Siz de benim gibi, çekimlerinizde sıkça flaş kullanıyorsanız flaşlarınızı TTL yerine genellikle Manuel ayarlamayı tercih ediyorsunuzdur. Bu sayede flaş ışığı üzerinde tam kontrole sahip olduğumuzu zaten biliyorsunuz. Flaşınızı Manuel moda ve 1/1 yani tam güce ayarladığınızda, tam güçte bir flaş ışığı almayı beklersiniz öyle değil mi?
Emin olmayın, yanılıyor olabilirsin! En azından belirli bazı koşullarda…
Size, manuel kullanımda flaşınızdan tam gücü yalnızca 1/125 saniyeden daha yavaş enstantane hızlarında alabileceğinizi söylesem?
1/125 saniyeden daha hızlı enstantane ile kullandığınızda flaşınızdan tam güç alamayacağınızı öğrenmek sizi şaşırtmaz mı?
Bunun nedeni flaş süresi ile ilgilidir. Flaş süresinin ne anlama geldiğinden Flaş Nedir, Nasıl Çalışır – Ne Zaman Kullanılır? başlıklı yazımızda detaylıca bahsetmiştik. Kısaca özetlemek gerekirse; Flaş Süresi, teknik olarak flaş tüpünün tek bir ışık patlamasını tamamladığı süredir.
Flaş yoğunluğunun maksimum parlaklığının %50’sinin üzerinde olduğu turuncu renkli olan periyot t0.5 değeridir. t0.1 değeri, flaş yoğunluğunun maksimum parlaklığının %10’unun üzerinde olduğu turuncu ve sarı bölgelerin toplamıdır.
Bu nedenle, t0.1 değeri gerçek flaş süresi için daha doğru bir tanımlamadır.
Flaş Manuel moddayken kameranın deklanşörüne basıldığında, flaşın kapasitöründe birikmiş enerjiyle patlar ve ışık yaymaya başlar. %100 olan tepe noktasına geldiğinde bu ışığın genliği en yüksek düzeydedir, ardından deşarj süresi başlar.
Tam güçte tepe noktasına ulaşım süresi flaşa göre değişir; benim kullandığım Nikon SB-910 model flaşda bu süre 1/880 saniyedir. Bunun anlamı, bu flaşla 1/880 saniye hızla hareket eden bir nesneyi tam güç kullanarak dondurabilirim demektir. Daha hızlı bir hareketi dondurmak için, flaşımın gücünü azaltmam gerekir, ama bu durumda nesneye yakınlaşmam gerekecektir. Çünkü ışığımın genliği düşecektir.
Flaşın kapasitöründe biriken enerjinin yarısı t0.5 zamanın sonunda tüketilmiş olur ve ışığın genliği yarıya düşer. Bu evreden sonra flaş ışık yaymaya devam etse de, genliği ilk tetiği aldığı durumdaki kadar yüksek olmaz ve gittikçe azalarak t0.1 süresi sonunda deşarj tamamlanır. t0.1 flaştan flaşa değişim gösterse de bu süre genellikle 6 ila 8 milisaniye (1/166 ila 1/125 saniye) aralığındadır.
Enstantane hızını 1/250 saniye (4 milisaniye) olarak ayarladınız, flaşınız açık ve deklanşöre bastınız. O anda sırasıyla şu olaylar gerçekleşir:
- Birinci perde iner, sensörün önü açılır, pozlama başlar; aynı anda flaş patlar ve ışık yaymaya başlar, bu süreçte flaşın deşarjı da başlamıştır. Bu olay 1/250 saniyelik enstantane süresi boyunca devam eder.
- 1/250 saniye (4 milisaniye) sonunda ikinci perde iner, sensörün önü kapanır ve pozlama sonlandırılır. Aynı zamanda flaşın ışık yayma işlemi de kapatılır.
- Ancak flaşta hala 2 ila 4 milisaniyelik enerji kalmıştır (t0.1 süresinin 6 ila 8 saniye sürdüğünü belirtmiştik). Yani tam güç boşalması olmamıştır; flaş gücünün neredeyse yarısı hala kullanılmamıştır.
Enstantane hızını 1/60 saniye (16.6 milisaniye) olarak değiştirip çekimi tekrar denersek;
- Birinci perde iner, sensörün önü açılır, pozlama başlar; aynı anda flaş patlar ve ışık yaymaya başlar, bu süreçte flaşın deşarjı da başlamıştır. Flaş en fazla 8 milisaniye sonra tamamen deşarj olur ve ışık yayması sona erer. Sahne, (eğer varsa) ortam ışığı ile pozlanmaya devam eder.
