Özellikle manzara çekerken uzun pozlamalı çekimler yapmaktan çok hoşlanıyorum, eğlenceli oluyor. Fotoğraflara farklı etkiler katıyor ve onları diğerlerinden benzersiz kılıyor. Bu etkilerden ilki, gökyüzüne veya akan bir su kaynağına verdiği tül etkisi ve hareket bulanıklığı. Yıldızları gökyüzünde hareket eden beyaz çizgiler haline getirebilmek veya sahnedeki hareketli insanları ve araçları renk ve ışık bulanıklığına dönüştürmek, uzun pozlamanın iyi yanlarından.
Bir başka etken ise, sensörün daha fazla ışık almasına izin vermesi, bu da sahnede çok ışık olmadığında bile daha net bir görüntü yakalayabileceğimiz anlamına geliyor.
Kuruyorsunuz sağlam bir üçayağı, üzerine kameranızı oturtuyorsunuz, filtrelerinizi de kullanarak an’ın keyfini çıkartıyorsunuz.
Ancak dikkatli olmazsanız, uzun pozlama yaparken sizi büyük bir sorun bekliyor olacaktır; kameranıza lensiniz dışındaki başka bir kaynaktan giren ve fotoğraflarınızı mahvedecek olan ışık sızıntısı. Bu durum, fotoğrafınızın orantısız pozlanmasına neden olur ve beklediğinizden çok farklı bir sonuçlarla karşılaşabilirsiniz, dolayısıyla çok sinir bozucu bir durumdur.
Yukarıdaki fotoğrafın orta kısmındaki pembe şeridi görmemeniz mümkün değil. Bu bozulma ışık sızdırması nedeniyle oluştu.
Eğer kameranız fiziksel bir zarar görmemişse veya gövdesinde bir imalat hatası yoksa, bu ışık sızıntılarının tek bir kaynağı olmalıdır: VİZÖRÜNÜZ. Vizör nasıl böyle bir probleme neden olur, bu sorunu çözmek için neler yapılabilir?
Öncelikle bu sorun nasıl oluşur ona bakalım:
Işık sızıntıları neden olur?
DSLR kameralarımızda optik vizörü kısaca hatırlayalım: Objektifimizin içinden giren ışık, aynadan prizmaya yansır, oradan tekrar iki kez yön değiştirip yansıyarak bakaç adını verdiğimiz optik vizörden geri çıkar. Böylece deklanşöre basmadan önce neyi çekeceğimizi görebiliriz.
Düzenek böyle olunca, vizörümüzden de kameramız içine aynı yolun tersi yönünde dış ortamdan ışık girmesi anormal bir durum olmayacaktır. Uzun pozlamalı çekimlerde görüntüyü bozan vizörden içeri giren bu ışıktır. Bu tersten giren ışık kontrolsuz bir şekilde bir çok yerden farklı yönlere yansıyabilir.
Bu soruna hem dijital hem de filmli kameralarda rastlarız; bunun tek istisnası, optik vizörü olmayan, Elektronik Vizör‘lü ve/ya aynasız kameralardır. Elektronik vizör bulunan kameralarda optik vizör yerinde olan bakaç, aslında küçük bir LED ekrandır ve sensörden aldığı bilgiyi yansıtır.
“Benim kameram optik vizörlü, ama ben uzun pozlama çekimlerimi canlı önizleme (Live View) modunda yapıyorum. Bu durumda ayna kalkık durumda olduğu ve vizörün önü ayna tarafından kapandığı için bu problem oluşmaz” diyorsanız, ne yazık ki yanılıyorsunuz. Yukarıdaki şekle tekrar bakın o zaman. Optik vizör kullanan her kamera bu probleme açıktır.
