Yakın zamanda pasaport, kimlik veya vize için biyometrik fotoğraf çektirdiyseniz, muhtemelen fotoğraftaki görüntünüzün en güzel görüntünüz olmadığını fark etmişsinizdir.
Aslında pozlama oldukça dengelidir, “Fotoğrafçı” bir üçayak kullanmıştır, bu sayede fotoğrafta hiçbir şey odak dışı da değildir. Neden böyle düşünürsünüz? İşte nedeni; büyük olasılıkla, kameraya takılı bir flaşla veya tam önünüzden patlatılan bir ana flaşla aydınlatılmışsınızdır. Çünkü bu fotoğrafın amacı, sanat yapmak değildir; yüzünüzü en doğru şekilde belgelemektir.
Kamera üzerine takılı bir flaşla çekim yapmanın her zaman kötü bir seçim olduğunu söylemiyorum, bazı özel durumlarda böyle çalışılabilir. Bu yazının amacı; flaşımızı kameramızdan ayırarak kullandığımızda, fotoğraflarımızı geliştirmek için bambaşka bir dünyanın kapılarını açabileceğimizi göstermektir.
Kameraya takılı flaş kullanırken sorun ne?
Kameranın lensiyle onun ekseninde patlayan bir flaşla yapılan çekimler bana göre konuyu düzleştirilmiş gibi gösteriyor. Bu durumda gölgeler kayboluyor ve çekim yaptığımız yerden ileriye doğru patlayan düz bir ışık hüzmesi yer alıyor. Sorun da bu zaten, fotoğrafta gölge bulunmuyor. Artık hepimiz gayet iyi biliyoruz ki, gölgeler fotoğrafa boyut ekler ve boyut, fotoğrafı daha güçlü hale getirir.
Şimdi, yazımın başlığındaki fotoğrafa geri dönün ve çiçeklerin görüntüsüne bir daha bakın.
O çekimi bir çekim seti oluşturarak iki adet flaş ile gerçekleştirdim. Ana flaşımı bir şemsiyenin arkasından çakacak şekilde, kameramın sağına, çiçeklerin yan tarafına yerleştirdim. Şemsiye, çiçeklerden yaklaşık iki metre uzaklıktaydı. Diğer flaşımı kameramın üzerine taktım ve onu bir dolgu ışığı olarak kullandım. Ana flaşımı 1/4 güce, kamerama takılı dolgu flaşımı 1/32 güce yani ana flaşımdam tam 3 kat daha az ışık verecek şekilde ayarladım. Tamam, bu bir ödüllük fotoğraf değil, amacım çiçekler ve yapraklar arasında güzel bir ton aralığı ve boyut etkisi yakaladığımı göstermekti sadece.
Şimdi aynı sahneyi aşağıdaki başka bir çekim ile karşılaştıralım:
İşte size ehliyet fotoğrafı tarzında bir sonuç! Görüntüdeki çiçeklerin ve yaprakların “daha düzmüş” hissine dikkat edin, ileriye doğru gölgeleri birbirlerinden farklı değiller ve tüm görüntüdeki ton aralığı bir öncekine göre çok daha az. Bu da korkunç bir fotoğraf değil elbette, ama yan aydınlatmalı versiyonu çok daha ilgi çekici değil mi?
Kamera üzerinde kullanılan flaşın bir başka handikapı ışığımız üzerinde çok fazla kontrol sahibi olmamızı engellemesidir. Bunu kavramak oldukça kolaydır. Önce flaşı kameranıza takın, bu durumda öznenizi tek bir konumdan ve düzlemden aydınlatma yeteneğine sahip olacağınızı göreceksiniz. Şimdi içinizden yine hınzır sorular geçirmeye başladığınızı biliyorum: “Neden tek bir düzlem olsun, bir duvardan veya tavandan sektirebilirim” diyorsunuzdur. Bu çekimi dışarıda, örneğin bir parkta yaptığınızı göreyim. O zaman nereden sektireceksiniz 😉
Ama flaşınızı kameradan çıkarıp, bir stant veya bank üzerine koyun ve aynı fotoğrafı bir daha çekin, farkı o zaman göreceksiniz.
Yukarıdaki çekim, flaş kameraya takılıyken ve TTL olarak ayarlanmışken çekilmiştir. 1/160 saniye enstantane hızı beni tüm ortam ışığından kurtardı, bu yüzden bana pozlama için gereken tüm ışığı flaşım sağladı. Fena görünmüyor. Yüzüm gayet iyi pozlanmış, gömleğim iyi görünüyor. Düz ışık ve küçük boyuttan hoşlanıyorsanız bu fotoğraf tamam gibi.