- 1/60 saniye (16.6 milisaniye) sonunda ikinci perde iner, sensörün önü kapanır ve pozlama sonlandırılır.
- Flaş, enstantane süresi dolmadan, tüm gücünü harcamış ve tamamen deşarj olmuştur.
Bunu hemen bir örnekle pekiştirelim:
Bunun bir pratiğini sizin için hazırladım, direk kamera çıktılarını kıyaslamalı olarak aşağıda göreceksiniz. Bunu siz de evinizde çok kolaylıkla deneyimleyebilirsiniz. Aşağıdaki sahne için kullandığım ekipman ve çekim ayarları şöyleydi:
➜ Nikon D850 Tam kare dijital kamera
➜ Nikkor AF-S 24-70mm f/2.8G ED objektif
➜ Nikon SB-910 HSS Flaş
➜ Pozlama değerleri:
➜ Diyafram: f/8
➜ ISO: 100
➜ Enstantane: önce 1/250sn, sonra 1/60 sn
➜ Flaş: Manuel mod ve 1/1 güç ayarlı
Kullandığım flaşın kullanım kılavuzundaki teknik verilerinde, 70mm odak uzunluğunda 1/1 (tam) güçte Kılavuz numarası GN=44 olarak verilmiş.
GN = Konuya olan mesafe / f Diyafram değeri
formülünden, flaşımın uzaklığı:
Mesafe = 44 / 8 = 5.5 metre olacaktır.
Tüm bu karmaşık rakam ve formüllerle kafanızın karışmasını istemiyorsanız, bu amaçla kullanılabilecek “Manual Flash Calculator – MFC” adında benim de kullandığım çok basit bir mobil uygulama mevcut. Bu uygulamaya başta flaşınızın her odak uzaklığı için GN kılavuz numarası karşılığını bir kez giriyorsunuz, sonrasında flaş mesafesini size hesaplıyor.
Kameramı “M” Manuel çekim moduna aldım, Diyaframı f/8 ve ISO’yu 100 ayarladım. Flaşımı 5.5 metre uzaklığa koydum ve sahneyi, yukarıdaki pozlama değerleriyle, önce 1/250 saniye sonra 1/60 saniye enstantane ile çektim. Aşağıda her iki fotoğrafın kıyaslamasını görüyorsunuz:


Soldaki 1/250 saniye ile çektiğim fotoğrafın daha az ışık aldığını görebiliyorsunuz değil mi? Ortam aynı, sahne aynı, flaşın mesafesi ve konumu aynı, tüm ayarlar aynı; tek değişen perde hızı! 1/250 saniye ile çektiğim karede pozlama flaş tam deşarj olmadan sonlandı. Buna karşın, sağdaki 1/60 saniye ile çektiğim karede flaşın tamamen deşarj olması için bolca zamanı vardı ve 1/250 saniyede kullanamadığımız ve o kuyrukta kalan şarj miktarı pozlamaya katkıda bulundu.
Sonuç
FLAŞ TAM GÜÇTE PATLASA BİLE, KULLANDIĞIMIZ ENSTANTANE DEĞERİ POZLAMAMIZI ETKİLER.
Ara bilgi: 1/250 saniyelik çekimde flaşda kalan tam deşarj olmamış enerji, flaşın tekrardan şarj olması için gereken zamanın kısalmasına katkıda bulunur; flaş daha kısa sürede şarj olur. Art arda seri flaşlı çekim yapılacaksa bu durum zaman kazandırabilir.
Siz de bu konu hakkındaki bilgi, deneyim ve yorumlarınızı aşağıdaki “Yorumlar” kısmından bizimle paylaşır mısınız?
15 sene nikon f3 kullandım onda flaşla hep 1/80 çekerdim ve hiç problem yaşamadım. sonra f5 aldım 1/250 saniye flaşla çektiğimde hep sorunlar yaşadım. bu yüzden sb80 flaşlarımı hiç 1/125 in altında kullanmadım. bunu tecrübelerim sayesinde bulmuştum. sebebini bu yazıyı okuyunca şimdi anladım. bunları eskilerden usta bilmez. bu derin ve faydalı bilgiler için çok teşekkür. flaşlarla ilgili böyle enteresan yazılarınızın devamı dileklerimle
Sizde kim bilir ne tecrübeler vardır!