Diğer bir neden, kameramızın gövdesinde bir yerde ışığın sızmasına neden olan bir boşluk veya çatlağın olmasıdır. Bu son derece nadir karşılaşılan bir durumdur, ancak kameranızı düşürdüyseniz veya sert bir yere çarptıysanız gövdede oluşabilecek çok ince bir kırılma olma olasılığı vardır. Normalde bu gibi sorunlar, genellikle gövdenin birleştiği yerlerde olur. Bunun olabileceğini düşünüyorsanız ve uzun pozlamalı çekimler konusunda ciddiyseniz, kameranızı bir servise götürüp tamir ettirmelisiniz ya da kameranızı değiştirmeyi düşünmelisiniz.
Bazı lensler, özellikle kamera gövdesine takıldıkları yerlerde hafif sızıntılara neden olabilirler. Yine bu da çok nadir görülür ve genellikle kameranıza yanlış lens takma işleminin veya belki de eski veya hasar görmüş bir mercek kullanmanın bir sonucudur. Birçok fotoğrafçı fotoğraflarında gördükleri ve anlam veremedikleri bu yanlış pozlamalarının ve renk bozulmalarının suçlusunun kullandıkları filtreler olduklarını sanırlar, hatta iddia ederler, ancak asıl suçlu genellikle yukarıda belirttiğim nedenlerden kaynaklıdır.
Işık sızıntıları nasıl önlenir?
Işık sızıntısı nedeniyle fotoğraflarınızda oluşan bu hatayı işlem sonrası düzeltmek istiyorsanız, Photoshop’ta çok fazla zaman geçirmeye hazırlıklı olmalısınız! Çekim sonrası süreciniz çok daha uzun sürecek ve büyük olasılıkla tam istediğiniz sonucu alamayacaksınız.
Hafif sızıntılar, sıklıkla fotoğrafta renkli şeritlerin her fotoğrafta farklı farklı yerlerde oluşmasına neden olur. Sızıntıyı tamir etmeden fotoğraf çektiğinizde, çektiğiniz her karede bunları farklı yerlerden gidermek zorunda kalırsınız ve bu da çok sinir bozucu olur.
Bunca çile yerine, çekim yapmadan önce, ışığın kameranıza sızmasına sebep olan kaynağı bulup sorunu düzeltmek en doğru seçenektir.
Vizörün kapatılması veya kaplanması
Kullandığımız ekipmanların gövdesinde fiziksel bir hasar yoksa, bu problemin tek kaynağının optik vizörümüz olduğunu bildiğimize göre oradan başlayalım. Sızıntıları düzeltmenin en kolay yolu, vizörün tamamını bir parça siyah tampon bandı ile kenarlarda hiç boşluk olmayacak şekilde tamamen kaplamaktır.
Bu durum, kadrajınızı ayarlamanızı zorlaştırabilir, ayarlamayı önce vizör açıkken yapmalı, kadrajınıza karar vermelisiniz. Sonrasında, deklanşöre basmadan önce vizörü kapatmalısınız. Odaklanmanızı da manuel yapmak en iyisidir veya siz de benim gibi Back Button Focus – AF-ON Tekniği ile odaklanmak isteyebilirsiniz.
Kameranızın canlı görüntü etkin bir LCD ekranı varsa, çekim yapmak istediğinizde vizörü kapatmak ve açmak konusunda endişelenmenize gerek yoktur. Vizörü bir kez örtün ve daha sonra çekimlerinizi düzenlemek için canlı görüntü modunu kullanın.
Benim Nikon D850 kameram da dahil bazı kamera gövdeleri, özellikle profesyonel segmentte yer alanlar, bu gibi durumlar için kullanılabilecek bir vizör kapağına sahiptir. Bu kapaklar tüm ışık sızıntılarını engellediğinden, bantlarla uğraşmanıza gerek kalmaz.


Yanınızda bant ya da siyah bir bez yoksa lensinizi veya gözlüklerinizi temizlemek için kullandığınız mikrofiber bez bile bir seçenek olabilir. Vizörün üzerine kapatın ve bir fark yaratıp yaratmadığına bakın.