Şimdi ise şemsiye arkasındaki flaşımı kameramın sağından, bana 45 derecelik açıyla biraz yükseğe yerleştirdim ve üstteki gibi çok daha güzel bir görüntü elde ettim. Gömleğimdeki kırışıklıklara ve yüzümün (bana göre) sağ tarafındaki gölgelere dikkat edin. Bence bu çok daha gerçekçi görünümlü bir fotoğraf, çünkü ışığımı kontrol ederek fotoğrafıma boyut ekledim.
Burada şunu eklemek istiyorum, bu yazımdaki fotoğraflara hiçbir işlem uygulamadım ve ışığın yalnızca konuyu vurguladığını göstermek için siyah ve gri bir arka plan kullandım. Asıl amacım bitmiş bir fotoğraf oluşturmak olsaydı, başım ile gri arka plan arasında bir miktar ayrım yapmak için yüzümü biraz farklı şekilde aydınlatırdım. Yine de, gördüğünüz gibi, flaşı kameradan ayrı olarak kullanmak bize inanılmaz bir kontrol sağlıyor.
Rembrandt mı istiyorsunuz? Işığınızı modelinizin istediğiniz bir tarafına 45 derecelik bir açıyla konumlandırın, konunuzun biraz üstüne getirin ve fotoğrafı çekin, işiniz bitti. Konunuzu arka plandan ayırmanız mı gerekiyor? Işığınızı yan tarafa çekip nesnenin biraz arkasına konumlandırın ve çekimi gerçekleştirin. Bu tip çekim örnekleri, detaylarıyla birlikte çok yakında yayında olacaklar.
Ayrıca tek bir flaşımız varsa bu, tek bir ışıkla sınırlı olduğumuz anlamına gelmez. Örneğin, pencereden içeriye vuran gün ışığı veya dış ortamdaysak güneş ışığı, flaşımızla birlikte kullanabileceğimiz yardımcı veya bazen ana ışık kaynağımız olabilir.
Sonuç
Bu tip çözümler sizi teknik olarak gitmek istediğiniz yere götürecektir. Ancak, olanaklarınız elveriyorsa, bir ışık standı, softbox gibi bir ışık değiştirici / yönlendirici ve şemsiye gibi yardımcı ekipmanlar edinebilirsiniz. Bunlara olanak yoksa, flaşınız önüne koyabileceğiniz beyaz bir A4 kağıt veya aydınger, önüne gerebileceğiniz beyaz ince bir kumaş bile daha iyi fotoğraflar çekmenize yardımcı olacaktır.
Flaşlar ve flaşlı çekim teknikleri yazılarımız devam edecek. Görüş, öneri ve yorumlarınızı aşağıdaki “Yorumlar” kısmından bizimle paylaşın.
Sebahattin hocam çok yararlı bir yazı. Fotoğraf örnekleri konuyu tam açıklıyor aslında. Ben sb600 flaşımı 1/4 e ayarlayabildim ama kamera flaşımı 1/32 güce nasıl ayarladığınızı anlayamadım. Bende -0.3 / -0.7 / -1.0 gibi olabiliyor. Makinem D7000. Cevaplarsanız sevinirim.
Güven bey merhaba,
D7000’de “Özel Ayar düğmesi modu” seçeneğini seçin. yarlar > e: Basamaklama / flaş > e3: Dahili flaş için flaş kontrol” kısmından “CMD Ayar düğmesi Modu’nu seçeceksiniz. Ardından gelen ekranda “M” seçerseniz flaşınızın gücünü ayarlayabilirsiniz. Siziz ekranda gördüğünüz -0.3, -0.7 değerleri, flaş iTTL veya TTL modundayken kullanılan flaş pozlama telafisi değerleridir.
Saygılar.
Daha çok yeni bir biyometrik fotoğraf çektirdim. fotoğrafçı arkadaş gülme hatta gülümsemeyeceksin dedi kulaklarının her ikisi görünecek beyaz arka plan olacak gözlüğü çıkar saçın kaşlarını örtmeyecek gibi daha çok şey söyledi. Yoksa kabul edilmiyormuş. Gerçektende çıkan resme bakınca yazınızdakilerin hepsi gerçek olmuştu. sanırım sadece bizde değil dünyanın her yerinde böyleymiş 🙂 yazılarınızı örnek oluşturan resimler ile açıklamanız bizim gibi amatörler için çok faydalı oluyor. bilmediklerimizi sizin yazılarınızdan öğrenmek hem eylenceli hemde kolay oluyor. Emeklerinize sağlık
Teşekkürler Nesrin hanım.