Sizler gibi ağabeylerimizle sohbeti çok seviyorum
O kadar değişik bilgi oluyor ki sizlerde, inanamazsınız.
Şimdilerde bilmediğimiz her şey elimizin bir tık altında, oysa sizler hep deneye yanıla çözümler ürettiniz. Bu sayede aslında bizlerden çok daha fazla deneyim ve bilgiye sahipsiniz.
Asıl bizler size teşekkür ederiz.
Flaş konulu yazılarımız devam edecek, birkaç tane yazı daha sırasını bekliyor 🙂
Saygılar.
Üstadım..
Yazılarınızın nerdeyse tamamı hiç bir yerde bulunmayan konulardan oluşuyor. Fotoğrafçılık alanında tıpkı yaşayan bir kütüphane gibisiniz valla tebrik ediyorum sizi. KÜTÜPHANE diye bir bölüm bile açmış olmanız işinize verdiğiniz kıymetin göstergesi. Siteniz gerçek bir hazine. Bizler için bir şans olarak görüyorum sizleri. Elleriniz dert görmesin
Saygılarımı ve takdirlerimi sunuyorum..
Not: bir de youtube kanalınız olsa diye içimden geçirmeden edemiyorum, hayırlısıyla 🙂
Rutinin dışında kalmayı, farklı konularla ilgilenmeyi seviyoruz Bülent bey. İşler rutine girince sıkılmaya başlıyoruz. O nedenle hep yeni arayışı içinde buluyoruz kendimizi. Yazılarımız da buna göre şekilleniyor aslında.
Kıymetli fikirleriniz ve güzel sözleriniz için teşekkür ederiz.
Youtube konusunda tam bir adım atacakken, malum corona bizi de sendeletti bir süre daha. Sizin de dediğiniz gibi, hayırlısı!
Selam ve saygılarımızla.
Hocam yazınızı okuduktan sonra evde bende denedim flaşın mesafesi artınca bu fark çok daha bariz ortaya çıkıyormuş. Senelerdir flaş kullanıyorum bunu bilmiyordum ben. Çok teşekküre ederim
Rica ederiz Kerim bey,
Birlikte öğreniyoruz işte 🙂
Saygılar
ilginc bir bilgi. sizi okumak güzel cok şey ogreniyoruz. . teşekkur
Faydalı olması mutlu eder Gürhan bey
Saygılar
Sevgili Sebahattin usta
bu önemli bilgiler için teşekkür ederim
bu yaşımda sizden hala öğrenmeye devam ediyorum
emeklerinize sağlık
Öğrenmenin yaşı mı olur Nurullah bey,
Bizim platformumuz karşılıklı öğrenmek ve bildiklerimizi paylaşmak için kuruldu.
Saygılar.
merhaba.aliskanlik oldu bu gun yeni ne var acaba diye her gun sitenizi bir cok defa ziyaret edemeden gecmiyorum. ilk defa yorum yaziyorum..sizin sayenizde hobi merakim cok arttı bana resim cekmeyi sevdirdiniz. her zaman isinize yaramasa bile boyle bilgiler ogrenmek heves veriyor. size borclu hissettigim icin yazmak istedim..tesekkur edrim
Erdal bey merhaba,
Destek ve yakın takibiniz için biz de size teşekkür ederiz.
Eksik olmayın. Saygılar.
Flaş çok kullandığım bir ekipman olmamasına rağmen elimde iki tane var. Sadece karantina günlerinde ve öncesinde evde yaptığım sahnelerde kullandım. Ancak nesnelere yakın olması nedeniyle hiç bir zaman tam güç kullanmam gerekmedi. Çoğunlukla 1/16 ya da 1/32 olarak kullandım. Ve direkt karşıdan gelen flaş ışığını da sevmiyorum. nesneye ya da modele açılı gelmeli. Sokakta ise sadece 2010 yılında Venedik maske Festivalinde kullandım. Eşim asistanlık yapmıştı. Ancak bu kullanımlarda ışık kırıcı (diffüzer) kullanmak da gerekiyor. Bu konuda da bir çok teknik bilgiyi aynı anda değerlendirmek gerekiyor. Bunların en önemlisi ışık şiddetinin uzaklığa bağlı olarak üssel azalması veya çoğalması.
Farkındayım, Sebahattin’in yazısındaki ana konudan uzaklaştım. Ancak yazıda bahsi geçen “kondansatör deşarj” bizim mesleğin temel bilinmesi gereken kavramı. Dolayısıyla zaten Sebahattin ve ben hiç flaş kullanmamış olsaydık bile bu durumu biliyorduk.