Çekimleri kontrol etme
Artık vizör problemini hallettiğinize göre, çekiminizi mahvedecek başka ışık sızıntısı olmamalıdır. Eğer fotoğraflarınızı etkileyen başka bir sızıntı kaynağınız varsa, çözmeye çalışırken tüm olasılıkları gözden geçirmelisiniz. En iyi yol, her seferinde bir bölge olmak üzere, sızıntı içerebilecek bir yeri örtmektir. Işık sızıntısı olmadan çekim yapmayı başardığınızda, en son kapladığınız yer problemin kaynağı olacaktır.
Çok hafif bile olsa sızıntılar can sıkıcıdır ve işinizi mahvetmek için her an hazırdırlar. Uzun pozlamalarınızda bundan kaçınmak için, yanınızda daima bir siyah band veya siyah bir bez örtü bulundurun!
Siz de uzun pozlamalarınızda ışık sızıntısı problemleri yaşadınız mı? Bu konudaki bilgi, deneyim ve yorumlarınızı aşağıdaki “Yorumlar” kısmından bizimle paylaşır mısınız?
d750’de katlanır ekranı vizörün üzerine gelecek şekilde ayarlayarak bu durumdan kurtuluyorum 🙂 selamlar. Oğuz Büktel
Oğuz bey,
Bu pratik ipucu için teşekkürler.
Işık iğne deliğinden bile girse uzun pozlamalarda fotoğrafınızı bozabilir. Sizinki de bir yöntem olabilir ama vizörü tam sıfır kapatılabileceğini sanmıyorum. Özellikle 10dk ve üzeri pozlamalarda büyük olasılıkla yine de sıkıntı yaşarsınız. Yine de hiç yoktan iyidir 🙂
Saygılar.
Oğuz Bey’in yöntemini makinamda hemen denedim evet tam olarak kapatmıyor. Araya siyah, kesiti 2 cm olan bir sünger sıkıştırılırsa D750 de istenen sonuç alınır diye düşünüyorum.
Paylaşımlarınız için teşekkürler.
Biz teşekkür ederiz.
Saygılar.
bunu daa once bilseydim iyi olacak
iki tane filter degistidim ben bu sebeb yuzunden
artik makineye sucu atacaktim bundan sonra
tesekurler
Biz de teşekkür ederiz.
Saygılar.
Merhabalar Sebahattin bey,
Optik vizör yerine canlı önizleme’de lcd ekranı kullanarak uzun pozlama yapan ve bu şekilde ışık sızıntısının önüne geçilebileceğini düşünenler ile ilgili olarak; makina çekime, yani uzun pozlamaya başladığında aynanın zaten kalktığını ve perdenin açıldığını hatırlatmak istiyorum. Sizin aynayı daha önce kaldırmış olmanız (live view yada mirror up ile) durumu değiştirmez. Her iki durumda da ışık sızıntısı olur.
Bu soruna karşı giriş ve orta seviye makinalarda kutudan ayrıca bir vizör kapağı çıkıyor. Bazı markalarda bu kapak askı kayışının üzerinde takılı olabildiği gibi bazı markalarda ise ayrı olarak bulunuyor. Uzun pozlamaya ilgi duymayan birisi rahatlıkla bu küçük aparatın ne olduğunu anlamayıp kaybedebilir. O yüzden siyah bantla, kartonla kumaşla uğraşmak istemiyorsanız bu aparatı kaybetmemeye özen gösterin.
Verdiğiniz çok değerli bilgiler için teşekkür ederim.
Bir sonraki yazınızı sabırsızlıkla bekleyeceğim.
Selam ve saygılarımla.
Katkı için teşekkürler Öner bey.
Selamlar saygılar.
Pozlamacı fotoğrafçılar için bu makale hazine gücünde. Teşekkürler Sebahattin Beyim…
Teşekkür ederim Mikdat bey.
Saygılar.