Evet, bahsettiğiniz fotoğraflar ne yazık ki öyle olmak zorundalar, onlar da haklılar.
Saygılar.
hocan ne zamandir yeni yazi gelmiyordu bizi her hafta bir kaç yaziya alistirdiniz..merak ediyorduk neredeyse…selam ile….
Eksik olmayın Habibe hanım.
Haklısınız, 10 gün kadar ara vermişim yeni yazılarıma. Bu aralar işyerimizde sıradışı bir yoğunluk yaşıyoruz. Bir türlü fırsat bulup kuyrukta yayınlanmak için fotoğraflarının çekilme sırasını bekleyen yazılarıma eğilememiştim. Neyse ki şu aralar biraz rahatlamış durumdayım. Gerisi gelecek 🙂
Selamlar, saygılar.
Sebahattin bey
Öncelikle flaşlar konusundaki bu yazılarınız ayrıca size ayrıca teşekkür ediyorum. Flaşımı bu yazılar sayesinde hem öğrendim hem de sevdim. Teşekkür ederim. Benim merak ettiğim bir konu var model olarak kendinizi kullanıyorsunuz yazılarınızda 🙂 mesela bu yazıdaki fotoğrafları nasıl çekiyorsunuz merak ettim 🙂 Selam ve saygılarımla
Erdal bey merhaba,
Benim için son derece sıkıntılı bir konuya parmak bastınız 🙂
Malum nedenlerden dolayı model gerektiren çekimlerde sıkıntılar yaşıyorum. Dış ortamda bu çekimlerin yapılması da yine malum nedenlerle şimdilik sakıncalı. O nedenle ben de kameramı bilgisayarıma bağlayıp Capture One uygulaması ve bilgisayar ekranı yardımıyla önce kendime netlemeyi yapıyorum, ardından fotoğraflarda görmediğiniz elimle mouse tıklatıyorum 🙂
Sizlere daha düzgün modeller göstermek isterdim, ama şimdilik benimle idare edeceksiniz artık 🙂 🙂 🙂
Saygılar.
Modelimiz zaten çok düzgün Sebahattin bey
Biz bu modelden gayet memnunuz 🙂
Hem bizler için hazine değerinde yazılar yazıyor hem her sorumuzu cevaplıyor hem modellik yapıyor daha ne olsun. Emeklerinize sağlık bizde hakkınız çoktur.
Dediğiniz gibi kapalı mekanlarda ışığı tavan, duvar yada benzeri bir yüzeyden yansıtmak en alışılagelmiş yöntem. Açık havada yada aydınlık iç mekanlarda flaş kullanımının gereksiz olduğu gibi bir önyargı ile zaten flaş kullanmayı düşünmüyoruz bile. Oysa ki flaş, sadece fotoğrafa ışık sağlamak için değil, mevcut ışığı kontrol etmek için de kullanılıyor. Haliyle flaş ışığının yönü de çok önem kazanıyor.
Bu faydalı yazı için teşekkürlerimi sunuyorum Sebahattin bey. Ellerinize sağlık.
Selam ve saygılarımla.
Güzel katkılarınız için teşekkürler Öner bey.
Selamlar sevgiler.
Hocam aynı fotoğrafı tavandan veya duvardan yansıtıp çekemezmiydik. Tşk
Kahraman bey merhaba,
Tam olarak aynı etkiyi vermeyecektir. Çünkü tavan veya duvardan sektirmek (alanın büyüklüğüne göre) ışık kaynağını çok büyütecek ve ışığı dağıtacaktır. Çoğu durumda bu yöntem faydalı olur aslında. Ama ben yine de yazımda bahsettiğim yöntemi tercih etme taraftarıyım.
Saygılar.
Merhabalar,
Hem amatör bir fotoğraf gönüllüsü hem de muhtemelen meslektaşınız olarak paylaşımlarınızı beğeni ile takip ediyorum. Özellikle flaşlar ve flaş kullanım teknikleri hakkındaki sıralı yazılarınızdan oldukça fazla bilgi edindim.
Paylaşımlarınız için çok teşekkürler,
Fazıl bey merhaba,
Biz de size takibiniz ve motive eden sözleriniz için teşekkür ederiz
Yazılarımızın işinize yaraması mutlu etti.
Yardımcı olabileceğimiz bir konu olursa ve bilgimiz dahilinde olursa, memnuniyetle cevaplarız.
Selamlar, saygılar.
faydalı bilgiler
teşekkürler
Teşekkürler Mahmut bey.
Saygılar.