Birlikte yaptığımız flaşlı çekimlerde geldiğimiz noktada dış çekimde kullanabileceğimiz daha güçlü taşınabilir ve daha yüksek estantane imkanı sağlayan bir ışık kaynağının iyi olacağı. Yani stüdyo çekimlerinde kullanılan paraflaşların taşınabilir olanlarından.
Sağlıklı ve huzurlu günler temennisiyle…
Aslında konu başlığında “Tam güç” yazmasına karşın, flaşlar 1/16, 1/32… gibi güçlerde de belirttiğim durumlarda beklenen gücü vermezler. Yani aynı durum bu güçler için de geçerlidir.
Örneğin:
Benim kullandığım SB-910 flaş yazımdaki pozlama koşullarında f/8 diyafram ve 70mm odak uzaklığı için 1/1 tam güçte GN 44 iken 1/32 güçte GN 7.7 oluyor. Bu da demektir ki f/8 diyaframda çekim için:
Mesafe = 7.7 / 8 = yaklaşık 1 metre.
Flaşımı yaklaşık 1 metreye koyup, önce 1/250 sn sonra 1/60 saniye enstantane ile iki çekim yaptığımda da aynı ışık kaybını görebilirim. Ama, ışığın genliği düşük olacağından bu fark 1/1 gibi bariz görünmeyebilir. Denemek lazım.
Sevgiler.
Günaydın, Sebahattin Hocam. Yorum yapan arkadaşlarımızdan Erdal, “size borçlu hissettiğim için yazmak istedim…” demiş. Vallahi evet, ben de öyle hissediyorum. Size ve blogunuz vasıtasıyla değerli bilgi ve tecrübelerini bizimle paylaşan diğer yazarlar ile zaman zaman kendi tecrübelerini yorum kısmında istifademize sunan okurlara/takipçilere olan borcumuz da, gün geçtikçe de çoğalıyor üstelik. Size ve şahsınızda onlara çok teşekkür ederim. Sağlıcakla kalınız efendim.
Osman bey günaydın,
Daha önce başka bir yazıma olan yoruma verdiğim cevapta da belirttiğim gibi, birbirimize yalnızca saygı, sevgi ve yardım borcumuz var. Bu da insan olmamızın gereği. Değer verdiğiniz için çok teşekkür ederiz.
Sağlıcakla kalın.
Saygılar.
Yansıtıcı bir yüzey önüne konan bir miktar barutun yakılmasıyla başlayan flaş teknolojisi, pil yada bataryadaki enerjinin önce elektronik devreler ile yükseltilip bir kapasitörde depolanması ve tetiklenmesiyle flaş tüpü üzerinden boşaltılarak milisaniyeler seviyesinde yüksek güçlü bir ışık elde edilmesiyle devam ediyor. Flaşlarda kullanılan teknoloji uzun süredir gelişmedi bence. Oysa artık led teknolojisindeki gelişmeler sayesinde sabit ışık kaynakları yaygınlaşmayla başladı. Bunlar henüz bir flaşın yerini alacak seviyede değil. Ama yakın zamanda daha uzun süre, daha yüksek güçte ışık verebilecek ve bu tam güç verememe yada senkronizasyon sorunu gibi sorunları ortadan kaldıracak yeni ürünler çıkacağını düşünüyorum.
Mevcut flaşlar için yazılarınız gerçekten çok değerli bilgilerle dolu Sebahattin bey. İşin mantığını öğrenen kişiler kullandığı ekipmanları daha verimli kullanabilirler ve karşılaştıkları sorunları daha kolay çözebilirler. Şimdilik bir flaşa sahip değilim ama flaş ile ilgili yazılarınızı da severek takip ediyorum. Flaş aldığımda bu yazılarınızı bir kez daha dönüp okumak üzere kütüphaneme ekliyorum.
Ellerinize emeğinize sağlık.
Selam ve saygılarımla.
Haklısınız Öner bey, flaş teknolojisi uzun süredir durağanlığını devam ettiriyor. Çünkü bu yapının üzerine çok fazla da taş koyulamaz. Paraflaş tarafında durum biraz daha iyi. O tarafta baya bir gelişme görüyoruz.
Sabit ışıklar konusunda sanırım biraz daha zamana ihtiyaç var, enerji sorunu devam ediyor. Yanınızda şarj edilebilir ağır bataryalar ile dolaşmak zorunda kalınıyor yoksa.
Katkılarınız için teşekkürler.
Selamlar, saygılar.