Sebahattin’in bu titizliğinin yanında birinin de “Allah Allah” diyerek Türk usulü dalması gerek. İşte bu kişi benim 🙂 En son yani Sebahattin Almanya’dayken yaptığım çekimlerde ne “mirror up” yaptım ne de “electronic shutter”. Hatta filmli makinada uzun pozlama yaptım. O ayna var ya, öyle bir sesle kalkıyor ki sanırsınız Pavarotti arya söylemeye başlayacak. Sonrasında D 850 de “sessiz -Q” çekim moduna aldım. Hadi bu kadar incelik yapayım artık değil mi? Ancak deklanşör kablosu illa olacak. Bundan vazgeçmedim. Tabii benim “uzun pozlama kavramım en fazla bulb modunda 2 dakika ile sınırlı. Daha ilerisini düşünmeme elimdeki ND filtre imkan vermiyor. Bununla yetinmek zorundayım. Mukayese edin diye ekleyeyim; Sebahattin bir seferinde Foça civarındaki çekimde hesap yaptı ve “45 saat pozlamam gerekiyor” dedi. Artık kaç tane ND filtre taktıysa… Yani başına bekçi dik makinayı bırak iki gün sonra gel… Yakında bu 45 saat yerine”45 gün pozlamam gerekiyor” derse hiç şaşırmam.
Siz bana bakmayın. Sebahattin bu işi en ince ayrıntısına kadar düşünüp ele alıyor. Yazdıklarına katılıyorum.
Sevgi ve saygılarımla
Not: Bu yorum uzun pozlama gibi ciddi bir eyleme neşe katmak için yazılmıştır. Yazıda yer alan kişiler ve mekanlar gerçek hayattan alınmıştır… 🙂
Neşeli katkılarınız için teşekkür ederiz Okyar bey, Allah mizah anlayışınıza zeval vermesin 🙂
İlahi Okyar!
Zaten Nikon D850’de “Q” modunda çekmek için Live View modda olmak lazım, bu da ayna kalkık demek. Aynı zamanda “Q” modu Elektronik Shutter kullanır (eğer aktifse), ki sen bunların hepsini yapmışsın 🙂 Bir de üzerine kablolu tetikleyiciyi ekleyince titreşecek şey bırakmamışsın kamerada. Hele bir de sağlam üçayak oldu mu, Nikon D850 ile bulanık foto çekeni dövüyorlarmış 🙂
Sevgiler.
45 saat pozlama gerçek mi diye meraklandım doğrusu 🙂 Hatta günler süren pozlama var mıdır diye de meraklandım 🙂 Aslında sayfanın üstadları çok uzun pozlama konusuna da bir el atsa da, öğrensek, ufkumuz genişlese… Bu arada benim pozlama maceralarım da 30 saniyeyi hiç geçmedi 🙂 Küçük derelerde, ucuz Nd filtre ile tül görüntüsü yani 🙂 Saygılar…
Osman bey,
Birgün, Dijital kameralar için 45 saat boyunca çalışıp da ısınmayacak (yanmayacak) bir sensör ve işlemci geliştirilirse elbette o kadar pozlama yapmak da mümkün olabilecektir 🙂 Buradaki darboğaz ısınma problemi.
Saygılar.
Aynasıza geçtim artık problem yok benim için 🙂
Dslr kullananlar düşünsün bundan sonra 🙂 🙂
Bence buna çok sevinmeyin derim Murathan bey.
Optik Vizör, ışık sızıntısının nedenlerinden yalnızca bir tanesi.
Kameranızın aynasız olması ve optik vizör kullanıyor olması sizi uzun pozlamalarda ışık kaçaklarından tamamen yalıtmaz. Hava sızdırmazlığı kötü olan aynasız kameralar biliyorum; havanın sızdığı yerden ışık çok rahat sızar. Kullandığımız objektifler bile ışık sızdırabilirler, içindeki kaplamalar ona keza.
Saygılar.