ gibi bir deyimin bizimle hiç bir ilgisi yoktur.
Edebinde yaşayan, vatana sevdalı, doğa, arkadaş ve dost bağımlısı kişilik bizim şiarımızdır.
Her ne kadar efendiliği ve mütevazı bir yaşamı kendimize rehber edinmiş olsak da mazlumun umudu, zalimin eceli olarak beklenmedik yerde bitebiliriz, haksızlığa başkaldırır, köylü-kentli garip olanın imdadı oluruz.
Sizler adımıza söylenen türküleri, harmandalını bilirsiniz, zeybek oyununda bizi canlandıranları keyifle seyredersiniz…
Oyunlarda karlı dağların boranını yaşamamız, adaletsizliğe uğrayanların kolu-kanadı olduğumuz içindir.
Azametimiz, zirveleri atlarımızın toynakları altında çiğnediğimizden gelir.
Zalimlerin ezilmesi gereken sinekten farkı olmadığı için, yerdekini un ufak edecekmiş gibi kalkar ayağımız…
Bizim yere her diz vuruşumuz, naralarımızla yeri göğü inlettiğimizi iyi bilen düşman sarsılır.
Bakışlarımızın hançer gibi olmasının sebebi ise düşmana kinimizden kaynaklanır, keskinliği onun izini sürmek içindir.
O yukarıda Osmanlı Tokadı gibi duran el, bu milletin düşmanlarına inecek şamardan başka bir şey değildir.
Biz Efeyiz, Zeybeğiz…
Sevgili Halit fotoğrafıyla bana büyük heyecan yaşattı, Yörük Ali Efenin haşmetini hissettirdi. Kadrajdaki oyuncu sanki bu büyük vatanseveri oynuyor. Efeliğin aslında efendilik olmasına karşın, işgalcileri un ufak eden bir hali var.
Zalimlerin karşısına mazlumların kolu-kanadı olarak dikilen Yörük Ali Efeyi, ben bu fotoğrafta hissediyorum.
Oyuncunun; iliklerine kadar efelik karakterine bürünerek folkloru oynadığını görüyor ve kutluyorum.
Bilinmelidir ki; böylesi duyguları hissettirecek şekilde fotoğraflamak kesinlikle kolay iş değildir.
Sevgili Kristal kahramanlığın meydan okurcasına bir dil ile bu fotoğrafta hayat bulmuş olduğuna tanığım.
Selam kahramanlara ve onları yaşatanlara gitsin…
Mikdat Besni



Yaşasın Cumhuriyet…
🙏 🙋
Bekir Efe.
Egemizde bu gibi aktivitelerin karizmatik sembolüdür.
Ege demek Cumhuriyet demektir.
Anlamlı haftada anlamlı yazı için teşekkürler Mikdat bey.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Halit Dokuzoğuz ustaya selam olsun.
🙋 🙏
Bu vesile ile, hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
Eline, yüreğine sağlık Mikdat abim.
🙋 🙏
“Keşke Yunan galip gelseydi” kafalıların anlayamayacağı laflar bunlar.
O kafada olmayanlara saygıyla…