Merhaba Kristal.
Mektubunuzda hiç projeden bahsetmediğimden söz edip, biraz da sitemde bulunuyorsunuz. Haklısınız, anlatmalıyım.
Fotoğraf projeleri, bir konunun tüm ayrıntılarıyla, fotoğraf aracılığıyla, belgesel yapı içerisinde, fotoğrafik hikâye ile anlatılmasıdır. Üzerinde sürekli düşünülmesi, yeni anlatımlar içeren fotoğrafların üretilmesi gereken, uzun soluklu bir çalışma gerektirir.
Elimde Sayın Ömer Yağlıdere’nin büyük emek vermiş olduğu, kaliteli bir albüm var. Önsözünü Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu (FİAP) Başkanı Riccardo Busi’nin yazmış olması hem albümün, hem de fotoğrafçının değerini ortaya koymaktadır. Çok değerli bu albüm şahsıma imzalı olarak hediye edildiği için mutluyum. Bu çalışma “İpekböceğinin Öyküsü”nü anlatıyor. Eşsiz bir eser, başarılı proje yapmanın ayrıntılarını bu albümü incelediğinizde görüyorsunuz.
Güçlü bir proje yapmak için önce anlatacağınız bir konu bulmalısınız ve işleyeceğiniz konu hakkında ayrıntılarıyla bilgi sahibi olmalısınız. Çalışacağınız konuda yapılmış bir çalışma varsa hem ilham almak, hem de farklı bir dil kullanmak amacıyla incelenmesi yararlıdır. Tabii ki Yağlıdere’nin ilham kaynaklarını bilmiyoruz ama başarılı proje konusunda deneyimli olduğunu biliyoruz.
Araştırmaları sonucu Yağlıdere MÖ 6.000 yıllarında Hindistan’da yapılan ipekböceği yetiştiriciliği bilgisine erişmiş. Konfüçyüs tarafından hikâye edilen MÖ 2.640 yılında Çin İmparatoru ve Kraliçesinin çay fincanına düşen kozadan ipek iplik elde edilebileceğinin farkına varmalarının anlatılması ise ayrıntılı sağlam bilgiye ulaşmak için büyük özen gösterilmiş olduğunu ortaya koyuyor.
Proje demek insanlarla güçlü ve yakın işbirliği kurmak demektir. Çünkü onlarla birlikte çalışacak ve fotoğraflarını çekeceksiniz. Yağlıdere’nin onlarca bayan çalışanı fotoğraflamış olması, konu hakkında ikna edici büyük bir ön çalışma yaptığını ortaya koymaktadır. Yazarın, üretimin tüm aşamalarını anlatabilmek için geniş bir çevreyle iletişim kurduğunu ve onayını aldığını albüm ortaya koyuyor.
Koza toplamadan başlayıp, son ürün olan ipek kumaşa kadar üretimin tüm aşamalarını sırasıyla albüme aldığını görüyoruz. Burada olduğu gibi konu açık olarak ve teknik yapısı güçlü karelerle anlatılmalıdır. Fotoğrafçının sahip olduğu donanıma uygun bir çalışmaya kalkışması gerekir. Yağlıdere makro objektife sahip olduğu için, ipek böceğinin öyküsünü bu kadar güçlü anlatabildi.
Belgesel fotoğrafçılık projeleri yeni bilgiler edinildikçe, zamanla sahibinin kafasında gelişebilmeli ve değişmelidir. Üzerinde sürekli düşünmek, değişime açık bir ruhla çalışmak, kendine verilen söze sadık kalarak projeyi bitirecek çabayı sürdürmek ve stratejik bir yaklaşım gerektirir. Konu daha iyi nasıl anlatılabilir ve benzersiz bakış açısı nasıl yakalanabilir? araştırılmalıdır. Başarı için hikâyeyi fotoğrafla örneklemek yetmez, yaratıcı bakış açısıyla ve yeni bir söylemle anlatmak gerekmektedir. Yaratıcılığı geliştirmenin yolu da üzerinde sürekli düşünmek, beyin fırtınası yapmak, konuya hâkim olanlardan bilgi edinmek ve uygulamaktan geçer. Yaratıcılık kanıksanmamış, aykırı gelen fikirleri denemek ve birçok başarısızlık yaşamakla gelişir. .Yaratıcılığın ve yeteneğin Allah vergisi olduğunu zannedenler yanılıyor. Konforunu terk ederek, başarısızlıklarla da karşılaşılsa denemeleri sürdürenlerin, düzenli çalışanların yetenekleri ve yaratıcılıkları gelişeceklerdir.
Hiç şüphesiz bir projeyi gerçekleştirdiğinizde eşsiz bir deneyim, hayal kurma, ilham, yeni bir dil, ikna edici hikâye anlatım yeteneğiyle donanmış olur ve yaratıcılık kazanırsınız. Arşiviniz zenginleşecektir ki, buna paha biçilemez.
Projenin orijinal bir konuya sahip olması gerekmez, basit bir fikir de olabilir, yeteneğinizi zorlarsanız sonuç alırsınız. Heyecan verici, tutkulu ve meraklı olduğunuz bir konunun üzerinde düzenli şekilde çalışılması, hedefinizin bulunması sizi başarıya ulaştıracaktır. Uzun soluklu bu çalışmanın mali ve zaman boyutunu da baştan iyi düşünmeli, gerçekleştirilemeyecek işe kalkışılmamalıdır. Ve en önemli konu, planlayıp çalışmaya karar verdiğiniz projeyi mutlaka hayata geçirmelisiniz. Ertelenmiş projeler sahibinde güvensizlik yaratır ve yeni atılımları engeller. Çok küçükte olsa her başarı adım adım ilerlemeyi sağlayacaktır. Projenizi hayata geçirdiğinizde ve paylaştığınızda hem çalışmanıza verdiğiniz değeri önemsemiş olacaksınız, hem de ilgi duyanları bilgilendirmiş ve ilham vermiş olacaksınız.
Selam bilgilendirenlere ve ilham olanlara gitsin…
Mikdat Besni
Fotoğrafa ilk başladığında çiçek, böcek, manzara çeken ve hiçbir amaca hizmet etmeyen bu çekimler sonucu bir süre sonra fotoğraftan soğuyan fotoğrafçıların mutlaka bir projeye yönelmesi gerekiyor. Böylece hem kendisine bir hedef koyup yol çizerek hevesini zinde tutuyor, hemde bitirebilirse elinde kendisini tatmin eden bir sonuç oluyor. Tabi bunu yapabilmek kolay değil. Bir ustanın desteği ve yolgöstericiliği, en azından ilk birkaç projede çok önemli. Çevresinde böyle bir desteğe sahip olanlar çok şanslı. Olmayanlar ise Ömer Yağlıdere bey, yada diğer başarılı projelere imza atmış fotoğraf ustalarının eserlerini izleyerek ilham alıyor.
Bu değerli yazınız için size çok teşekkür ederim Mikdat abim. Nezdinizde Ömer bey’i de tebrik ediyorum.
Selam ve saygılarımla.
Öner’im selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum…